أَعُوذُ بِاللَّهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
Türkçe Deyim

(bir şeyin) yolunu tutmak

(bir şeyin) yolunu tutmak Deyim benimsemek, gereğini yerine getirmek.

— Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü

Deyimin Geçtiği Ayet/Ayetler

7/Araf-142
وَوٰعَدْنَا مُوسٰى ثَلٰث۪ينَ لَيْلَةً وَاَتْمَمْنَاهَا بِعَشْرٍ فَتَمَّ م۪يقَاتُ رَبِّه۪ٓ اَرْبَع۪ينَ لَيْلَةًۚ وَقَالَ مُوسٰى لِاَخ۪يهِ هٰرُونَ اخْلُفْن۪ي
Bu kelime "(bir şeyin) başına geçmek" deyiminde vurgulanmış
ف۪ي قَوْم۪ي وَاَصْلِحْ
Bu kelime "ıslah etmek" deyiminde vurgulanmış
وَلَا تَتَّبِـعْ سَب۪يلَ الْمُفْسِد۪ينَ

Musa ile otuz gece için sözleştik ve ona bir on daha ekledik. Böylece Rabb’inin belirlediği süre, kırk geceye tamamlandı. Musa, kardeşi Harun'a “Sen benim yerime kavmimin başına geç, ıslah et ve bozguncuların yolunu tutma” dedi.

29/Ankebut-12
وَقَالَ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا لِلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا اتَّبِعُوا سَب۪يلَنَا وَلْنَحْمِلْ
Bu kelime "günahı (günahı vebali) boynuna " deyiminde vurgulanmış
خَطَايَاكُمْۜ
Bu kelime "günahı (günahı vebali) boynuna " deyiminde vurgulanmış
وَمَا هُمْ بِحَامِل۪ينَ مِنْ خَطَايَاهُمْ مِنْ شَيْءٍۜ اِنَّهُمْ لَكَاذِبُونَ

Nitekim (O şunu da bilir ki) inkâr edenler, iman edenlere “Siz bizim yolumuzu tutun, günahınız bizim boynumuza olsun.” derler. Oysa onlar, berikilerin tek bir hatasının bile yükünü çekecek değiller; besbelli ki onlar sadece yalancıdırlar.

Bu sayfa yardımcı oldu mu?

Geri bildiriminiz için teşekkürler!
Güncelleme: 29.06.2025
Paylaş: