ıslah etmek
ıslah etmek Deyim 1) iyi bir duruma getirmek, iyileştirmek, düzeltmek: 2) yola getirmek.
İlgili Deyimler
Deyimin Geçtiği Ayet/Ayetler
Onlara “Yeryüzünde fesat çıkarmayın.” denildiğinde “Biz sadece ıslah edicileriz.” derler.
Ancak tevbe edenler, (kendilerini) ıslah edenler ve (indirileni) açıklayanlar(a gelince); artık onların tevbelerini kabul ederim. Ben, tevbeleri kabul edenim, esirgeyenim.
Dünya ve ahiret hakkında… Sana yetimleri soruyorlar. De ki “Onları ıslah etmek (iyi yetiştirmek) hayırlıdır. Onları aranıza (ailenize) alırsanız onlar, sizin kardeşleriniz olur. Allah, fesat çıkaran ile ıslah edeni bilir. Allah dileseydi sizi de güçsüz düşürürdü. Çünkü Allah azizdir, hakîmdir.”
Yeminlerinizi bahane ederek iyilik yapmanız, kötülüklerden sakınmanız ve insanların arasını ıslah etmeniz konusunda Allah'ı engel kılmayın. Allah duyandır, bilendir.
Sadaka, iyilik veya insanların arasını ıslah etmeyi konuşmanın dışında yapılan kulislerin çoğunda bir hayır yok. Kim bunu Allah'ın Rızasını almak için yaparsa ona büyük bir ecir vereceğiz.
Ne kadar üstüne düşseniz de kadınlar arasında adil olmanın üstesinden gelemezsiniz. Bari birine büsbütün meyil verip de diğerini askıda bırakmayın. Eğer kendinizi ıslah eder ve korursanız bilin ki Allah çok bağışlayıcıdır, engin rahmet sahibidir.
Ancak tevbe edenler, ıslah edenler, Allah'a sımsıkı sarılanlar ve dinlerini katıksız olarak Allah için (halis) kılanlar başka; işte onlar mü'minlerle beraberdirler. Allah mü'minlere büyük bir ecir verecektir.
Islah edilmesinden sonra yeryüzünde fesat çıkarmayın. Ona korkarak ve umut besleyerek dua edin. Doğrusu Allah'ın rahmeti muhsinlere pek yakındır.
Medyen’e (halkına da) kardeşleri Şuayb'ı (gönderdik.) Dedi ki 'Ey kavmim, Allah'a kul olun, ondan başka ilahınız yoktur. Size Rabb’inizden beyyine gelmiştir. Ölçüde ve tartıda titizlik gösterin. İnsanların eşyasını değer düşümüne uğratmayın ve ıslah edilmesinden sonra yeryüzünde fesat çıkarmayın. Bu sizin için daha hayırlıdır, eğer inanıyorsanız.'
Musa ile otuz gece için sözleştik ve ona bir on daha ekledik. Böylece Rabb’inin belirlediği süre, kırk geceye tamamlandı. Musa, kardeşi Harun'a “Sen benim yerime kavmimin başına geç, ıslah et ve bozguncuların yolunu tutma.” dedi.
Kitap'a dört elle sarılan ve namazı ayakta tutanlar (bilsinler ki) biz ıslah edicilerin ecrine zayiat verdirmeyiz.
Sana ganimetlerden soruyorlar. Söyle: "Ganimetler Allah ve Rasulü’nündür. Eğer müminler iseniz, Allah'a karşı gelmekten sakının ve aranızı ıslah edin. Allah'a ve Rasulü’ne itaat edin."
Onlar atınca, Musa dedi ki “Sizlerin (ortaya) getirdiğiniz büyüdür. Doğrusu Allah onu ziyan edecektir. Şüphesiz ki Allah, fesat çıkaranların işini ıslah etmez.”
Dedi ki "Söyleyiniz ey kavmim! Bana Rabb’im hüccetle nübüvvet ve bol rızık verdiği hâlde ben ona muhalefet eder miyim? Size nehyettiği şeyleri ben yapar mıyım? Ben sizi elimden geldiği kadar ıslah etmek istiyorum. Benim tekmil kuvvetim Allah’tandır. Ona tevekkül ettim, ona rücu edeceğim."
Rabb'in, ahalisi ıslah edici iken o beldeleri haksız yere helak edecek değildi.
Onlar yeryüzünde fesat çıkarırlar, ıslah edici değiller.
Şehirde dokuzlu bir çete vardı. Onlar yeryüzünde fesat çıkarırlardı, ıslah edici değillerdi.
İman edip salih amellerde bulunan ve Muhammed'e indirilen (Kur'an)a -ki o Rablerinden bir haktır-iman edenlerin (Allah), kötülüklerini (örtüp) bağışlamış, durumlarını (düzeltip) ıslah etmiştir.
Bu sayfa yardımcı oldu mu?