أَعُوذُ بِاللَّهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
Türkçe Deyim

zarar görmek

zarar görmek Deyim kötü sonuca uğramak

— Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü

Deyimin Geçtiği Ayet/Ayetler

6/Enam-17
وَاِنْ يَمْسَسْكَ اللّٰهُ بِضُرٍّ فَلَا كَاشِفَ لَهُٓ اِلَّا هُوَۜ وَاِنْ يَمْسَسْكَ بِخَيْرٍ فَهُوَ عَلٰى كُلِّ شَيْءٍ قَد۪يرٌ

Eğer Allah’tan bir zarar görürsen onu kendisinden başka giderecek yoktur. Ve eğer sana bir hayrı dokunursa (bunu da geri alacak yoktur). Onun kuşkusuz her şeye gücü yeter.

10/Yunus-107
وَاِنْ يَمْسَسْكَ اللّٰهُ بِضُرٍّ فَلَا كَاشِفَ لَهُٓ اِلَّا هُوَۚ وَاِنْ يُرِدْكَ بِخَيْرٍ فَلَا رَٓادَّ لِفَضْلِه۪ۜ يُص۪يبُ بِه۪ مَنْ يَشَٓاءُ مِنْ عِبَادِه۪ۜ وَهُوَ الْغَفُورُ الرَّح۪يمُ

Eğer Allah’tan bir zarar görürsen onu yine ondan başka giderecek yoktur. Eğer senin için bir hayır dilerse onun fazlını da geri çevirecek yoktur. O bunu kullarından dilediğine verir. O, bağışlayıcıdır, merhamet edicidir.

12/Yusuf-88
فَلَمَّا دَخَلُوا عَلَيْهِ قَالُوا يَٓا اَيُّهَا الْعَز۪يزُ مَسَّنَا وَاَهْلَنَا الضُّرُّ وَجِئْنَا بِبِضَاعَةٍ مُزْجٰيةٍ فَاَوْفِ لَنَا الْكَيْلَ وَتَصَدَّقْ عَلَيْنَاۜ اِنَّ اللّٰهَ يَجْزِي الْمُتَصَدِّق۪ينَ

(Kardeşleri Yusuf'un) yanına girdiklerinde 'Ey Aziz! Biz ve ailemiz zarar gördük ve pek değersiz bir sermaye ile geldik. Sen yine de bize tam ölçek ver ve bize ayrıca bağışta bulun. Allah bağışta bulunanları ödüllendirir.' dediler.

16/Nahıl-53
وَمَا بِكُمْ مِنْ نِعْمَةٍ فَمِنَ اللّٰهِ ثُمَّ اِذَا مَسَّكُمُ الضُّرُّ فَاِلَيْهِ تَجْـَٔرُونَۚ

Size ulaşan her nimet Allah’tandır. Sonra siz bir zarar gördüğünüzde dönüp yalvaracağınız makam da yalnız odur.

17/İsra-67
وَاِذَا مَسَّكُمُ الضُّرُّ فِي الْبَحْرِ ضَلَّ مَنْ تَدْعُونَ اِلَّٓا اِيَّاهُۚ فَلَمَّا نَجّٰيكُمْ اِلَى الْبَرِّ اَعْرَضْتُمْۜ وَكَانَ الْاِنْسَانُ كَفُوراً

Denizde bir zarar gördüğünüzde, Allah’tan başka yalvardıklarınızın hepsi ortadan kaybolur. Allah sizi kurtarıp karaya çıkardığında, hemen ilginizi kesersiniz. Zaten insan nankördür.

21/Enbiya-83
وَاَيُّوبَ اِذْ نَادٰى رَبَّهُٓ اَنّ۪ي مَسَّنِيَ الضُّرُّ وَاَنْتَ اَرْحَمُ الرَّاحِم۪ينَۚ

Eyüp’ü de (an)! Hani Rabb’ine “Ben bir zarar gördüm, sen merhametlilerin en merhametlisisin.” diye seslenmişti.

30/Rum-33
وَاِذَا مَسَّ النَّاسَ ضُرٌّ دَعَوْا رَبَّهُمْ مُن۪يب۪ينَ اِلَيْهِ ثُمَّ اِذَٓا اَذَاقَهُمْ مِنْهُ رَحْمَةً اِذَا فَر۪يقٌ مِنْهُمْ بِرَبِّهِمْ يُشْرِكُونَۙ

İnsanlar bir zarar gördüğünüzde, Rableri olan Allah’a yönelerek ona yalvarırlar. Sonra Allah onlara bir rahmet tattırdığında, onlardan bir grup hemen Rablerine şirk koşmaya başlarlar.

39/Zümer-8
وَاِذَا مَسَّ الْاِنْسَانَ ضُرٌّ دَعَا رَبَّهُ مُن۪يباً اِلَيْهِ ثُمَّ اِذَا خَوَّلَهُ نِعْمَةً مِنْهُ نَسِيَ مَا كَانَ يَدْعُٓوا اِلَيْهِ مِنْ قَبْلُ وَجَعَلَ لِلّٰهِ اَنْدَاداً لِيُضِلَّ عَنْ سَب۪يلِه۪ۜ قُلْ تَمَتَّعْ بِكُفْرِكَ قَل۪يلاًۗ اِنَّكَ مِنْ اَصْحَابِ النَّارِ

İnsan, bir zarar gördüğünde, Rabbi’ne yönelerek ona yalvarır. Sonra kendi tarafından ona bir nimet verdiği zaman daha önce ona yalvardığını unutur ve Allah’ın yolundan saptırmak için ona eşler koşar. De ki “Küfrünle az bir süre yaşayıp geçin! Şüphesiz sen cehennemliklerdensin.”

39/Zümer-49
فَاِذَا مَسَّ الْاِنْسَانَ ضُرٌّ دَعَانَاۘ ثُمَّ اِذَا خَوَّلْنَاهُ نِعْمَةً مِنَّاۙ قَالَ اِنَّـمَٓا اُو۫ت۪يتُهُ عَلٰى عِلْمٍۜ بَلْ هِيَ فِتْنَةٌ وَلٰكِنَّ اَكْثَرَهُمْ لَا يَعْلَمُونَ

İnsan, bir zarar gördüğünde, bize dua eder; sonra tarafımızdan ona bir nimet ihsan ettiğimizde, der ki 'Bu, bana ancak bir bilgi(m) dolayısıyla verildi.' Hayır; bu bir fitne (kendisini bir deneme)dir. Ancak çoğu bilmiyorlar.

Bu sayfa yardımcı oldu mu?

Geri bildiriminiz için teşekkürler!
Güncelleme: 29.06.2025
Paylaş: