zayiat vermek
zayiat vermek Deyim kayba uğramak, zarar ziyan görmek
Deyimin Geçtiği Ayet/Ayetler
Onlar, Allah'tan bir nimeti, bir fazlı (bolluğu) ve gerçekten Allah'ın mü'minlerin ecrine zayiat verdirmediğini müjdelemektedirler.
Kitap'a dört elle sarılan ve namazı ayakta tutanlar (bilsinler ki) biz ıslah edicilerin ecrine zayiat verdirmeyiz.
Ne Medine halkının, ne de onların çevresinde bulunan bedevi Arapların, Allah'ın elçisinden geri kalmaları ve onun canından önce kendi canlarının kaygısına düşmeleri, onlara yakışmaz. Böyledir çünkü Allah yolunda uğrayacakları hiçbir susuzluk, yorgunluk, açlık; kafirleri öfkelendirecek bir yere ayak basmaları ve düşmana karşı bir başarı kazanmaları yoktur ki mutlaka bunlarla kendilerine iyi bir amel yazılmış olmasın. Allah güzel davrananların ecrine zayiat verdirmez.
Ve sabret. Gerçekten Allah, iyilik yapanların ecrine zayiat verdirmez.
İşte böylece biz yeryüzünde Yusuf'a imkân (yetki) verdik. Öyle ki orada (Mısır) dilediği yerde konakladı. Biz kime dilersek rahmetimizi nasip ederiz ve iyilik yapanların ecrine zayiat verdirmeyiz.
'Sen gerçekten Yusuf musun, sensin öyle mi?' dediler. 'Ben Yusuf'um!' dedi. 'Ve bu da kardeşimdir. Doğrusu Allah bize lütufta bulundu. Gerçek şu ki kim sakınır ve sabrederse şüphesiz ki Allah, iyilikte bulunanların ecrine zayiat verdirmez.
İman edip salih amellerde bulunanlara gelince biz gerçekten güzel davranışta bulunanın ecrine zayiat verdirmeyiz.
Bu sayfa yardımcı oldu mu?