أَعُوذُ بِاللَّهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
Türkçe Deyim

zayiat vermek

zayiat vermek Deyim kayba uğramak, zarar ziyan görmek

— Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü

Deyimin Geçtiği Ayet/Ayetler

3/Aliimran-171
يَسْتَبْشِرُونَ بِنِعْمَةٍ مِنَ اللّٰهِ وَفَضْلٍۙ وَاَنَّ اللّٰهَ لَا يُض۪يعُ اَجْرَ الْمُؤْمِن۪ينَۚۛ ۟

Onlar, Allah'tan bir nimeti, bir fazlı (bolluğu) ve gerçekten Allah'ın mü'minlerin ecrine zayiat verdirmediğini müjdelemektedirler.

7/Araf-170
وَالَّذ۪ينَ يُمَسِّكُونَ
Bu kelime "(bir işe) dört elle sarılmak (yapışmak)" deyiminde vurgulanmış
بِالْكِتَابِ وَاَقَامُوا
Bu kelime "(bir şeyi) ayakta tutmak " deyiminde vurgulanmış
الصَّلٰوةَۜ اِنَّا لَا نُض۪يعُ اَجْرَ الْمُصْلِح۪ينَ
Bu kelime "ıslah etmek" deyiminde vurgulanmış

Kitap'a dört elle sarılan ve namazı ayakta tutanlar (bilsinler ki) biz ıslah edicilerin ecrine zayiat verdirmeyiz.

9/Tevbe-120
مَا كَانَ لِاَهْلِ الْمَد۪ينَةِ وَمَنْ حَوْلَهُمْ مِنَ الْاَعْرَابِ اَنْ يَتَخَلَّفُوا
Bu kelime "geri kalmak " deyiminde vurgulanmış
عَنْ رَسُولِ اللّٰهِ وَلَا يَرْغَبُوا
Bu kelime "can kaygısına düşmek " deyiminde vurgulanmış
بِاَنْفُسِهِمْ
Bu kelime "can kaygısına düşmek " deyiminde vurgulanmış
عَنْ نَفْسِه۪ۜ ذٰلِكَ بِاَنَّهُمْ لَا يُص۪يبُهُمْ ظَمَاٌ وَلَا نَصَبٌ وَلَا مَخْمَصَةٌ ف۪ي سَب۪يلِ اللّٰهِ وَلَا يَطَؤُ۫نَ
Bu kelime "ayak basmak" deyiminde vurgulanmış
مَوْطِئاً يَغ۪يظُ الْكُفَّارَ وَلَا يَنَالُونَ مِنْ عَدُوٍّ نَيْلاً اِلَّا كُتِبَ لَهُمْ بِه۪ عَمَلٌ صَالِحٌۜ اِنَّ اللّٰهَ لَا يُض۪يعُ اَجْرَ الْمُحْسِن۪ينَۙ

Ne Medine halkının, ne de onların çevresinde bulunan bedevi Arapların, Allah'ın elçisinden geri kalmaları ve onun canından önce kendi canlarının kaygısına düşmeleri, onlara yakışmaz. Böyledir çünkü Allah yolunda uğrayacakları hiçbir susuzluk, yorgunluk, açlık; kafirleri öfkelendirecek bir yere ayak basmaları ve düşmana karşı bir başarı kazanmaları yoktur ki mutlaka bunlarla kendilerine iyi bir amel yazılmış olmasın. Allah güzel davrananların ecrine zayiat verdirmez.

11/Hud-115
وَاصْبِرْ فَاِنَّ اللّٰهَ لَا يُض۪يعُ اَجْرَ الْمُحْسِن۪ينَ

Ve sabret. Gerçekten Allah, iyilik yapanların ecrine zayiat verdirmez.

12/Yusuf-56
وَكَذٰلِكَ مَكَّنَّا
Bu kelime "imkân vermek " deyiminde vurgulanmış
لِيُوسُفَ فِي الْاَرْضِۚ يَتَبَوَّاُ مِنْهَا حَيْثُ يَشَٓاءُۜ نُص۪يبُ بِرَحْمَتِنَا مَنْ نَشَٓاءُ وَلَا نُض۪يعُ اَجْرَ الْمُحْسِن۪ينَ

İşte böylece biz yeryüzünde Yusuf'a imkân (yetki) verdik. Öyle ki orada (Mısır) dilediği yerde konakladı. Biz kime dilersek rahmetimizi nasip ederiz ve iyilik yapanların ecrine zayiat verdirmeyiz.

12/Yusuf-90
قَالُٓوا ءَاِنَّكَ لَاَنْتَ يُوسُفُۜ قَالَ اَنَا۬ يُوسُفُ وَهٰذَٓا اَخ۪يۘ قَدْ مَنَّ اللّٰهُ عَلَيْنَاۜ اِنَّهُ مَنْ يَتَّقِ وَيَصْبِرْ فَاِنَّ اللّٰهَ لَا يُض۪يعُ اَجْرَ الْمُحْسِن۪ينَ

'Sen gerçekten Yusuf musun, sensin öyle mi?' dediler. 'Ben Yusuf'um!' dedi. 'Ve bu da kardeşimdir. Doğrusu Allah bize lütufta bulundu. Gerçek şu ki kim sakınır ve sabrederse şüphesiz ki Allah, iyilikte bulunanların ecrine zayiat verdirmez.

18/Kehif-30
اِنَّ الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ اِنَّا لَا نُض۪يعُ اَجْرَ مَنْ اَحْسَنَ عَمَلاًۚ

İman edip salih amellerde bulunanlara gelince biz gerçekten güzel davranışta bulunanın ecrine zayiat verdirmeyiz.

Bu sayfa yardımcı oldu mu?

Geri bildiriminiz için teşekkürler!
Güncelleme: 29.06.2025
Paylaş: