أَعُوذُ بِاللَّهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
Türkçe Deyim

selam vermek

selam vermek Deyim selam vermek Deyim 1) selamlamak;

— Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü

İlgili Deyimler

Deyimin Geçtiği Ayet/Ayetler

4/Nisa-94
يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُٓوا اِذَا ضَرَبْتُمْ ف۪ي سَب۪يلِ اللّٰهِ فَتَبَيَّنُوا وَلَا تَقُولُوا لِمَنْ اَلْقٰٓى اِلَيْكُمُ السَّلَامَ لَسْتَ مُؤْمِناًۚ تَبْتَغُونَ
Bu kelime "çıkar gözetmek" deyiminde vurgulanmış
عَرَضَ
Bu kelime "çıkar gözetmek" deyiminde vurgulanmış
الْحَيٰوةِ الدُّنْيَاۘ فَعِنْدَ اللّٰهِ مَغَانِمُ كَث۪يرَةٌۜ كَذٰلِكَ كُنْتُمْ مِنْ قَبْلُ فَمَنَّ اللّٰهُ عَلَيْكُمْ فَتَبَيَّنُواۜ اِنَّ اللّٰهَ كَانَ بِمَا تَعْمَلُونَ خَب۪يراً
Bu kelime "haberi olmak " deyiminde vurgulanmış

Ey iman edenler! Allah yolunda savaşa çıktığınız zaman iyice araştırın ve dünya hayatının geçici çıkarını gözeterek size selam verene 'Sen mü'min değilsin.' demeyin. Allah katında çokça ganimetler vardır. Siz de daha önce öyle idiniz Allah size lütufta bulundu. Şu hâlde iyice araştırın. Kesinlikle Allah, amellerinizden haberi olandır.

11/Hud-69
وَلَقَدْ جَٓاءَتْ رُسُلُنَٓا اِبْرٰه۪يمَ بِالْبُشْرٰى قَالُوا سَلَاماًۜ قَالَ سَلَامٌۚ
Bu kelime "selam (selamı) almak " deyiminde vurgulanmış
فَمَا لَبِثَ اَنْ جَٓاءَ بِعِجْلٍ حَن۪يذٍ

Ant olsun elçilerimiz İbrahim'e müjde ile gelip selam verdiler. İbrahim de selamı aldı, hemen kızartılmış bir buzağı getirdi.

24/Nur-27
يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا لَا تَدْخُلُوا بُيُوتاً غَيْرَ بُيُوتِكُمْ حَتّٰى تَسْتَأْنِسُوا
Bu kelime "yakınlık görmek " deyiminde vurgulanmış
وَتُسَلِّمُوا عَلٰٓى اَهْلِهَاۜ ذٰلِكُمْ خَيْرٌ لَكُمْ لَعَلَّكُمْ تَذَكَّرُونَ
Bu kelime "ders almak " deyiminde vurgulanmış

Ey iman edenler! Kendi evlerinizden başka evlere, yakınlık görmeden ve halkına selam vermeden girmeyin. Bu sizin için daha hayırlıdır. Belki ders alırsınız.

24/Nur-61
لَيْسَ عَلَى الْاَعْمٰى حَرَجٌ وَلَا عَلَى الْاَعْرَجِ حَرَجٌ وَلَا عَلَى الْمَر۪يضِ حَرَجٌ وَلَا عَلٰٓى اَنْفُسِكُمْ اَنْ تَأْكُلُوا مِنْ بُيُوتِكُمْ اَوْ بُيُوتِ اٰبَٓائِكُمْ اَوْ بُيُوتِ اُمَّهَاتِكُمْ اَوْ بُيُوتِ اِخْوَانِكُمْ اَوْ بُيُوتِ اَخَوَاتِكُمْ اَوْ بُيُوتِ اَعْمَامِكُمْ اَوْ بُيُوتِ عَمَّاتِكُمْ اَوْ بُيُوتِ اَخْوَالِكُمْ اَوْ بُيُوتِ خَالَاتِكُمْ اَوْ مَا مَلَكْتُمْ مَفَاتِحَهُٓ اَوْ صَد۪يقِكُمْۜ لَيْسَ عَلَيْكُمْ جُنَاحٌ اَنْ تَأْكُلُوا جَم۪يعاً اَوْ اَشْتَاتاًۜ فَاِذَا دَخَلْتُمْ بُيُوتاً فَسَلِّمُوا عَلٰٓى اَنْفُسِكُمْ تَحِيَّةً مِنْ عِنْدِ اللّٰهِ مُبَارَكَةً طَيِّبَةًۜ كَذٰلِكَ يُبَيِّنُ اللّٰهُ لَكُمُ الْاٰيَاتِ لَعَلَّكُمْ تَعْقِلُونَ۟
Bu kelime "akıl erdirmek" deyiminde vurgulanmış

Evlerinizde veya babalarınızın, annelerinizin, erkek kardeşlerinizin, kız kardeşlerinizin, amcalarınızın, halalarınızın, dayılarınızın, teyzelerinizin veya kahyası olup anahtarları elinizde olan evlerde ya da can arkadaşlarınızın evlerinde yemek yemenizde size de, kör olana da zorluk yok, topal olana da, hasta olana da zorluk yoktur. Toplu olarak veya ayrı ayrı yemenizde de size bir zorluk yoktur. Evlere girdiğiniz zaman birbirinize, Allah katından mübarek ve hoş bir esenlik dileği olarak, selam verin. İşte Allah, akıl erdiresiniz diye ayetleri size böyle açıklar.

51/Zariyat-25
اِذْ دَخَلُوا عَلَيْهِ فَقَالُوا سَلَاماًۜ قَالَ سَلَامٌۚ
Bu kelime "selam (selamı) almak " deyiminde vurgulanmış
قَوْمٌ مُنْكَرُونَ
Bu kelime "ürküntü vermek " deyiminde vurgulanmış

Onlar İbrahim'in yanına girmişler, selam vermişlerdi. İbrahim de selamı almış, “Bunlar, ürküntü veren kimseler!” (diye düşünmüştü).

Bu sayfa yardımcı oldu mu?

Geri bildiriminiz için teşekkürler!
Güncelleme: 04.11.2025
Paylaş: