ders almak
ders almak Deyim 2) mec. bir olaydan deneyim kazanmak, ibret almak.
İlgili Deyimler
Deyimin Geçtiği Ayet/Ayetler
Şirk koşan kadınları, imana gelinceye kadar nikâhlamayın; imana gelmiş bir esir kadın, hoşunuza giden şirk koşan bir kadından daha hayırlıdır. Şirk koşan erkekleri de imana gelinceye kadar nikâhlamayın; imana gelmiş bir esir erkek de hoşunuza giden şirk koşan bir erkekten daha hayırlıdır. Onlar, ateşe davet eder; Allah ise kendi izniyle cennete ve mağfirete davet eder. O, insanlara ayetlerini bildirir. Umulur ki ders alırlar.
Allah, hikmeti dilediğine verir. Kime hikmet verilirse ona pek çok hayır verilmiş demektir. Ancak sağduyu sahipleri ders alır.
O, sana Kitap’ı indirendir. Onun bazı ayetleri muhkemdir, onlar kitabın anasıdır. Diğerleri de müteşabihtir. Kalplerinde eğrilik olanlar, fitne fesat çıkarmak ve onu kafalarına göre yorumlamak (tevil etmek) için müteşabih ayetlere takılıp kalırlar. Oysa onun tevilini ancak Allah bilir. İlimde derinleşmiş olanlar (rasihun), “Ona inandık, hepsi Rabb’imiz katındandır.” derler. (Bundan) ancak sağduyu sahipleri ders alır.
Ve toplumu onunla tartışmaya girdi. Dedi ki “Beni doğru yola ileten o olduğu hâlde, siz Allah hakkında hâlâ benimle tartışıyor musunuz? Ben sizin şirk aracı kıldığınız şeylerden korkmuyorum. Rabb’imin istemediği hiçbir şey gerçekleşmez. Rabb’imin ilmi her şeyi içine alır. Siz hâlâ düşünüp ders almayacak mısınız?
Bu (din), Rabb’inin dosdoğru yoludur. Biz, ders alacak bir kavim için ayetleri ayrıntılı olarak açıkladık.
'Yetimin malına, o erginlik çağına erişinceye kadar -o en güzel (biçim) dışında yaklaşmayın. Ölçü ve tartıda kıstı yerine getirin. Biz hiç kimseye altından kalkamayacağı işler için öneride bulunmayız. Söylediğiniz zaman, yakınınız dahi olsa, adil olun. Allah'a olan ahdinizi yerine getirin. İşte bunlarla size salık verdi. Umulur ki ders alırsınız.'
Rabbinizden size ne indirildiyse ona uyun, ondan başkalarını dost edinip onlara uymayın. Ne kadar da az ders alıyorsunuz!
Ey Adem oğulları! Size avret yerlerinizi örten giysi ve giyinip süsleneceğiniz elbise indirdik. Takva elbisesi ise en hayırlı olandır. İşte bunlar Allah'ın ayetlerindendir. Umulur ki ders alırlar.
Yaklaşan rahmetinin önünde, müjdeci olarak rüzgârları gönderen odur. Yağmur yüklü bulutlar toplandıklarında, onları çorak bölgeye doğru sürükleyip, bu yolla su indirelim ve böylece her türlü ürünün yeşerip boy vermesini sağlayalım diye. Ölüleri de işte böyle dirilteceğiz. Belki düşünür ders alırsınız.
Ant olsun ki biz de Firavun ailesini ders alsınlar diye yıllarca kuraklığa ve ürün kıtlığına uğrattık.
Onlar, her yıl birkaç kez, sınava çekildiklerini görmüyorlar mı? Sonra da ne tövbe ediyorlar ne de ders alıyorlar.
Kuşku yok ki Rabb’iniz, gökleri ve yeri altı günde yaratan, sonra arşa istiva eden, her şeyi çekip çeviren odur. Onun izni olmadan kimse şefaatçi olamaz. İşte O Rabb'iniz Allah’tır. O hâlde ona kul olun. Hâlâ ders almaz mısınız?
Bu iki zümrenin (müminler, kâfirler) durumu, kör ve sağır ile gören ve işiten kimseler gibidir. Bunların hâli hiç eşit olur mu? Hâlâ ders almıyor musunuz?
Gündüzün iki tarafında (Sabah, öğle ve ikindi) ve gecenin gündüze yakın vakitlerinde (akşam ve yatsı) namazını kıl, unutma ki iyilikler kötülükleri silip süpürür. İşte bu, ders alacaklara bir hatırlatmadır.
(O ağaç), Rabbinin izniyle her zaman yemişini verir. Ders alsınlar diye Allah insanlara örnekler verir.
İşte bu Kur'an, insanlara bir tebliğdir. Ta ki onunla uyarılsınlar, ta ki Allah'ın tek İlah olduğunu bilsinler. Ve ta ki aklı ve vicdanı temiz olanlar, düşünüp ders alsınlar.
Yeryüzünde sizin için rengârenk yarattıklarında da ders alacak kimseler için ayet vardır.
Her şeyi yaratan, hiçbir şey yaratamayanlarla bir olur mu? Ders almıyor musunuz?
Muhakkak ki Allah adaleti, ihsanı, akrabaya yardım etmeyi emreder; harama uçkur çözmeyi, münkeri ve azgınlığı da yasaklar. O, ders alırsınız diye size öğütte bulunuyor.
Ona yumuşak söz söyleyin. Belki ders alır veya korkar.
Ey iman edenler! Kendi evlerinizden başka evlere, yakınlık görmeden ve halkına selam vermeden girmeyin. Bu sizin için daha hayırlıdır. Belki söz dinlersiniz.
Ant olsun bunu, insanların ders almaları için, aralarında çeşitli şekillerde anlatmışızdır ama insanların çoğu nankörlük etmiştir.
Ant olsun biz, ilk nesilleri helak ettikten sonra Musa'ya, insanlar ders alsınlar diye apaçık deliller, hidayet rehberi ve rahmet olarak o Kitap'ı (Tevrat'ı) vermişizdir.
(Musa'ya) seslendiğimiz zaman da sen Tûr'un yanında değildin. Bilakis, senden önce kendilerine uyarıcı (elçi) gelmemiş bir kavmi uyarman için Rabbinden bir rahmet olarak (orada geçenleri sana bildirdik); ola ki ders alırlar.
Ant olsun ki biz, ders alsınlar diye sözü (vahyi) birbiri ardınca yetiştirmişizdir.
Sana bu mübarek Kitap'ı, ayetleri üzerinde kafa yorsunlar ve sağduyu sahipleri (ondan) ders alsınlar diye indirdik.
Ant olsun ki biz, ders alsınlar diye, bu Kur'an'da insanlara her türlü örneği verdik.
Biz onu (Kur'an'ı), ders alsınlar diye senin dilinle kolaylaştırdık.
Ve doğrusu biz bu Kur’an’ı ders alınsın diye kolaylaştırdık öyleyse yok mudur ders alan?
Belki de ders alıp faydasını görecek.
Bu sayfa yardımcı oldu mu?