aşırı gitmek
aşırı gitmek Deyim ölçüyü kaçırmak, usandırmak.
İlgili Deyimler
Deyimin Geçtiği Ayet/Ayetler
Firavun ve kavminin kendilerine işkence etmesinden korktukları için kavminden bir grup gençten başka kimse Musa’ya iman etmedi. Çünkü Firavun yeryüzünde kendini üstün gören (bir diktatör) ve aşırı gidenlerden idi.
İşte aşırı giden ve Rabb’inin ayetlerine inanmayanları böyle cezalandırırız. Ahiret azabı elbette daha çetin ve süreklidir.
Sonra sözümüze sadık kaldık. Böylece onları ve dilediklerimizi kurtardık. Aşırı gidenleri ise helak ettik.
“Aşırı gidenlerin emrine itaat etmeyin!”
'Uğursuzluğunuz, sizinledir. Size öğüt verildi diye mi (uğursuzluğa uğradınız)? Hayır, siz aşırı giden bir kavimsiniz.' dediler.
“Ey kendi aleyhlerinde aşırı giden kullarım. Allah'ın rahmetinden umut kesmeyin. Allah kuşkusuz, bütün günahları bağışlar. Çünkü o, bağışlayandır, esirgeyendir.” de.
Firavun ailesinden imanını gizleyen mü'min bir adam dedi ki "Bir adamı 'Rabb’im Allah'tır.' dediğinden dolayı öldürüyor musunuz? Oysa o size Rabb’inizden apaçık deliller getirmiştir. Eğer yalancıysa, yalanı kendi aleyhinedir. Eğer doğru sözlüyse o zaman size vadettiklerinin bir kısmı başınıza gelir. Şüphesiz Allah aşırı giden yalancıyı hidayete erdirmez.
Ant olsun daha önce Yusuf da size apaçık deliller getirmişti. Onun getirdikleri ile ilgili içinize kuşku çökmüştü. Sonunda o ölünce "Artık ondan sonra Allah bize elçi göndermeyecek." dediniz. İşte Allah, aşırı giden şüpheci kimseyi böyle saptırır.
Kesinlikle, sizin beni kendisine çağırdığınız şeyin ne dünyada ne de ahirette çağrıda bulunma (yetki)si vardır. Şüphesiz bizim dönüşümüz Allah'adır. Aşırı gidenler ise işte onlar ateş halkıdırlar.
Siz, aşırı giden kimseler oldunuz diye sizi zikirle/Kur'an'la uyarmaktan vaz mı geçelim?
Firavun'dan. Çünkü, o, aşırı giden bir zorba idi.
31. (İbrahim,) o hâlde işiniz nedir, ey elçiler? dedi.
32. Biz, dediler, suçlu bir kavme gönderildik.
33. Üzerlerine çamurdan taş yağdırmaya (geldik).
34. (Bunlar,) aşırı gidenler için Rabb’inin katında işaretlenmiş (taşlardır).
35. Bunun üzerine orada bulunan mü’minleri çıkardık.
36. Zaten orada, bir ev halkından başka Müslüman bulmadık.
Bu sayfa yardımcı oldu mu?