أَعُوذُ بِاللَّهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
Türkçe Deyim

başarı göstermek (kazanmak)

başarı göstermek (kazanmak) Deyim başarmak

— Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü

İlgili Deyimler

Deyimin Geçtiği Ayet/Ayetler

4/Nisa-13
تِلْكَ حُدُودُ اللّٰهِۜ وَمَنْ يُطِـعِ اللّٰهَ وَرَسُولَهُ يُدْخِلْهُ جَنَّاتٍ تَجْر۪ي مِنْ تَحْتِهَا الْاَنْهَارُ خَالِد۪ينَ ف۪يهَاۜ وَذٰلِكَ الْفَوْزُ الْعَظ۪يمُ

Bunlar Allah'ın sınırlarıdır. Kim Allah'a ve Peygamberine itaat ederse Allah onu içerisinde sonsuza kadar kalacakları altından ırmaklar akan cennetlere sokar. İşte, büyük başarı kazanmak budur!

4/Nisa-73
وَلَئِنْ اَصَابَكُمْ فَضْلٌ مِنَ اللّٰهِ لَيَقُولَنَّ كَاَنْ لَمْ تَكُنْ بَيْنَكُمْ وَبَيْنَهُ مَوَدَّةٌ يَا لَيْتَن۪ي كُنْتُ
Bu kelime "birlik olmak " deyiminde vurgulanmış
مَعَهُمْ
Bu kelime "birlik olmak " deyiminde vurgulanmış
فَاَفُوزَ فَوْزاً عَظ۪يماً

Eğer Allah'tan size bir fazl erişirse -sanki sizinle onun aranızda (zahirî) bir dostluk yokmuş gibi- “Keşke onlarla birlik olsaydım da ben de büyük bir başarı (ve ganimet) kazansaydım!” der.

5/Maide-119
قَالَ اللّٰهُ هٰذَا يَوْمُ يَنْفَعُ
Bu kelime "faydalı olmak " deyiminde vurgulanmış
الصَّادِق۪ينَ صِدْقُهُمْۜ لَهُمْ جَنَّاتٌ تَجْر۪ي مِنْ تَحْتِهَا الْاَنْهَارُ خَالِد۪ينَ ف۪يهَٓا اَبَداًۜ رَضِيَ
Bu kelime "razı olmak (gelmek) " deyiminde vurgulanmış
اللّٰهُ عَنْهُمْ وَرَضُوا
Bu kelime "razı olmak (gelmek) " deyiminde vurgulanmış
عَنْهُۜ ذٰلِكَ الْفَوْزُ الْعَظ۪يمُ

Allah der: "Bu, doğruların, doğruluklarının faydalı olacağı bir gündür. Onlar için altından ırmaklar akan içinde sonsuza kadar kalacakları cennetler vardır. Allah onlardan razı olmuş, onlar da Allah'tan razı olmuşlardır. İşte, büyük başarı kazanmak budur!"

6/Enam-16
مَنْ يُصْرَفْ عَنْهُ يَوْمَئِذٍ فَقَدْ رَحِمَهُۜ وَذٰلِكَ الْفَوْزُ الْمُب۪ينُ

O gün kim ondan (azaptan) korunursa (Allah) ona rahmet etmiş olur. İşte, apaçık başarı kazanmak budur!

9/Tevbe-72
وَعَدَ
Bu kelime "söz vermek" deyiminde vurgulanmış
اللّٰهُ الْمُؤْمِن۪ينَ وَالْمُؤْمِنَاتِ جَنَّاتٍ تَجْر۪ي مِنْ تَحْتِهَا الْاَنْهَارُ خَالِد۪ينَ ف۪يهَا وَمَسَاكِنَ طَيِّبَةً ف۪ي جَنَّاتِ عَدْنٍۜ وَرِضْوَانٌ مِنَ اللّٰهِ اَكْبَرُۜ ذٰلِكَ هُوَ الْفَوْزُ الْعَظ۪يمُ۟

Allah, mü’min erkeklere ve mü’min kadınlara, içinde ebedî kalmak üzere altından ırmaklar akan cennetler ve Adin cennetlerinde güzel meskenler için söz verdi. Allah'ın razı olması ise hepsinden büyüktür. İşte, büyük başarı kazanmak budur!

9/Tevbe-89
اَعَدَّ
Bu kelime "(bir şeyi) hazır etmek " deyiminde vurgulanmış
اللّٰهُ لَهُمْ جَنَّاتٍ تَجْر۪ي مِنْ تَحْتِهَا الْاَنْهَارُ خَالِد۪ينَ ف۪يهَاۜ ذٰلِكَ الْفَوْزُ الْعَظ۪يمُ۟

Allah onlar için, süresiz kalacakları, altından ırmaklar akan cennetler hazır etti. İşte, büyük başarı kazanmak budur!

9/Tevbe-100
وَالسَّابِقُونَ الْاَوَّلُونَ مِنَ الْمُهَاجِر۪ينَ وَالْاَنْصَارِ وَالَّذ۪ينَ اتَّبَعُوهُمْ بِاِحْسَانٍۙ رَضِيَ
Bu kelime "razı olmak (gelmek) " deyiminde vurgulanmış
اللّٰهُ عَنْهُمْ وَرَضُوا
Bu kelime "razı olmak (gelmek) " deyiminde vurgulanmış
عَنْهُ وَاَعَدَّ
Bu kelime "(bir şeyi) hazır etmek " deyiminde vurgulanmış
لَهُمْ جَنَّاتٍ تَجْر۪ي تَحْتَهَا الْاَنْهَارُ خَالِد۪ينَ ف۪يهَٓا اَبَداًۜ ذٰلِكَ الْفَوْزُ الْعَظ۪يمُ

Muhacir ve Ensar’dan ilk öncüler ve onlara güzelce uyanlar, işte Allah onlardan razı olmuş, onlar da Allah’tan razı olmuşlardır. Allah, onlar için ebedî kalacakları, altlarında nehirler akan Cennetler hazır etmiştir. İşte, büyük başarı kazanmak budur!

9/Tevbe-111
اِنَّ اللّٰهَ اشْتَرٰى مِنَ الْمُؤْمِن۪ينَ اَنْفُسَهُمْ وَاَمْوَالَهُمْ بِاَنَّ لَهُمُ الْجَنَّةَۜ يُقَاتِلُونَ ف۪ي سَب۪يلِ اللّٰهِ فَيَقْتُلُونَ وَيُقْتَلُونَ
Bu kelime "maktul düşmek (olmak)" deyiminde vurgulanmış
وَعْداً
Bu kelime "söz vermek" deyiminde vurgulanmış
عَلَيْهِ حَقاًّ فِي التَّوْرٰيةِ وَالْاِنْج۪يلِ وَالْقُرْاٰنِۜ وَمَنْ اَوْفٰى
Bu kelime "sözünü tutmak " deyiminde vurgulanmış
بِعَهْدِه۪
Bu kelime "sözünü tutmak " deyiminde vurgulanmış
مِنَ اللّٰهِ فَاسْتَبْشِرُوا بِبَيْعِكُمُ الَّذ۪ي بَايَعْتُمْ بِه۪ۜ وَذٰلِكَ هُوَ الْفَوْزُ الْعَظ۪يمُ

Allah yolunda savaşıp düşmanları öldüren ve maktul düşen müminlerin canlarını ve mallarını, Allah, cennet kendilerinin olmak karşılığında satın almıştır. onlara söz verilen cennet haktır ki Tevrat'ta, İncil'de ve Kur'an'da sabittir. Allah'tan ziyade sözünü tutan kimdir? O hâlde, yaptığınız bu hayırlı alışverişten dolayı sevinin. İşte, büyük başarı kazanmak budur!

10/Yunus-64
لَهُمُ الْبُشْرٰى فِي الْحَيٰوةِ الدُّنْيَا وَفِي الْاٰخِرَةِۜ لَا تَبْد۪يلَ لِكَلِمَاتِ اللّٰهِۜ ذٰلِكَ هُوَ الْفَوْزُ الْعَظ۪يمُۜ

Onlar için dünya hayatında da ahirette de müjde vardır. Allah'ın sözlerinde bir değişme olmaz. İşte, büyük başarı kazanmak budur!

37/Saffat-58
اَفَمَا نَحْنُ بِمَيِّت۪ينَۙ

(Cennet arkadaşlarına yönelerek) “Biz bir daha asla ölmeyeceğiz, değil mi?”

37/Saffat-59
اِلَّا مَوْتَتَنَا الْاُو۫لٰى وَمَا نَحْنُ بِمُعَذَّب۪ينَ
Bu kelime "azap çekmek " deyiminde vurgulanmış

“Önceki ölümümüzden başka... Artık biz azap da çekmeyeceğiz değil mi?”

37/Saffat-60
اِنَّ هٰذَا لَهُوَ الْفَوْزُ الْعَظ۪يمُ

Kuşkusuz ki büyük başarı kazanmak budur.

37/Saffat-61
لِمِثْلِ هٰذَا فَلْيَعْمَلِ الْعَامِلُونَ
Bu kelime "çaba harcamak " deyiminde vurgulanmış

Böylece çaba harcayanlar da bunun bir benzeri için çalışmalıdır.

40/Mü'min-6
وَكَذٰلِكَ حَقَّتْ كَلِمَتُ رَبِّكَ عَلَى الَّذ۪ينَ كَفَرُٓوا اَنَّهُمْ اَصْحَابُ النَّارِۢ

İnkâr edenlerin cehennemlik olduklarına dair Rabbinin sözü, böylece gerçekleşti.

40/Mü'min-7
اَلَّذ۪ينَ يَحْمِلُونَ الْعَرْشَ وَمَنْ حَوْلَهُ يُسَبِّحُونَ بِحَمْدِ رَبِّهِمْ وَيُؤْمِنُونَ بِه۪ وَيَسْتَغْفِرُونَ لِلَّذ۪ينَ اٰمَنُواۚ رَبَّـنَا وَسِعْتَ
Bu kelime "içine almak " deyiminde vurgulanmış
كُلَّ شَيْءٍ رَحْمَةً وَعِلْماً فَاغْفِرْ لِلَّذ۪ينَ تَابُوا وَاتَّبَعُوا سَب۪يلَكَ وَقِهِمْ عَذَابَ الْجَح۪يمِ

Arş'ı taşıyanlar ve onun çevresinde bulunanlar, Rablerini hamt ile tespih ederler, ona iman ederler ve iman edenler için mağfiret dilerler: "Rabb’imiz! Senin rahmetin ve ilmin her şeyi içine almıştır. Tövbe edip senin yoluna uyanları bağışla ve onları cehennem azabından koru.

40/Mü'min-8
رَبَّنَا وَاَدْخِلْهُمْ جَنَّاتِ عَدْنٍۨ الَّت۪ي وَعَدْتَهُمْ وَمَنْ
Bu kelime "salah bulmak " deyiminde vurgulanmış
صَلَحَ
Bu kelime "salah bulmak " deyiminde vurgulanmış
مِنْ اٰبَٓائِهِمْ وَاَزْوَاجِهِمْ وَذُرِّيَّاتِهِمْۜ اِنَّكَ اَنْتَ الْعَز۪يزُ الْحَك۪يمُۚ
Bu kelime "hükmü geçmek (hüküm yürütmek)" deyiminde vurgulanmış

Rabb’imiz! Onları da Atalarından, eşlerinden ve çocuklarından salah bulanlarla beraber kendilerine vadettiğin Adn cennetlerine koy. Şüphesiz ki sen güçlü olansın, hükmü geçensin!

40/Mü'min-9
وَقِهِمُ السَّيِّـَٔاتِۜ وَمَنْ تَقِ السَّيِّـَٔاتِ يَوْمَئِذٍ فَقَدْ رَحِمْتَهُۜ وَذٰلِكَ هُوَ الْفَوْزُ الْعَظ۪يمُ۟

Ve onları kötülüklerden koru. O gün, kimi kötülüklerden korursan ona rahmet etmişsindir. İşte bu, büyük başarı kazanmaktır."

40/Mü'min-10
اِنَّ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا يُنَادَوْنَ لَمَقْتُ اللّٰهِ اَكْبَرُ مِنْ مَقْتِكُمْ
Bu kelime "kızıp durmak " deyiminde vurgulanmış
اَنْفُسَكُمْ اِذْ تُدْعَوْنَ اِلَى الْا۪يمَانِ فَتَكْفُرُونَ

İnkâr edenlere de şöyle seslenilir: “Allah’ın (size) kızması, sizin kendinize kızıp durmanızdan daha büyüktür. Çünkü siz, imana çağrıldığınız zaman inkâr ediyordunuz.”

44/Duhan-57
فَضْلاً مِنْ رَبِّكَۜ ذٰلِكَ هُوَ الْفَوْزُ الْعَظ۪يمُ

Rabb’inden bir fazl olarak… İşte, büyük başarı kazanmak budur!

45/Casiye-30
فَاَمَّا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ فَيُدْخِلُهُمْ رَبُّهُمْ ف۪ي رَحْمَتِه۪ۜ ذٰلِكَ هُوَ الْفَوْزُ الْمُب۪ينُ

İnanıp yararlı işler yapanlara gelince; Rableri onları rahmetinin içine alacaktır. İşte, apaçık başarı kazanmak budur!

48/Fetih-4
هُوَ الَّـذ۪ٓي اَنْزَلَ السَّك۪ينَةَ
Bu kelime "huzur vermek " deyiminde vurgulanmış
ف۪ي قُلُوبِ الْمُؤْمِن۪ينَ لِيَزْدَادُٓوا ا۪يمَاناً مَعَ ا۪يمَانِهِمْۜ وَلِلّٰهِ جُنُودُ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِۜ وَكَانَ اللّٰهُ عَل۪يماً حَك۪يماًۙ
Bu kelime "hüküm vermek" deyiminde vurgulanmış

İmanlarını bir kat daha arttırsınlar diye mü’minlerin kalplerine huzur veren odur. Göklerin ve yerin orduları Allah'ındır. Allah bilendir, doğru hüküm verendir.

48/Fetih-5
لِيُدْخِلَ الْمُؤْمِن۪ينَ وَالْمُؤْمِنَاتِ جَنَّاتٍ تَجْر۪ي مِنْ تَحْتِهَا الْاَنْهَارُ خَالِد۪ينَ ف۪يهَا وَيُكَفِّرَ عَنْهُمْ سَيِّـَٔاتِهِمْۜ وَكَانَ ذٰلِكَ عِنْدَ اللّٰهِ فَوْزاً عَظ۪يماًۙ

Bütün bunlar Allah’ın; inanan erkek ve kadınları, içlerinden ırmaklar akan, içinde temelli kalacakları cennetlere koyması, onların kötülüklerini örtmesi içindir. İşte, Allah katında büyük başarı kazanmak budur!

57/Hadid-12
يَوْمَ تَرَى الْمُؤْمِن۪ينَ وَالْمُؤْمِنَاتِ يَسْعٰى نُورُهُمْ بَيْنَ اَيْد۪يهِمْ وَبِاَيْمَانِهِمْ بُشْرٰيكُمُ الْيَوْمَ جَنَّاتٌ تَجْر۪ي مِنْ تَحْتِهَا الْاَنْهَارُ خَالِد۪ينَ ف۪يهَاۜ ذٰلِكَ هُوَ الْفَوْزُ الْعَظ۪يمُۚ

O gün, mü'min erkekler ile mü'min kadınları, nurları önlerinde ve sağlarında koşarken görürsün. “Bugün sizin müjdeniz, içinde ebedi kalıcılar (olduğunuz), altından ırmaklar akan cennetlerdir.” İşte, büyük başarı kazanmak budur!

64/Tegabun-9
يَوْمَ يَجْمَعُكُمْ لِيَوْمِ الْجَمْعِ ذٰلِكَ يَوْمُ التَّغَابُنِۜ
Bu kelime "(bir şeyin) künhüne varmak " deyiminde vurgulanmış
وَمَنْ يُؤْمِنْ بِاللّٰهِ وَيَعْمَلْ
Bu kelime "iş yapmak " deyiminde vurgulanmış
صَالِحاً يُكَفِّرْ
Bu kelime "açığını kapamak (kapatmak)" deyiminde vurgulanmış
عَنْهُ سَيِّـَٔاتِه۪
Bu kelime "açığını kapamak (kapatmak)" deyiminde vurgulanmış
وَيُدْخِلْهُ جَنَّاتٍ تَجْر۪ي مِنْ تَحْتِهَا الْاَنْهَارُ خَالِد۪ينَ ف۪يهَٓا اَبَداًۜ ذٰلِكَ الْفَوْزُ الْعَظ۪يمُ

Toplanma gününde Allah sizi (mutlaka) bir araya getirecektir. O gün, aldanışın (künhüne varılma) günüdür. Kim Allah'a inanır, makbul ve güzel işler yaparsa Allah onun açığını kapatır ve devamlı kalmak üzere içinden ırmaklar akan cennetlere koyar. İşte, büyük başarı kazanmak budur!

85/Buruc-11
اِنَّ الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَهُمْ جَنَّاتٌ تَجْر۪ي مِنْ تَحْتِهَا الْاَنْهَارُۜ ذٰلِكَ الْفَوْزُ الْـكَب۪يرُۜ

İnanıp da yararlı işler yapanlar için ise altlarında nehirler akan cennetler vardır. İşte, büyük başarı kazanmak budur!

Bu sayfa yardımcı oldu mu?

Geri bildiriminiz için teşekkürler!
Güncelleme: 21.12.2025
Paylaş: