أَعُوذُ بِاللَّهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
Türkçe Deyim

gücü yetmek

gücü yetmek Deyim eldeki imkânlarla ancak altından kalkabilmek, üstesinden gelebilmek.

— Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü

Deyimin Geçtiği Ayet/Ayetler

2/Bakara-20
يَكَادُ الْبَرْقُ يَخْطَفُ اَبْصَارَهُمْۜ كُلَّمَٓا اَضَٓاءَ لَهُمْ مَشَوْا ف۪يهِۙ وَاِذَٓا اَظْلَمَ عَلَيْهِمْ قَامُواۜ
Bu kelime "dikilip durmak (kalmak)" deyiminde vurgulanmış
وَلَوْ شَٓاءَ اللّٰهُ لَذَهَبَ بِسَمْعِهِمْ وَاَبْصَارِهِمْۜ اِنَّ اللّٰهَ عَلٰى كُلِّ شَيْءٍ قَد۪يرٌ۟

Çakan şimşek gözlerini kamaştırır gibi olur. Bu onların önlerini aydınlatınca o ışıkta yürürler. Her yer karanlık kesilince de dikilip kalırlar. Allah dileseydi, elbette onların kulaklarını sağır, gözlerini kör ederdi. Allah’ın kuşkusuz, her şeye gücü yeter.

2/Bakara-106
مَا نَنْسَخْ مِنْ اٰيَةٍ اَوْ نُنْسِهَا نَأْتِ بِخَيْرٍ مِنْهَٓا اَوْ مِثْلِهَاۜ اَلَمْ تَعْلَمْ اَنَّ اللّٰهَ عَلٰى كُلِّ شَيْءٍ قَد۪يرٌ

Biz, daha iyisini veya benzerini getirmedikçe bir ayeti ortadan kaldırmayız veya unutturmayız. Allah, her şeye gücü yetendir; bilmez misin?

2/Bakara-109
وَدَّ كَث۪يرٌ مِنْ اَهْلِ الْكِتَابِ لَوْ يَرُدُّونَكُمْ مِنْ بَعْدِ ا۪يمَانِكُمْ كُفَّاراًۚ حَسَداً مِنْ عِنْدِ اَنْفُسِهِمْ مِنْ بَعْدِ مَا تَبَيَّنَ لَهُمُ الْحَقُّۚ فَاعْفُوا وَاصْفَحُوا
Bu kelime "anlayış göstermek " deyiminde vurgulanmış
حَتّٰى يَأْتِيَ اللّٰهُ بِاَمْرِه۪ۜ اِنَّ اللّٰهَ عَلٰى كُلِّ شَيْءٍ قَد۪يرٌ

Kitap ehlinin çoğu, kendilerine gerçek bütün açıklığıyla belli olduktan sonra sırf nefislerindeki kıskançlık yüzünden sizi iman etmenizden sonra küfre geri çevirmek istediler. Siz onları affedin ve Allah'ın hükmü gelinceye kadar onlara anlayış gösterin. Kesinlikle Allah, her şeye gücü yetendir.

2/Bakara-148
وَلِكُلٍّ وِجْهَةٌ هُوَ مُوَلّ۪يهَا فَاسْتَبِقُوا الْخَيْرَاتِۜ اَيْنَ مَا تَكُونُوا يَأْتِ
Bu kelime "bir araya getirmek " deyiminde vurgulanmış
بِكُمُ اللّٰهُ جَم۪يعاًۜ
Bu kelime "bir araya getirmek " deyiminde vurgulanmış
اِنَّ اللّٰهَ عَلٰى كُلِّ شَيْءٍ قَد۪يرٌ

Herkesin yöneldiği bir yön vardır. Hayırlarda yarışa kalkın. Her nerede olursanız olun Allah hepinizi bir araya getirir. Kesinlikle Allah, her şeye gücü yetendir.

2/Bakara-284
لِلّٰهِ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَمَا فِي الْاَرْضِۜ وَاِنْ تُبْدُوا
Bu kelime "(bir durumu) açığa vurmak " deyiminde vurgulanmış
مَا ف۪ٓي اَنْفُسِكُمْ اَوْ تُخْفُوهُ يُحَاسِبْكُمْ بِهِ اللّٰهُۜ فَيَغْفِرُ لِمَنْ يَشَٓاءُ وَيُعَذِّبُ
Bu kelime "azap vermek " deyiminde vurgulanmış
مَنْ يَشَٓاءُۜ وَاللّٰهُ عَلٰى كُلِّ شَيْءٍ قَد۪يرٌ

Göklerde ve yerdekilerin hepsi Allah'ındır. Nefislerinizde olanı açığa vursanız da gizli tutsanız da Allah, sizin hesabınızı görecektir; sonra dilediğini affeder, dilediğine de azap verir. Allah, her şeye gücü yetendir.

3/Aliimran-29
قُلْ اِنْ تُخْفُوا مَا ف۪ي صُدُورِكُمْ اَوْ تُبْدُوهُ
Bu kelime "(bir durumu) açığa vurmak " deyiminde vurgulanmış
يَعْلَمْهُ اللّٰهُۜ وَيَعْلَمُ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَمَا فِي الْاَرْضِۜ وَاللّٰهُ عَلٰى كُلِّ شَيْءٍ قَد۪يرٌ

"Göğüslerinizde olanı gizli tutsanız da açığa vursanız da Allah onu bilir. O, göklerde ve yerde olanları da bilir. Allah, her şeye gücü yetendir." de.

3/Aliimran-165
اَوَلَمَّٓا اَصَابَتْكُمْ مُص۪يبَةٌ قَدْ اَصَبْتُمْ مِثْلَيْهَاۙ قُلْتُمْ اَنّٰى هٰذَاۜ قُلْ هُوَ مِنْ عِنْدِ اَنْفُسِكُمْۜ اِنَّ اللّٰهَ عَلٰى كُلِّ شَيْءٍ قَد۪يرٌ

(Onlara) İki misli uğrattığınız bir musibet size isabet edince mi, 'Bu nereden?’ dediniz. De ki: 'O, sizin kendinizdendir.' Kesinlikle Allah, her şeye gücü yetendir.

5/Maide-40
اَلَمْ تَعْلَمْ اَنَّ اللّٰهَ لَهُ مُلْكُ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ يُعَذِّبُ
Bu kelime "azap vermek " deyiminde vurgulanmış
مَنْ يَشَٓاءُ وَيَغْفِرُ لِمَنْ يَشَٓاءُۜ وَاللّٰهُ عَلٰى كُلِّ شَيْءٍ قَد۪يرٌ

Bilmez misin ki, göklerde ve yerde ne varsa hepsinin mülkiyeti Allah'a aittir; dilediğine azap verir ve dilediğini bağışlar. Allah’ın her şeye gücü yeter.

9/Tevbe-39
اِلَّا تَنْفِرُوا
Bu kelime "sefere kalkmak" deyiminde vurgulanmış
يُعَذِّبْكُمْ
Bu kelime "azap çekmek " deyiminde vurgulanmış
عَذَاباً اَل۪يماً وَيَسْتَبْدِلْ قَوْماً غَيْرَكُمْ وَلَا
Bu kelime "zarar vermek " deyiminde vurgulanmış
تَضُرُّوهُ
Bu kelime "zarar vermek " deyiminde vurgulanmış
شَيْـٔاًۜ وَاللّٰهُ عَلٰى كُلِّ شَيْءٍ قَد۪يرٌ

Eğer (Allah yolunda) sefere kalkmazsanız o size, elim bir azapla azap verecek ve yerinize bir başka topluluğu getirecektir. Siz ona hiçbir şeyle zarar veremezsiniz. Allah’ın her şeye gücü yeter.

16/Nahıl-76
وَضَرَبَ اللّٰهُ مَثَلاً رَجُلَيْنِ اَحَدُهُمَٓا اَبْكَمُ لَا يَقْدِرُ عَلٰى شَيْءٍ وَهُوَ كَلٌّ عَلٰى مَوْلٰيهُۙ اَيْنَمَا يُوَجِّهْهُ لَا يَأْتِ بِخَيْرٍۜ هَلْ يَسْتَو۪ي هُوَۙ وَمَنْ يَأْمُرُ بِالْعَدْلِۙ وَهُوَ عَلٰى صِرَاطٍ مُسْتَق۪يمٍ۟

Allah bir de şu iki adamı örnek vermektedir: Biri dilsizdir, bir şeye gücü yetmez. Efendisinin üzerine bir yüktür ve onu nereye gönderse (bir işin) üstesinden gelemez. Şimdi bununla, adaleti emreden, kendisi de doğru bir yol üzere olan kimse bir olur mu?

16/Nahıl-77
وَلِلّٰهِ غَيْبُ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِۜ وَمَٓا اَمْرُ السَّاعَةِ اِلَّا كَلَمْحِ الْبَصَرِ اَوْ هُوَ اَقْرَبُۜ اِنَّ اللّٰهَ عَلٰى كُلِّ شَيْءٍ قَد۪يرٌ

Göklerin ve yerin gaibi Allah'a aittir. Kıyametin kopması ise, göz açıp kapayıncaya kadar veya daha az bir zamandan ibarettir. Kesinlikle Allah’ın her şeye gücü yeter.

24/Nur-45
وَاللّٰهُ خَلَقَ كُلَّ دَٓابَّةٍ مِنْ مَٓاءٍۚ فَمِنْهُمْ مَنْ يَمْش۪ي عَلٰى بَطْنِه۪ۚ وَمِنْهُمْ مَنْ يَمْش۪ي عَلٰى رِجْلَيْنِۚ وَمِنْهُمْ مَنْ يَمْش۪ي عَلٰٓى اَرْبَعٍۜ يَخْلُقُ اللّٰهُ مَا يَشَٓاءُۜ اِنَّ اللّٰهَ عَلٰى كُلِّ شَيْءٍ قَد۪يرٌ

Allah, her canlıyı sudan yarattı. İşte bunlardan kimi karnı üstünde sürünür, kimi iki ayağı üstünde yürür, kimi dört ayağı üstünde yürür... Allah dilediğini yaratır. Kesinlikle Allah, her şeye gücü yetendir.

29/Ankebut-20
قُلْ س۪يرُوا فِي الْاَرْضِ فَانْظُرُوا كَيْفَ بَدَاَ الْخَلْقَ ثُمَّ اللّٰهُ يُنْشِئُ النَّشْاَةَ الْاٰخِرَةَۜ اِنَّ اللّٰهَ عَلٰى كُلِّ شَيْءٍ قَد۪يرٌۚ

De ki “Yeryüzünde dolaşıp da Allah, nasıl yoktan var etmiş, bir bakın! Sonra ahireti de inşa edecek olan odur. Kesinlikle Allah, her şeye gücü yetendir.

35/Fatır-44
اَوَلَمْ يَس۪يرُوا فِي الْاَرْضِ فَيَنْظُرُوا كَيْفَ كَانَ عَاقِبَةُ الَّذ۪ينَ مِنْ قَبْلِهِمْ وَكَانُٓوا اَشَدَّ مِنْهُمْ قُوَّةًۜ وَمَا كَانَ اللّٰهُ لِيُعْجِزَهُ
Bu kelime "acze düşmek " deyiminde vurgulanmış
مِنْ شَيْءٍ فِي السَّمٰوَاتِ وَلَا فِي الْاَرْضِۜ اِنَّهُ كَانَ عَل۪يماً قَد۪يراً

Yeryüzünde dolaşıp da, kendilerinden öncekilerin sonlarının nasıl olduğuna bakmadılar mı? Onlar kendilerinden daha güçlü idiler. Göklerde ve yerde hiçbir şey Allah'ı acze düşüremez. O kuşkusuz alimdir ve (her şeye) gücü yetendir.

48/Fetih-21
وَاُخْرٰى لَمْ تَقْدِرُوا
Bu kelime "elde etmek " deyiminde vurgulanmış
عَلَيْهَا قَدْ اَحَاطَ اللّٰهُ بِهَاۜ وَكَانَ اللّٰهُ عَلٰى كُلِّ شَيْءٍ قَد۪يراً

Henüz elde edemediğiniz başka ganimetler de vardır ki Allah onları ihata etmiştir. (çepeçevre kuşatmıştır) Allah, her şeye gücü yetendir.

Bu sayfa yardımcı oldu mu?

Geri bildiriminiz için teşekkürler!
Güncelleme: 29.06.2025
Paylaş: