azap vermek
azap vermek Deyim acı çektirmek, üzmek: 'Bu düşünce ona epeyce azap verdi.' -A. Midhat.
İlgili Deyimler
Deyimin Geçtiği Ayet/Ayetler
Göklerde ve yerdekilerin hepsi Allah'ındır. Nefislerinizde olanı açığa vursanız da gizli tutsanız da Allah, sizin hesabınızı görecektir; sonra dilediğini affeder, dilediğine de azap verir. Allah, her şeye gücü yetendir.
Allah dilerse onların tövbelerini kabul eder dilerse de zalim olmalarından dolayı kendilerine azap verir. Bu işler senin harcın değil!
Göklerde ve yerde ne varsa Allah'ındır. Dilediğini bağışlar, dilediğine azap verir. Allah, çok bağışlayıcı ve çok merhametlidir.
Sizden kim, hür mü'min kadınlarla evlenmede başarısızlığa uğramışsa o zaman elinize bakan mümin kızlarınızı nikâhlayabilirler. Allah, imanlarınızı (sizden) daha iyi bilir. Hepiniz birbirinizdensiniz. Şu hâlde onları, iffetli olmaları, zina işlememeleri ve dost tutmamaları şartıyla sahiplerinin izinleriyle nikâhlayın ve bu durumda mihrlerini de güzelce verin. Evlendiklerinde (biriyle gayrimeşru) ilişkiye girerlerse onlara, hür kadınlara verilen azabın yarısı uygulanır. Bu izin (evlenme izni), içinizden zora gelememekten korkanlar içindir. Ancak sabretmeniz sizin için daha hayırlıdır. Allah çok bağışlayıcı çok merhamet edicidir.
"Yahudiler ve Hristiyanlar “Biz Allah'ın oğulları ve sevgilileriyiz.” dediler. De ki “öyleyse günahlarınızdan dolayı size niçin azap çektiriyor? Doğrusu siz de onun yarattığı insanlardansınız. O, dilediğini bağışlar ve dilediğine azap verir. Göklerde, yerde ve ikisinin arasında ne varsa mülkiyeti Allah'a aittir. Sonunda dönüş de ancak onadır."
Bilmez misin ki, göklerde ve yerde ne varsa hepsinin mülkiyeti Allah'a aittir; dilediğine azap verir ve dilediğini bağışlar. Allah’ın her şeye gücü yeter.
Allah dedi ki “Ben onu indireceğim. Ondan sonra sizden kim inkâr ederse ben ona daha önce hiçbir âlemden hiçbir kimseye azap vermediğim şekilde azap vereceğim.
Onlara bir ayet geldiği zaman, “Allah elçilerine verilenin bir benzeri bize de verilinceye kadar asla inanmayacağız” derler. Allah, elçilik görevini kime vereceğini çok iyi bilir. Kabahat işleyenler, Allah katında aşağılığa uğratılacak ve dümen çevirmelerinden dolayı onlara şiddetli bir azap verilecektir.
(Allah) “Sizden önce gelip geçen insan ve cin toplulukları ile ateşe girin.” der. Her bir grup içeri girdikçe diğer kardeş gruba lanet eder. Nihayet hepsi orada bir araya gelince sonrakiler, öncekiler için derler ki: “Ey Rabbimiz! İşte bunlardır bizi saptıranlar. Onlara ateşten iki kat azap ver.” Allah, “Hepiniz için de kat kat (azap) var. Fakat siz bilmiyorsunuz!” der.
Hani demişlerdi ki: "Allah’ım! Bu senin katından gelen bir gerçekse başımıza gökten taş yağdır yahut bize elem verici bir azap getir!"
"Halbuki (Ey Rasûlüm) sen, onların içindeyken Allah onlara azap çektirecek değildi. İstiğfar ettikleri hâlde de Allah onlara azap verecek değil."
Özür dilemeyiniz! Şüphesiz ki inandıktan sonra inkâr ettiniz. İçinizden bir grubu affetsek bile bir gruba da Kabahat işlemekte olduklarından dolayı azap veririz.
Kim hidayete ererse kendisi için hidayete ermiş olur; kim de dalalete düşerse kendi aleyhine dalalete düşmüş olur. Hiç bir günahkâr, başkasının günahını çekmez. Biz, bir elçi göndermedikçe azap verecek değiliz.
O, şöyle dedi: “Haksızlık edeni cezalandıracağız; sonra o, Rabb’ine gönderilecek; sonra (Allah) da ona korkunç bir azap verecek.
Ant olsun, biz onlara azap verdik de yine Rablerine boyun eğmediler, tazarruda da bulunmuyorlar.
Rasul’ün davetini kendi aranızdaki davet gibi tutmayın! Birbirlerini siper ederek sıvışıp gidenleri Allah, elbette bilmektedir. Onun emrine muhalefet edenler, başlarının belaya girmesinden veya kendilerine elim bir azap verilmesinden sakınsınlar!
Allah ile birlikte herhangi bir ilaha sakın yalvarma yoksa sen de azap verilenlerden olursun!
O, dilediğine azap verir, dilediğini esirger. Ve ona çevrileceksiniz.
(Bütün bunlar ayrıca,) Allah hakkında kötü zanda bulunan münafık erkeklerle münafık kadınlara, müşrik erkeklerle müşrik kadınlara azap vermesi içindir. (İnananlar için istedikleri) kötülük, kendilerine gelsin! Allah, onlara karşı gazaba gelmiş, onlara lanet etmiş ve cehennemi hazırlamıştır. O (cehennem) ne kötü bir dönüş yeridir!
Göklerin ve yerin mülkü Allah'ındır. O, dilediğini bağışlar, dilediğine azap verir. Allah çok bağışlayan, çok merhamet edendir.
Kulis yapmaktan menedilip de sonra menedildikleri şeye dönenleri ve günah, düşmanlık ve Rasul'e karşı gelme konusunda aralarında Kulis yapanları görmedin mi? Sana geldiklerinde de Allah'ın selamlamadığı bir şekilde sana selam verirler ve kendi aralarında "Söylediğimizden dolayı Allah bize azap verse ya!" derler. Cehennem onlara yeter. Oraya girerler. Orası ne kötü bir varış yeridir!
Ülkelerden niceleri vardır ki Rablerinin ve onun elçilerinin emrine karşı durdular, böylece biz de onların şiddetli bir hesapla hesabını gördük ve onlara korkunç bir azapla azap verdik.
Allah ona, en büyük azapla azap verir.
Artık o gün onun azabı gibi hiç kimse azap veremez.
Bu sayfa yardımcı oldu mu?