أَعُوذُ بِاللَّهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
Türkçe Deyim

ihata etmek

ihata etmek Deyim 1) çevirmek, çevrelemek, kuşatmak, sarmak. 2) mec. kavramak, anlamak.

— Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü

Deyimin Geçtiği Ayet/Ayetler

2/Bakara-19
اَوْ كَصَيِّبٍ مِنَ السَّمَٓاءِ ف۪يهِ ظُلُمَاتٌ وَرَعْدٌ وَبَرْقٌۚ يَجْعَلُونَ اَصَابِعَهُمْ ف۪ٓي اٰذَانِهِمْ مِنَ الصَّوَاعِقِ حَذَرَ الْمَوْتِۜ وَاللّٰهُ مُح۪يطٌ بِالْكَافِر۪ينَ

Yahut onların durumu; gökten, yoğun karanlıklar içinde, gök gürlemesi ve şimşek ile boşanan yağmura tutulmuş kimselerin durumu gibidir. yıldırım seslerinden ölüm korkusuyla, parmaklarını kulaklarına tıkarlar. Oysa Allah, kâfirleri ihata etmiştir. (Çepeçevre kuşatmıştır.)

2/Bakara-81
بَلٰى مَنْ كَسَبَ سَيِّئَةً وَاَحَاطَتْ بِه۪ خَط۪ٓيـَٔتُهُ
Bu kelime "hata etmek (eylemek, işlemek)" deyiminde vurgulanmış
فَاُو۬لٰٓئِكَ اَصْحَابُ النَّارِۚ هُمْ ف۪يهَا خَالِدُونَ

Hayır! Kim bir kötülük eder de işlediği hatası kendisini ihata ederse (çepeçevre kuşatırsa) işte o kimseler, cehennemliktir. Onlar orada devamlı kalırlar.

2/Bakara-255
اَللّٰهُ لَٓا اِلٰهَ اِلَّا هُوَۚ اَلْحَيُّ الْقَيُّومُۚ لَا تَأْخُذُهُ سِنَةٌ وَلَا نَوْمٌۜ لَهُ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَمَا فِي الْاَرْضِۜ مَنْ ذَا الَّذ۪ي يَشْفَعُ عِنْدَهُٓ اِلَّا بِاِذْنِه۪ۜ يَعْلَمُ مَا بَيْنَ اَيْد۪يهِمْ وَمَا خَلْفَهُمْۚ وَلَا يُح۪يطُونَ بِشَيْءٍ مِنْ عِلْمِه۪ٓ اِلَّا بِمَا شَٓاءَۚ وَسِعَ
Bu kelime "içine almak " deyiminde vurgulanmış
كُرْسِيُّهُ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَۚ وَلَا يَؤُ۫دُهُ حِفْظُهُمَاۚ
Bu kelime "(birini) görüp gözetmek " deyiminde vurgulanmış
وَهُوَ الْعَلِيُّ الْعَظ۪يمُ

Allah, ondan başka tanrı yoktur; o, haydır, kayyumdur. Ne uykusu gelir ne de uyur. Göklerde ve yerdekilerin hepsi onundur. İzni dışında, onun katında kim şefaat edebilir? onların (meleklerin) geçmişlerini ve geleceklerini bilir. Onlar (melekler), onun ilminden dilediği dışında bir şeyi ihata edemez (kuşatamaz.) Onun kürsüsü gökleri ve yeri içine alır. Onları görüp gözetmek kendisine zor gelmez. O, yücedir, büyüktür.

4/Nisa-108
يَسْتَخْفُونَ مِنَ النَّاسِ وَلَا يَسْتَخْفُونَ مِنَ اللّٰهِ وَهُوَ مَعَهُمْ اِذْ يُبَيِّتُونَ مَا لَا يَرْضٰى مِنَ الْقَوْلِۜ وَكَانَ اللّٰهُ بِمَا يَعْمَلُونَ مُح۪يـطاً

(Hainler) insanlardan gizlenmeye çalışır ama Allah’tan gizlenemezler. Hâlbuki onlar geceleyin haince kumpas kurarken Rabb’in onlarla beraberdir. Rabb’in onların yaptıklarını ihata edendir. (Kuşatandır.)

4/Nisa-126
وَلِلّٰهِ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَمَا فِي الْاَرْضِۜ وَكَانَ اللّٰهُ بِكُلِّ شَيْءٍ مُح۪يطاً۟

Göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah'ındır. Allah her şeyi ihata edendir. (Kuşatandır.)

8/Enfal-47
وَلَا تَكُونُوا كَالَّذ۪ينَ خَرَجُوا مِنْ دِيَارِهِمْ بَطَراً
Bu kelime "çalım satmak" deyiminde vurgulanmış
وَرِئَٓاءَ
Bu kelime "sureti haktan görünmek" deyiminde vurgulanmış
النَّاسِ وَيَصُدُّونَ عَنْ سَب۪يلِ اللّٰهِۜ وَاللّٰهُ بِمَا يَعْمَلُونَ مُح۪يطٌ

Yurtlarından, insanlara çalım satarak ve sureti haktan görünerek çıkan ve Allah'ın yolundan alıkoyan kimseler gibi olmayın. Allah, onların yaptıklarını ihata etmiştir (kuşatmıştır).

10/Yunus-39
بَلْ كَذَّبُوا بِمَا لَمْ يُح۪يطُوا بِعِلْمِه۪ وَلَمَّا يَأْتِهِمْ تَأْو۪يلُهُۜ كَذٰلِكَ كَذَّبَ الَّذ۪ينَ مِنْ قَبْلِهِمْ فَانْظُرْ كَيْفَ كَانَ عَاقِبَةُ الظَّالِم۪ينَ

Hayır onlar, ilmini ihata etmedikleri ve tevili kendilerine hiç gelmemiş olan bir şeyi yalanladılar, bunlardan önce geçenler de böyle yalanlamışlardı ama bak zalimlerin akıbeti nasıl oldu?

20/Taha-110
يَعْلَمُ مَا بَيْنَ اَيْد۪يهِمْ وَمَا خَلْفَهُمْ وَلَا يُح۪يطُونَ بِه۪ عِلْماً

O onların önlerindekini ve arkalarındakini bilir, onlar ise onu ilmen ihata edemezler.

48/Fetih-21
وَاُخْرٰى لَمْ تَقْدِرُوا
Bu kelime "elde etmek " deyiminde vurgulanmış
عَلَيْهَا قَدْ اَحَاطَ اللّٰهُ بِهَاۜ وَكَانَ اللّٰهُ عَلٰى كُلِّ شَيْءٍ قَد۪يراً
Bu kelime "gücü yetmek " deyiminde vurgulanmış

Henüz elde edemediğiniz başka ganimetler de vardır ki Allah onları ihata etmiştir. (çepeçevre kuşatmıştır) Allah, her şeye gücü yetendir.

Bu sayfa yardımcı oldu mu?

Geri bildiriminiz için teşekkürler!
Güncelleme: 25.07.2025
Paylaş: