أَعُوذُ بِاللَّهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
Türkçe Deyim

hayrete (hayretlere) düşmek

hayrete (hayretlere) düşmek Deyim şaşakalmak, şaşırmak.

— Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü

İlgili Deyimler

Deyimin Geçtiği Ayet/Ayetler

38/Sad-1
صٓ وَالْقُرْاٰنِ ذِي الذِّكْرِۜ

Sad. Zikir dolu Kur'an'a ant olsun;

38/Sad-2
بَلِ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا ف۪ي عِزَّةٍ وَشِقَاقٍ

Doğrusu, inkar edenler; ululanıp ayrı düşmüşlerdir.

38/Sad-3
كَمْ اَهْلَكْنَا مِنْ قَبْلِهِمْ مِنْ قَرْنٍ فَنَادَوْا وَلَاتَ
Bu kelime "iş işten geçmek " deyiminde vurgulanmış
ح۪ينَ
Bu kelime "iş işten geçmek " deyiminde vurgulanmış
مَنَاصٍ
Bu kelime "iş işten geçmek " deyiminde vurgulanmış

Hâlbuki biz onlardan önce nice nesilleri helak ettik. Tam bu sırada feryat ediyorlardı ama kurtuluş zamanı değildi, (iş işten geçmişti.)

38/Sad-4
وَعَجِبُٓوا اَنْ جَٓاءَهُمْ مُنْذِرٌ مِنْهُمْۘ وَقَالَ الْكَافِرُونَ هٰذَا سَاحِرٌ كَذَّابٌۚ

Kendilerine içlerinden bir uyarıcının gelmesinden hayrete düştüler. İnkâr edenler dediler ki "Bu yalancı bir büyücüdür.

38/Sad-5
اَجَعَلَ الْاٰلِهَةَ اِلٰهاً وَاحِداًۚ اِنَّ هٰذَا لَشَيْءٌ عُجَابٌ

İlâhları tek bir ilâh mı yaptı? Doğrusu bu şaşılacak bir şeydir."

38/Sad-6
وَانْطَلَقَ
Bu kelime "ileri atılmak (çıkmak)" deyiminde vurgulanmış
الْمَلَأُ مِنْهُمْ اَنِ امْشُوا وَاصْبِرُوا عَلٰٓى اٰلِهَتِكُمْۚ اِنَّ هٰذَا لَشَيْءٌ يُرَادُۚ

İçlerinden önde gelen bir grup ileri atıldı: “Yürüyün, ilahlarınıza karşı bağlılıkta kararlı olun çünkü (sizden) istenen şey budur.

38/Sad-7
مَا سَمِعْنَا بِهٰذَا فِي الْمِلَّةِ الْاٰخِرَةِۚ اِنْ هٰذَٓا اِلَّا اخْتِلَاقٌۚ

Son dinde bile böyle bir şey duymadık. Bu, uydurmadan başka bir şey değildir.

50/Kaf-1
قٓ۠ وَالْقُرْاٰنِ الْمَج۪يدِۚ

Kâf. Şanı yüce Kur’an’a ant olsun.

50/Kaf-2
بَلْ عَجِبُٓوا اَنْ جَٓاءَهُمْ مُنْذِرٌ مِنْهُمْ فَقَالَ الْـكَافِرُونَ هٰذَا شَيْءٌ عَج۪يبٌ

Hayır, onlara kendilerinden bir uyarıcı gelmesinden hayrete düştüler de o kâfirler, “Bu, tuhaf bir şey!” dediler.

50/Kaf-3
ءَاِذَا مِتْنَا وَكُنَّا
Bu kelime "toprak olmak " deyiminde vurgulanmış
تُرَاباًۚ
Bu kelime "toprak olmak " deyiminde vurgulanmış
ذٰلِكَ رَجْعٌ بَع۪يدٌ

"Biz öldüğümüz ve toprak olduğumuz zaman mı (yeniden diriltilecekmişiz)? Bu uzak bir dönüş (iddiasıdır)."

50/Kaf-4
قَدْ عَلِمْنَا مَا تَنْقُصُ الْاَرْضُ مِنْهُمْۚ وَعِنْدَنَا كِتَابٌ حَف۪يظٌ

Şüphesiz biz, toprağın; onlardan neleri eksilttiğini bilmekteyiz. Yanımızda (o bilgileri) koruyan bir kitap vardır.

50/Kaf-5
بَلْ كَذَّبُوا بِالْحَقِّ لَمَّا جَٓاءَهُمْ فَهُمْ ف۪ٓي اَمْرٍ مَر۪يجٍ
Bu kelime "kafası bulanmak " deyiminde vurgulanmış

Doğrusu onlar, hak kendilerine gelince onu yalanladılar. Şimdi ise kafaları bulanmış bir hâldedirler.

50/Kaf-6
اَفَلَمْ يَنْظُرُٓوا اِلَى السَّمَٓاءِ فَوْقَهُمْ كَيْفَ بَنَيْنَاهَا وَزَيَّنَّاهَا
Bu kelime "süsleyip püslemek " deyiminde vurgulanmış
وَمَا لَهَا مِنْ فُرُوجٍ

Üzerlerindeki göğe bakmıyorlar mı? Biz, onu nasıl bina ettik ve onu nasıl süsleyip püsledik? Onun hiç bir çatlağı yok.

Bu sayfa yardımcı oldu mu?

Geri bildiriminiz için teşekkürler!
Güncelleme: 13.08.2025
Paylaş: