أَعُوذُ بِاللَّهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
Türkçe Deyim

mağdur etmek

mağdur etmek Deyim zarara uğratmak

— Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü

Deyimin Geçtiği Ayet/Ayetler

2/Bakara-281
وَاتَّقُوا يَوْماً تُرْجَعُونَ ف۪يهِ اِلَى اللّٰهِ ثُمَّ تُوَفّٰى كُلُّ نَفْسٍ مَا كَسَبَتْ وَهُمْ لَا يُظْلَمُونَ۟

Allah'a döndürüleceğiniz, sonra da herkese kazandığının tastamam verileceği ve kimsenin mağdur edilmeyeceği bir günden sakının.

3/Aliimran-25
فَكَيْفَ اِذَا جَمَعْنَاهُمْ لِيَوْمٍ لَا رَيْبَ ف۪يهِ وَوُفِّيَتْ كُلُّ نَفْسٍ مَا كَسَبَتْ وَهُمْ لَا يُظْلَمُونَ

Onları toplayıverdiğimiz gün ne olacak hâlleri? O günde (geleceğinden) hiç kuşku yok. Ve o gün, herkese, kazandığı tastamam verilecek ve onlar mağdur edilmeyecek.

3/Aliimran-161
وَمَا كَانَ لِنَبِيٍّ اَنْ يَغُلَّۜ وَمَنْ يَغْلُلْ يَأْتِ بِمَا غَلَّ يَوْمَ الْقِيٰمَةِۚ ثُمَّ تُوَفّٰى كُلُّ نَفْسٍ مَا كَسَبَتْ وَهُمْ لَا يُظْلَمُونَ

Bir nebinin hıyanet etmesi olur şey (iş) değil. Kim hıyanet ederse kıyamet günü aşırdığı şeyi getirir. Sonra da herkese kazandığı tastamam verilir ve kimse de mağdur edilmez.

6/Enam-160
مَنْ جَٓاءَ بِالْحَسَنَةِ فَلَهُ عَشْرُ اَمْثَالِهَاۚ وَمَنْ جَٓاءَ بِالسَّيِّئَةِ فَلَا يُجْزٰٓى اِلَّا مِثْلَهَا وَهُمْ لَا يُظْلَمُونَ

Kim (Allah huzuruna) iyilikle gelirse ona getirdiğinin on katı vardır. Kim de kötülükle gelirse o sadece getirdiğinin dengiyle cezalandırılır. Onlar mağdur edilmezler.

10/Yunus-47
وَلِكُلِّ اُمَّةٍ رَسُولٌۚ فَاِذَا جَٓاءَ رَسُولُهُمْ قُضِيَ بَيْنَهُمْ بِالْقِسْطِ وَهُمْ لَا يُظْلَمُونَ

Her ümmetin bir elçisi vardır. Elçileri geldiği zaman, aralarında “kıst” ile (adalet) karara varılır ve onlar asla mağdur edilmezler.

10/Yunus-54
وَلَوْ اَنَّ لِكُلِّ نَفْسٍ ظَلَمَتْ مَا فِي الْاَرْضِ لَافْتَدَتْ
Bu kelime "feda etmek " deyiminde vurgulanmış
بِه۪ۜ وَاَسَرُّوا النَّدَامَةَ لَمَّا رَاَوُا الْعَذَابَۚ وَقُضِيَ بَيْنَهُمْ بِالْقِسْطِ وَهُمْ لَا يُظْلَمُونَ

(O zaman) zulmeden herkes yeryüzündeki bütün servete sahip olsa (azaptan kurtulmak için) elbette onu feda eder. Ve azabı gördüklerinde, duydukları nedameti gizlerler. Aralarında “kıst” ile (adalet) karara varılır ve onlar, mağdur edilmezler.

18/Kehif-49
وَوُضِعَ الْكِتَابُ فَتَرَى الْمُجْرِم۪ينَ مُشْفِق۪ينَ مِمَّا ف۪يهِ وَيَقُولُونَ يَا وَيْلَتَنَا مَالِ هٰذَا الْكِتَابِ لَا يُغَادِرُ صَغ۪يرَةً وَلَا كَب۪يرَةً اِلَّٓا اَحْصٰيهَاۚ وَوَجَدُوا مَا عَمِلُوا حَاضِراًۜ وَلَا يَظْلِمُ رَبُّكَ اَحَداً۟

Kitap ortaya dökülür. Mücrimlerin onun içindekilerden dolayı tir tir titrediklerini görürsün. "Yazık bize! Bu kitaba da ne oluyor ki küçük büyük hiçbir şey bırakmayıp saymış." derler. Yaptıklarını karşılarında bulmuşlardır. Rabb’in hiç kimseyi mağdur etmez.

23/Mü'minun-62
وَلَا نُكَلِّفُ نَفْساً اِلَّا
Bu kelime "altından kalkamamak" deyiminde vurgulanmış
وُسْعَهَا
Bu kelime "altından kalkamamak" deyiminde vurgulanmış
وَلَدَيْنَا كِتَابٌ يَنْطِقُ بِالْحَقِّ وَهُمْ لَا يُظْلَمُونَ

Biz hiç kimseye altından kalkamayacağı işler için öneride bulunmayız. Nezdimizde hakkı söyleyen tek kitap vardır ve onlar (onun bağlıları) mağdur edilmezler.

39/Zümer-69
وَاَشْرَقَتِ الْاَرْضُ بِنُورِ رَبِّهَا وَوُضِعَ الْكِتَابُ وَج۪ٓيءَ بِالنَّبِيّ۪نَ وَالشُّهَدَٓاءِ وَقُضِيَ بَيْنَهُمْ بِالْحَقِّ وَهُمْ لَا يُظْلَمُونَ

Yeryüzü Rabb’inin nuru ile aydınlanır, kitap ortaya dökülür, nebiler ve şahitler getirilir ve aralarında hakkaniyetle karara varılır. Onlar, asla mağdur edilmezler.

45/Casiye-22
وَخَلَقَ اللّٰهُ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ بِالْحَقِّ وَلِتُجْزٰى كُلُّ نَفْسٍ بِمَا كَسَبَتْ وَهُمْ لَا يُظْلَمُونَ

Allah, gökleri ve yeri yerli yerince yaratmıştır. Böylece herkes kazancına göre karşılık görür ve onlar, mağdur edilmezler.

46/Ahkaf-19
وَلِكُلٍّ دَرَجَاتٌ مِمَّا عَمِلُواۚ وَلِيُوَفِّيَهُمْ اَعْمَالَهُمْ وَهُمْ لَا يُظْلَمُونَ

Herkesin yaptıklarına göre dereceleri vardır. Allah, onlara yaptıklarının karşılığını verir ve onlar asla mağdur edilmezler.

Bu sayfa yardımcı oldu mu?

Geri bildiriminiz için teşekkürler!
Güncelleme: 29.06.2025
Paylaş: