أَعُوذُ بِاللَّهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
Türkçe Deyim

birlik olmak

birlik olmak Deyim bir işi yapmak için anlaşmak.

— Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü

Deyimin Geçtiği Ayet/Ayetler

4/Nisa-73
وَلَئِنْ اَصَابَكُمْ فَضْلٌ مِنَ اللّٰهِ لَيَقُولَنَّ كَاَنْ لَمْ تَكُنْ بَيْنَكُمْ وَبَيْنَهُ مَوَدَّةٌ يَا لَيْتَن۪ي كُنْتُ مَعَهُمْ فَاَفُوزَ
Bu kelime "başarı göstermek (kazanmak)" deyiminde vurgulanmış
فَوْزاً
Bu kelime "başarı göstermek (kazanmak)" deyiminde vurgulanmış
عَظ۪يماً

Eğer Allah'tan size bir fazl erişirse -sanki sizinle onun aranızda (zahirî) bir dostluk yokmuş gibi- “Keşke onlarla birlik olsaydım da ben de büyük bir başarı (ve ganimet) kazansaydım!” der.

7/Araf-131
فَاِذَا جَٓاءَتْهُمُ الْحَسَنَةُ قَالُوا لَنَا هٰذِه۪ۚ وَاِنْ تُصِبْهُمْ
Bu kelime "başına bir hâl gelmek " deyiminde vurgulanmış
سَيِّئَةٌ
Bu kelime "başına bir hâl gelmek " deyiminde vurgulanmış
يَطَّيَّرُوا بِمُوسٰى وَمَنْ مَعَهُۜ اَلَٓا اِنَّمَا طَٓائِرُهُمْ عِنْدَ اللّٰهِ وَلٰكِنَّ اَكْثَرَهُمْ لَا يَعْلَمُونَ

Onlara bir iyilik gelince, «Bu bizim hakkımızdır» derler; onların başına bir hâl geldiğinde ise Musa ve onunla birlik olanları uğursuz sayarlardı. Bilesiniz ki onlara gelen uğursuzluk Allah katındandır fakat onların çoğu bunu bilmezler.

11/Hud-42
وَهِيَ تَجْر۪ي
Bu kelime "akıp gitmek " deyiminde vurgulanmış
بِهِمْ ف۪ي مَوْجٍ كَالْجِبَالِ وَنَادٰى نُوحٌۨ ابْنَهُ وَكَانَ ف۪ي مَعْزِلٍ يَا بُنَيَّ ارْكَبْۭۗ مَعَنَا وَلَا تَكُنْ مَعَ الْكَافِر۪ينَ

(Gemi) onlarla dağlar gibi dalga(lar) içinde akıp giderken Nuh, (gemiden) uzak duran oğluna seslendi: “Ey oğlum, bizimle birlikte (gemiye) bin ve kâfirlerle birlik olma!”

15/Hicir-31
اِلَّٓا اِبْل۪يسَۜ اَبٰٓى اَنْ يَكُونَ مَعَ السَّاجِد۪ينَ

Fakat İblis hariç! O, secde edenlerle birlik olmaktan kaçındı.

15/Hicir-32
قَالَ يَٓا اِبْل۪يسُ مَا لَكَ اَلَّا تَكُونَ مَعَ السَّاجِد۪ينَ

(Allah:) Ey İblis! Secde edenlerle birlik olmayışının sebebi nedir? dedi.

21/Enbiya-24
اَمِ اتَّخَذُوا مِنْ دُونِه۪ٓ اٰلِهَةًۜ قُلْ هَاتُوا بُرْهَانَكُمْۚ هٰذَا ذِكْرُ مَنْ مَعِيَ وَذِكْرُ مَنْ قَبْل۪يۜ بَلْ اَكْثَرُهُمْ لَا يَعْلَمُونَۙ الْحَقَّ فَهُمْ مُعْرِضُونَ

Yoksa ondan başka ilahlar mı edindiler? De ki “Haydi delillerinizi getirin! İşte, benimle birlik olanların zikri (kitabı) ve benden öncekilerin zikri! (kitabı) Hayır, onların çoğu hakkı bilmezler ve onlar (zikre) lakayıt kalırlar.

26/Şuara-118
فَافْتَحْ
Bu kelime "arayı açmak" deyiminde vurgulanmış
بَيْن۪ي وَبَيْنَهُمْ
Bu kelime "arayı açmak" deyiminde vurgulanmış
فَتْحاً وَنَجِّن۪ي وَمَنْ مَعِيَ مِنَ الْمُؤْمِن۪ينَ

“Benimle onların aramızı iyice aç. Beni ve benimle birlik olan mü'minleri kurtar.”

67/Mülk-28
قُلْ اَرَاَيْتُمْ اِنْ اَهْلَكَنِيَ اللّٰهُ وَمَنْ مَعِيَ اَوْ رَحِمَنَاۙ فَمَنْ يُج۪يرُ الْكَافِر۪ينَ مِنْ عَذَابٍ اَل۪يمٍ

De ki “Söyleyin bakalım: Diyelim ki Allah, beni ve benim birlik olanları helak etti yahut bize acıdı. Peki, ya inkârcıları elem dolu bir azaptan kim koruyacak?”

Bu sayfa yardımcı oldu mu?

Geri bildiriminiz için teşekkürler!
Güncelleme: 08.07.2025
Paylaş: