أَعُوذُ بِاللَّهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
Türkçe Deyim

uzak durmak

uzak durmak Deyim yaklaşmamak, karışmamak.

— Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü

İlgili Deyimler

Deyimin Geçtiği Ayet/Ayetler

11/Hud-42
وَهِيَ تَجْر۪ي
Bu kelime "akıp gitmek " deyiminde vurgulanmış
بِهِمْ ف۪ي مَوْجٍ كَالْجِبَالِ وَنَادٰى نُوحٌۨ ابْنَهُ وَكَانَ ف۪ي مَعْزِلٍ يَا بُنَيَّ ارْكَبْۭۗ مَعَنَا وَلَا
Bu kelime "birlik olmak " deyiminde vurgulanmış
تَكُنْ
Bu kelime "birlik olmak " deyiminde vurgulanmış
مَعَ
Bu kelime "birlik olmak " deyiminde vurgulanmış
الْكَافِر۪ينَ

(Gemi) onlarla dağlar gibi dalga(lar) içinde akıp giderken Nuh, (gemiden) uzak duran oğluna seslendi: “Ey oğlum, bizimle birlikte (gemiye) bin ve kâfirlerle birlik olma!”

18/Kehif-16
وَاِذِ اعْتَزَلْتُمُوهُمْ وَمَا يَعْبُدُونَ اِلَّا اللّٰهَ فَأْوُٓ۫ا اِلَى الْكَهْفِ يَنْشُرْ لَكُمْ رَبُّكُمْ مِنْ رَحْمَتِه۪ وَيُهَيِّئْ لَكُمْ مِنْ اَمْرِكُمْ مِرْفَقاً
Bu kelime "(bir şeyi) kuvveden fiile çıkarmak" deyiminde vurgulanmış

İçlerinden biri şöyle demişti: “Madem ki siz onlardan ve onların Allah'ın dışında tapmakta oldukları varlıklardan uzak durdunuz, o hâlde mağaraya sığının ki Rabb’iniz size rahmetini yaysın ve işinizi sizin için kuvveden fiile çıkarsın.”

19/Meryem-48
وَاَعْتَزِلُكُمْ وَمَا تَدْعُونَ مِنْ دُونِ اللّٰهِ وَاَدْعُوا رَبّ۪يۘ عَسٰٓى اَلَّٓا اَكُونَ
Bu kelime "cevapsız bırakmak " deyiminde vurgulanmış
بِدُعَٓاءِ رَبّ۪ي شَقِياًّ
Bu kelime "cevapsız bırakmak " deyiminde vurgulanmış

“Sizden ve sizin Allah'tan başka yalvarıp yakardığınız şeylerden uzak duracak ve (yalnızca) Rabb’ime yakaracağım. Böylece umulur ki yakarışım Rabb’im tarafından cevapsız bırakılmayacaktır.”

19/Meryem-49
فَلَمَّا اعْتَزَلَهُمْ وَمَا يَعْبُدُونَ مِنْ دُونِ اللّٰهِۙ وَهَبْنَا لَـهُٓ اِسْحٰقَ وَيَعْقُوبَۜ وَكُلاًّ جَعَلْنَا نَبِياًّ

Ve böylece, onlardan ve onların Allah’ı bırakıp tapındıkları şeylerden uzak durunca ona İshak’ı ve Yakup’u bahşettik ve bunların her ikisini de nebi yaptık.

33/Ahzap-51
تُرْج۪ي
Bu kelime "geriye bırakmak " deyiminde vurgulanmış
مَنْ تَشَٓاءُ مِنْهُنَّ وَتُــْٔـو۪ٓي
Bu kelime "yanına almak" deyiminde vurgulanmış
اِلَيْكَ
Bu kelime "yanına almak" deyiminde vurgulanmış
مَنْ تَشَٓاءُۜ وَمَنِ ابْتَغَيْتَ مِمَّنْ عَزَلْتَ فَلَا جُنَاحَ عَلَيْكَۜ ذٰلِكَ اَدْنٰٓى اَنْ
Bu kelime "gözün aydın" deyiminde vurgulanmış
تَقَرَّ
Bu kelime "gözün aydın" deyiminde vurgulanmış
اَعْيُنُهُنَّ
Bu kelime "gözün aydın" deyiminde vurgulanmış
وَلَا يَحْزَنَّ وَيَرْضَيْنَ
Bu kelime "razı olmak (gelmek) " deyiminde vurgulanmış
بِمَٓا اٰتَيْتَهُنَّ كُلُّهُنَّۜ وَاللّٰهُ يَعْلَمُ مَا ف۪ي قُلُوبِكُمْۜ وَكَانَ اللّٰهُ عَل۪يماً حَل۪يماً

Ey Nebi! Bunlardan (hanımlarından) dilediğini geriye bırakırsın, dilediğini yanına alırsın. Uzak durduklarından dilediklerine (tekrar) dönmekte de sana bir günah yoktur. Bu onların gözlerinin aydın olması, üzülmemeleri ve hepsinin de kendilerine verdiğine razı olmaları için daha uygundur. Allah, kalplerinizdekini bilir. Allah, hakkıyla bilendir, halimdir.

44/Duhan-21
وَاِنْ لَمْ تُؤْمِنُوا ل۪ي فَاعْتَزِلُونِ

“Bana inanmadıysanız benden uzak durun.”

Bu sayfa yardımcı oldu mu?

Geri bildiriminiz için teşekkürler!
Güncelleme: 05.09.2025
Paylaş: