أَعُوذُ بِاللَّهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
Türkçe Deyim

akıp gitmek

akıp gitmek Deyim çabuk geçmek.

— Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü

Deyimin Geçtiği Ayet/Ayetler

2/Bakara-164
اِنَّ ف۪ي خَلْقِ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ وَاخْتِلَافِ الَّيْلِ وَالنَّهَارِ وَالْفُلْكِ الَّت۪ي تَجْر۪ي فِي الْبَحْرِ بِمَا يَنْفَعُ
Bu kelime "faydalı olmak " deyiminde vurgulanmış
النَّاسَ وَمَٓا اَنْزَلَ اللّٰهُ مِنَ السَّمَٓاءِ مِنْ مَٓاءٍ فَاَحْيَا بِهِ الْاَرْضَ بَعْدَ مَوْتِهَا وَبَثَّ ف۪يهَا مِنْ كُلِّ دَٓابَّةٍۖ وَتَصْر۪يفِ الرِّيَاحِ وَالسَّحَابِ الْمُسَخَّرِ بَيْنَ السَّمَٓاءِ وَالْاَرْضِ لَاٰيَاتٍ لِقَوْمٍ يَعْقِلُونَ
Bu kelime "aklını kullanmak " deyiminde vurgulanmış

Şüphesiz, göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardından gelmesinde, insanlara faydalı olan şeylerle denizlerde akıp giden gemilerde, Allah'ın gökten su indirip onunla ölümünden sonra yeryüzünü diriltmesinde ve böylece üzerinde bütün canlı türlerini yaymasında, rüzgârları estirmesinde, gök ile yer arasında dolaştırılan bulutları oluşturmasında aklını kullanan bir kavim için ayetler vardır.

10/Yunus-22
هُوَ الَّذ۪ي يُسَيِّرُكُمْ فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِۜ حَتّٰٓى اِذَا كُنْتُمْ فِي الْفُلْكِۚ وَجَرَيْنَ بِهِمْ بِر۪يحٍ طَيِّبَةٍ وَفَرِحُوا بِهَا جَٓاءَتْهَا ر۪يحٌ عَاصِفٌ وَجَٓاءَهُمُ الْمَوْجُ مِنْ كُلِّ مَكَانٍ وَظَنُّٓوا اَنَّهُمْ اُح۪يطَ بِهِمْۙ دَعَوُا اللّٰهَ مُخْلِص۪ينَ لَهُ الدّ۪ينَۚ لَئِنْ اَنْجَيْتَنَا مِنْ هٰذِه۪ لَنَكُونَنَّ مِنَ الشَّاكِر۪ينَ

Sizleri karada ve denizde yürüten Allah'tır. Yelkenli bir gemidesiniz, gemi, çok tatlı ve insana ferahlık veren bir rüzgâr eşliğinde yolcuları ile birlikte akıp giderken, birden müthiş bir fırtına patlıyor, dalgalar her yandan saldırıyor, tam bir kuşatma altında olduklarını zanneden yolcular, dört dörtlük bir sofu kesilip Allah'a şöyle yalvarıyorlar: " Ya Rab! bizi bu durumdan kurtarırsan, sana ömrü billah teşekkür, borcumuz olsun."

11/Hud-41
وَقَالَ ارْكَبُوا ف۪يهَا بِسْمِ اللّٰهِ مَجْرٰۭۙيهَا وَمُرْسٰيهَاۜ
Bu kelime "demir atmak" deyiminde vurgulanmış
اِنَّ رَبّ۪ي لَغَفُورٌ رَح۪يمٌ

Şöyle de: "Haydi ona binin. Onun akıp gitmesi de demir atması da Allah'ın adıyladır. Kesinlikle Rabb’im bağışlayıcı, rahmet edicidir."

11/Hud-42
وَهِيَ تَجْر۪ي بِهِمْ ف۪ي مَوْجٍ كَالْجِبَالِ وَنَادٰى نُوحٌۨ ابْنَهُ وَكَانَ ف۪ي مَعْزِلٍ يَا بُنَيَّ ارْكَبْۭۗ مَعَنَا وَلَا
Bu kelime "birlik olmak " deyiminde vurgulanmış
تَكُنْ
Bu kelime "birlik olmak " deyiminde vurgulanmış
مَعَ
Bu kelime "birlik olmak " deyiminde vurgulanmış
الْكَافِر۪ينَ

(Gemi) onlarla dağlar gibi dalga(lar) içinde akıp giderken Nuh, (gemiden) uzak duran oğluna seslendi: “Ey oğlum, bizimle birlikte (gemiye) bin ve kâfirlerle birlik olma!”

13/Ra'd-2
اَللّٰهُ الَّذ۪ي رَفَعَ السَّمٰوَاتِ بِغَيْرِ عَمَدٍ تَرَوْنَهَا ثُمَّ اسْتَوٰى عَلَى الْعَرْشِ وَسَخَّرَ الشَّمْسَ وَالْقَمَرَۜ كُلٌّ يَجْر۪ي لِاَجَلٍ مُسَمًّىۜ يُدَبِّرُ
Bu kelime "çekip çevirmek" deyiminde vurgulanmış
الْاَمْرَ يُفَصِّلُ الْاٰيَاتِ لَعَلَّكُمْ بِلِقَٓاءِ رَبِّكُمْ تُوقِنُونَ

Gökleri herhangi bir destek olmadan yükselten, sonra Arş üzerine istiva eden Allah'tır. Ayrıca her biri belli bir zamana kadar akıp giden güneşi ve ayı da (sizin için) yararlı kılan; her şeyi çekip çeviren odur. Ve ayetleri de açıklıyor ki Rabb’inize kavuşacağınıza kesin kanaat getirirsiniz.

14/İbrahim-32
اَللّٰهُ الَّذ۪ي خَلَقَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ وَاَنْزَلَ مِنَ السَّمَٓاءِ مَٓاءً فَاَخْرَجَ بِه۪ مِنَ الثَّمَرَاتِ رِزْقاً لَكُمْۚ وَسَخَّرَ لَكُمُ الْفُلْكَ لِتَجْرِيَ فِي الْبَحْرِ بِاَمْرِه۪ۚ وَسَخَّرَ
Bu kelime "emrine vermek" deyiminde vurgulanmış
لَكُمُ الْاَنْهَارَۚ

Allah, gökleri ve yeri yaratan ve gökten su indirip onunla size rızık olarak türlü ürünler çıkarandır. Ve onun emriyle gemileri, denizde akıp gitmesi için, emrinize verendir. Irmakları da emrinize verendir.

21/Enbiya-81
وَلِسُلَيْمٰنَ الرّ۪يحَ عَاصِفَةً تَجْر۪ي بِاَمْرِه۪ٓ اِلَى الْاَرْضِ الَّت۪ي بَارَكْنَا ف۪يهَاۜ وَكُنَّا بِكُلِّ شَيْءٍ عَالِم۪ينَ

Süleyman'a da şiddetle esen rüzgârı (boyun eğdirmiştik). O, onun emriyle içini bereketli kıldığımız yere akıp giderdi. Biz her şeyi bileniz.

22/Hac-65
اَلَمْ تَرَ اَنَّ اللّٰهَ سَخَّرَ لَكُمْ مَا فِي الْاَرْضِ وَالْفُلْكَ تَجْر۪ي فِي الْبَحْرِ بِاَمْرِه۪ۜ وَيُمْسِكُ السَّمَٓاءَ اَنْ تَقَعَ عَلَى الْاَرْضِ اِلَّا بِاِذْنِه۪ۜ اِنَّ اللّٰهَ بِالنَّاسِ لَرَؤُ۫فٌ رَح۪يمٌ

Görmedin mi, Allah, yerdeki eşyayı ve emri uyarınca denizde akıp giden gemileri sizin hizmetinize verdi? Göğü de kendi izni olmadıkça yer üzerine düşmekten korur. Çünkü Allah, insanlara çok şefkatli ve çok merhametlidir.

30/Rum-46
وَمِنْ اٰيَاتِه۪ٓ اَنْ يُرْسِلَ الرِّيَاحَ مُبَشِّرَاتٍ وَلِيُذ۪يقَكُمْ مِنْ رَحْمَتِه۪ وَلِتَجْرِيَ الْفُلْكُ بِاَمْرِه۪ وَلِتَبْتَغُوا مِنْ فَضْلِه۪ وَلَعَلَّكُمْ تَشْكُرُونَ

Rüzgârları müjdeci olarak göndererek rahmetinden size tattırması, buyruğu ile gemilerin akıp gitmesi ve fazlından rızık istemeniz onun ayetlerindendir. Umulur ki şükredenlerden olursunuz.

31/Lokman-29
اَلَمْ تَرَ اَنَّ اللّٰهَ يُولِجُ الَّيْلَ فِي النَّهَارِ وَيُولِجُ النَّهَارَ فِي الَّيْلِ وَسَخَّرَ الشَّمْسَ وَالْقَمَرَۘ كُلٌّ يَجْر۪ٓي اِلٰٓى اَجَلٍ مُسَمًّى وَاَنَّ اللّٰهَ بِمَا تَعْمَلُونَ خَب۪يرٌ

Allah'ın geceyi gündüzün içine soktuğunu, gündüzü de gecenin içine soktuğunu, güneşi ve ayı (sizin için) yararlı kıldığını görmedin mi? Her biri belli bir süreye kadar akıp gider. Ve Allah, amellerinizden haberi olandır.

31/Lokman-31
اَلَمْ تَرَ اَنَّ الْفُلْكَ تَجْر۪ي فِي الْبَحْرِ بِنِعْمَتِ اللّٰهِ لِيُرِيَكُمْ مِنْ اٰيَاتِه۪ۜ اِنَّ ف۪ي ذٰلِكَ لَاٰيَاتٍ لِكُلِّ صَبَّارٍ شَكُورٍ

Ayetlerinden bir kısmını görmeniz için Allah'ın nimeti olarak denizde akıp giden gemileri görmedin mi? Kesinlikle bunda, çok sabreden, çok şükreden herkes için ayetler vardır.

35/Fatır-13
يُولِجُ الَّيْلَ فِي النَّهَارِ وَيُولِجُ النَّهَارَ فِي الَّيْلِۙ وَسَخَّرَ الشَّمْسَ وَالْقَمَرَۘ كُلٌّ يَجْر۪ي لِاَجَلٍ مُسَمًّىۜ ذٰلِكُمُ اللّٰهُ رَبُّكُمْ لَهُ الْمُلْكُۜ وَالَّذ۪ينَ تَدْعُونَ مِنْ دُونِه۪ مَا يَمْلِكُونَ مِنْ قِطْم۪يرٍۜ

O, gündüzü kısaltarak geceyi uzatır ve geceyi kısaltarak gündüzü uzatır. O, güneşi ve ayı da (sizin için) yararlı kılmıştır, her biri (onun) belirlediği bir zaman içinde akıp gider. İşte (bunların hepsini yapan) Rabb’iniz Allah'tır. Mülk onundur. ondan başka yalvarıp durduklarınız ise bir hurma çekirdeğinin zarı kadar bile bir şeye sahip değillerdir.

36/Yasin-38
وَالشَّمْسُ تَجْر۪ي لِمُسْتَقَرٍّ لَهَاۜ ذٰلِكَ تَقْد۪يرُ الْعَز۪يزِ الْعَل۪يمِۜ

Güneş de kendi yörüngesinde akıp gitmektedir. Bu, güçlü olan ve bilenin takdiridir.

38/Sad-36
فَسَخَّرْنَا
Bu kelime "emrine vermek" deyiminde vurgulanmış
لَهُ الرّ۪يحَ تَجْر۪ي بِاَمْرِه۪ رُخَٓاءً حَيْثُ اَصَابَۙ

Bunun üzerine rüzgârı onun emrine verdik. Onun emri ile dilediği yere yumuşak bir esinti ile akıp gidiyordu.

39/Zümer-5
خَلَقَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ بِالْحَقِّۚ يُكَوِّرُ الَّيْلَ عَلَى النَّهَارِ وَيُكَوِّرُ النَّهَارَ عَلَى الَّيْلِ وَسَخَّرَ الشَّمْسَ وَالْقَمَرَۜ كُلٌّ يَجْر۪ي لِاَجَلٍ مُسَمًّىۜ اَلَا هُوَ الْعَز۪يزُ الْغَفَّارُ

Gökleri ve yeri hak ile yarattı. Geceyi gündüzün üzerine örter, gündüzü de gecenin üzerine örter. Güneşi ve ayı da (sizin için) yararlı kılmıştır. Her biri belli bir süreye kadar akıp gider. Dikkat et! O, azizdir ve çok bağışlayandır.

42/Şûra-32
وَمِنْ اٰيَاتِهِ الْجَوَارِ فِي الْبَحْرِ كَالْاَعْلَامِۜ

Denizde dağlar gibi akıp giden (gemiler), onun ayetlerindendir.

45/Casiye-12
اَللّٰهُ الَّذ۪ي سَخَّرَ
Bu kelime "emrine vermek" deyiminde vurgulanmış
لَكُمُ الْبَحْرَ لِتَجْرِيَ الْفُلْكُ ف۪يهِ بِاَمْرِه۪ وَلِتَبْتَغُوا مِنْ فَضْلِه۪ وَلَعَلَّكُمْ تَشْكُرُونَۚ

Allah; kendi emriyle gemiler akıp gitsin ve onun fazlından ararsınız diye denizi emrinize verdi. Umulur ki şükredersiniz.

51/Zariyat-3
فَالْجَارِيَاتِ يُسْراًۙ

3- Sonra kolayca akıp giden (gemi)lere,

54/Kamer-14
تَجْر۪ي بِاَعْيُنِنَاۚ جَزَٓاءً لِمَنْ كَانَ كُفِرَ

O (gemi), inkârdan gelinen kişiye (Nuh’a) bir ödül olarak gözlerimizin önünde akıp gidiyordu.

55/Rahman-50
ف۪يهِمَا عَيْنَانِ تَجْرِيَانِۚ

İkisinde de akıp giden iki kaynak vardır.

Bu sayfa yardımcı oldu mu?

Geri bildiriminiz için teşekkürler!
Güncelleme: 04.07.2025
Paylaş: