أَعُوذُ بِاللَّهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
Türkçe Deyim

başına bir hâl gelmek

başına bir hâl gelmek Deyim 1) kötü bir duruma uğramak;

— Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü

İlgili Deyimler

Deyimin Geçtiği Ayet/Ayetler

3/Aliimran-120
اِنْ تَمْسَسْكُمْ حَسَنَةٌ تَسُؤْهُمْۘ وَاِنْ تُصِبْكُمْ سَيِّئَةٌ يَفْرَحُوا
Bu kelime "ferahlık duymak " deyiminde vurgulanmış
بِهَاۜ وَاِنْ تَصْبِرُوا وَتَتَّقُوا لَا
Bu kelime "zarar vermek " deyiminde vurgulanmış
يَضُرُّكُمْ
Bu kelime "zarar vermek " deyiminde vurgulanmış
كَيْدُهُمْ شَيْـٔاًۜ اِنَّ اللّٰهَ بِمَا يَعْمَلُونَ مُح۪يطٌ۟

Siz bir iyilik (hasene) görünce tasa çekerler, başınıza bir hâl geldiğinde ise ferahlık duyarlar. Eğer siz sabreder ve sakınırsanız, onların 'hileli düzenleri' size hiçbir zarar veremez. Şüphesiz, Allah, yapmakta olduklarını kuşatandır.

4/Nisa-78
اَيْنَ مَا تَكُونُوا يُدْرِكْكُمُ الْمَوْتُ وَلَوْ كُنْتُمْ ف۪ي بُرُوجٍ مُشَيَّدَةٍۜ وَاِنْ تُصِبْهُمْ حَسَنَةٌ يَقُولُوا هٰذِه۪ مِنْ عِنْدِ اللّٰهِۚ وَاِنْ تُصِبْهُمْ سَيِّئَةٌ يَقُولُوا هٰذِه۪ مِنْ عِنْدِكَۜ قُلْ كُلٌّ مِنْ عِنْدِ اللّٰهِۜ فَمَالِ هٰٓؤُ۬لَٓاءِ الْقَوْمِ لَا يَكَادُونَ يَفْقَهُونَ حَد۪يثاً

Nerde olursanız olun ölüm size ulaşır. Hatta çok sağlam kalelerde olsanız bile… Onlara bir iyilik erişse "Bu, Allah katındandır." derler. Onların başına bir hâl geldiğinde ise "Bu senin tarafındandır." derler. De ki "Hepsi Allah katındandır." Bu topluluğa ne oluyor ki bir türlü laf anlamazlar?

7/Araf-131
فَاِذَا جَٓاءَتْهُمُ الْحَسَنَةُ قَالُوا لَنَا هٰذِه۪ۚ وَاِنْ تُصِبْهُمْ سَيِّئَةٌ يَطَّيَّرُوا بِمُوسٰى وَمَنْ
Bu kelime "birlik olmak " deyiminde vurgulanmış
مَعَهُۜ
Bu kelime "birlik olmak " deyiminde vurgulanmış
اَلَٓا اِنَّمَا طَٓائِرُهُمْ عِنْدَ اللّٰهِ وَلٰكِنَّ اَكْثَرَهُمْ لَا يَعْلَمُونَ

Onlara bir iyilik gelince, «Bu bizim hakkımızdır» derler; onların başına bir hâl geldiğinde ise Musa ve onunla birlik olanları uğursuz sayarlardı. Bilesiniz ki onlara gelen uğursuzluk Allah katındandır fakat onların çoğu bunu bilmezler.

30/Rum-36
وَاِذَٓا اَذَقْنَا النَّاسَ رَحْمَةً فَرِحُوا
Bu kelime "ferahlık duymak " deyiminde vurgulanmış
بِهَاۜ وَاِنْ تُصِبْهُمْ سَيِّئَةٌ بِمَا قَدَّمَتْ اَيْد۪يهِمْ اِذَا هُمْ يَقْنَطُونَ

İnsanlara bir rahmet tattırdığımızda ona ferahlık duyarlar. Şayet yapıp ettiklerinden dolayı onların başına bir hâl geldiğinde ise hemen umutsuzluğa düşerler.

42/Şûra-48
فَاِنْ اَعْرَضُوا
Bu kelime "aldırış etmemek" deyiminde vurgulanmış
فَمَٓا اَرْسَلْنَاكَ عَلَيْهِمْ حَف۪يظاًۜ اِنْ عَلَيْكَ اِلَّا الْبَلَاغُۜ
Bu kelime "duyuruda bulunmak " deyiminde vurgulanmış
وَاِنَّٓا اِذَٓا اَذَقْنَا الْاِنْسَانَ مِنَّا رَحْمَةً فَرِحَ بِهَاۜ وَاِنْ تُصِبْهُمْ سَيِّئَةٌ بِمَا قَدَّمَتْ اَيْد۪يهِمْ فَاِنَّ الْاِنْسَانَ كَفُورٌ

Eğer aldırış etmezlerse bilesin ki biz seni onların üzerine bekçi göndermedik. Sana düşen sadece duyuruda bulunmaktır. Biz insana katımızdan bir rahmet tattırdığımız zaman ona sevinir. Ama elleriyle yapıp ettikleri yüzünden onların başına bir hâl geldiğinde ise işte o zaman insan pek nankördür!

Bu sayfa yardımcı oldu mu?

Geri bildiriminiz için teşekkürler!
Güncelleme: 08.07.2025
Paylaş: