أَعُوذُ بِاللَّهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
Türkçe Deyim

düş kırıklığına uğramak

düş kırıklığına uğramak Deyim beklediği sonucu alamamak.

— Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü

İlgili Deyimler

Deyimin Geçtiği Ayet/Ayetler

6/Enam-12
قُلْ لِمَنْ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِۜ قُلْ لِلّٰهِۜ كَتَبَ عَلٰى نَفْسِهِ الرَّحْمَةَۜ لَيَجْمَعَنَّكُمْ اِلٰى يَوْمِ الْقِيٰمَةِ لَا
Bu kelime "kuşku yok " deyiminde vurgulanmış
رَيْبَ
Bu kelime "kuşku yok " deyiminde vurgulanmış
ف۪يهِۜ اَلَّذ۪ينَ خَسِرُٓوا اَنْفُسَهُمْ فَهُمْ لَا
Bu kelime "imana gelmek" deyiminde vurgulanmış
يُؤْمِنُونَ
Bu kelime "imana gelmek" deyiminde vurgulanmış

De ki “Şu göklerdekiler ve yerdekiler kimindir?” “Allah’ındır” de. O, merhamet etmeyi kendine yazdı. Ant olsun sizi mutlaka kıyamet gününe toplayacak. Bunda hiç kuşku yok. Kendilerini düş kırıklığına uğratanlar var ya!.. İşte onlar imana gelmezler.

7/Araf-9
وَمَنْ خَفَّتْ
Bu kelime "hafif gelmek " deyiminde vurgulanmış
مَوَاز۪ينُهُ فَاُو۬لٰٓئِكَ الَّذ۪ينَ خَسِرُٓوا اَنْفُسَهُمْ بِمَا كَانُوا بِاٰيَاتِنَا يَظْلِمُونَ

Kimlerin de tartıları hafif gelirse işte onlar ayetlerimize (onları bilerek inkâr etmekle) zulmetmekte olduklarından dolayı, kendilerini düş kırıklığına uğratmışlardır.

7/Araf-53
هَلْ يَنْظُرُونَ اِلَّا تَأْو۪يلَهُۜ يَوْمَ يَأْت۪ي تَأْو۪يلُهُ يَقُولُ الَّذ۪ينَ نَسُوهُ مِنْ قَبْلُ قَدْ جَٓاءَتْ رُسُلُ رَبِّنَا بِالْحَقِّۚ فَهَلْ لَنَا مِنْ شُفَعَٓاءَ فَيَشْفَعُوا لَـنَٓا اَوْ نُرَدُّ
Bu kelime "geri çevirmek" deyiminde vurgulanmış
فَنَعْمَلَ غَيْرَ الَّذ۪ي كُنَّا نَعْمَلُۜ قَدْ خَسِرُٓوا اَنْفُسَهُمْ وَضَلَّ
Bu kelime "yüzüstü bırakmak" deyiminde vurgulanmış
عَنْهُمْ مَا كَانُوا يَفْتَرُونَ۟

Onun (Kur'an'ın bildirdiği şeylerin) ortaya çıkışından (tevil) başka bir şey mi gözlüyorlar? Her şeyin ortaya çıktığı (tevil) o gün, daha önce onu unutanlar, diyecekler ki “Rabb’imizin elçileri bize hakkı gerçekten getirmişler. Şimdi bize şefaat edecek şefaatçiler var mıdır? Veya geri çevrilsek de işlediklerimizden başkasını yapsak.” Gerçek şu ki onlar, kendilerini düş kırıklığına uğratanlardır. “Uydurdukları varlıklar (ilahlar) da onları yüzüstü bırakmıştır.”

23/Mü'minun-103
وَمَنْ خَفَّتْ
Bu kelime "hafif gelmek " deyiminde vurgulanmış
مَوَاز۪ينُهُ فَاُو۬لٰٓئِكَ الَّذ۪ينَ خَسِرُٓوا اَنْفُسَهُمْ ف۪ي جَهَنَّمَ خَالِدُونَۚ

Kimlerin tartıları da hafif gelirse işte onlar kendilerini düş kırıklığına uğratanlar, cehennemde sonsuza kadar kalacak olanlardır.

39/Zümer-15
فَاعْبُدُوا مَا شِئْتُمْ مِنْ دُونِه۪ۜ قُلْ اِنَّ الْخَاسِر۪ينَ
Bu kelime "hüsrana uğramak " deyiminde vurgulanmış
الَّذ۪ينَ خَسِرُٓوا اَنْفُسَهُمْ وَاَهْل۪يهِمْ يَوْمَ الْقِيٰمَةِۜ اَلَا
Bu kelime "haberin olsun! " deyiminde vurgulanmış
ذٰلِكَ هُوَ الْخُسْرَانُ الْمُب۪ينُ

“Siz, onun dışında dilediklerinize ibadet edin.” De ki “İşte asıl hüsrana uğrayanlar, kıyamet günü kendilerini ve ailelerini düş kırıklığına uğratanlardır. Haberiniz olsun; bu apaçık olan hüsranın ta kendisidir.”

42/Şûra-45
وَتَرٰيهُمْ يُعْرَضُونَ عَلَيْهَا خَاشِع۪ينَ
Bu kelime "eğilip bükülmek " deyiminde vurgulanmış
مِنَ الذُّلِّ يَنْظُرُونَ
Bu kelime "göz ucuyla süzmek" deyiminde vurgulanmış
مِنْ
Bu kelime "göz ucuyla süzmek" deyiminde vurgulanmış
طَرْفٍ
Bu kelime "göz ucuyla süzmek" deyiminde vurgulanmış
خَفِيٍّۜ
Bu kelime "göz ucuyla süzmek" deyiminde vurgulanmış
وَقَالَ الَّذ۪ينَ اٰمَنُٓوا اِنَّ الْخَاسِر۪ينَ
Bu kelime "hüsrana uğramak " deyiminde vurgulanmış
الَّذ۪ينَ خَسِرُٓوا اَنْفُسَهُمْ وَاَهْل۪يهِمْ يَوْمَ الْقِيٰمَةِۜ اَلَٓا اِنَّ الظَّالِم۪ينَ ف۪ي عَذَابٍ مُق۪يمٍ

Ateşe sunulurken onların, zillet içinde eğilip bükülerek göz ucuyla süzdüklerini göreceksin. İnananlar da “İşte asıl hüsrana uğrayanlar, kıyamet günü kendilerini ve ailelerini düş kırıklığına uğratanlardır.” diyecekler. Kesinlikle biliniz ki zalimler, sürekli bir azap içindedirler.

Bu sayfa yardımcı oldu mu?

Geri bildiriminiz için teşekkürler!
Güncelleme: 15.10.2025
Paylaş: