imana gelmek
imana gelmek Deyim 1) Müslümanlığı kabul etmek;
Deyimin Geçtiği Ayet/Ayetler
Sen inkârdan gelenleri uyarsan da uyarmasan da onlar için birdir. Onlar imana gelmezler.
Şirk koşan kadınları, imana gelinceye kadar nikâhlamayın; imana gelmiş bir esir kadın, hoşunuza giden şirk koşan bir kadından daha hayırlıdır. Şirk koşan erkekleri de imana gelinceye kadar nikâhlamayın; imana gelmiş bir esir erkek de hoşunuza giden şirk koşan bir erkekten daha hayırlıdır. Onlar, ateşe davet eder; Allah ise kendi izniyle cennete ve mağfirete davet eder. O, insanlara ayetlerini bildirir. Umulur ki ders alırlar.
O elçilerin bir kısmını, diğerlerinden (farklı konularla ilgili) üstün (faziletli) tuttuk. Allah onlardan bir kısmı ile konuşmuş, bazılarını da derece derece yükseltmiştir. Meryem oğlu İsa'ya açık beyyineler verdik ve onu Ruhülkudüs ile destekledik. Allah dileseydi arkalarından gelenler, kendilerine açık beyyineler geldikten sonra birbirlerini öldürmezlerdi. Fakat onlar ihtilafa düştüler de içlerinden kimi imana geldi, kimi de inkârdan geldi. Allah dileseydi birbirlerini öldürmezlerdi lakin Allah dilediği gibi yapar.
(Bu azap) bazı yüzlerin güleceği bazı yüzlerin ise düşeceği gündedir. Yüzleri düşenlere (şöyle denilir): “imana geldikten sonra inkârdan geldiniz, öyle mi? Öyleyse inkârdan gelmenize karşılık azabın zevkini çıkarın.
lafını yemeleri, Allah'ın ayetlerini inkârdan gelmeleri, haksız yere nebileri öldürmeleri ve “Kalplerimize perde çekilmiştir.” demeleri sebebiyle, (onları lanetledik. 2/88) Hayır! Küfürleri sebebiyle Allah o kalplere kilit vurmuştur. Pek azı hariç imana gelmezler.
De ki “Şu göklerdekiler ve yerdekiler kimindir?” “Allah’ındır” de. O, merhamet etmeyi kendine yazdı. Ant olsun sizi mutlaka kıyamet gününe toplayacak. Bunda hiç kuşku yok. Kendilerini hüsrana uğratanlar var ya!.. İşte onlar imana gelmezler.
Şayet onlara Melekleri indirseydik, ölüler de onlarla konuşsaydı, her şeyi onlara bölük bölük [¹] toplasaydık yine Allah/ın dilediklerinden başkaları imana gelecek değildi fakat onların pek çokları cahillerdir.
Onlar kendilerine meleklerin yahut Rabb’inin veya Rabb’inin bazı ayetlerinin gelmesini mi bekliyorlar? Rabb’inin bazı ayetlerinin geldiği gün, önceden imana gelmemiş veya imanıyla bir hayır işlememiş birinin imana gelmesi artık bir fayda vermeyecektir. De ki "Bekleyin, biz de beklemekteyiz."
Allah katında canlıların en kötüsü, inkâr eden ve bir daha da imana gelmeyenlerdir;
Kesinkes imana gelenler, göç (hicret) edenler ve Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla cihat edenler ile (muhacirleri) barındıranlar ve (onların) yardımına koşanlar, işte birbirlerinin velisi olanlar bunlardır. İman edip göç etmeyenler, onlar göç edinceye kadar, sizin onlara hiç bir şeyle velayetiniz yoktur. Ama din konusunda sizden yardım isterlerse, (onların) yardımına koşmak üzerinize bir borçtur. Ancak sizinle aralarında antlaşma bulunan bir topluluğun aleyhinde değil. Allah, amellerinizi görendir.
İmana gelenler, göç (hicret) edenler ve Allah yolunda cihat edenler ile (muhacirleri) barındıranlar ve (onların) yardımına koşanlar, işte gerçek mü'minler bunlardır. Onlar için bir bağışlanma ve üstün bir rızık vardır.
Sonradan İmana gelen, göç (hicret) eden ve sizinle beraber cihat edenler de sizdendir. Allah'ın kitabına göre yakın akrabalar birbirleri için önceliklidir. Kesinlikle Allah her şeyi bilendir.
İmana gelenler, göç (hicret) edenler ve Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla gayret gösterenlerin Allah katında büyük dereceleri vardır. İşte muradına erenler bunlardır.
Rabb’inin yoldan çıkanlar hakkındaki, “Onlar artık imana gelmezler” sözü, işte böylece gerçekleşmiştir.
Keşke azap gelmeden önce, imana gelip de bu imanları kendilerine faydalı olmuş bir memleket halkı bulunsaydı ya! Bunun tek istisnası Yunus'un kavmidir. (Onlar) imana gelince dünya hayatındaki o rezillik azabını kendilerinden kaldırdık ve onları bir süreye kadar rahatlattık.
İmana gelmeyenlere, “Elinizden geleni ardınıza koymayın! Ben de yaparım!” de.
Bu sayfa yardımcı oldu mu?