أَعُوذُ بِاللَّهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
Türkçe Deyim

iflah olmamak

iflah olmamak Deyim 1) onmamak, düzelmemek;

— Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü

İlgili Deyimler

Deyimin Geçtiği Ayet/Ayetler

6/Enam-21
وَمَنْ اَظْلَمُ مِمَّنِ افْتَرٰى
Bu kelime "iftira atmak " deyiminde vurgulanmış
عَلَى اللّٰهِ كَذِباً اَوْ كَذَّبَ بِاٰيَاتِه۪ۜ اِنَّهُ لَا يُفْلِحُ الظَّالِمُونَ

Yalan (sözler) ile Allah'a iftira atandan veya onun ayetlerini yalanlayandan daha zalim olan kimdir? Zalimler asla iflah olmaz!

6/Enam-135
قُلْ يَا قَوْمِ اعْمَلُوا
Bu kelime "elinden geleni ardına (arkasına) koymamak " deyiminde vurgulanmış
عَلٰى
Bu kelime "elinden geleni ardına (arkasına) koymamak " deyiminde vurgulanmış
مَكَانَتِكُمْ
Bu kelime "elinden geleni ardına (arkasına) koymamak " deyiminde vurgulanmış
اِنّ۪ي عَامِلٌۚ فَسَوْفَ تَعْلَمُونَۙ مَنْ
Bu kelime "kazançlı çıkmak" deyiminde vurgulanmış
تَكُونُ
Bu kelime "kazançlı çıkmak" deyiminde vurgulanmış
لَهُ
Bu kelime "kazançlı çıkmak" deyiminde vurgulanmış
عَاقِبَةُ الدَّارِۜ اِنَّهُ لَا يُفْلِحُ الظَّالِمُونَ

De ki “Ey kavmim! Elinizden geleni ardınıza koymayın! Ben de yaparım! Yurdun (dünyanın) sonunda kimin kazançlı çıkacağını yakında bileceksiniz. Zalimler asla iflah olmaz.

10/Yunus-17
فَمَنْ اَظْلَمُ مِمَّنِ افْتَرٰى
Bu kelime "iftira atmak " deyiminde vurgulanmış
عَلَى اللّٰهِ كَذِباً اَوْ كَذَّبَ بِاٰيَاتِه۪ۜ اِنَّهُ لَا يُفْلِحُ الْمُجْرِمُونَ

Yalan (sözler) ile Allah'a iftira atandan veya onun ayetlerini yalanlayandan daha zalim olan kimdir? Mücrimler asla iflah olmaz!

10/Yunus-69
قُلْ اِنَّ الَّذ۪ينَ يَفْتَرُونَ عَلَى اللّٰهِ الْكَذِبَ لَا يُفْلِحُونَۜ

“Allah hakkında yalan kıvıranlar asla iflah olmaz!” de.

10/Yunus-77
قَالَ مُوسٰٓى اَتَقُولُونَ لِلْحَقِّ لَمَّا جَٓاءَكُمْۜ اَسِحْرٌ هٰذَاۜ وَلَا يُفْلِحُ السَّاحِرُونَ

Musa (onlara) “Size hakikat gelince, onun hakkında böyle mi diyorsunuz? Bu bir sihir midir? Oysa sihirbazlar, iflah olmazlar!” dedi.

12/Yusuf-23
وَرَاوَدَتْهُ
Bu kelime "murat almak" deyiminde vurgulanmış
الَّت۪ي هُوَ ف۪ي بَيْتِهَا عَنْ نَفْسِه۪ وَغَلَّقَتِ الْاَبْوَابَ وَقَالَتْ هَيْتَ لَكَۜ قَالَ مَعَاذَ اللّٰهِ اِنَّهُ رَبّ۪ٓي اَحْسَنَ مَثْوَايَۜ اِنَّهُ لَا يُفْلِحُ الظَّالِمُونَ

Derken (Yusuf’un) barındığı evin hanımı, onun nefsinden murat almak istedi de kapıları sımsıkı kapatarak “Haydi, gelsene!” dedi. (Yusuf, “Beni davet ettiğin bu çirkin fiilden) Allah’a sığınırım, şüphesiz Rabb’im bana iyi baktı. Gerçek şu ki zalimler (asla) iflah olmaz!” dedi.

16/Nahıl-116
وَلَا تَقُولُوا لِمَا تَصِفُ اَلْسِنَتُكُمُ الْكَذِبَ
Bu kelime "yalan atmak (kıvırmak) " deyiminde vurgulanmış
هٰذَا حَلَالٌ وَهٰذَا حَرَامٌ لِتَفْتَرُوا
Bu kelime "iftira atmak " deyiminde vurgulanmış
عَلَى اللّٰهِ الْكَذِبَۜ اِنَّ الَّذ۪ينَ يَفْتَرُونَ
Bu kelime "iftira atmak " deyiminde vurgulanmış
عَلَى اللّٰهِ الْكَذِبَ لَا يُفْلِحُونَۜ

Dillerinizin kıvırdığı yalana dayanarak “Bu helaldir, şu da haramdır.” demeyin çünkü Allah'a, yalan (sözler) ile iftira atmış oluyorsunuz. Kuşku yok ki Allah'a, yalan (sözler) ile iftira atmış olanlar, iflah olmazlar.

20/Taha-69
وَاَلْقِ مَا ف۪ي يَم۪ينِكَ تَلْقَفْ مَا صَنَعُواۜ اِنَّمَا صَنَعُوا كَيْدُ سَاحِرٍۜ وَلَا يُفْلِحُ السَّاحِرُ حَيْثُ اَتٰى

“Sağ elindekini at da onların yaptıklarını yutsun. Yaptıkları, sadece bir büyücü hilesidir. Büyücü ise nereye varsa (ne yapsa) iflah olmaz.”

23/Mü'minun-117
وَمَنْ يَدْعُ مَعَ اللّٰهِ اِلٰهاً اٰخَرَۙ لَا بُرْهَانَ لَهُ بِه۪ۙ فَاِنَّمَا حِسَابُهُ عِنْدَ رَبِّه۪ۜ اِنَّهُ لَا يُفْلِحُ الْكَافِرُونَ

Her kim Allah ile birlikte diğer bir tanrıya taparsa -ki bu hususla ilgili hiçbir delili yoktur- o kimsenin hesabı ancak Rabb'inin nezdindedir. Şurası muhakkak ki kâfirler iflah olmaz.

28/Kasas-37
وَقَالَ مُوسٰى رَبّ۪ٓي اَعْلَمُ بِمَنْ جَٓاءَ بِالْهُدٰى مِنْ عِنْدِه۪ وَمَنْ تَكُونُ لَهُ عَاقِبَةُ الدَّارِۜ اِنَّهُ لَا يُفْلِحُ الظَّالِمُونَ

Musa şöyle dedi: “Rabb’im, kendi katından kimin hidayet (hakka rehberlik) getirdiğini ve yurdun sonunun kimin olacağını daha iyi bilir. Muhakkak ki zalimler iflah olmaz."

28/Kasas-82
وَاَصْبَحَ
Bu kelime "sabahı bulmak (etmek)" deyiminde vurgulanmış
الَّذ۪ينَ تَمَنَّوْا مَكَانَهُ بِالْاَمْسِ يَقُولُونَ وَيْكَاَنَّ اللّٰهَ يَبْسُطُ الرِّزْقَ لِمَنْ يَشَٓاءُ مِنْ عِبَادِه۪ وَيَقْدِرُۚ لَوْلَٓا اَنْ مَنَّ اللّٰهُ عَلَيْنَا لَخَسَفَ
Bu kelime "yere batmak" deyiminde vurgulanmış
بِنَاۜ وَيْكَاَنَّهُ لَا يُفْلِحُ الْكَافِرُونَ۟

Daha dün onun yerinde olmayı isteyenler, sabahı ettiklerinde “Demek ki Allah rızkı, kullarından dilediğine bol veriyor, dilediğine de az… Şayet Allah bize iyilik etmeseydi bizi de yere batırırdı. “Vay! Demek ki inkârcılar iflah olmazmış!” demeye başladılar.

Bu sayfa yardımcı oldu mu?

Geri bildiriminiz için teşekkürler!
Güncelleme: 25.07.2025
Paylaş: