أَعُوذُ بِاللَّهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
Türkçe Deyim

yere batmak

yere batmak Deyim yok olmak.

— Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü

Deyimin Geçtiği Ayet/Ayetler

16/Nahıl-45
اَفَاَمِنَ
Bu kelime "emin olmak " deyiminde vurgulanmış
الَّذ۪ينَ مَكَرُوا
Bu kelime "dümen çevirmek " deyiminde vurgulanmış
السَّيِّـَٔاتِ اَنْ يَخْسِفَ اللّٰهُ بِهِمُ الْاَرْضَ اَوْ يَأْتِيَهُمُ الْعَذَابُ مِنْ حَيْثُ لَا
Bu kelime "farkına varmak " deyiminde vurgulanmış
يَشْعُرُونَۙ
Bu kelime "farkına varmak " deyiminde vurgulanmış

Kötülüklerle dümen çevirenler Allah'ın, kendilerini yere batırmayacağından veya farkına varmadıkları bir yerden azabın gelmeyeceğinden emin mi oldular?

17/İsra-68
اَفَاَمِنْتُمْ
Bu kelime "emin olmak " deyiminde vurgulanmış
اَنْ يَخْسِفَ بِكُمْ جَانِبَ الْبَرِّ اَوْ يُرْسِلَ عَلَيْكُمْ حَاصِباً ثُمَّ لَا تَجِدُوا لَكُمْ وَك۪يلاًۙ

Onun, sizi yere batırmayacağından yahut üzerinize çakıl savuran bir kasırga göndermeyeceğinden emin mi oldunuz? Sonra kendinize bir koruyucu da bulamazsınız.

28/Kasas-81
فَخَسَفْنَا بِه۪ وَبِدَارِهِ الْاَرْضَ فَمَا كَانَ لَهُ مِنْ فِئَةٍ يَنْصُرُونَهُ مِنْ دُونِ اللّٰهِۗ وَمَا كَانَ مِنَ الْمُنْتَصِر۪ينَ

Nihayet biz, onu da, sarayını da yere batırdık. Artık Allah'a karşı kendisine yardım edecek avanesi olmadığı gibi, o, kendini savunup kurtarabilecek kimselerden de değildi.

28/Kasas-82
وَاَصْبَحَ
Bu kelime "sabahı bulmak (etmek)" deyiminde vurgulanmış
الَّذ۪ينَ تَمَنَّوْا مَكَانَهُ بِالْاَمْسِ يَقُولُونَ وَيْكَاَنَّ اللّٰهَ يَبْسُطُ الرِّزْقَ لِمَنْ يَشَٓاءُ مِنْ عِبَادِه۪ وَيَقْدِرُۚ لَوْلَٓا اَنْ مَنَّ اللّٰهُ عَلَيْنَا لَخَسَفَ بِنَاۜ وَيْكَاَنَّهُ لَا
Bu kelime "iflah olmamak " deyiminde vurgulanmış
يُفْلِحُ
Bu kelime "iflah olmamak " deyiminde vurgulanmış
الْكَافِرُونَ۟

Daha dün onun yerinde olmayı isteyenler, sabahı ettiklerinde “Demek ki Allah rızkı, kullarından dilediğine bol veriyor, dilediğine de az… Şayet Allah bize iyilik etmeseydi bizi de yere batırırdı. “Vay! Demek ki inkârcılar iflah olmazmış!” demeye başladılar.

29/Ankebut-40
فَكُلاًّ اَخَذْنَا بِذَنْبِه۪ۚ فَمِنْهُمْ مَنْ اَرْسَلْنَا عَـلَيْهِ حَـاصِباًۚ وَمِنْهُمْ مَنْ اَخَذَتْهُ الصَّيْحَةُۚ وَمِنْهُمْ مَنْ خَسَفْنَا بِهِ الْاَرْضَۚ وَمِنْهُمْ مَنْ اَغْرَقْنَاۚ وَمَا كَانَ اللّٰهُ لِيَظْلِمَهُمْ وَلٰكِنْ كَانُٓوا اَنْفُسَهُمْ يَظْلِمُونَ

Nitekim hepsini günahıyla yakaladık. Onlardan kiminin üstüne taş yağdıran bir fırtına gönderdik, kimini korkunç ses yakaladı, kimini yere batırdık, kimini de boğduk. Allah onlara zulmedecek değildi; fakat onlar, kendi kendilerine zulmediyorlardı.

34/Sebe-9
اَفَلَمْ يَرَوْا اِلٰى مَا بَيْنَ اَيْد۪يهِمْ وَمَا خَلْفَهُمْ مِنَ السَّمَٓاءِ وَالْاَرْضِۜ اِنْ نَشَأْ نَخْسِفْ بِهِمُ الْاَرْضَ اَوْ نُسْقِطْ عَلَيْهِمْ كِسَفاً مِنَ السَّمَٓاءِۜ اِنَّ ف۪ي ذٰلِكَ لَاٰيَةً لِكُلِّ عَبْدٍ مُن۪يبٍ۟

Onlar gökten ve yerden, önlerinde ve arkalarında (olup bitenlere) hiç bakmıyorlar mı? Dilesek onları yere batırır veya üzerlerine gökten parçalar düşürürüz. Şüphesiz ki bunda (Rabbine) yönelen her kul için bir ders vardır.

67/Mülk-16
ءَاَمِنْتُمْ
Bu kelime "emin olmak " deyiminde vurgulanmış
مَنْ فِي السَّمَٓاءِ اَنْ يَخْسِفَ بِكُمُ الْاَرْضَ فَاِذَا هِيَ تَمُورُۙ

Gökte olanın sizi yere batırmayacağından emin mi oldunuz? O zaman yer birden çalkalanmaya başlar.

Bu sayfa yardımcı oldu mu?

Geri bildiriminiz için teşekkürler!
Güncelleme: 29.06.2025
Paylaş: