razı olmak (gelmek)
razı olmak (gelmek) Deyim uygun bulmak, beğenmek, benimsemek, istemek, kabul etmek
Deyimin Geçtiği Ayet/Ayetler
Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hristiyanlar da asla senden razı olmayacaklardır. “Allah’ın hidayeti, gerçek hidayettir.” de. Sana gelen ilimden sonra onların hevasına uyarsan ant olsun ki Allah'tan sana ne bir dost ne de bir yardımcı vardır.
Biz, senin yüzünü çok defa göğe doğru çevirip durduğunu görüyoruz. Şimdi elbette seni hoşnutluk duyacağın kıbleye çevireceğiz. Artık yüzünü Mescidiharam yönüne döndür. Siz de her nerede bulunursanız, yüzünüzü onun yönüne çevirin. Şüphesiz, kendilerine kitap verilenler, tartışmasız bunun Rablerinden bir gerçek (hak) olduğunu elbette bilirler. Allah, yaptıklarınızdan habersiz değildir.
Ey iman edenler! Belirli bir vakte kadar birbirinize borç ettiğinizde onu yazın. Aranızdan bir kâtip doğrulukla yazsın. Kâtip, Allah'ın kendisine öğrettiği gibi yazmaktan geri durmasın ve yazsın. Üzerinde hak olan (borca girmiş) kişi de kayda geçirsin ve Rabb’i olan Allah'tan korksun da üzerindeki haktan, bir şeyi eksiltmesin. Eğer üzerinde hak olan (borca girmiş) kişi aklı kesmeyen (zekâ geriliği olan) veya elinden bir iş gelmeyen (bedenen zayıf) biri olursa yahut kendisinin kayda geçirmeye eli ermezse velisi doğrulukla kayda geçirsin. Erkeklerinizden (şahitliğine güvendiğiniz) iki şahidi de şahit tutun. Eğer iki (güvenilir) erkek yok ise şahitliklerinden razı olacağınız bir erkekle iki kadın (da olur) ki kadınlardan biri unutacak olursa diğeri ona hatırlatsın. Şahitler de çağrıldıkları zaman (şahitlikten) geri durmasınlar. Küçük-büyük (az-çok), onu (borcu) vadesiyle yazmayı es geçmeyin. Bu, Allah katında daha doğru (kıst), şahitlik bakımından da daha sağlamdır. Ve kuşku duymamanız için de en uygun düşen budur. Aranızda hemen alıp verdiğiniz peşin ticareti yazmadığınızda sizin için bir günah yoktur. Alışverişinizde de şahit tutun. Kâtibe de şahide de bir zarar verilmesin. Eğer onlara (kötü) bir şey yaparsanız bu sizin açınızdan yoldan çıkmak olur. Allah'tan sakının. Allah size öğretiyor. Allah her şeyi bilendir.
Ey iman edenler! Mallarınızı, aranızda batıl sebeplerle yemeyin. Ancak birbirinizden razı olarak ticaret yolu ile olmak başka. Herhangi bir sebeple kendi canınıza kıymayın. Şüphesiz ki Allah çok merhametlidir.
Allah der ki: "Bu, doğruların, doğruluklarının faydalı olacağı bir gündür. Onlar için altından ırmaklar akan içinde sonsuza kadar kalacakları cennetler vardır. Allah onlardan razı olmuş, onlar da Allah'tan razı olmuşlardır. İşte büyük kurtuluş budur.
Ey iman edenler! Size ne oldu da Allah yolunda sefere kalkın denildiği zaman, yere çakılıp kaldınız? Ahiretten (geçip) dünya hayatına mı razı geldiniz? Ama ahirete göre bu dünya hayatının yararı pek azdır.
geri kalanlarla birlikte olmaya razı oldular ve kalplerine kilit vuruldu. Onlar artık anlayıp dinlemezler.
Ancak şu kimselerin kınanmasına yol vardır ki zengin oldukları hâlde (geri kalmak için) senden izin isterler. Geri kalanlarla beraber olmağa razı oldular. Allah da onların kalplerine kilit vurdu, artık onlar bilmezler.
Onlardan razı olasınız diye size ant içecekler. Fakat siz onlardan razı olsanız bile Allah fasıklar topluluğundan asla razı olmaz.
Muhacir ve Ensar’dan ilk öncüler ve onlara güzelce uyanlar, işte Allah onlardan razı olmuş, onlar da Allah’tan razı olmuşlardır. Allah, onlar için ebedî kalacakları, altlarında nehirler akan Cennetler hazırlamıştır. İşte en büyük kazanç budur. 9/TEVBE-100
O gün, Rahman'ın müsaade ettiği ve sözünden razı olduğundan başkasının şefaati fayda vermez.
Allah, içinizden iman edenlere ve salih amellerde bulunanlara söz vermiştir: Hiç şüphesiz onlardan öncekileri nasıl yetkili kıldıysa onları da yeryüzünde yetkili kılacak, kendileri için razı olduğu dinlerini sağlamlaştıracak ve onları korkularından kurtaracaktır. Onlar, yalnızca bana kul olurlar ve bana hiç bir şeyi şirk koşmazlar. Kim bundan sonra inkârdan gelirse işte onlar fasıktır.
Ey Nebi! Bunlardan (hanımlarından) dilediğini geriye bırakırsın, dilediğini yanına alırsın. Uzak durduklarından dilediklerine (tekrar) dönmekte de sana bir günah yoktur. Bu onların gözlerinin aydın olması, üzülmemeleri ve hepsinin de kendilerine verdiğine razı olmaları için daha uygundur. Allah, kalplerinizdekini bilir. Allah, hakkıyla bilendir, halimdir.
Allah'a ve ahiret gününe inanan bir toplumun -babaları, oğulları, kardeşleri, yahut akrabaları da olsa- Allah'a ve resulüne karşı gelenlere hoş tuttuğunu göremezsin. İşte onların kalbine Allah, iman yazmış ve katından bir ruh ile onları desteklemiştir. Onları içlerinden ırmaklar akan cennetlere sokacak, orada ebedî kalacaklardır. Allah onlardan razı olmuş, onlar da ondan razı olmuşlardır. İşte onlar, Allah'ın tarafını tutanlardır. İyi bilin ki felah bulacaklar da sadece Allah'ın tarafını tutanlardır.
Ey tatmin olmuş nefis! 28. Razı olmuş ve kendisinden razı olunmuş bir hâlde Rabb’ine dön. 29. Haydi gir kullarımın arasına. 30. Gir cennetime. 89/FECR 27-30
O razı olunan bir yaşayış içindedir.
Bu sayfa yardımcı oldu mu?