(bir şeyin) zevkini çıkarmak
(bir şeyin) zevkini çıkarmak Deyim ondan olabildiği kadar zevk almak
Deyimin Geçtiği Ayet/Ayetler
(Bu azap) bazı yüzlerin güleceği bazı yüzlerin ise düşeceği gündedir. Yüzleri düşenlere (şöyle denilir): “imana geldikten sonra inkârdan geldiniz, öyle mi? Öyleyse inkârdan gelmenize karşılık azabın zevkini çıkarın.
Rablerinin huzuruna getirildikleri zaman sen onları bir görsen! Allah, “Bu (yeniden dirilme olayı), hak değil miymiş?” diyecek. Onlar da “Rabb’imize ant olsun ki evet!” diyecekler. (Allah da) “Öyle ise inkâr ettiğiniz için azabın zevkini çıkarın!” diyecek.
Öncekiler de sonrakilere derler ki “Sizin bize karşı bir üstünlüğünüz yoktur. Artık Kazandıklarınıza karşılık azabın zevkini çıkarın.”
Onların Beyt'in yanındaki duaları da ıslık çalmak ve el çırpmaktan başka bir şey değildir. "(Ey kâfirler!) Öyle ise inkâr ettiğiniz için azabın zevkini çıkarın!” diyecek!
Görseydin o inkâr edenleri. Melekler onların canlarını alırken yüzlerine ve arkalarına vuruyorlar ve “Haydi yakıcı azabın zevkini çıkarın!” diyorlardı.
(Bu paralar) cehennem ateşinde kızdırılıp bunlarla onların alınları, yanları ve sırtları dağlanacağı gün (onlara denilir ki) “İşte bu kendiniz için biriktirdiğiniz servettir. Artık toplayıp sakladığınız şeylerin zevkini çıkarın.”
Haksızlık edenlere de "Sürekli azabın zevkini çıkarın, siz sadece kazandığınızın cezasını çekiyorsunuz." denir.
O hâlde, bu güne kavuşmayı unutmanızın zevkini çıkarın. Biz de sizi unuttuk. Yaptıklarınıza karşılık sonu gelmeyecek azabın zevkini çıkarın!
Onlar orada, Rabb’imiz! Bizi çıkar, (önce) yaptığımızın yerine iyi işler yapalım! diye figan ederler. Size düşünecek kimsenin düşünebileceği kadar bir ömür vermedik mi? Size uyarıcı da gelmedi mi? Şimdi (azabın) zevkini çıkarın! Zalimlerin yardımcısı yoktur.
İnkâr edenlere, ateşe sunulacakları gün, “Nasıl, bu gerçek değil miymiş?” denildiğinde “Evet, Rabb’imize ant olsun ki gerçekmiş.” derler. Allah, “Öyle ise inkâr ettiğiniz için azabın zevkini çıkarın!” der.
Onun konuklarından murat almaya kalkıştılar. Biz de gözlerini siliverdik. 'Haydi azabımın ve uyarılarımın zevkini çıkarın!' (dedik).
Bu sayfa yardımcı oldu mu?