أَعُوذُ بِاللَّهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
Türkçe Deyim

doğru bulmak

doğru bulmak Deyim uygun görmek, onamak.

— Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü

İlgili Deyimler

Deyimin Geçtiği Ayet/Ayetler

2/Bakara-41
وَاٰمِنُوا بِمَٓا اَنْزَلْتُ مُصَدِّقاً لِمَا مَعَكُمْ وَلَا تَكُونُٓوا اَوَّلَ كَافِرٍ بِه۪ۖ وَلَا
Bu kelime "gözden çıkarmak" deyiminde vurgulanmış
تَشْتَرُوا
Bu kelime "gözden çıkarmak" deyiminde vurgulanmış
بِاٰيَات۪ي ثَمَناً قَل۪يلاًۘ وَاِيَّايَ فَاتَّقُونِ

Sizin yanınızda olanı doğru bulan olarak indirdiklerime iman edin ve onu inkâr edenlerin ilki olmayın. Ayetlerimi az bir karşılığa gözden çıkarmayın. Bana karşı gelmekten sakının.

2/Bakara-91
وَاِذَا ق۪يلَ لَهُمْ اٰمِنُوا بِمَٓا اَنْزَلَ اللّٰهُ قَالُوا نُؤْمِنُ بِمَٓا اُنْزِلَ عَلَيْنَا وَيَكْفُرُونَ بِمَا وَرَٓاءَهُ وَهُوَ الْحَقُّ مُصَدِّقاً لِمَا مَعَهُمْۜ قُلْ فَلِمَ تَقْتُلُونَ
Bu kelime "canına kıymak " deyiminde vurgulanmış
اَنْبِيَٓاءَ اللّٰهِ مِنْ قَبْلُ اِنْ كُنْتُمْ مُؤْمِن۪ينَ

Onlara 'Allah'ın indirdiğine inanın.' denildiği zaman 'Biz, bize indirilene inanıyoruz.' derler ve ondan sonrakini (Kur'an’ı) inkâr ederler. Oysa o kendi yanlarındakini doğru bulan bir gerçektir. De ki 'Eğer gerçekten iman sahibi iseniz bundan önce Allah'ın nebilerinin niçin canına kıyıyordunuz?'

2/Bakara-97
قُلْ مَنْ كَانَ
Bu kelime "düşman olmak " deyiminde vurgulanmış
عَدُواًّ
Bu kelime "düşman olmak " deyiminde vurgulanmış
لِجِبْر۪يلَ فَاِنَّهُ نَزَّلَهُ عَلٰى قَلْبِكَ بِاِذْنِ اللّٰهِ مُصَدِّقاً لِمَا بَيْنَ يَدَيْهِ وَهُدًى
Bu kelime "yol göstermek " deyiminde vurgulanmış
وَبُشْرٰى
Bu kelime "müjde vermek (götürmek)" deyiminde vurgulanmış
لِلْمُؤْمِن۪ينَ

“Kim Cebrail'e düşman olursa iyi bilsin ki Cebrail; Allah'ın izniyle evvelce inen kitapları doğru bulan, inananlara yol gösteren ve müjde veren Kur'an'ı senin kalbine indirmiştir.” de.

3/Aliimran-1
الٓمٓۚ

Elif, lam, mim.

3/Aliimran-2
اَللّٰهُ لَٓا اِلٰهَ اِلَّا هُوَۙ الْحَيُّ الْقَيُّومُۜ

O Allah ki ondan başka ilah yoktur; hayy ve kayyumdur!

3/Aliimran-3
نَزَّلَ عَلَيْكَ الْكِتَابَ بِالْحَقِّ مُصَدِّقاً لِمَا بَيْنَ يَدَيْهِ وَاَنْزَلَ التَّوْرٰيةَ وَالْاِنْج۪يلَۙ

Sana hak üzere kendinden öncekileri doğru bulan Kitap'ı indirdi. Tevrat ile İncil'i de o indirmişti.

3/Aliimran-4
مِنْ قَبْلُ هُدًى
Bu kelime "yol göstermek " deyiminde vurgulanmış
لِلنَّاسِ وَاَنْزَلَ الْفُرْقَانَۜ اِنَّ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا بِاٰيَاتِ اللّٰهِ لَهُمْ عَذَابٌ شَد۪يدٌۜ وَاللّٰهُ عَز۪يزٌ ذُوانْتِقَامٍ
Bu kelime "intikam almak " deyiminde vurgulanmış

Bundan (Kur'an'dan) önce (onlar) insanlar için bir yol göstericiydi. Furkanı (doğruyu yanlıştan ayıranı) da indirdi. Gerçek şu ki Allah'ın ayetlerini inkâr edenler için şiddetli bir azap vardır. Allah güçlüdür, intikam alıcıdır.

3/Aliimran-5
اِنَّ اللّٰهَ لَا يَخْفٰى عَلَيْهِ شَيْءٌ فِي الْاَرْضِ وَلَا فِي السَّمَٓاءِۜ

Gökte de yerde de hiçbir şey Allah’a gizli kalmaz.

3/Aliimran-39
فَنَادَتْهُ الْمَلٰٓئِكَةُ وَهُوَ قَٓائِمٌ يُصَلّ۪ي فِي الْمِحْرَابِۙ اَنَّ اللّٰهَ يُبَشِّرُكَ بِيَحْيٰى مُصَدِّقاً بِكَلِمَةٍ مِنَ اللّٰهِ وَسَيِّداً وَحَصُوراً وَنَبِياًّ مِنَ الصَّالِح۪ينَ

O mihrapta namaz kılarken, melekler ona seslendi: 'Allah, sana Yahya'yı müjdeler. O, Allah'tan olan bir kelimeyi (İsa'yı) doğru bulan, seyyit, iffetli ve salihlerden bir nebidir.'

3/Aliimran-50
وَمُصَدِّقاً لِمَا بَيْنَ يَدَيَّ مِنَ التَّوْرٰيةِ وَلِاُحِلَّ لَكُمْ بَعْضَ الَّذ۪ي حُرِّمَ عَلَيْكُمْ وَجِئْتُكُمْ بِاٰيَةٍ مِنْ رَبِّكُمْ فَاتَّقُوا اللّٰهَ وَاَط۪يعُونِ

Benden önce gelen Tevrat'ı doğru bulan olarak ve size haram kılınan bazı şeyleri de helâl kılmam için gönderildim. Size Rabb’inizden bir mucize getirdim. O hâlde Allah'tan sakının, bana da itaat edin.

4/Nisa-47
يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اُو۫تُوا الْكِتَابَ اٰمِنُوا بِمَا نَزَّلْنَا مُصَدِّقاً لِمَا مَعَكُمْ مِنْ قَبْلِ اَنْ نَطْمِسَ وُجُوهاً فَنَرُدَّهَا عَلٰٓى اَدْبَارِهَٓا اَوْ نَلْعَنَهُمْ
Bu kelime "lanet etmek " deyiminde vurgulanmış
كَمَا لَعَنَّٓا
Bu kelime "lanet etmek " deyiminde vurgulanmış
اَصْحَابَ السَّبْتِۜ وَكَانَ اَمْرُ اللّٰهِ مَفْعُولاً

Ey ehlikitap! Biz, birtakım yüzleri silip dümdüz ederek arkalarına çevirmeden yahut onlara, cumartesi adamlarına lanet ettiğimiz gibi lanet etmeden önce, size gelenleri doğru bulan olarak indirdiğimize iman edin. Allah'ın emri mutlaka yerine gelecektir.

5/Maide-46
وَقَفَّيْنَا عَلٰٓى اٰثَارِهِمْ بِع۪يسَى ابْنِ مَرْيَمَ مُصَدِّقاً لِمَا بَيْنَ يَدَيْهِ مِنَ التَّوْرٰيةِۖ وَاٰتَيْنَاهُ الْاِنْج۪يلَ ف۪يهِ هُدًى وَنُورٌۙ وَمُصَدِّقاً لِمَا بَيْنَ يَدَيْهِ مِنَ التَّوْرٰيةِ وَهُدًى
Bu kelime "yol göstermek " deyiminde vurgulanmış
وَمَوْعِظَةً لِلْمُتَّق۪ينَ

Onların (elçiler) ardından yanlarındaki Tevrat'ı doğru bulan Meryem oğlu İsa'yı gönderdik ve ona içinde hidayet ve nur bulunan, önündeki Tevrat'ı doğru bulan ve muttakiler için yol gösterici ve öğüt olan İncil'i verdik.

35/Fatır-31
وَالَّـذ۪ٓي اَوْحَيْنَٓا اِلَيْكَ مِنَ الْكِتَابِ هُوَ الْحَقُّ مُصَدِّقاً لِمَا بَيْنَ يَدَيْهِۜ اِنَّ اللّٰهَ بِعِبَادِه۪ لَخَب۪يرٌ بَص۪يرٌ

Kendinden öncekini doğru bulan olarak sana Kitap'tan vahyolunan gerçeğin ta kendisidir. Şüphesiz ki Allah, haberdardır, görendir.

46/Ahkaf-30
قَالُوا يَا قَوْمَنَٓا اِنَّا سَمِعْنَا كِتَاباً اُنْزِلَ مِنْ بَعْدِ مُوسٰى مُصَدِّقاً لِمَا بَيْنَ يَدَيْهِ يَهْد۪ٓي اِلَى الْحَقِّ وَاِلٰى طَر۪يقٍ مُسْتَق۪يمٍ

Ey kavmimiz! dediler, doğrusu biz Musa'dan sonra indirilen, kendinden öncekini doğru bulan, hakka ve doğru yola ileten bir kitap dinledik.

61/Saf-6
وَاِذْ قَالَ ع۪يسَى ابْنُ مَرْيَمَ يَا بَن۪ٓي اِسْرَٓائ۪لَ اِنّ۪ي رَسُولُ اللّٰهِ اِلَيْكُمْ مُصَدِّقاً لِمَا بَـيْنَ يَدَيَّ مِنَ التَّوْرٰيةِ وَمُبَشِّراً
Bu kelime "müjde vermek (götürmek)" deyiminde vurgulanmış
بِرَسُولٍ يَأْت۪ي مِنْ بَعْدِي اسْمُهُٓ اَحْمَدُۜ فَلَمَّا جَٓاءَهُمْ بِالْبَـيِّنَاتِ قَالُوا هٰذَا سِحْرٌ مُب۪ينٌ

Hatırla ki Meryem oğlu İsa “Ey İsrailoğulları! Ben size Allah'ın elçisiyim, benden önce gelen Tevrat'ı doğru bulan ve benden sonra gelecek Ahmet adında bir elçiyi de müjde veren olarak geldim.” demişti. Fakat o, kendilerine açık deliller getirince “Bu apaçık bir büyüdür.” dediler.

Bu sayfa yardımcı oldu mu?

Geri bildiriminiz için teşekkürler!
Güncelleme: 28.08.2025
Paylaş: