أَعُوذُ بِاللَّهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
Türkçe Deyim

gazaba gelmek

gazaba gelmek Deyim öfkelenmek, kızmak.

— Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü

İlgili Deyimler

Deyimin Geçtiği Ayet/Ayetler

4/Nisa-93
وَمَنْ يَقْتُلْ مُؤْمِناً مُتَعَمِّداً فَجَزَٓاؤُ۬هُ جَهَنَّمُ خَالِداً ف۪يهَا وَغَضِبَ اللّٰهُ عَلَيْهِ وَلَعَنَهُ
Bu kelime "lanet etmek " deyiminde vurgulanmış
وَاَعَدَّ لَهُ عَذَاباً عَظ۪يماً

Kim bir mü’mini kasten öldürürse cezası, içinde ebedî kalacağı cehennemdir. Allah, ona karşı gazaba gelmiş, ona lanet etmiş ve onun için büyük bir azap hazırlamıştır.

5/Maide-60
قُلْ هَلْ اُنَبِّئُكُمْ
Bu kelime "haber vermek " deyiminde vurgulanmış
بِشَرٍّ مِنْ ذٰلِكَ مَثُوبَةً عِنْدَ اللّٰهِۜ مَنْ لَعَنَهُ
Bu kelime "lanet etmek " deyiminde vurgulanmış
اللّٰهُ وَغَضِبَ عَلَيْهِ وَجَعَلَ
Bu kelime "(bir şeyi) maymuna benzetmek (çevirmek, döndürmek)" deyiminde vurgulanmış
مِنْهُمُ الْقِرَدَةَ
Bu kelime "(bir şeyi) maymuna benzetmek (çevirmek, döndürmek)" deyiminde vurgulanmış
وَالْخَنَاز۪يرَ وَعَبَدَ الطَّاغُوتَۜ اُو۬لٰٓئِكَ شَرٌّ مَكَاناً وَاَضَلُّ عَنْ سَوَٓاءِ السَّب۪يلِ

Söyle: “Allah katında, 'kesinleşmiş bir ceza olarak' bundan daha kötüsünü haber vereyim mi? Allah'ın kendisine lanet ettiği, ona karşı gazaba geldiği ve onlardan bazısını maymunlara ve domuzlara çevirdiği ile tağuta tapanlar; işte bunlar, yerleri daha kötü ve dümdüz yoldan daha çok sapmışlardır.”

7/Araf-150
وَلَمَّا
Bu kelime "geri dönmek " deyiminde vurgulanmış
رَجَعَ
Bu kelime "geri dönmek " deyiminde vurgulanmış
مُوسٰٓى اِلٰى قَوْمِه۪ غَضْبَانَ اَسِفاًۙ قَالَ بِئْسَمَا
Bu kelime "iş çevirmek " deyiminde vurgulanmış
خَلَفْتُمُون۪ي مِنْ بَعْد۪يۚ اَعَجِلْتُمْ اَمْرَ رَبِّكُمْۚ وَاَلْقَى الْاَلْوَاحَ وَاَخَذَ بِرَأْسِ اَخ۪يهِ يَجُرُّهُٓ اِلَيْهِۜ قَالَ ابْنَ اُمَّ اِنَّ الْقَوْمَ اسْتَضْعَفُون۪ي
Bu kelime "zayıf yerinden yakalamak" deyiminde vurgulanmış
وَكَادُوا يَقْتُلُونَن۪يۘ فَلَا تُشْمِتْ بِيَ الْاَعْدَٓاءَ وَلَا تَجْعَلْن۪ي مَعَ الْقَوْمِ الظَّالِم۪ينَ

Musa, kavmine geri döndüğünde gazaba gelmiş, teessüf ederek "Benden sonra arkamdan iş çevirmişsiniz! Rabb’inizin emrini beklemeyip acele mi ettiniz?" dedi. Levhaları yere attı ve kardeşinin kafasından tutup kendine doğru çekti. (Kardeşi Harun) "Ey annemin oğlu! Bu topluluk beni, zayıf yerimden yakaladı ve beni az daha öldüreceklerdi. Üzerime düşmanları güldürme ve beni zalimler topluluğu ile bir tutma." dedi.

20/Taha-86
فَرَجَعَ مُوسٰٓى اِلٰى قَوْمِه۪ غَضْبَانَ اَسِفاًۚ
Bu kelime "teessüf etmek" deyiminde vurgulanmış
قَالَ يَا قَوْمِ اَلَمْ
Bu kelime "söz vermek" deyiminde vurgulanmış
يَعِدْكُمْ
Bu kelime "söz vermek" deyiminde vurgulanmış
رَبُّكُمْ وَعْداً حَسَناًۜ اَفَطَالَ عَلَيْكُمُ الْعَهْدُ اَمْ اَرَدْتُمْ اَنْ يَحِلَّ عَلَيْكُمْ غَضَبٌ مِنْ رَبِّكُمْ فَاَخْلَفْتُمْ مَوْعِد۪ي
Bu kelime "söz vermek" deyiminde vurgulanmış

Bunun üzerine Musa, kavmine geri döndüğünde gazaba gelmiş, teessüf ederek dedi ki “Ey kavmim! Rabb’iniz size güzel bir söz vermedi mi? Size (verilen) söz (ya da süre) pek uzun mu geldi? Yoksa Rabb’inizden üzerinize bir gazabın inmesini mi istediniz de bana verdiğiniz sözden caydınız?'

42/Şûra-37
وَالَّذ۪ينَ يَجْتَنِبُونَ كَـبَٓائِرَ الْاِثْمِ وَالْفَوَاحِشَ
Bu kelime "(biriyle) ilişkiye girmek " deyiminde vurgulanmış
وَاِذَا مَا غَضِبُوا هُمْ يَغْفِرُونَۚ

Onlar, büyük günahlardan ve (gayrimeşru) ilişkiye girmekten kaçınırlar ve gazaba geldikleri zaman bile bağışlayıcı olurlar.

48/Fetih-6
وَيُعَذِّبَ
Bu kelime "azap vermek " deyiminde vurgulanmış
الْمُنَافِق۪ينَ وَالْمُنَافِقَاتِ وَالْمُشْرِك۪ينَ وَالْمُشْرِكَاتِ الظَّٓانّ۪ينَ بِاللّٰهِ ظَنَّ السَّوْءِۜ عَلَيْهِمْ دَٓائِرَةُ السَّوْءِۚ وَغَضِبَ اللّٰهُ عَلَيْهِمْ وَلَعَنَهُمْ
Bu kelime "lanet etmek " deyiminde vurgulanmış
وَاَعَدَّ لَهُمْ جَهَنَّمَۜ وَسَٓاءَتْ مَص۪يراً

(Bütün bunlar ayrıca,) Allah hakkında kötü zanda bulunan münafık erkeklerle münafık kadınlara, müşrik erkeklerle müşrik kadınlara azap vermesi içindir. (İnananlar için istedikleri) kötülük, kendilerine gelsin! Allah, onlara karşı gazaba gelmiş, onlara lanet etmiş ve cehennemi hazırlamıştır. O (cehennem) ne kötü bir dönüş yeridir!

58/Mücadele-14
اَلَمْ تَرَ اِلَى الَّذ۪ينَ تَوَلَّوْا
Bu kelime "dostluk etmek " deyiminde vurgulanmış
قَوْماً غَضِبَ اللّٰهُ عَلَيْهِمْۜ مَا هُمْ مِنْكُمْ وَلَا مِنْهُمْۙ وَيَحْلِفُونَ
Bu kelime "yalan yere yemin etmek" deyiminde vurgulanmış
عَلَى
Bu kelime "yalan yere yemin etmek" deyiminde vurgulanmış
الْـكَذِبِ
Bu kelime "yalan yere yemin etmek" deyiminde vurgulanmış
وَهُمْ يَعْلَمُونَ

Allah'ın gazaba geldiği bir kavim ile dostluk edenleri görmedin mi? Onlar ne sizdendirler ne de onlardan. Bilerek yalan yere yemin ediyorlar.

60/Mümtehine-13
يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا لَا
Bu kelime "dostluk etmek " deyiminde vurgulanmış
تَتَوَلَّوْا
Bu kelime "dostluk etmek " deyiminde vurgulanmış
قَوْماً غَضِبَ اللّٰهُ عَلَيْهِمْ قَدْ يَـئِسُوا
Bu kelime "yeis duymak " deyiminde vurgulanmış
مِنَ الْاٰخِرَةِ كَمَا يَـئِسَ
Bu kelime "yeis duymak " deyiminde vurgulanmış
الْكُفَّارُ مِنْ اَصْحَابِ الْقُبُورِ

Ey iman edenler! Allah'ın gazaba geldiği bir kavim ile dostluk etmeyin. Zira onlar, kâfirlerin kabirlerdekilerden (onların dirilmesinden) yeis duydukları gibi ahiretten yeis duymuşlardır.

Bu sayfa yardımcı oldu mu?

Geri bildiriminiz için teşekkürler!
Güncelleme: 20.07.2025
Paylaş: