أَعُوذُ بِاللَّهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
Türkçe Deyim

(biriyle) ilişkiye girmek

(biriyle) ilişkiye girmek Deyim 1) bağlantı kurmak; 2) yakınlaşmak; 3) cinsel ilişkide bulunmak.

— Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü

İlgili Deyimler

Deyimin Geçtiği Ayet/Ayetler

3/Aliimran-135
وَالَّذ۪ينَ اِذَا فَعَلُوا فَاحِشَةً اَوْ ظَلَمُٓوا اَنْفُسَهُمْ ذَكَرُوا اللّٰهَ فَاسْتَغْفَرُوا لِذُنُوبِهِمْۖ وَمَنْ يَغْفِرُ الذُّنُوبَ اِلَّا اللّٰهُۖ وَلَمْ
Bu kelime "ısrar etmek " deyiminde vurgulanmış
يُصِرُّوا
Bu kelime "ısrar etmek " deyiminde vurgulanmış
عَلٰى مَا فَعَلُوا وَهُمْ يَعْلَمُونَ

Ve (yine) onlar, (biriyle gayrimeşru) ilişkiye girdiklerinde veya (bir şekilde) kendilerine zulmettiklerinde Allah'ı hatırlayarak günahlarının bağışlanmasını dilerler. Günahları Allah'tan başka kim bağışlayabilir ki? Onlar, işledikleri (kötü) fiillerde, bile bile ısrar etmezler.

4/Nisa-15
وَالّٰت۪ي يَأْت۪ينَ الْفَاحِشَةَ مِنْ نِسَٓائِكُمْ فَاسْتَشْهِدُوا
Bu kelime "şahit tutmak " deyiminde vurgulanmış
عَلَيْهِنَّ اَرْبَعَةً مِنْكُمْۚ فَاِنْ شَهِدُوا
Bu kelime "şehadette bulunmak " deyiminde vurgulanmış
فَاَمْسِكُوهُنَّ
Bu kelime "gözaltında tutmak" deyiminde vurgulanmış
فِي
Bu kelime "gözaltında tutmak" deyiminde vurgulanmış
الْبُيُوتِ
Bu kelime "gözaltında tutmak" deyiminde vurgulanmış
حَتّٰى يَتَوَفّٰيهُنَّ الْمَوْتُ اَوْ يَجْعَلَ
Bu kelime "yoluna koymak " deyiminde vurgulanmış
اللّٰهُ لَهُنَّ سَب۪يلاً
Bu kelime "yoluna koymak " deyiminde vurgulanmış

Kadınlarınızdan (kendi cinsleriyle) ilişkiye girenlerin aleyhinde olmak üzere içinizden dört şahit tutun. Eğer şehadette bulunurlarsa onları, ölüm alıp götürünceye veya Allah, kendi tutumlarını bir yoluna koyana kadar gözaltında tutun.

4/Nisa-19
يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا لَا يَحِلُّ لَكُمْ اَنْ تَرِثُوا النِّسَٓاءَ كَرْهاًۜ وَلَا
Bu kelime "kapana sıkıştırmak" deyiminde vurgulanmış
تَعْضُلُوهُنَّ
Bu kelime "kapana sıkıştırmak" deyiminde vurgulanmış
لِتَذْهَبُوا بِبَعْضِ مَٓا اٰتَيْتُمُوهُنَّ اِلَّٓا اَنْ يَأْت۪ينَ بِفَاحِشَةٍ مُبَيِّنَةٍۚ وَعَاشِرُوهُنَّ بِالْمَعْرُوفِۚ فَاِنْ كَرِهْتُمُوهُنَّ
Bu kelime "antipatik bulmak" deyiminde vurgulanmış
فَعَسٰٓى اَنْ تَكْرَهُوا
Bu kelime "antipatik bulmak" deyiminde vurgulanmış
شَيْـٔاً وَيَجْعَلَ اللّٰهُ ف۪يهِ خَيْراً كَث۪يراً

Ey inananlar! Kadınlara zorla mirasçı olmaya kalkışmanız, bu size helal değildir. (Kadınlarınız) açıkça (birileriyle gayrimeşru) ilişkiye girmedikçe onlara verdiğinizin bir kısmını ele geçirmek için (uyduruk bahanelerle) kendilerini kapana sıkıştırmayın. Onlarla iyi geçinin. Onları antipatik bulsanız bile biliniz ki antipatik bulduğunuz bir şeyde Allah, birçok hayır takdir etmiş olabilir.

4/Nisa-22
وَلَا تَنْكِحُوا مَا نَكَحَ اٰبَٓاؤُ۬كُمْ مِنَ النِّسَٓاءِ اِلَّا مَا قَدْ سَلَفَۜ اِنَّهُ كَانَ فَاحِشَةً وَمَقْتاًۜ وَسَٓاءَ سَب۪يلاً۟

Babalarınızın nikâhladığı kadınları nikâhlamayın. Geçmişte olan oldu. O, (gayrimeşru) ilişkiye girmektir; çok iğrenç ve çok kötü bir yoldur!

4/Nisa-25
وَمَنْ لَمْ
Bu kelime "başarısızlığa uğramak " deyiminde vurgulanmış
يَسْتَطِـعْ
Bu kelime "başarısızlığa uğramak " deyiminde vurgulanmış
مِنْكُمْ طَوْلاً اَنْ يَنْكِـحَ الْمُحْصَنَاتِ الْمُؤْمِنَاتِ فَمِنْ مَا
Bu kelime "(birinin) eline bakmak " deyiminde vurgulanmış
مَلَكَتْ
Bu kelime "(birinin) eline bakmak " deyiminde vurgulanmış
اَيْمَانُكُمْ
Bu kelime "(birinin) eline bakmak " deyiminde vurgulanmış
مِنْ فَتَيَاتِكُمُ الْمُؤْمِنَاتِۜ وَاللّٰهُ اَعْلَمُ بِا۪يمَانِكُمْۜ بَعْضُكُمْ مِنْ بَعْضٍۚ فَانْكِحُوهُنَّ بِاِذْنِ اَهْلِهِنَّ وَاٰتُوهُنَّ اُجُورَهُنَّ بِالْمَعْرُوفِ مُحْصَنَاتٍ غَيْرَ مُسَافِحَاتٍ وَلَا
Bu kelime "dost tutmak" deyiminde vurgulanmış
مُتَّخِذَاتِ
Bu kelime "dost tutmak" deyiminde vurgulanmış
اَخْدَانٍۚ
Bu kelime "dost tutmak" deyiminde vurgulanmış
فَاِذَٓا اُحْصِنَّ فَاِنْ اَتَيْنَ بِفَاحِشَةٍ فَعَلَيْهِنَّ نِصْفُ مَا عَلَى الْمُحْصَنَاتِ مِنَ
Bu kelime "azap vermek " deyiminde vurgulanmış
الْعَذَابِۜ
Bu kelime "azap vermek " deyiminde vurgulanmış
ذٰلِكَ لِمَنْ خَشِيَ الْعَنَتَ
Bu kelime "zora gelememek" deyiminde vurgulanmış
مِنْكُمْۜ وَاَنْ تَصْبِرُوا خَيْرٌ لَكُمْۜ وَاللّٰهُ غَفُورٌ رَح۪يمٌ۟

Sizden kim, hür mü'min kadınlarla evlenmede başarısızlığa uğramışsa o zaman elinize bakan mümin kızlarınızı nikâhlayabilirler. Allah, imanlarınızı (sizden) daha iyi bilir. Hepiniz birbirinizdensiniz. Şu hâlde onları, iffetli olmaları, zina işlememeleri ve dost tutmamaları şartıyla sahiplerinin izinleriyle nikâhlayın ve bu durumda mihrlerini de güzelce verin. Evlendiklerinde (biriyle gayrimeşru) ilişkiye girerlerse onlara, hür kadınlara verilen azabın yarısı uygulanır. Bu izin (evlenme izni), içinizden zora gelememekten korkanlar içindir. Ancak sabretmeniz sizin için daha hayırlıdır. Allah çok bağışlayıcı çok merhamet edicidir.

6/Enam-151
قُلْ تَعَالَوْا اَتْلُ مَا حَرَّمَ رَبُّكُمْ عَلَيْكُمْ اَلَّا تُشْرِكُوا
Bu kelime "şirk koşmak " deyiminde vurgulanmış
بِه۪ شَيْـٔاًۜ وَبِالْوَالِدَيْنِ اِحْسَاناًۚ
Bu kelime "inayette bulunmak " deyiminde vurgulanmış
وَلَا
Bu kelime "canına kıymak " deyiminde vurgulanmış
تَقْتُلُٓوا
Bu kelime "canına kıymak " deyiminde vurgulanmış
اَوْلَادَكُمْ مِنْ اِمْلَاقٍۜ نَحْنُ نَرْزُقُكُمْ وَاِيَّاهُمْۚ وَلَا تَقْرَبُوا الْفَوَاحِشَ مَا ظَهَرَ مِنْهَا وَمَا بَطَنَۚ وَلَا
Bu kelime "cana kıymak " deyiminde vurgulanmış
تَقْتُلُوا
Bu kelime "cana kıymak " deyiminde vurgulanmış
النَّفْسَ
Bu kelime "cana kıymak " deyiminde vurgulanmış
الَّت۪ي
Bu kelime "cana kıymak " deyiminde vurgulanmış
حَرَّمَ اللّٰهُ اِلَّا بِالْحَقِّۜ ذٰلِكُمْ وَصّٰيكُمْ
Bu kelime "(birini, bir şeyi) salık vermek" deyiminde vurgulanmış
بِه۪ لَعَلَّكُمْ تَعْقِلُونَ
Bu kelime "aklını kullanmak " deyiminde vurgulanmış

Şöyle de: "Gelin Rabbinizin size haram kıldığı şeyleri okuyayım: Ona hiçbir şeyi şirk koşmayın, anne babaya inayette bulunun, geçim endişesi ile çocuklarınızın canına kıymayın. “Sizi de onları da biz rızıklandırmaktayız.” (Biriyle gayrimeşru) ilişkiye girmenin açığına da gizlisine de yaklaşmayın ve Haklı bir sebep olmadıkça Allah'ın (öldürülmesini) haram kıldığı cana kıymayın! Aklınızı kullanırsınız diye (Allah) size böyle salık verdi."

7/Araf-28
وَاِذَا فَعَلُوا فَاحِشَةً قَالُوا وَجَدْنَا عَلَيْهَٓا اٰبَٓاءَنَا وَاللّٰهُ اَمَرَنَا بِهَاۜ قُلْ اِنَّ اللّٰهَ لَا يَأْمُرُ بِالْفَحْشَٓاءِۜ
Bu kelime "harama uçkur çözmek " deyiminde vurgulanmış
اَتَقُولُونَ عَلَى اللّٰهِ مَا لَا تَعْلَمُونَ

Onlar (biriyle gayrimeşru) ilişkiye girdikleri zaman “Babalarımızı bu yolda bulduk. Allah da bize bunu emretti.” derler. De ki Allah, harama uçkur çözmeyi emretmez. Allah'a karşı bilmediğiniz şeyleri mi söylüyorsunuz?

7/Araf-33
قُلْ اِنَّمَا حَرَّمَ رَبِّيَ الْفَوَاحِشَ مَا ظَهَرَ مِنْهَا وَمَا بَطَنَ وَالْاِثْمَ وَالْبَغْيَ بِغَيْرِ الْحَقِّ وَاَنْ تُشْرِكُوا
Bu kelime "şirk koşmak " deyiminde vurgulanmış
بِاللّٰهِ مَا لَمْ يُنَزِّلْ بِه۪ سُلْطَاناً وَاَنْ تَقُولُوا عَلَى اللّٰهِ مَا لَا تَعْلَمُونَ

De ki “Rabb’im (biriyle gayrimeşru) ilişkiye girmenin açığını ve gizlisini, günahı, haksız yere taşkınlık etmeyi, bir delil indirmediği şeyi Allah'a şirk koşmanızı ve (Allah) hakkında bilmediğiniz şeyleri söylemenizi haram kılmıştır.

7/Araf-80
وَلُوطاً اِذْ قَالَ لِقَوْمِه۪ٓ اَتَأْتُونَ الْفَاحِشَةَ مَا سَبَقَكُمْ بِهَا مِنْ اَحَدٍ مِنَ الْعَالَم۪ينَ

Hani Lut kavmine şöyle demişti: “Sizden önceki âlemlerden hiç kimsenin yapmadığı o (sapıkça) ilişkiye mi giriyorsunuz?

17/İsra-32
وَلَا تَقْرَبُوا الزِّنٰٓى اِنَّهُ كَانَ فَاحِشَةًۜ وَسَٓاءَ سَب۪يلاً

Zinaya yaklaşmayın. Çünkü o, (gayrimeşru) ilişkiye girilen çok kötü bir yoldur.

24/Nur-19
اِنَّ الَّذ۪ينَ يُحِبُّونَ اَنْ تَش۪يعَ الْفَاحِشَةُ فِي الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا لَهُمْ عَذَابٌ اَل۪يمٌۙ فِي الدُّنْيَا وَالْاٰخِرَةِۜ وَاللّٰهُ يَعْلَمُ وَاَنْتُمْ لَا تَعْلَمُونَ

(Biriyle gayrimeşru) ilişkiye girme fiilinin iman edenler içinde yayılmasını isteyenlere, dünyada ve ahirette elim bir azap vardır. Allah bilir, siz bilmezsiniz.

27/Nemil-54
وَلُوطاً اِذْ قَالَ لِقَوْمِه۪ٓ اَتَأْتُونَ الْفَاحِشَةَ وَاَنْتُمْ تُبْصِرُونَ
Bu kelime "bile bile lades" deyiminde vurgulanmış

Lut’u da (gönderdik.) O, kavmine şöyle dedi: “Siz o (sapıkça) ilişkiye mi giriyorsunuz? Sizinki, bile bile lades.”

29/Ankebut-28
وَلُوطاً اِذْ قَالَ لِقَوْمِه۪ٓ اِنَّكُمْ لَتَأْتُونَ الْفَاحِشَةَۘ مَا سَبَقَكُمْ بِهَا مِنْ اَحَدٍ مِنَ الْعَالَم۪ينَ

Hani Lut da kavmine şöyle demişti: “Gerçekten siz, daha önce hiçbir toplumun yapmadığı (sapıkça bir) ilişkiye giriyorsunuz.”

33/Ahzap-30
يَا نِسَٓاءَ النَّبِيِّ مَنْ يَأْتِ مِنْكُنَّ بِفَاحِشَةٍ مُبَيِّنَةٍ يُضَاعَفْ لَهَا الْعَذَابُ ضِعْفَيْنِۜ وَكَانَ ذٰلِكَ عَلَى اللّٰهِ يَس۪يراً

Ey Nebi’nin hanımları! Sizden kim (gayrimeşru) ilişkiye girerse onun azabı iki kat olur. Bu Allah için çok kolaydır.

42/Şûra-37
وَالَّذ۪ينَ يَجْتَنِبُونَ كَـبَٓائِرَ الْاِثْمِ وَالْفَوَاحِشَ وَاِذَا مَا غَضِبُوا
Bu kelime "gazaba gelmek " deyiminde vurgulanmış
هُمْ يَغْفِرُونَۚ

Onlar, büyük günahlardan ve (gayrimeşru) ilişkiye girmekten kaçınırlar ve gazaba geldikleri zaman bile bağışlayıcı olurlar.

53/Necim-32
اَلَّذ۪ينَ يَجْتَنِبُونَ كَـبَٓائِرَ الْاِثْمِ وَالْفَوَاحِشَ اِلَّا اللَّمَمَۜ اِنَّ رَبَّكَ وَاسِعُ الْمَغْفِرَةِۜ هُوَ اَعْلَمُ بِكُمْ اِذْ اَنْشَاَكُمْ مِنَ الْاَرْضِ وَاِذْ اَنْتُمْ اَجِنَّةٌ ف۪ي بُطُونِ اُمَّهَاتِكُمْۚ فَلَا تُزَكُّٓوا
Bu kelime "kendini (birini) temize çıkarmak (çıkartmak)" deyiminde vurgulanmış
اَنْفُسَكُمْۜ هُوَ اَعْلَمُ بِمَنِ اتَّقٰى۟

Onlar, basit hatalar hariç büyük günahlardan ve (gayrimeşru) ilişkiye girmekten kaçınanlardır. Şüphesiz ki Rabb’inin bağışlaması geniştir. O, sizi topraktan yaratırken de annelerinizin rahminde saklı bulunduğunuzda da sizinle ilgili her bilgiye sahiptir. Öyleyse kendinizi temize çıkarmayınız. O, (Allah'a) saygı duyanı en iyi bilendir.

65/Talak-1
يَٓا اَيُّهَا النَّبِيُّ اِذَا طَلَّقْتُمُ النِّسَٓاءَ فَطَلِّقُوهُنَّ لِعِدَّتِهِنَّ وَاَحْصُوا الْعِدَّةَۚ وَاتَّقُوا اللّٰهَ رَبَّكُمْۚ لَا تُخْرِجُوهُنَّ مِنْ بُيُوتِهِنَّ وَلَا يَخْرُجْنَ اِلَّٓا اَنْ يَأْت۪ينَ بِفَاحِشَةٍ مُبَيِّنَةٍۜ وَتِلْكَ حُدُودُ اللّٰهِۜ وَمَنْ يَتَعَدَّ حُدُودَ اللّٰهِ فَقَدْ ظَلَمَ نَفْسَهُۜ لَا تَدْر۪ي لَعَلَّ اللّٰهَ يُحْدِثُ بَعْدَ ذٰلِكَ اَمْراً

Ey Nebi! (Son çare olarak) kadınları boşamak zorunda kaldığınız zaman, onları boşamadan sonraki iddet (bekleme süre)lerini (âdet halinden temizlenmelerini) dikkate alarak boşayın ve bu süreyi iyi hesaplayın (üç defa adet görmelerine kadar bekleyin). Rabbiniz olan Allah'a karşı gelmekten sakının! Boşanmış eşleri (gayrimeşru) ilişkiye girme fiilini işlemedikçe, iddet süresince (o ana kadar kocalarıyla birlikte paylaştıkları) evlerinden çıkarmayın, kendileri de (izinsiz) çıkıp gitmesinler. Bunlar, Allah'ın koyduğu sınırlardır. Kim Allah'ın sınırlarını aşarsa kendisine yazık etmiş olur! Bilemezsin, olur ki Allah, bundan sonra (iddet süresi içinde) yeni bir durum ortaya çıkarır (gönülleri uzlaştırıp birleşme ortamı yaratır).

Bu sayfa yardımcı oldu mu?

Geri bildiriminiz için teşekkürler!
Güncelleme: 16.08.2025
Paylaş: