gazaba uğramak

1/Fatiha-2

اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ رَبِّ الْعَالَم۪ينَۙ

Hamt (övgü) âlemlerin Rabb'i Allah'adır.

1/Fatiha-3

اَلرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِۙ

Rahmandır, rahîmdir,

1/Fatiha-4

مَالِكِ يَوْمِ الدّ۪ينِۜ

Din gününün malikidir.

1/Fatiha-5

اِيَّاكَ نَعْبُدُ وَاِيَّاكَ نَسْتَع۪ينُۜ

Ancak sana kul olur ve ancak senden yardım isteriz.

1/Fatiha-6

اِهْدِنَا الصِّرَاطَ الْمُسْتَق۪يمَۙ

Bizi doğru yola erdir.

1/Fatiha-7

صِرَاطَ الَّذ۪ينَ اَنْعَمْتَ عَلَيْهِمْۙ غَيْرِ الْمَغْضُوبِ عَلَيْهِمْ وَلَا

Bu kelime "dalalete düşmek " deyiminde vurgulanmış

الضَّٓالّ۪ينَ

Bu kelime "dalalete düşmek " deyiminde vurgulanmış

Nimet verdiklerinin yoluna… Gazaba uğramışların ve dalalete düşmüşlerin (yoluna) değil!

2/Bakara-61

وَاِذْ قُلْتُمْ يَا مُوسٰى لَنْ نَصْبِرَ عَلٰى طَعَامٍ وَاحِدٍ فَادْعُ لَنَا رَبَّكَ يُخْرِجْ لَنَا مِمَّا تُنْبِتُ الْاَرْضُ مِنْ بَقْلِهَا وَقِثَّٓائِهَا وَفُومِهَا وَعَدَسِهَا وَبَصَلِهَاۜ قَالَ اَتَسْتَبْدِلُونَ الَّذ۪ي هُوَ اَدْنٰى بِالَّذ۪ي هُوَ خَيْرٌۜ اِهْبِطُوا مِصْراً فَاِنَّ لَكُمْ مَا سَاَلْتُمْۜ وَضُرِبَتْ

Bu kelime "damga vurmak " deyiminde vurgulanmış

عَلَيْهِمُ الذِّلَّةُ وَالْمَسْكَنَةُ وَبَٓاؤُ۫ بِغَضَبٍ مِنَ اللّٰهِۜ ذٰلِكَ بِاَنَّهُمْ كَانُوا يَكْفُرُونَ بِاٰيَاتِ اللّٰهِ وَيَقْتُلُونَ النَّبِيّ۪نَ بِغَيْرِ الْحَقِّۜ ذٰلِكَ بِمَا عَصَوْا وَكَانُوا يَعْتَدُونَ۟

Bu kelime "haddini aşmak " deyiminde vurgulanmış

Hani siz (verilen nimetlere karşılık) “Ey Musa! Bir tek yemekle yetinemeyiz; bizim için Rabb'ine dua et de yerin bitirdiği şeylerden; sebzesinden, hıyarından, sarımsağından, mercimeğinden, soğanından bize çıkarsın.” dediniz. Musa ise “Daha iyiyi daha kötü ile değiştirmek mi istiyorsunuz? O hâlde şehre inin. Zira istedikleriniz sizin için orada var.” dedi. İşte (bu hadiseden sonra) üzerlerine zillet ve miskinlik damgası vuruldu. Allah'ın gazabına uğradılar. Bu musibetler (onların başına), Allah'ın ayetlerini inkâra devam etmeleri, haksız olarak Nebileri öldürmeleri sebebiyle geldi. Bunların hepsi, sadece isyanları ve hadlerini aşmaları sebebiyledir.

2/Bakara-90

بِئْسَمَا اشْتَرَوْا بِه۪ٓ اَنْفُسَهُمْ اَنْ يَكْفُرُوا بِمَٓا اَنْزَلَ اللّٰهُ بَغْياً اَنْ يُنَزِّلَ اللّٰهُ مِنْ فَضْلِه۪ عَلٰى مَنْ يَشَٓاءُ مِنْ عِبَادِه۪ۚ فَبَٓاؤُ۫ بِغَضَبٍ عَلٰى غَضَبٍۜ وَلِلْكَافِر۪ينَ عَذَابٌ مُه۪ينٌ

Allah'ın kullarından, dilediğine kendi fazlından (vahiy) indirmesini 'kıskanarak ve hakka baş kaldırarak' Allah'ın indirdiklerini tanımamakla, nefislerini ne kötü şeye karşılık sattılar! Böylelikle gazap üstüne gazaba uğradılar. Kafirler için utanç verici bir azap vardır.

3/Aliimran-112

ضُرِبَتْ

Bu kelime "damga vurmak " deyiminde vurgulanmış

عَلَيْهِمُ الذِّلَّةُ اَيْنَ مَا ثُقِفُٓوا اِلَّا بِحَبْلٍ مِنَ اللّٰهِ وَحَبْلٍ مِنَ النَّاسِ وَبَٓاؤُ۫ بِغَضَبٍ مِنَ اللّٰهِ وَضُرِبَتْ

Bu kelime "damga vurmak " deyiminde vurgulanmış

عَلَيْهِمُ الْمَسْكَنَةُۜ ذٰلِكَ بِاَنَّهُمْ كَانُوا يَكْفُرُونَ بِاٰيَاتِ اللّٰهِ وَيَقْتُلُونَ الْاَنْبِيَٓاءَ بِغَيْرِ حَقٍّۜ ذٰلِكَ بِمَا عَصَوْا وَكَانُوا يَعْتَدُونَ۠

Bu kelime "haddini aşmak " deyiminde vurgulanmış

Her nerede bulunurlarsa bulunsunlar -Allah'ın ipine ve insanların ipine (ahdine) sığınanlar başka onlara zillet damgası vurulmuştur. Onlar, Allah'tan bir gazaba uğradılar da üzerlerine miskinlik damgası vuruldu. Bu, Allah'ın ayetlerini inkâr etmeleri ve Nebileri haksız yere öldürmeleri nedeniyledir. (Yine) Bu, isyan etmeleri ve hadlerini aşmaları dolayısıyladır.

8/Enfal-16

وَمَنْ يُوَلِّهِمْ يَوْمَئِذٍ دُبُرَهُٓ اِلَّا مُتَحَرِّفاً لِقِتَالٍ اَوْ مُتَحَيِّزاً اِلٰى فِئَةٍ فَقَدْ بَٓاءَ بِغَضَبٍ مِنَ اللّٰهِ وَمَأْوٰيهُ جَهَنَّمُۜ وَبِئْسَ الْمَص۪يرُ

Kim o gün, tekrar çarpışmak üzere bir tarafa çekilmek veya bir başka birliğe katılmak gayesi dışında onlara sırt çevirirse Allah'ın gazabına uğramış olur ve onun varacağı yer cehennemdir. Orası ne kötü bir varış yeridir!

İlgili Deyimler

Deyimin Geçtiği Ayet/Ayetler