أَعُوذُ بِاللَّهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
Türkçe Deyim

sınır çekmek (çizmek)

sınır çekmek (çizmek) Deyim 1) sınırını belirtmek.

— Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü

İlgili Deyimler

Deyimin Geçtiği Ayet/Ayetler

3/Aliimran-191
اَلَّذ۪ينَ يَذْكُرُونَ
Bu kelime "hatırına getirmek" deyiminde vurgulanmış
اللّٰهَ قِيَاماً وَقُعُوداً وَعَلٰى جُنُوبِهِمْ وَيَتَفَكَّرُونَ
Bu kelime "tefekküre dalmak" deyiminde vurgulanmış
ف۪ي خَلْقِ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِۚ رَبَّنَا مَا خَلَقْتَ هٰذَا بَاطِلاًۚ سُبْحَانَكَ فَقِنَا عَذَابَ النَّارِ

Onlar, ayakta, otururken, yanları üzerinde (her vakit) Allah'ı hatırlarına getirirler; göklerin ve yerin yaratılışı üzerine tefekküre dalarlar (ve şöyle derler:) Rabbimiz! Sen bunu boşuna yaratmadın. Sen, kudret ve yüceliğine sınır çekilemeyensin. Bizi ateşin azabından koru!

7/Araf-143
وَلَمَّا جَٓاءَ مُوسٰى لِم۪يقَاتِنَا وَكَلَّمَهُ رَبُّهُۙ قَالَ رَبِّ اَرِن۪ٓي اَنْظُرْ اِلَيْكَۜ قَالَ لَنْ تَرٰين۪ي وَلٰكِنِ انْظُرْ اِلَى الْجَبَلِ فَاِنِ اسْتَقَرَّ
Bu kelime "çakılı kalmak" deyiminde vurgulanmış
مَكَانَهُ
Bu kelime "çakılı kalmak" deyiminde vurgulanmış
فَسَوْفَ تَرٰين۪يۚ فَلَمَّا تَجَلّٰى رَبُّهُ لِلْجَبَلِ جَعَلَهُ
Bu kelime "darmadağın etmek " deyiminde vurgulanmış
دَكاًّ
Bu kelime "darmadağın etmek " deyiminde vurgulanmış
وَخَرَّ
Bu kelime "baygınlık geçirmek" deyiminde vurgulanmış
مُوسٰى صَعِقاًۚ
Bu kelime "baygınlık geçirmek" deyiminde vurgulanmış
فَلَمَّٓا
Bu kelime "kendine gelmek " deyiminde vurgulanmış
اَفَاقَ
Bu kelime "kendine gelmek " deyiminde vurgulanmış
قَالَ سُبْحَانَكَ تُبْتُ اِلَيْكَ وَاَنَا۬ اَوَّلُ الْمُؤْمِن۪ينَ

Musa, belirlediğimiz yere (Tur’a) gelip Rabb’i de onunla konuşunca “Rabb’im! Bana (kendini) göster, sana bakayım.” dedi. Allah da “Beni katiyen göremezsin. Fakat (şu) dağa bak, eğer o yerinde çakılı kalırsa sen de beni görebilirsin.” dedi. Rabb’i, dağa tecelli edince onu darmadağın ediverdi. Musa da baygınlık geçirdi. Kendine gelince “Sen, kudret ve yüceliğine sınır çekilemeyensin. Allah’ım! Sana tövbe ettim. Ben inananların ilkiyim.” dedi.

17/İsra-1
سُبْحَانَ الَّـذ۪ٓي اَسْرٰى بِعَبْدِه۪ لَيْلاً مِنَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ اِلَى الْمَسْجِدِ الْاَقْصَا الَّذ۪ي بَارَكْنَا حَوْلَهُ لِنُرِيَهُ مِنْ اٰيَاتِنَاۜ اِنَّهُ هُوَ السَّم۪يعُ الْبَص۪يرُ

Kudret ve yüceliğine sınır çekilemeyen o (Allah), kulunu (Muhammed as.) bir gece, kendisine bazı ayetleri göstermek için Mescidiharam'dan, çevresini mübarek kıldığımız Mescidiaksa'ya (en uzak mescit) götürdü. Muhakkak ki o, hakkıyla işiten, hakkıyla görendir.

17/İsra-93
اَوْ يَكُونَ لَكَ بَيْتٌ مِنْ زُخْرُفٍ اَوْ تَرْقٰى فِي السَّمَٓاءِۜ وَلَنْ نُؤْمِنَ لِرُقِيِّكَ حَتّٰى تُنَزِّلَ عَلَيْنَا كِتَاباً نَقْرَؤُ۬هُۜ قُلْ سُبْحَانَ رَبّ۪ي هَلْ كُنْتُ اِلَّا بَشَراً رَسُولاً۟

Veya senin altından bir evin olmadıkça ya da sen göğe çıkmadıkça ve bize oradan okuyacağımız bir kitap indirmedikçe senin göğe çıkmana da asla inanmayız.” Şöyle de: “Kudret ve yüceliğine sınır çekilemeyen sadece Rabb’imdir. Ben ise ancak elçi olarak gönderilen (her açıdan sınırlı) bir beşerim.”

17/İsra-108
وَيَقُولُونَ سُبْحَانَ رَبِّنَٓا اِنْ كَانَ وَعْدُ رَبِّنَا لَمَفْعُولاً

Ve şöyle derler: “Sen, kudret ve yüceliğine sınır çekilemeyen Rabb’imizsin. Rabb’imizin vaadi ise mutlaka gerçekleşecektir.”

19/Meryem-35
مَا
Bu kelime "olur şey (iş) değil " deyiminde vurgulanmış
كَانَ
Bu kelime "olur şey (iş) değil " deyiminde vurgulanmış
لِلّٰهِ اَنْ يَتَّخِذَ مِنْ وَلَدٍۙ سُبْحَانَهُۜ اِذَا قَضٰٓى اَمْراً فَاِنَّمَا يَقُولُ لَهُ كُنْ فَيَكُونُۜ

Allah'ın çocuk edinmesi olur şey (iş) değil! O, bundan münezzehtir. Bir işi karara bağlamak isterse ona sadece “Ol!” der, (o iş) hemen olur.

21/Enbiya-26
وَقَالُوا اتَّخَذَ الرَّحْمٰنُ وَلَداً سُبْحَانَهُۜ بَلْ عِبَادٌ مُكْرَمُونَۙ
Bu kelime "ikram görmek " deyiminde vurgulanmış

"Rahman evlat edindi." dediler. Allah’ın onunla ilgisi olmaz. Evlat dedikleri kişiler ikram görmüş kullardır.

21/Enbiya-87
وَذَا النُّونِ اِذْ
Bu kelime "çekip gitmek " deyiminde vurgulanmış
ذَهَبَ
Bu kelime "çekip gitmek " deyiminde vurgulanmış
مُغَاضِباً فَظَنَّ اَنْ لَنْ نَقْدِرَ عَلَيْهِ فَنَادٰى فِي الظُّلُمَاتِ اَنْ لَٓا اِلٰهَ اِلَّٓا اَنْتَ سُبْحَانَكَۗ اِنّ۪ي كُنْتُ مِنَ الظَّالِم۪ينَۚ

Balık sahibini de (Yunus as.) (hatırla). Hani öfkelenerek çekip gitmişti de bizim kendisini (cezalandırıp) güç durumda bırakmayacağımızı sanmıştı. Derken (balığın karnında) karanlıklar içinde “Senden başka hiçbir ilah yoktur. Zatına sınır çizilemeyen sadece Rabb’imizdir. Ben gerçekten (nefsine) zulmedenlerden oldum.” diye yalvarmıştı.

23/Mü'minun-91
مَا اتَّخَذَ اللّٰهُ مِنْ وَلَدٍ وَمَا كَانَ مَعَهُ مِنْ اِلٰهٍ اِذاً لَذَهَبَ كُلُّ اِلٰهٍ بِمَا خَلَقَ وَلَعَلَا
Bu kelime "üstün olmak (gelmek)" deyiminde vurgulanmış
بَعْضُهُمْ عَلٰى بَعْضٍۜ سُبْحَانَ اللّٰهِ عَمَّا يَصِفُونَۙ

Allah asla çocuk edinmemiştir; onunla birlikte ilah da yoktur. Aksi takdirde, her ilah kendi yarattığına gider (onunla ilgilenir); mutlaka onlardan biri diğerine üstün gelirdi. Allah, onların nitelemeleriyle kudret ve yüceliğine sınır çekilemeyendir.

24/Nur-16
وَلَوْلَٓا اِذْ سَمِعْتُمُوهُ قُلْتُمْ مَا يَكُونُ لَـنَٓا اَنْ نَتَكَلَّمَ بِهٰذَاۗ سُبْحَانَكَ هٰذَا بُهْتَانٌ عَظ۪يمٌ

Duyduğunuz zaman, bu konuda konuşmak bize yakışmaz. Sen, kudret ve yüceliğine sınır çekilemeyensin! “Bu büyük ve çok kötü bir iftiradır.” demeniz gerekmez miydi?

25/Furkan-18
قَالُوا سُبْحَانَكَ مَا
Bu kelime "yakışık almamak " deyiminde vurgulanmış
كَانَ
Bu kelime "yakışık almamak " deyiminde vurgulanmış
يَنْبَغ۪ي لَـنَٓا اَنْ نَتَّخِذَ
Bu kelime "dost edinmek " deyiminde vurgulanmış
مِنْ دُونِكَ مِنْ اَوْلِيَٓاءَ
Bu kelime "dost edinmek " deyiminde vurgulanmış
وَلٰكِنْ مَتَّعْتَهُمْ وَاٰبَٓاءَهُمْ حَتّٰى نَسُوا الذِّكْرَۚ وَكَانُوا قَوْماً بُوراً
Bu kelime "hâli (hâlleri) duman olmak" deyiminde vurgulanmış

Onlar, “Seni tenzih ederiz. Seni bırakıp da başka dostlar edinmek bizim için yakışık almaz fakat sen onlara ve atalarına o kadar bol nimet verdin ki sonunda (seni) anmayı unuttular ve hâlleri duman olan bir kavim oldular.” derler.

27/Nemil-8
فَلَمَّا جَٓاءَهَا نُودِيَ اَنْ بُورِكَ مَنْ فِي النَّارِ وَمَنْ حَوْلَهَاۜ وَسُبْحَانَ اللّٰهِ رَبِّ الْعَالَم۪ينَ

Fakat oraya varınca ona şöyle seslenildi: “Ateşin bulunduğu yerdeki ve çevresindeki herkes mübarek kılınmıştır. Âlemlerin Rabbi olan Allah, kudret ve yüceliğine sınır çekilemeyendir.

28/Kasas-68
وَرَبُّكَ يَخْلُقُ مَا يَشَٓاءُ وَيَخْتَارُۜ مَا كَانَ لَهُمُ الْخِيَرَةُۜ سُبْحَانَ اللّٰهِ وَتَعَالٰى عَمَّا يُشْرِكُونَ

Rabb’in, dilediğini yaratır ve (elçi olarak) seçer. Onların (elçi) seçme hakkı yoktur. Kudret ve yüceliğine sınır çekilemeyen Allah, onların ortak koştuklarından üstündedir!

30/Rum-40
اَللّٰهُ الَّذ۪ي خَلَقَكُمْ ثُمَّ رَزَقَكُمْ ثُمَّ يُم۪يتُكُمْ ثُمَّ يُحْي۪يكُمْۜ هَلْ مِنْ شُرَكَٓائِكُمْ مَنْ يَفْعَلُ مِنْ ذٰلِكُمْ مِنْ شَيْءٍۜ سُبْحَانَهُ وَتَعَالٰى عَمَّا يُشْرِكُونَ۟

Sizi yaratan, sonra sizi rızıklandıran, sonra sizi öldüren, sonra da sizi diriltecek olan Allah’tır. Ona koştuğunuz ortaklardan böyle bir şeyi yapabilecek var mıdır? O, kudret ve yüceliğine sınır çekilemeyen (Allah), onların ortak koştuklarından üstündedir!

34/Sebe-41
قَالُوا سُبْحَانَكَ اَنْتَ وَلِيُّنَا مِنْ دُونِهِمْۚ بَلْ كَانُوا يَعْبُدُونَ الْجِنَّۚ اَكْثَرُهُمْ بِهِمْ مُؤْمِنُونَ

Melekler, “Sen, kudret ve yüceliğine sınır çekilemeyensin.” derler, “Bizim velimiz sensin, onlar değil! Hayır, onlar cinlere tapıyorlardı; çoğu onlara inanmıştı”

36/Yasin-36
سُبْحَانَ الَّذ۪ي خَلَقَ الْاَزْوَاجَ كُلَّهَا مِمَّا تُنْبِتُ الْاَرْضُ وَمِنْ اَنْفُسِهِمْ وَمِمَّا لَا يَعْلَمُونَ

Yerin bitirdiklerinden, kendi nefislerinden ve daha bilmedikleri şeylerden bütün çiftleri yaratan (Allah), kudret ve yüceliğine sınır çekilemeyendir.

36/Yasin-83
فَسُبْحَانَ الَّذ۪ي بِيَدِه۪
Bu kelime "elinde bulunmak (olmak)" deyiminde vurgulanmış
مَلَكُوتُ كُلِّ شَيْءٍ وَاِلَيْهِ تُرْجَعُونَ

Her şeyin melekutu (hükümranlık ve mülkü) elinde bulunan (Allah), kudret ve yüceliğine sınır çekilemeyendir. Siz ona döndürüleceksiniz.

39/Zümer-67
وَمَا قَدَرُوا اللّٰهَ حَقَّ قَدْرِه۪ۗ وَالْاَرْضُ جَم۪يعاً قَبْضَتُهُ يَوْمَ الْقِيٰمَةِ وَالسَّمٰوَاتُ مَطْوِيَّاتٌ بِيَم۪ينِه۪ۜ سُبْحَانَهُ وَتَعَالٰى عَمَّا يُشْرِكُونَ

Onlar Allah'ı gereği gibi bilemediler. Oysa kıyamet günü yer tamamen O'nun avucundadır ve gökler sağ elinde dürülmüştür. O, kudret ve yüceliğine sınır çekilemeyen (Allah), onların ortak koştuklarından üstündedir!

Bu sayfa yardımcı oldu mu?

Geri bildiriminiz için teşekkürler!
Güncelleme: 10.10.2025
Paylaş: