أَعُوذُ بِاللَّهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
Türkçe Deyim

kuşkuya düşmek

kuşkuya düşmek Deyim kuşkulanmak.

— Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü

Deyimin Geçtiği Ayet/Ayetler

11/Hud-62
قَالُوا يَا صَالِحُ قَدْ كُنْتَ ف۪ينَا مَرْجُواًّ قَبْلَ هٰذَٓا اَتَنْهٰينَٓا اَنْ نَعْبُدَ مَا يَعْبُدُ اٰبَٓاؤُ۬نَا وَاِنَّنَا لَف۪ي شَكٍّ مِمَّا تَدْعُونَٓا اِلَيْهِ مُر۪يبٍ

Dediler ki “Ey Salih, bundan önce sen içimizde kendisinden (iyilikler ve yararlılıklar) umulan biriydin. Atalarımızın taptığı şeylere tapmaktan sen bizi engelleyecek misin? Bizi davet ettiğiniz şeylerden de kesin kuşkuya düşüyoruz.”

11/Hud-110
وَلَقَدْ اٰتَيْنَا مُوسَى الْكِتَابَ فَاخْتُلِفَ
Bu kelime "ihtilafa düşmek " deyiminde vurgulanmış
ف۪يهِۜ وَلَوْلَا كَلِمَةٌ سَبَقَتْ مِنْ رَبِّكَ لَقُضِيَ بَيْنَهُمْۜ وَاِنَّهُمْ لَف۪ي شَكٍّ مِنْهُ مُر۪يبٍ

Ant olsun! Biz Musa’ya kitabı verdik. Onun hakkında da ihtilafa düştüler. Eğer Rabbinden alınmış karar olmasaydı aralarındaki (konu) hemen karara bağlanırdı. Onlar, kuşkuya düşüren bir tereddüttedirler.

14/İbrahim-9
اَلَمْ يَأْتِكُمْ نَبَؤُا الَّذ۪ينَ مِنْ قَبْلِكُمْ قَوْمِ نُوحٍ وَعَادٍ وَثَمُودَۜۛ وَالَّذ۪ينَ مِنْ بَعْدِهِمْۜۛ لَا يَعْلَمُهُمْ اِلَّا اللّٰهُۜ جَٓاءَتْهُمْ رُسُلُهُمْ بِالْبَيِّنَاتِ فَرَدُّٓوا اَيْدِيَهُمْ ف۪ٓي اَفْوَاهِهِمْ وَقَالُٓوا اِنَّا كَفَرْنَا بِمَٓا اُرْسِلْتُمْ بِه۪ وَاِنَّا لَف۪ي شَكٍّ مِمَّا تَدْعُونَـنَٓا
Bu kelime "davet etmek " deyiminde vurgulanmış
اِلَيْهِ مُر۪يبٍ

Sizden önce yaşamış Nuh, Ad, Semud ve onlardan sonra gelen, yalnızca Allah’ın bildiği kavimlerin haberleri size gelmedi mi? Elçileri onlara apaçık deliller getirdiklerinde, ellerini onların ağızlarına götürerek “Sizinle gönderilenleri kabul etmiyoruz ve bizi davet ettiğiniz şeylerden de kesin kuşkuya düşüyoruz.” demişlerdi.

34/Sebe-54
وَح۪يلَ بَيْنَهُمْ وَبَيْنَ مَا يَشْتَهُونَ كَمَا فُعِلَ بِاَشْيَاعِهِمْ مِنْ قَبْلُۜ اِنَّهُمْ كَانُوا ف۪ي شَكٍّ مُر۪يبٍ

Daha önce benzerlerine yapıldığı gibi kendileriyle arzuladıkları şeyler arasına engel konmuştur. Onlar, kuşkuya düşüren bir tereddüttedirler.

41/Fussilet-45
وَلَقَدْ اٰتَيْنَا مُوسَى الْكِتَابَ فَاخْتُلِفَ
Bu kelime "ihtilafa düşmek " deyiminde vurgulanmış
ف۪يهِۜ وَلَوْلَا كَلِمَةٌ سَبَقَتْ مِنْ رَبِّكَ لَقُضِيَ بَيْنَهُمْۜ وَاِنَّهُمْ لَف۪ي شَكٍّ مِنْهُ مُر۪يبٍ

Ant olsun! Biz Musa’ya kitabı verdik. Onun hakkında da ihtilafa düştüler. Eğer Rabbinden alınmış karar olmasaydı aralarındaki (konu) hemen karara bağlanırdı. Onlar, kuşkuya düşüren bir tereddüttedirler.

42/Şûra-14
وَمَا
Bu kelime "birbirine düşmek " deyiminde vurgulanmış
تَفَرَّقُٓوا
Bu kelime "birbirine düşmek " deyiminde vurgulanmış
اِلَّا مِنْ بَعْدِ مَا جَٓاءَهُمُ الْعِلْمُ بَغْياً بَيْنَهُمْۜ وَلَوْلَا كَلِمَةٌ سَبَقَتْ مِنْ رَبِّكَ اِلٰٓى اَجَلٍ مُسَمًّى لَقُضِيَ بَيْنَهُمْۜ وَاِنَّ الَّذ۪ينَ اُو۫رِثُوا الْكِتَابَ مِنْ بَعْدِهِمْ لَف۪ي شَكٍّ مِنْهُ مُر۪يبٍ

Ve onlar, kendilerine doğru bilgi geldikten sonra çekememezlikten dolayı birbirine düştüler. Eğer Rabb'inden belirlenmiş bir ecele kadar, alınmış karar olmasaydı aralarındaki (konu) hemen karara bağlanırdı. Ve onlardan sonra Kitaba (Tevrat’a) varis olanlar, onun hakkında kuşkuya düşüren bir tereddüt içindedirler.

Bu sayfa yardımcı oldu mu?

Geri bildiriminiz için teşekkürler!
Güncelleme: 29.06.2025
Paylaş: