أَعُوذُ بِاللَّهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
Türkçe Deyim

sadık kalmak

sadık kalmak Deyim birine, bir şeye bağlılığını sürdürmek, bağlı kalmak.

— Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü

İlgili Deyimler

Deyimin Geçtiği Ayet/Ayetler

2/Bakara-23
وَاِنْ
Bu kelime "kuşku beslemek (duymak) " deyiminde vurgulanmış
كُنْتُمْ
Bu kelime "kuşku beslemek (duymak) " deyiminde vurgulanmış
ف۪ي
Bu kelime "kuşku beslemek (duymak) " deyiminde vurgulanmış
رَيْبٍ
Bu kelime "kuşku beslemek (duymak) " deyiminde vurgulanmış
مِمَّا نَزَّلْنَا عَلٰى عَبْدِنَا فَأْتُوا
Bu kelime "meydana getirmek " deyiminde vurgulanmış
بِسُورَةٍ مِنْ مِثْلِه۪ۖ وَادْعُوا
Bu kelime "davet etmek " deyiminde vurgulanmış
شُهَدَٓاءَكُمْ مِنْ دُونِ اللّٰهِ اِنْ كُنْتُمْ صَادِق۪ينَ

Eğer kulumuza indirdiğimizden kuşku duyuyorsanız siz de onun bir suresinin benzerini getirin ve eğer (sözüne) sadık kalanlardansanız Allah'tan başka şahitlerinizi de davet edin. (çağırın).

2/Bakara-31
وَعَلَّمَ اٰدَمَ الْاَسْمَٓاءَ كُلَّهَا ثُمَّ عَرَضَهُمْ عَلَى الْمَلٰٓئِكَةِ فَقَالَ اَنْبِؤُ۫ن۪ي بِاَسْمَٓاءِ هٰٓؤُ۬لَٓاءِ اِنْ كُنْتُمْ صَادِق۪ينَ

Allah, Âdem'e bütün isimleri öğretti. Sonra onları önce meleklere arz edip “Eğer sadık kalanlardan iseniz şunların isimlerini bana bildirin.” dedi.

2/Bakara-94
قُلْ اِنْ كَانَتْ لَكُمُ الدَّارُ الْاٰخِرَةُ عِنْدَ اللّٰهِ خَالِصَةً مِنْ دُونِ النَّاسِ فَتَمَنَّوُا
Bu kelime "temennide bulunmak " deyiminde vurgulanmış
الْمَوْتَ اِنْ كُنْتُمْ صَادِق۪ينَ

(Ey Muhammed, onlara) “Şayet (iddia ettiğiniz gibi) ahiret yurdu Allah katında diğer insanlara değil de sadece size aitse ve bu iddianıza sadık kalanlardan iseniz haydi ölümü temennide bulunun!..” de.

2/Bakara-111
وَقَالُوا لَنْ يَدْخُلَ الْجَنَّةَ اِلَّا مَنْ كَانَ هُوداً اَوْ نَصَارٰىۜ تِلْكَ اَمَانِيُّهُمْۜ قُلْ هَاتُوا بُرْهَانَكُمْ اِنْ كُنْتُمْ صَادِق۪ينَ

Dediler: “Yahudi veya Hristiyan olmayan hiç kimse cennete kesin olarak giremez.” Bu, onların kendi kuruntularıdır. De ki "Eğer sadık kalanlardan iseniz kanıtınızı getirin."

3/Aliimran-93
كُلُّ الطَّعَامِ كَانَ حِلاًّ لِبَن۪ٓي اِسْرَٓائ۪لَ اِلَّا مَا حَرَّمَ اِسْرَٓائ۪لُ عَلٰى نَفْسِه۪ مِنْ قَبْلِ اَنْ تُنَزَّلَ التَّوْرٰيةُۜ قُلْ فَأْتُوا بِالتَّوْرٰيةِ فَاتْلُوهَٓا اِنْ كُنْتُمْ صَادِق۪ينَ

Tevrat indirilmeden önce İsrail'in kendine haram ettiklerinin dışındaki bütün yiyecekler İsrailoğullarına helal idi. De ki "Eğer sadık kalanlardan iseniz getirin Tevrat'ı da okuyun."

3/Aliimran-168
اَلَّذ۪ينَ قَالُوا لِاِخْوَانِهِمْ وَقَعَدُوا
Bu kelime "boş oturmak" deyiminde vurgulanmış
لَوْ اَطَاعُونَا مَا قُتِلُواۜ قُلْ فَادْرَؤُ۫ا
Bu kelime "başını kurtarmak " deyiminde vurgulanmış
عَنْ
Bu kelime "başını kurtarmak " deyiminde vurgulanmış
اَنْفُسِكُمُ
Bu kelime "başını kurtarmak " deyiminde vurgulanmış
الْمَوْتَ اِنْ كُنْتُمْ صَادِق۪ينَ

(Evlerinde) boş oturup da kardeşleri hakkında “Sözümüzü dinleselerdi öldürülmezlerdi.” diyenlere, “Eğer sadık kalanlardansanız başınızı ölümden kurtarın bakalım!” de.

3/Aliimran-183
اَلَّذ۪ينَ قَالُٓوا اِنَّ اللّٰهَ عَهِدَ اِلَيْنَٓا اَلَّا نُؤْمِنَ لِرَسُولٍ حَتّٰى يَأْتِيَنَا بِقُرْبَانٍ تَأْكُلُهُ النَّارُۜ قُلْ قَدْ جَٓاءَكُمْ رُسُلٌ مِنْ قَبْل۪ي بِالْبَيِّنَاتِ وَبِالَّذ۪ي قُلْتُمْ فَلِمَ قَتَلْتُمُوهُمْ اِنْ كُنْتُمْ صَادِق۪ينَ

"Doğrusu Allah bize, (gökten inen) ateşin yiyeceği (yakıp kor edeceği) bir kurban getirmedikçe hiçbir rasule inanmamamızı emretti." diyenlere şöyle de: "Size, benden önce beyyinelerle, (özellikle) dediğiniz (beyyine) ile nice rasul geldi. Eğer sadık kalanlardansanız onları niçin öldürdünüz?

10/Yunus-38
اَمْ يَقُولُونَ افْتَرٰيهُۜ قُلْ فَأْتُوا
Bu kelime "meydana getirmek " deyiminde vurgulanmış
بِسُورَةٍ مِثْلِه۪ وَادْعُوا
Bu kelime "davet etmek " deyiminde vurgulanmış
مَنِ
Bu kelime "hayır dememek " deyiminde vurgulanmış
اسْتَطَعْتُمْ
Bu kelime "hayır dememek " deyiminde vurgulanmış
مِنْ دُونِ اللّٰهِ اِنْ كُنْتُمْ صَادِق۪ينَ

Yoksa “Onu kurguladı.” mı diyorlar? Şöyle de: “Eğer (sözüne) sadık kalanlardan iseniz siz de onun bir suresinin benzerini meydana getirin ve Allah'tan başka size hayır demeyecekleri de davet edin.

11/Hud-13
اَمْ يَقُولُونَ افْتَرٰيهُۜ قُلْ فَأْتُوا
Bu kelime "meydana getirmek " deyiminde vurgulanmış
بِعَشْرِ سُوَرٍ مِثْلِه۪ مُفْتَرَيَاتٍ وَادْعُوا
Bu kelime "davet etmek " deyiminde vurgulanmış
مَنِ
Bu kelime "hayır dememek " deyiminde vurgulanmış
اسْتَطَعْتُمْ
Bu kelime "hayır dememek " deyiminde vurgulanmış
مِنْ دُونِ اللّٰهِ اِنْ كُنْتُمْ صَادِق۪ينَ

Yoksa “Onu kurguladı.” mı diyorlar? Şöyle de: “Eğer (sözüne) sadık kalanlardan iseniz Allah'tan başka size hayır demeyecekleri de davet edin siz de kurgulanmış, ona benzer on sure meydana getirin.”

52/Tur-33
اَمْ يَقُولُونَ تَقَوَّلَهُۚ بَلْ لَا يُؤْمِنُونَۚ

"Onu (kendi) düzenlemiştir." diyorlar, öyle mi? Hayır! İnanmak istemiyorlar.

52/Tur-34
فَلْيَأْتُوا
Bu kelime "meydana getirmek " deyiminde vurgulanmış
بِحَد۪يثٍ مِثْلِه۪ٓ اِنْ كَانُوا صَادِق۪ينَۜ

Eğer (sözlerine) sadık kalıyorlar ise ona benzer bir söz meydana getirsinler!

62/Cuma-6
قُلْ يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ هَادُٓوا اِنْ زَعَمْتُمْ
Bu kelime "ileri sürmek " deyiminde vurgulanmış
اَنَّكُمْ اَوْلِيَٓاءُ لِلّٰهِ مِنْ دُونِ النَّاسِ فَتَمَنَّوُا
Bu kelime "temennide bulunmak " deyiminde vurgulanmış
الْمَوْتَ اِنْ كُنْتُمْ صَادِق۪ينَ

De ki “Ey Yahudiler! Diğer insanlar değil de sadece kendinizin Allah'ın dostları olduğunu ileri sürüyorsanız bunda da sadık kalanlardan iseniz haydi ölümü temennide bulunun!.. (bakalım!)

Bu sayfa yardımcı oldu mu?

Geri bildiriminiz için teşekkürler!
Güncelleme: 04.08.2025
Paylaş: