أَعُوذُ بِاللَّهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
Türkçe Deyim

(bir şeye) kul olmak

(bir şeye) kul olmak Deyim aşırı derecede bağlanmak, boyun eğmek.

— Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü

Deyimin Geçtiği Ayet/Ayetler

2/Bakara-83
وَاِذْ اَخَذْنَا م۪يثَاقَ بَن۪ٓي اِسْرَٓائ۪لَ لَا تَعْبُدُونَ اِلَّا اللّٰهَ وَبِالْوَالِدَيْنِ اِحْسَاناً وَذِي الْقُرْبٰى وَالْيَتَامٰى وَالْمَسَاك۪ينِ وَقُولُوا لِلنَّاسِ حُسْناً وَاَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاٰتُوا الزَّكٰوةَۜ ثُمَّ تَوَلَّيْتُمْ اِلَّا قَل۪يلاً مِنْكُمْ وَاَنْتُمْ مُعْرِضُونَ

Hani İsrailoğullarından, 'Allah'tan başkasına kul olmayın, anne-babanın, yakınların, yetimlerin ve miskinlerin hatırını hoş edin, insanlarla hoşbeş edin, namazı dosdoğru kılın ve zekâtı verin' diye söz almıştık. Sonra siz, pek azınız hariç, ters yüzü geri dönüp gidiyorsunuz.

2/Bakara-133
اَمْ كُنْتُمْ شُهَدَٓاءَ اِذْ حَضَرَ يَعْقُوبَ الْمَوْتُۙ اِذْ قَالَ لِبَن۪يهِ مَا تَعْبُدُونَ مِنْ بَعْد۪يۜ قَالُوا نَعْبُدُ اِلٰهَكَ وَاِلٰهَ اٰبَٓائِكَ اِبْرٰه۪يمَ وَاِسْمٰع۪يلَ وَاِسْحٰقَ اِلٰهاً وَاحِداًۚ وَنَحْنُ لَهُ مُسْلِمُونَ

Yakup’un ölmek üzere iken ne yaptığını biliyor musunuz? Oğullarına, “Benden sonra neye kul olacaksınız?” diye sordu. Onlar, “Senin İlah’ına; ataların İbrahim, İsmail ve İshak’ın İlah’ına, o bir tek İlah’a kul olacağız. Biz, zaten, ona teslim olmuş kimseleriz!” dediler.

2/Bakara-172
يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا كُلُوا مِنْ طَيِّبَاتِ مَا رَزَقْنَاكُمْ وَاشْكُرُوا لِلّٰهِ اِنْ كُنْتُمْ اِيَّاهُ تَعْبُدُونَ

Ey iman edenler! Size verdiğimiz rızıkların temiz olanlarından yiyin, eğer siz sadece Allah'a kul olacaksanız ona şükredin.

4/Nisa-172
لَنْ يَسْتَنْكِفَ الْمَس۪يحُ اَنْ يَكُونَ عَبْداً لِلّٰهِ وَلَا الْمَلٰٓئِكَةُ الْمُقَرَّبُونَۜ وَمَنْ يَسْتَنْكِفْ عَنْ عِبَادَتِه۪ وَيَسْتَكْبِرْ
Bu kelime "büyüklük taslamak " deyiminde vurgulanmış
فَسَيَحْشُرُهُمْ اِلَيْهِ جَم۪يعاً

Ne Mesih, Allah'a kul olmaktan çekinir ne de Allah'a yaklaştırılmış melekler. Kim Allah'a kul olmaktan çekinir ve büyüklük taslarsa bilsin ki Allah onların hepsini kendi huzurunda toplayacaktır.

5/Maide-76
قُلْ اَتَعْبُدُونَ مِنْ دُونِ اللّٰهِ مَا لَا
Bu kelime "zararı olmamak " deyiminde vurgulanmış
يَمْلِكُ
Bu kelime "zararı olmamak " deyiminde vurgulanmış
لَكُمْ ضَراًّ
Bu kelime "zararı olmamak " deyiminde vurgulanmış
وَلَا
Bu kelime "fayda vermemek " deyiminde vurgulanmış
نَفْعاًۜ
Bu kelime "fayda vermemek " deyiminde vurgulanmış
وَاللّٰهُ هُوَ السَّم۪يعُ الْعَل۪يمُ

“Allah'ı bırakıp size zararı da olmayan, fayda da vermeyen şeylere mi tapıyorsunuz? Oysa Allah işitendir, bilendir.” de.

7/Araf-85
وَاِلٰى مَدْيَنَ اَخَاهُمْ شُعَيْباًۜ قَالَ يَا قَوْمِ اعْبُدُوا اللّٰهَ مَا لَكُمْ مِنْ اِلٰهٍ غَيْرُهُۜ قَدْ جَٓاءَتْكُمْ بَيِّنَةٌ مِنْ رَبِّكُمْ فَاَوْفُوا الْكَيْلَ وَالْم۪يزَانَ وَلَا
Bu kelime "değer düşümüne uğramak " deyiminde vurgulanmış
تَبْخَسُوا
Bu kelime "değer düşümüne uğramak " deyiminde vurgulanmış
النَّاسَ اَشْيَٓاءَهُمْ وَلَا تُفْسِدُوا فِي الْاَرْضِ بَعْدَ اِصْلَاحِهَاۜ ذٰلِكُمْ خَيْرٌ لَكُمْ اِنْ كُنْتُمْ مُؤْمِن۪ينَۚ

Medyen’e (halkına da) kardeşleri Şuayb'ı (gönderdik.) Dedi ki 'Ey kavmim, Allah'a kul olun, ondan başka ilahınız yoktur. Size Rabb’inizden beyyine gelmiştir. Ölçüde ve tartıda titizlik gösterin. İnsanların eşyasını değer düşümüne uğratmayın ve ıslah edilmesinden sonra yeryüzünde fesat çıkarmayın. Bu sizin için daha hayırlıdır, eğer inanıyorsanız.'

10/Yunus-3
اِنَّ رَبَّكُمُ اللّٰهُ الَّذ۪ي خَلَقَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ ف۪ي سِتَّةِ اَيَّامٍ ثُمَّ اسْتَوٰى عَلَى الْعَرْشِ يُدَبِّرُ
Bu kelime "çekip çevirmek" deyiminde vurgulanmış
الْاَمْرَۜ مَا مِنْ شَف۪يعٍ اِلَّا مِنْ بَعْدِ اِذْنِه۪ۜ ذٰلِكُمُ اللّٰهُ رَبُّكُمْ فَاعْبُدُوهُۜ اَفَلَا تَذَكَّرُونَ
Bu kelime "ders almak " deyiminde vurgulanmış

Kuşku yok ki Rabb’iniz, gökleri ve yeri altı günde yaratan, sonra arşa istiva eden, her şeyi çekip çeviren odur. Onun izni olmadan kimse şefaatçi olamaz. İşte O Rabb'iniz Allah’tır. O hâlde ona kul olun. Hâlâ ders almaz mısınız?

10/Yunus-18
وَيَعْبُدُونَ مِنْ دُونِ اللّٰهِ مَا لَا
Bu kelime "zararı olmamak " deyiminde vurgulanmış
يَضُرُّهُمْ
Bu kelime "zararı olmamak " deyiminde vurgulanmış
وَلَا
Bu kelime "fayda vermemek " deyiminde vurgulanmış
يَنْفَعُهُمْ
Bu kelime "fayda vermemek " deyiminde vurgulanmış
وَيَقُولُونَ هٰٓؤُ۬لَٓاءِ شُفَعَٓاؤُ۬نَا عِنْدَ اللّٰهِۜ قُلْ اَتُنَبِّؤُ۫نَ اللّٰهَ بِمَا لَا يَعْلَمُ فِي السَّمٰوَاتِ وَلَا فِي الْاَرْضِۜ سُبْحَانَهُ وَتَعَالٰى عَمَّا يُشْرِكُونَ

Allah'ı bırakıp kendilerine zararı da olmayan, fayda da vermeyen şeylere kul oluyorlar ve "Bunlar Allah katında bizim şefaatçilerimizdir." diyorlar. De ki "Siz Allah'a, göklerde ve yerde bilmediği bir şeyi mi haber veriyorsunuz?" Allah onların şirk koştuklarından münezzeh ve yücedir.

11/Hud-1
الٓـرٰ۠ كِتَابٌ اُحْكِمَتْ اٰيَاتُهُ ثُمَّ فُصِّلَتْ مِنْ لَدُنْ حَك۪يمٍ خَب۪يرٍۙ

Elif-Lâm-Râ! Bu öyle bir kitaptır ki her hükmünde tam isabet sahibi ve her şeyden haberdar olan (Allah) tarafından ayetleri sabit olmuş ve açıklanmıştır.

11/Hud-2
اَلَّا تَعْبُدُٓوا اِلَّا اللّٰهَۜ اِنَّن۪ي لَكُمْ مِنْهُ نَذ۪يرٌ وَبَش۪يرٌۙ

Böyle olması, Allah’tan başkasına kul olmayasınız diyedir. Ben de (o kitapla) sizi uyaran ve müjdeleyen kişiyim.

12/Yusuf-40
مَا تَعْبُدُونَ مِنْ دُونِه۪ٓ اِلَّٓا اَسْمَٓاءً سَمَّيْتُمُوهَٓا اَنْتُمْ وَاٰبَٓاؤُ۬كُمْ مَٓا اَنْزَلَ اللّٰهُ بِهَا مِنْ سُلْطَانٍۜ اِنِ الْحُكْمُ اِلَّا لِلّٰهِۜ اَمَرَ اَلَّا تَعْبُدُٓوا اِلَّٓا اِيَّاهُۜ ذٰلِكَ الدّ۪ينُ الْقَيِّمُ وَلٰكِنَّ اَكْثَرَ النَّاسِ لَا يَعْلَمُونَ

Allah'ı bırakıp da taptıklarınız, sizin ve atalarınızın taktığı birtakım isimlerden başka bir şey değildir. Allah onlar hakkında herhangi bir delil indirmemiştir. Hüküm sadece Allah'ındır. O size kendisinden başkasına kul olmamanızı emretmiştir. İşte dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmez.

13/Ra'd-36
وَالَّذ۪ينَ اٰتَيْنَاهُمُ الْكِتَابَ يَفْرَحُونَ
Bu kelime "ferahlık duymak " deyiminde vurgulanmış
بِمَٓا اُنْزِلَ اِلَيْكَ وَمِنَ الْاَحْزَابِ مَنْ يُنْكِرُ بَعْضَهُۜ قُلْ اِنَّـمَٓا اُمِرْتُ اَنْ اَعْبُدَ اللّٰهَ وَلَٓا اُشْرِكَ بِه۪ۜ اِلَيْهِ اَدْعُوا
Bu kelime "davet etmek " deyiminde vurgulanmış
وَاِلَيْهِ مَاٰبِ

Kendilerine kitap verdiklerimiz sana indirilenle ferahlık duyarlar. Fakat (aleyhteki) gruplardan onun bir kısmını inkâr edenler vardır. De ki "Ben sadece Allah'a kul olmak ve ona şirk koşmamakla emrolundum. Ben yalnız ona davet ederim ve dönüşüm de onadır.

15/Hicir-99
وَاعْبُدْ رَبَّكَ حَتّٰى يَأْتِيَكَ الْيَق۪ينُ

O yakîn (ölüm) gelinceye kadar Rabb’ine kul olmaya devam et.

16/Nahıl-36
وَلَقَدْ بَعَثْنَا ف۪ي كُلِّ اُمَّةٍ رَسُولاً اَنِ اعْبُدُوا اللّٰهَ وَاجْتَنِبُوا الطَّاغُوتَۚ فَمِنْهُمْ مَنْ هَدَى اللّٰهُ وَمِنْهُمْ مَنْ حَقَّتْ عَلَيْهِ الضَّلَالَةُۜ فَس۪يرُوا فِي الْاَرْضِ فَانْظُرُوا كَيْفَ كَانَ عَاقِبَةُ الْمُكَذِّب۪ينَ

Biz her topluma (ümmete) elçi gönderdik; Allah’a kul olsunlar ve azgınlardan uzak dursunlar diye. Onların içinden, Allah’ın yoluna kabul ettiği kimseler de oldu, sapıklığı hak etmiş olanlar da. Yeryüzünü dolaşın da o yalancıların sonunun nasıl olduğunu bir görün.

19/Meryem-44
يَٓا اَبَتِ لَا تَعْبُدِ الشَّيْطَانَۜ اِنَّ الشَّيْطَانَ كَانَ لِلرَّحْمٰنِ عَصِياًّ

“Ey babacığım! Şeytana kul olma! Zira şeytan, Rahman’a isyan eden birisidir.”

21/Enbiya-66
قَالَ اَفَتَعْبُدُونَ مِنْ دُونِ اللّٰهِ مَا لَا يَنْفَعُكُمْ شَيْـٔاً وَلَا
Bu kelime "zararı olmamak " deyiminde vurgulanmış
يَضُرُّكُمْۜ
Bu kelime "zararı olmamak " deyiminde vurgulanmış

“O hâlde, Allah'ı bırakıp da sizlere fayda vermeyen, zararı da olmayan şeye mi kul oluyorsunuz?”

24/Nur-55
وَعَدَ
Bu kelime "söz vermek" deyiminde vurgulanmış
اللّٰهُ الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا مِنْكُمْ وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَيَسْتَخْلِفَنَّهُمْ فِي الْاَرْضِ كَمَا اسْتَخْلَفَ الَّذ۪ينَ مِنْ قَبْلِهِمْۖ وَلَيُمَكِّنَنَّ لَهُمْ د۪ينَهُمُ الَّذِي ارْتَضٰى لَهُمْ وَلَيُبَدِّلَنَّهُمْ مِنْ بَعْدِ خَوْفِهِمْ اَمْناًۜ يَعْبُدُونَن۪ي لَا يُشْرِكُونَ
Bu kelime "şirk koşmak" deyiminde vurgulanmış
ب۪ي
Bu kelime "şirk koşmak" deyiminde vurgulanmış
شَيْـٔاًۜ وَمَنْ كَفَرَ بَعْدَ ذٰلِكَ
Bu kelime "inkârdan gelmek" deyiminde vurgulanmış
فَاُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الْفَاسِقُونَ

Allah, içinizden iman edenlere ve salih amellerde bulunanlara söz vermiştir: Hiç şüphesiz onlardan öncekileri nasıl yetkili kıldıysa onları da yeryüzünde yetkili kılacak, kendileri için razı olduğu dinlerini sağlamlaştıracak ve onları korkularından kurtaracaktır. Onlar, yalnızca bana kul olurlar ve bana hiç bir şeyi şirk koşmazlar. Kim bundan sonra inkârdan gelirse işte onlar fasıktır.

29/Ankebut-17
اِنَّمَا تَعْبُدُونَ مِنْ دُونِ اللّٰهِ اَوْثَاناً وَتَخْلُقُونَ اِفْكاًۜ اِنَّ الَّذ۪ينَ تَعْبُدُونَ مِنْ دُونِ اللّٰهِ لَا يَمْلِكُونَ لَكُمْ رِزْقاً فَابْتَغُوا عِنْدَ اللّٰهِ الرِّزْقَ وَاعْبُدُوهُ وَاشْكُرُوا لَهُۜ اِلَيْهِ تُرْجَعُونَ

“Siz Allah’ı bırakıp birtakım putlara tapıyor, asılsız inançlar uyduruyorsunuz. Kuşkusuz ki Allah’ı bırakıp da taptığınız bu şeyler size rızık vermekten acizdirler. Öyleyse rızkınızı Allah’ın katında arayın, ona kul olun, ona şükredin; sonunda ona döneceksiniz.”

36/Yasin-60
اَلَمْ اَعْهَدْ اِلَيْكُمْ يَا بَن۪ٓي اٰدَمَ اَنْ لَا تَعْبُدُوا الشَّيْطَانَۚ اِنَّهُ لَكُمْ عَدُوٌّ مُب۪ينٌۙ

"Ey Âdemoğulları, ben size ant vermedim mi? Şeytana kul olmayın o sizin apaçık düşmanınızdır. ’’ diye.

43/Zuhruf-20
وَقَالُوا لَوْ شَٓاءَ الرَّحْمٰنُ مَا عَبَدْنَاهُمْۜ مَا لَهُمْ بِذٰلِكَ مِنْ عِلْمٍۗ اِنْ هُمْ اِلَّا يَخْرُصُونَۜ

Dediler ki "Rahman dileseydi biz onlara kul olmazdık." Onların bu hususta bir bilgileri yoktur. Onlar sadece işkembeden atıyorlar.

106/Kureyş-1
لِا۪يلَافِ قُرَيْشٍۙ

1- Kureyşi alıştırdığı için,

106/Kureyş-2
ا۪يلَافِهِمْ رِحْلَةَ الشِّتَٓاءِ وَالصَّيْفِۚ

2- Kış ve yaz yolculuğuna alıştırdığı için,

106/Kureyş-3
فَلْيَعْبُدُوا رَبَّ هٰذَا الْبَيْتِۙ

3- Bu evin (Kâbe) Rabb’ine kul olsunlar.

106/Kureyş-4
اَلَّذ۪ٓي اَطْعَمَهُمْ مِنْ جُوعٍ وَاٰمَنَهُمْ مِنْ خَوْفٍ

O (Rab) açları doyurdu ve korkanlara güven verdi.

Bu sayfa yardımcı oldu mu?

Geri bildiriminiz için teşekkürler!
Güncelleme: 05.07.2025
Paylaş: