أَعُوذُ بِاللَّهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
Türkçe Deyim

iş edinmek

iş edinmek Deyim 1) bir şeyi görev, meslek olarak kabul etmek; 2) bir şeyi kendi uğraşı, sorunu durumuna getirmek.

— Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü

Deyimin Geçtiği Ayet/Ayetler

3/Aliimran-104
وَلْتَكُنْ مِنْكُمْ اُمَّةٌ يَدْعُونَ
Bu kelime "davet etmek " deyiminde vurgulanmış
اِلَى الْخَيْرِ وَيَأْمُرُونَ بِالْمَعْرُوفِ وَيَنْهَوْنَ عَنِ الْمُنْكَرِۜ وَاُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ
Bu kelime "felah bulmak " deyiminde vurgulanmış

Sizden marufu (örfe uygun olanı) iş edinen, münkerden (bilinmedik olandan) kaçınan ve hayra davet eden bir ümmet olsun! İşte onlar felaha erenlerdir.

3/Aliimran-110
كُنْتُمْ خَيْرَ اُمَّةٍ اُخْرِجَتْ لِلنَّاسِ تَأْمُرُونَ بِالْمَعْرُوفِ وَتَنْهَوْنَ عَنِ الْمُنْكَرِ وَتُؤْمِنُونَ بِاللّٰهِۜ وَلَوْ اٰمَنَ اَهْلُ الْكِتَابِ لَكَانَ خَيْراً لَهُمْۜ مِنْهُمُ الْمُؤْمِنُونَ وَاَكْثَرُهُمُ الْفَاسِقُونَ

(Ey inananlar!) Siz insanlar için ortaya çıkmış hayırlı bir ümmetsiniz. İyiliği kendinize iş edinir ve çevreye de tavsiye/telkin eder, kötülüğü engellersiniz ve Allah’a inanırsınız. Eğer Kitap ehli inanmış olsaydı, elbette kendileri için iyi olurdu. Gerçi onlardan inananlar varsa da birçoğu yoldan çıkmıştır.

3/Aliimran-114
يُؤْمِنُونَ بِاللّٰهِ وَالْيَوْمِ الْاٰخِرِ وَيَأْمُرُونَ بِالْمَعْرُوفِ وَيَنْهَوْنَ عَنِ الْمُنْكَرِ وَيُسَارِعُونَ فِي الْخَيْرَاتِۜ وَاُو۬لٰٓئِكَ مِنَ الصَّالِح۪ينَ

Onlar; Allah’a ve ahiret gününe inanırlar, iyiliği kendilerine iş edinirler ve çevrelerine de telkin ederler, kötülüğü de engellerler. Hayırlı işlerde yarışa girerler. İşte onlar iyi ve yararlı işler yapanlardandır.

7/Araf-199
خُذِ الْعَفْوَ وَأْمُرْ بِالْعُرْفِ وَاَعْرِضْ
Bu kelime "ilgisini kesmek" deyiminde vurgulanmış
عَنِ
Bu kelime "cahil kalmak" deyiminde vurgulanmış
الْجَاهِل۪ينَ
Bu kelime "cahil kalmak" deyiminde vurgulanmış

Sen af yolunu tut, iyiliği iş edin ve cahil kalmışlardan ilgini kes.

9/Tevbe-71
وَالْمُؤْمِنُونَ وَالْمُؤْمِنَاتُ بَعْضُهُمْ اَوْلِيَٓاءُ بَعْضٍۢ يَأْمُرُونَ بِالْمَعْرُوفِ وَيَنْهَوْنَ عَنِ الْمُنْكَرِ وَيُق۪يمُونَ
Bu kelime "(bir şeyi) ayakta tutmak " deyiminde vurgulanmış
الصَّلٰوةَ وَيُؤْتُونَ الزَّكٰوةَ وَيُط۪يعُونَ اللّٰهَ وَرَسُولَهُۜ اُو۬لٰٓئِكَ سَيَرْحَمُهُمُ اللّٰهُۜ اِنَّ اللّٰهَ عَز۪يزٌ حَك۪يمٌ

İnanan erkekler ve inanan kadınlar birbirlerinin dostlarıdır. İyiliği kendilerine iş edinirler ve kötülükten sakındırırlar; namazı ayakta tutarlar, zekât verirler; Allah ve elçisine itaat ederler. İşte onlara Allah rahmet edecektir. Allah mutlak azizdir, hakimdir.

9/Tevbe-112
اَلتَّٓائِبُونَ الْعَابِدُونَ الْحَامِدُونَ السَّٓائِحُونَ الرَّاكِعُونَ السَّاجِدُونَ الْاٰمِرُونَ بِالْمَعْرُوفِ وَالنَّاهُونَ عَنِ الْمُنْكَرِ وَالْحَافِظُونَ لِحُدُودِ اللّٰهِۜ وَبَشِّرِ الْمُؤْمِن۪ينَ

(Bu alış verişi yapanlar), tevbe edenler, ibadet edenler, hamt edenler, seyahat edenler, rükû edenler, secde edenler; iyiliği kendine iş edinen ve kötülükten sakındıranlar ve Allah'ın sınırlarını koruyanlardır. O müminleri müjdele!

22/Hac-41
اَلَّذ۪ينَ اِنْ مَكَّنَّاهُمْ فِي الْاَرْضِ اَقَامُوا
Bu kelime "(bir şeyi) ayakta tutmak " deyiminde vurgulanmış
الصَّلٰوةَ وَاٰتَوُا الزَّكٰوةَ وَاَمَرُوا بِالْمَعْرُوفِ وَنَهَوْا عَنِ الْمُنْكَرِۜ وَلِلّٰهِ عَاقِبَةُ الْاُمُورِ

Onlar öyle kimselerdir ki şayet kendilerine yeryüzünde imkân versek namazı ayakta tutarlar, zekât verirler; iyiliği iş edinip kötülükten sakındırırlar. Bütün işlerin sonu Allah’a aittir.

31/Lokman-17
يَا بُنَيَّ اَقِمِ الصَّلٰوةَ وَأْمُرْ بِالْمَعْرُوفِ وَانْهَ عَنِ الْمُنْكَرِ وَاصْبِرْ عَلٰى مَٓا اَصَابَكَۜ اِنَّ ذٰلِكَ مِنْ عَزْمِ الْاُمُورِۚ

Yavrucuğum! Namazı ayakta tut, İyiliği kendine iş edin, kötülükten sakındır, başına gelenlere sabret. Doğrusu bunlar, azmedilmeye değer işlerdir.

Bu sayfa yardımcı oldu mu?

Geri bildiriminiz için teşekkürler!
Güncelleme: 25.07.2025
Paylaş: