أَعُوذُ بِاللَّهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
Türkçe Deyim

razı etmek

razı etmek Deyim kabul ettirmek.

— Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü

İlgili Deyimler

Deyimin Geçtiği Ayet/Ayetler

9/Tevbe-8
كَيْفَ وَاِنْ يَظْهَرُوا عَلَيْكُمْ لَا
Bu kelime "dikkate almak " deyiminde vurgulanmış
يَرْقُبُوا
Bu kelime "dikkate almak " deyiminde vurgulanmış
ف۪يكُمْ اِلاًّ وَلَا ذِمَّةًۜ يُرْضُونَكُمْ بِاَفْوَاهِهِمْ وَتَأْبٰى قُلُوبُهُمْۚ وَاَكْثَرُهُمْ فَاسِقُونَۚ

Nasıl olur ki?.. Eğer onlar sizi yenselerdi sözü de antlaşmayı da dikkate almazlardı. Ağızlarıyla sizi razı etmeye çalışıyorlar ama kalpleri istemiyor. Onların çoğu fasıktır.

9/Tevbe-62
يَحْلِفُونَ
Bu kelime "ant içmek " deyiminde vurgulanmış
بِاللّٰهِ لَكُمْ لِيُرْضُوكُمْۚ وَاللّٰهُ وَرَسُولُـهُٓ اَحَقُّ اَنْ يُرْضُوهُ اِنْ كَانُوا مُؤْمِن۪ينَ

Sizi razı etmek için Allah'a ant içerler. Eğer mü’min iseler Allah ve Resulünü razı etmeleri daha doğrudur.

47/Muhammed-28
ذٰلِكَ بِاَنَّهُمُ اتَّبَعُوا
Bu kelime "ardından gitmek " deyiminde vurgulanmış
مَٓا اَسْخَطَ اللّٰهَ وَكَرِهُوا رِضْوَانَهُ فَاَحْبَطَ
Bu kelime "yele vermek " deyiminde vurgulanmış
اَعْمَالَهُمْ۟

Bunun sebebi, onların Allah'ı kızdıran şeylerin ardından gitmeleri ve onu razı edecek şeylerden hoşlanmamalarıdır. Allah da onların amellerini boşa çıkarmıştır.

66/Tahrim-1
يَٓا اَيُّهَا النَّبِيُّ لِمَ
Bu kelime "(bir şeyi birine) haram etmek" deyiminde vurgulanmış
تُحَرِّمُ
Bu kelime "(bir şeyi birine) haram etmek" deyiminde vurgulanmış
مَٓا اَحَلَّ اللّٰهُ لَكَۚ تَبْتَغ۪ي مَرْضَاتَ اَزْوَاجِكَۜ وَاللّٰهُ غَفُورٌ رَح۪يمٌ

Ey Nebi! Eşlerini razı etmek için, Allah’ın sana helâl kıldığı şeyi niçin kendine haram ediyorsun? Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.

66/Tahrim-2
قَدْ فَرَضَ اللّٰهُ لَـكُمْ تَحِلَّةَ
Bu kelime "(bir şeyin) kefaretini ödemek" deyiminde vurgulanmış
اَيْمَانِكُمْۚ وَاللّٰهُ مَوْلٰيكُمْۚ وَهُوَ الْعَل۪يمُ الْحَك۪يمُ

Allah size, (gereksiz) yeminlerinizin kefaretini ödemeyi meşru kılmıştır. Allah sizin dostunuzdur. O bilendir, hüküm sahibidir.

66/Tahrim-3
وَاِذْ اَسَرَّ
Bu kelime "sır vermek (sızdırmak) " deyiminde vurgulanmış
النَّبِيُّ اِلٰى بَعْضِ اَزْوَاجِه۪ حَد۪يثاًۚ
Bu kelime "sır vermek (sızdırmak) " deyiminde vurgulanmış
فَلَمَّا نَبَّاَتْ بِه۪ وَاَظْهَرَهُ اللّٰهُ عَلَيْهِ عَرَّفَ بَعْضَهُ وَاَعْرَضَ عَنْ بَعْضٍۚ فَلَمَّا نَبَّاَهَا
Bu kelime "haber vermek " deyiminde vurgulanmış
بِه۪ قَالَتْ مَنْ اَنْبَاَكَ هٰذَاۜ قَالَ نَبَّاَنِيَ الْعَل۪يمُ الْخَب۪يرُ

Hani Nebi, eşlerinden birine bir sır vermişti. (Fakat eşi) o sözü (başkasına) bildirip Allah da bunu (Nebi’ye) haber verince o da (konunun) bir kısmını (eşine) bildirmiş, bir kısmından da vazgeçmişti. (Nebi) bunu ona (eşine) bildirince, (eşi) “Bunu sana kim bildirdi?” diye sormuş, o da “Bilen, haberi olan (Allah) bana bildirdi.” demişti.

Bu sayfa yardımcı oldu mu?

Geri bildiriminiz için teşekkürler!
Güncelleme: 19.08.2025
Paylaş: