müjde vermek
müjde vermek Deyim bir kimseye sevindirici, mutlu bir haberi ulaştırmak
Deyimin Geçtiği Ayet/Ayetler
“Kim Cebrail'e düşman olursa iyi bilsin ki Cebrail; Allah'ın izniyle evvelce inen kitapları doğru bulan, inananlara yol gösteren ve müjde veren Kur'an'ı senin kalbine indirmiştir.” De.
İnsanlar tek bir ümmetti. Sonra Allah, müjde verici ve uyarıcı nebiler gönderdi. Onlarla birlikte, insanlar arasında ihtilafa düştükleri konularda hükmetmeleri için hak üzere kitap indirdi. Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra aralarındaki kıskançlıklarından, kinlerinden dolayı bu (kitap) hakkında ihtilafa düşenler kendilerine kitap verilmiş olanlardan başkaları değildir. Allah iman edenleri, kendi izniyle, onların üzerinde ihtilafa düştükleri gerçeğe iletti. Allah dilediğini hidayete erdirir.
Allah’ın ayetlerini inkâr edenler, haksız yere nebilerin canlarına kıyanlar ve adalet isteyen insanları öldürenler var ya, onlara can yakıcı bir azabın müjdesini ver!
Onlar, Allah'ın kendi fazlından verdiğinden (şehitlikten) ferahlık duyarlar. Arkalarından gelecek olanlara da korkuya kapılmayacakları ve hüzün duymayacakları müjdesini vermek isterler.
(Yerine göre) müjde verici ve uyarıcı olarak elçiler gönderdik ki insanların elçilerden sonra Allah'a karşı bir bahaneleri olmasın! Allah izzet ve hikmet sahibidir.
Ey kitap ehli! Resullerin gelişi kesintiye uğradığında “Bize müjde verici ve uyarıcı bir resul gelmedi.” demeyesiniz diye, işte size hakikatleri beyan eden, müjde verici ve uyarıcı resulümüz gelmiştir. Allah’ın her şeye gücü yeter.
Biz, elçileri ancak müjde vericiler ve uyarıcılar olarak göndeririz. Kim iman eder ve kendini ıslah ederse onlar, korkuya kapılmazlar ve hüzün duymazlar.
De ki “Allah'ın dilemesi dışında kendim için yarardan ve zarardan (bir şeye) malik değilim. Eğer gaibi bilebilseydim kendi hayrıma yaptıklarımı (tedbirimi) çoğaltırdım da bana bir kötülük dokunmazdı. Ben, iman eden bir topluluk için, bir uyarıcı ve bir müjde vericiden başkası değilim.'
Ve Büyük Hac günü, Allah'tan ve rasulünden insanlara bir duyuru: Allah, şirk koşanlardan kesinlikle uzaktır, onun rasulü de… Eğer tövbe ederseniz bu sizin için daha hayırlıdır; yok eğer (küfre) dönerseniz bilin ki Allah'ı acze düşüremezsiniz. İnkârdan gelenlere elim bir azabın müjdesini ver.
İçlerinden bir adama, “İnsanları uyar ve iman edenlere, muhakkak kendileri için Rableri katında 'gerçek bir makam' olduğunu müjde ver.” diye tarafımızdan vahyolunması, insanların acayibine mi gitti? İnkârdan gelenler, “Gerçekten bu, apaçık bir büyücüdür.” dediler.
(İbrahim) “İhtiyarlık belimi bükmesine rağmen, bana müjde mi veriyorsunuz? Neye dayanarak müjde veriyorsunuz?” dedi.
Sana hak ile müjde verdik, sakın umudunu kesenlerden olma! dediler.
Şehir halkı birbirlerine müjdeler vererek geldi.
Biz, elçileri sadece müjde vericiler ve uyarıcılar olarak göndeririz. İnkârdan gelenler ise hakkı yürürlükten kaldırmak için mücadele veriyorlar. Ayetlerimi ve uyarıldıkları şeyi de alaya alıyorlar.
Hatırla ki Meryem oğlu İsa “Ey İsrailoğulları! Ben size Allah'ın elçisiyim, benden önce gelen Tevrat'ı doğru bulan ve benden sonra gelecek Ahmet adında bir elçiyi de müjde veren olarak geldim.” demişti. Fakat o, kendilerine açık deliller getirince “Bu apaçık bir büyüdür.” dediler.
Bu sayfa yardımcı oldu mu?