أَعُوذُ بِاللَّهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
Türkçe Deyim

alaya almak

alaya almak Deyim alay etmek, eğlenmek.

— Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü

İlgili Deyimler

Deyimin Geçtiği Ayet/Ayetler

2/Bakara-14
وَاِذَا لَقُوا الَّذٖينَ اٰمَنُوا قَالُٓوا اٰمَنَّاۚ وَاِذَا خَلَوْا
Bu kelime "(biriyle, bir şeyle) baş başa kalmak" deyiminde vurgulanmış
اِلٰى شَيَاطٖينِهِمْۙ قَالُٓوا اِنَّا مَعَكُمْۙ اِنَّمَا نَحْنُ مُسْتَهْزِؤُ۫نَ

İman edenlerle karşılaştıkları zaman 'İman ettik' derler. Şeytanlarıyla baş başa kaldıklarında ise “Biz şüphesiz, sizinle beraberiz. Onları alaya alıyoruz.” derler.

2/Bakara-15
اَللّٰهُ يَسْتَهْزِئُ بِهِمْ وَيَمُدُّهُمْ ف۪ي طُغْيَانِهِمْ يَعْمَهُونَ
Bu kelime "başıboş kalmak " deyiminde vurgulanmış

(Asıl) Allah, onları alaya alır ve tuğyanları içinde başıboş kalmalarına fırsat verir.

2/Bakara-67
وَاِذْ قَالَ مُوسٰى لِقَوْمِه۪ٓ اِنَّ اللّٰهَ يَأْمُرُكُمْ اَنْ تَذْبَحُوا بَقَرَةًۜ قَالُٓوا اَتَتَّخِذُنَا هُزُواًۜ قَالَ اَعُوذُ بِاللّٰهِ اَنْ اَكُونَ مِنَ الْجَاهِل۪ينَ

Musa, kavmine “Allah bir sığır kesmenizi emrediyor.” demişti de “Bizi alaya mı alıyorsun?” demişlerdi. O da “Cahillerden olmaktan Allah'a sığınırım.” demişti.

2/Bakara-231
وَاِذَا طَلَّقْتُمُ النِّسَٓاءَ فَبَلَغْنَ اَجَلَهُنَّ فَاَمْسِكُوهُنَّ بِمَعْرُوفٍ اَوْ سَرِّحُوهُنَّ بِمَعْرُوفٍۖ وَلَا تُمْسِكُوهُنَّ ضِرَاراً
Bu kelime "zarar vermek " deyiminde vurgulanmış
لِتَعْتَدُواۚ وَمَنْ يَفْعَلْ ذٰلِكَ فَقَدْ ظَلَمَ نَفْسَهُۜ وَلَا تَتَّخِذُٓوا اٰيَاتِ اللّٰهِ هُزُواًۘ وَاذْكُرُوا نِعْمَتَ اللّٰهِ عَلَيْكُمْ وَمَٓا اَنْزَلَ عَلَيْكُمْ مِنَ الْكِتَابِ وَالْحِكْمَةِ يَعِظُـكُمْ بِه۪ۜ وَاتَّقُوا اللّٰهَ وَاعْلَمُٓوا اَنَّ اللّٰهَ بِكُلِّ شَيْءٍ عَل۪يمٌ۟

Kadınları boşadığınız ve onlar da bekleme müddetlerini bitirdikleri vakit ya onları iyilikle tutun yahut iyilikle bırakın. Fakat haksızlık ederek ve zarar vermek için onları nikâh altında tutmayın. Kim bunu yaparsa muhakkak kendine düşmanlık etmiş olur. Allah'ın ayetlerini alaya almayın. Allah'ın sizin üzerinizdeki nimetini, (size verdiği hidayeti), size öğütte bulunmak için indirdiği Kitap'ı ve hikmeti hatırlayın. Allah'tan korkun. Bilesiniz ki Allah, her şeyi bilir.

4/Nisa-140
وَقَدْ نَزَّلَ عَلَيْكُمْ فِي الْكِتَابِ اَنْ اِذَا سَمِعْتُمْ اٰيَاتِ اللّٰهِ يُكْفَرُ بِهَا وَيُسْتَهْزَاُ بِهَا فَلَا تَقْعُدُوا مَعَهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِه۪ۘ اِنَّكُمْ اِذاً مِثْلُهُمْۜ اِنَّ اللّٰهَ جَامِـعُ الْمُنَافِق۪ينَ وَالْكَافِر۪ينَ ف۪ي جَهَنَّمَ جَم۪يعاًۙ

Muhakkak ki o, size Kitap’ta, “Allah’ın ayetlerinin inkâr edildiğini veya alaya alındığını işittiğiniz zaman, onlar lafı değiştirinceye kadar onlarla oturmayın yoksa siz de onlar gibi olursunuz.” diye indirdi. Doğrusu Allah, münafıkların ve kafirlerin tümünü cehennemde toplayacak olandır.

5/Maide-57
يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا لَا
Bu kelime "dost edinmek " deyiminde vurgulanmış
تَتَّخِذُوا
Bu kelime "dost edinmek " deyiminde vurgulanmış
الَّذ۪ينَ اتَّخَذُوا د۪ينَكُمْ هُزُواً وَلَعِباً مِنَ الَّذ۪ينَ اُو۫تُوا الْكِتَابَ مِنْ قَبْلِكُمْ وَالْكُفَّارَ اَوْلِيَٓاءَۚ
Bu kelime "dost edinmek " deyiminde vurgulanmış
وَاتَّقُوا اللّٰهَ اِنْ كُنْتُمْ مُؤْمِن۪ينَ

Ey iman edenler! Sizden önce kendilerine kitap verilenlerden dininizi alaya alıp oyuncak edinenleri ve öteki kâfirleri dost edinmeyin. Eğer mü’minler iseniz Allah’a karşı gelmekten sakının.

5/Maide-58
وَاِذَا نَادَيْتُمْ اِلَى الصَّلٰوةِ اتَّخَذُوهَا هُزُواً وَلَعِباًۜ ذٰلِكَ بِاَنَّهُمْ قَوْمٌ لَا
Bu kelime "aklını kullanmak " deyiminde vurgulanmış
يَعْقِلُونَ
Bu kelime "aklını kullanmak " deyiminde vurgulanmış

Namaza çağırdığınız zaman onu alaya alıp onunla eğlenirler. Bu davranış, onların aklını kullanmayan bir toplum olmalarındandır.

6/Enam-10
وَلَقَدِ اسْتُهْزِئَ بِرُسُلٍ مِنْ قَبْلِكَ فَحَاقَ
Bu kelime "(bir şeyin, bir kimsenin) etrafını almak (sarmak) " deyiminde vurgulanmış
بِالَّذ۪ينَ سَخِرُوا
Bu kelime "(birini) makaraya almak (sarmak) " deyiminde vurgulanmış
مِنْهُمْ مَا كَانُوا بِه۪ يَسْتَهْزِؤُ۫نَ۟

Ant olsun, senden önceki elçiler de alaya alındı da alaya aldıkları şey, onlardan makaraya alanların etrafını sardı.

9/Tevbe-64
يَحْذَرُ الْمُنَافِقُونَ اَنْ تُنَزَّلَ عَلَيْهِمْ سُورَةٌ تُنَبِّئُهُمْ بِمَا ف۪ي قُلُوبِهِمْۜ قُلِ اسْتَهْزِؤُ۫اۚ اِنَّ اللّٰهَ مُخْرِجٌ
Bu kelime "(bir durumu) açığa çıkarmak " deyiminde vurgulanmış
مَا تَحْذَرُونَ
Bu kelime "keyfi kaçmak" deyiminde vurgulanmış

Münafıklar, kalplerinde olanı kendilerine haber verecek bir surenin indirilmesinden çekiniyorlar. (Onlara) söyle: “Siz alaya alın. Kuşkusuz ki Allah, keyfinizi kaçıran şeyi açığa çıkaracaktır.”

9/Tevbe-65
وَلَئِنْ سَاَلْتَهُمْ لَيَقُولُنَّ اِنَّمَا كُنَّا نَخُوضُ وَنَلْعَبُۜ قُلْ اَبِاللّٰهِ وَاٰيَاتِه۪ وَرَسُولِه۪ كُنْتُمْ تَسْتَهْزِؤُ۫نَ

Eğer onlara sorsan "Biz sadece lafa dalmış, şakalaşıyorduk!" derler. De ki "Allah’ı, onun ayetlerini ve onun elçisini alaya alarak mı?.."

13/Ra'd-32
وَلَقَدِ اسْتُهْزِئَ بِرُسُلٍ مِنْ قَبْلِكَ فَاَمْلَيْتُ لِلَّذ۪ينَ كَفَرُوا ثُمَّ اَخَذْتُهُمْ۠ فَكَيْفَ كَانَ عِقَابِ

Ant olsun, senden önceki elçiler de alaya alındı. Ancak ben İnkâr edenlere zaman tanıdım; sonra da onları yakaladım. Azabım nasılmış?..

15/Hicir-11
وَمَا يَأْت۪يهِمْ مِنْ رَسُولٍ اِلَّا كَانُوا بِه۪ يَسْتَهْزِؤُ۫نَ

Kendilerine gelen hiçbir elçi yoktur ki onları alaya almamış olsunlar.

15/Hicir-95
اِنَّا كَفَيْنَاكَ الْمُسْتَهْزِء۪ينَۙ

Unutma ki alaya alanlara karşı biz sana yeteriz.

16/Nahıl-34
فَاَصَابَهُمْ سَيِّـَٔاتُ مَا عَمِلُوا وَحَاقَ
Bu kelime "(bir şeyin, bir kimsenin) etrafını almak (sarmak) " deyiminde vurgulanmış
بِهِمْ مَا كَانُوا بِه۪ يَسْتَهْزِؤُ۫نَ۟

Ve işledikleri kötülükleri kendilerine isabet etti ve alaya aldıkları şey, kendilerinin etrafını sarıverdi.

18/Kehif-56
وَمَا نُرْسِلُ الْمُرْسَل۪ينَ اِلَّا مُبَشِّر۪ينَ وَمُنْذِر۪ينَۚ وَيُجَادِلُ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا بِالْبَاطِلِ لِيُدْحِضُوا بِهِ الْحَقَّ وَاتَّخَذُٓوا اٰيَات۪ي وَمَٓا اُنْذِرُوا هُزُواً

Biz, elçileri sadece müjde vericiler ve uyarıcılar olarak göndeririz. İnkârdan gelenler ise hakkı yürürlükten kaldırmak için mücadele veriyorlar. Ayetlerimi ve uyarıldıkları şeyi de alaya alıyorlar.

18/Kehif-106
ذٰلِكَ جَزَٓاؤُ۬هُمْ جَهَنَّمُ بِمَا كَفَرُوا وَاتَّخَذُٓوا اٰيَات۪ي وَرُسُل۪ي هُزُواً

İşte, inkâr ettikleri, ayetlerimi ve resullerimi alaya aldıkları için onların cezası cehennemdir.

21/Enbiya-36
وَاِذَا رَاٰكَ الَّذ۪ينَ كَفَرُٓوا اِنْ يَتَّخِذُونَكَ اِلَّا هُزُواًۜ اَهٰذَا الَّذ۪ي يَذْكُرُ
Bu kelime "diline dolamak (takmak)" deyiminde vurgulanmış
اٰلِهَتَكُمْۚ وَهُمْ بِذِكْرِ الرَّحْمٰنِ هُمْ كَافِرُونَ

Kâfirler seni gördükleri zaman “Sizin ilahlarınızı diline dolayan bu mu?” diyerek seni hep alaya alırlar. Hâlbuki onlar, Rahman’ın zikrini inkâr edenlerin ta kendileridir.

21/Enbiya-41
وَلَقَدِ اسْتُهْزِئَ بِرُسُلٍ مِنْ قَبْلِكَ فَحَاقَ
Bu kelime "(bir şeyin, bir kimsenin) etrafını almak (sarmak) " deyiminde vurgulanmış
بِالَّذ۪ينَ سَخِرُوا
Bu kelime "(birini) makaraya almak (sarmak) " deyiminde vurgulanmış
مِنْهُمْ مَا كَانُوا بِه۪ يَسْتَهْزِؤُ۫نَ۟

Ant olsun, senden önceki elçiler de alaya alındı da alaya aldıkları şey, onlardan makaraya alanların etrafını sarıverdi.

25/Furkan-41
وَاِذَا رَاَوْكَ اِنْ يَتَّخِذُونَكَ اِلَّا هُزُواًۜ اَهٰذَا الَّذ۪ي بَعَثَ اللّٰهُ رَسُولاً

Seni gördükleri zaman “Bu mu Allah'ın elçi olarak gönderdiği!” diyerek hep seni alaya alıyorlar.

30/Rum-10
ثُمَّ كَانَ عَاقِبَةَ الَّذ۪ينَ اَسَٓاؤُا السُّٓوآٰى اَنْ كَذَّبُوا بِاٰيَاتِ اللّٰهِ وَكَانُوا بِهَا يَسْتَهْزِؤُ۫نَ۟

Sonra Allah'ın ayetlerini yalanlayıp ve onları alaya alarak kötülük edenlerin sonları çok kötü oldu.

31/Lokman-6
وَمِنَ النَّاسِ مَنْ يَشْتَر۪ي لَهْوَ الْحَد۪يثِ لِيُضِلَّ عَنْ سَب۪يلِ اللّٰهِ بِغَيْرِ عِلْمٍۙ وَيَتَّخِذَهَا هُزُواًۜ اُو۬لٰٓئِكَ لَهُمْ عَذَابٌ مُه۪ينٌ

İnsanlardan öylesi var ki herhangi bir ilmî delile dayanmadan Allah yolundan saptırmak ve sonra da onu alaya almak için boş sözü satın alır. İşte onlar için yerden yere vurucu bir azap vardır.

36/Yasin-30
يَا حَسْرَةً عَلَى الْعِبَادِۚ مَا يَأْت۪يهِمْ مِنْ رَسُولٍ اِلَّا كَانُوا بِه۪ يَسْتَهْزِؤُ۫نَ

Ne yazık şu kullara! Onlara bir elçi gelmeyegörsün ille de onu alaya alırlar.

39/Zümer-48
وَبَدَا
Bu kelime "(bir durum) açığa çıkmak " deyiminde vurgulanmış
لَهُمْ سَيِّـَٔاتُ مَا كَسَبُوا وَحَاقَ
Bu kelime "(bir şeyin, bir kimsenin) etrafını almak (sarmak) " deyiminde vurgulanmış
بِهِمْ مَا كَانُوا بِه۪ يَسْتَهْزِؤُ۫نَ

Ettikleri kötülükler, kendileri için açığa çıkmıştır ve alaya aldıkları şey de etraflarını sarmıştır.

40/Mü'min-83
فَلَمَّا جَٓاءَتْهُمْ رُسُلُهُمْ بِالْبَيِّنَاتِ فَرِحُوا
Bu kelime "ferahlık duymak " deyiminde vurgulanmış
بِمَا عِنْدَهُمْ مِنَ الْعِلْمِ وَحَاقَ
Bu kelime "(bir şeyin, bir kimsenin) etrafını almak (sarmak) " deyiminde vurgulanmış
بِهِمْ مَا كَانُوا بِه۪ يَسْتَهْزِؤُ۫نَ

Rasulleri onlara beyyineler getirince, onlar kendilerinde bulunan bilgiyle ferahlık duydular ve alaya aldıkları şey de kendilerinin etrafını sardı.

45/Casiye-9
وَاِذَا عَلِمَ مِنْ اٰيَاتِنَا شَيْـٔاًۨ اتَّخَذَهَا هُزُواًۜ اُو۬لٰٓئِكَ لَهُمْ عَذَابٌ مُه۪ينٌۜ

(O) ayetlerimizden bir şey öğrendiği zaman onu alaya alır. Onlar için yerden yere vurucu bir azap vardır!

45/Casiye-33
وَبَدَا
Bu kelime "(bir durum) açığa çıkmak " deyiminde vurgulanmış
لَهُمْ سَيِّـَٔاتُ مَا عَمِلُوا وَحَاقَ
Bu kelime "(bir şeyin, bir kimsenin) etrafını almak (sarmak) " deyiminde vurgulanmış
بِهِمْ مَا كَانُوا بِه۪ يَسْتَهْزِؤُ۫نَ

Onların yaptıkları kötülükler kendileri için açığa çıktı ve alaya aldıkları şey de etraflarını sardı.

45/Casiye-35
ذٰلِكُمْ بِاَنَّكُمُ اتَّخَذْتُمْ اٰيَاتِ اللّٰهِ هُزُواً وَغَرَّتْكُمُ الْحَيٰوةُ الدُّنْيَاۚ فَالْيَوْمَ لَا يُخْرَجُونَ مِنْهَا وَلَا هُمْ يُسْتَعْتَبُونَ

Bunun böyle olmasının sebebi şudur: Siz Allah'ın ayetlerini alaya aldınız, dünya hayatı sizi aldattı. Artık bugün ateşten çıkarılmayacaksınız ve sizden (Allah'ı) hoşnut etmeniz de istenmeyecektir.

46/Ahkaf-26
وَلَقَدْ مَكَّنَّاهُمْ ف۪يمَٓا اِنْ مَكَّنَّاكُمْ ف۪يهِ وَجَعَلْنَا لَهُمْ سَمْعاً وَاَبْصَاراً وَاَفْـِٔدَةًۘ فَمَٓا
Bu kelime "faydası dokunmak" deyiminde vurgulanmış
اَغْنٰى
Bu kelime "faydası dokunmak" deyiminde vurgulanmış
عَنْهُمْ سَمْعُهُمْ وَلَٓا اَبْصَارُهُمْ وَلَٓا اَفْـِٔدَتُهُمْ مِنْ شَيْءٍ اِذْ كَانُوا يَجْحَدُونَ بِاٰيَاتِ اللّٰهِ وَحَاقَ
Bu kelime "(bir şeyin, bir kimsenin) etrafını almak (sarmak) " deyiminde vurgulanmış
بِهِمْ مَا كَانُوا بِه۪ يَسْتَهْزِؤُ۫نَ۟

Sizi yerleştirdiğimiz mekânlara daha önceden onları yerleştirmiştik ve onlara kulak, göz ve kalp vermiştik. Ancak Allah’ın ayetlerini hiçe saydıkları zaman onlara kulaklarının, gözlerinin ve kalplerinin, hiçbir faydası dokunmadı. Alaya aldıkları şeyler, kendilerinin etrafını sarıverdi.

Bu sayfa yardımcı oldu mu?

Geri bildiriminiz için teşekkürler!
Güncelleme: 04.07.2025
Paylaş: