أَعُوذُ بِاللَّهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
Türkçe Deyim

örnek vermek

örnek vermek Deyim bir konuyu daha ayrıntılı bir biçimde anlatabilmek için örneklendirmek.

— Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü

Deyimin Geçtiği Ayet/Ayetler

2/Bakara-26
اِنَّ اللّٰهَ لَا يَسْتَحْـي۪ٓ اَنْ يَضْرِبَ مَثَلاً مَا بَعُوضَةً فَمَا فَوْقَهَاۜ فَاَمَّا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا فَيَعْلَمُونَ اَنَّهُ الْحَقُّ مِنْ رَبِّهِمْۚ وَاَمَّا الَّذ۪ينَ كَفَرُوا فَيَقُولُونَ مَاذَٓا اَرَادَ اللّٰهُ بِهٰذَا مَثَلاًۢ يُضِلُّ
Bu kelime "dalalete düşmek " deyiminde vurgulanmış
بِه۪ كَث۪يراً وَيَهْد۪ي
Bu kelime "hidayete ermek" deyiminde vurgulanmış
بِه۪ كَث۪يراًۜ وَمَا
Bu kelime "dalalete düşmek " deyiminde vurgulanmış
يُضِلُّ
Bu kelime "dalalete düşmek " deyiminde vurgulanmış
بِه۪ٓ اِلَّا الْفَاسِق۪ينَۙ

Allah, bir sivrisineği de ondan üstün olanı da örnek vermekten kesinlikle çekinmez. Böylece iman edenler, bunun Rablerinden gelen bir gerçek olduğunu mutlaka bilirler; inkâr edenler ise “Allah, bu örnekle neyi amaçlamış?” derler. (Oysa Allah,) Bununla birçoğunu dalalete düşürür, birçoğunu da hidayete erdirir. Ancak O, fasıklardan başkasını dalalete düşürmez.

13/Ra'd-17
اَنْزَلَ مِنَ السَّمَٓاءِ مَٓاءً فَسَالَتْ اَوْدِيَةٌ بِقَدَرِهَا فَاحْتَمَلَ السَّيْلُ زَبَداً رَابِياًۜ وَمِمَّا يُوقِدُونَ عَلَيْهِ فِي النَّارِ ابْتِغَٓاءَ حِلْيَةٍ اَوْ مَتَاعٍ زَبَدٌ مِثْلُهُۜ كَذٰلِكَ يَضْرِبُ اللّٰهُ الْحَقَّ وَالْبَاطِلَۜ فَاَمَّا الزَّبَدُ فَيَذْهَبُ جُفَٓاءًۚ وَاَمَّا مَا يَنْفَعُ
Bu kelime "faydalı olmak " deyiminde vurgulanmış
النَّاسَ فَيَمْكُثُ فِي الْاَرْضِۜ كَذٰلِكَ يَضْرِبُ اللّٰهُ الْاَمْثَالَۜ

O, gökten su indirdi de vadiler kendi hacimlerince sel olup aktı. Bu sel, üste çıkan bir köpüğü yüklenip götürdü. Süs veya (diğer) eşya yapmak isteyerek ateşte erittikleri şeylerden de buna benzer köpük olur. İşte Allah hak ile batıla böyle örnekler verir. Köpük atılıp gider. İnsanlara faydalı olan şeye gelince, o yeryüzünde kalır. İşte Allah böyle örnekler verir.

14/İbrahim-24
اَلَمْ تَرَ كَيْفَ ضَرَبَ اللّٰهُ مَثَلاً كَلِمَةً طَيِّبَةً كَشَجَرَةٍ طَيِّبَةٍ اَصْلُهَا ثَابِتٌ وَفَرْعُهَا فِي السَّمَٓاءِۙ

Görmedin mi ki Allah nasıl bir örnek vermektedir? Güzel söz kökü sabit dalları ise gökte olan güzel bir ağaç gibidir.

14/İbrahim-25
تُؤْت۪ٓي اُكُلَهَا كُلَّ ح۪ينٍ بِاِذْنِ رَبِّهَاۜ وَيَضْرِبُ اللّٰهُ الْاَمْثَالَ لِلنَّاسِ لَعَلَّهُمْ يَتَذَكَّرُونَ
Bu kelime "ders almak " deyiminde vurgulanmış

(O ağaç), Rabbinin izniyle her zaman yemişini verir. Ders alsınlar diye Allah insanlara örnekler verir.

14/İbrahim-45
وَسَكَنْتُمْ
Bu kelime "yurt edinmek (tutmak) " deyiminde vurgulanmış
ف۪ي مَسَاكِنِ الَّذ۪ينَ ظَلَمُٓوا اَنْفُسَهُمْ وَتَبَيَّنَ لَكُمْ كَيْفَ فَعَلْنَا بِهِمْ وَضَرَبْنَا لَكُمُ الْاَمْثَالَ

Siz, kendi nefislerine zulmedenlerin yaşadıkları yerleri yurt edinmiştiniz. Onlara ne yaptığımız apaçık belli olmuştu ve size örnekler vermiştik.

16/Nahıl-74
فَلَا تَضْرِبُوا لِلّٰهِ الْاَمْثَالَۜ اِنَّ اللّٰهَ يَعْلَمُ وَاَنْتُمْ لَا تَعْلَمُونَ

Allah hakkında örnekler vermeyin! Şüphesiz ki Allah bilir; siz bilemezsiniz.

16/Nahıl-76
وَضَرَبَ اللّٰهُ مَثَلاً رَجُلَيْنِ اَحَدُهُمَٓا اَبْكَمُ لَا
Bu kelime "gücü yetmek " deyiminde vurgulanmış
يَقْدِرُ
Bu kelime "gücü yetmek " deyiminde vurgulanmış
عَلٰى شَيْءٍ وَهُوَ كَلٌّ عَلٰى مَوْلٰيهُۙ اَيْنَمَا يُوَجِّهْهُ لَا
Bu kelime "sonuç almak" deyiminde vurgulanmış
يَأْتِ
Bu kelime "sonuç almak" deyiminde vurgulanmış
بِخَيْرٍۜ
Bu kelime "sonuç almak" deyiminde vurgulanmış
هَلْ يَسْتَو۪ي هُوَۙ وَمَنْ يَأْمُرُ بِالْعَدْلِۙ وَهُوَ عَلٰى صِرَاطٍ مُسْتَق۪يمٍ۟

Allah, (şöyle) iki adamı da örnek verdi: Onlardan biri dilsizdir, hiçbir şeye gücü yetmez, efendisine sadece bir yüktür. Nereye gönderse olumlu bir sonuç alamaz. Bu, adaletle emreden ve doğru yol üzere olan kimse ile eşit olur mu?

17/İsra-48
اُنْظُرْ كَيْفَ ضَرَبُوا لَكَ الْاَمْثَالَ فَضَلُّوا
Bu kelime "dalalete düşmek " deyiminde vurgulanmış
فَلَا
Bu kelime "yol bulmak " deyiminde vurgulanmış
يَسْتَط۪يعُونَ
Bu kelime "yol bulmak " deyiminde vurgulanmış
سَب۪يلاً
Bu kelime "yol bulmak " deyiminde vurgulanmış

(Resul’üm!) Senin hakkında bak ne biçim örnekler verdiler! Artık onlar dalalete düşmüşlerdir ve hiçbir (çıkar) yol da bulamazlar.

24/Nur-35
اَللّٰهُ نُورُ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِۜ مَثَلُ نُورِه۪ كَمِشْكٰوةٍ ف۪يهَا مِصْبَاحٌۜ اَلْمِصْبَاحُ ف۪ي زُجَاجَةٍۜ اَلزُّجَاجَةُ كَاَنَّهَا كَوْكَبٌ دُرِّيٌّ يُوقَدُ مِنْ شَجَرَةٍ مُبَارَكَةٍ زَيْتُونَةٍ لَا شَرْقِيَّةٍ وَلَا غَرْبِيَّةٍۙ يَكَادُ زَيْتُهَا يُض۪ٓيءُ وَلَوْ لَمْ تَمْسَسْهُ نَارٌۜ نُورٌ عَلٰى نُورٍۜ يَهْدِي اللّٰهُ لِنُورِه۪ مَنْ يَشَٓاءُۜ وَيَضْرِبُ اللّٰهُ الْاَمْثَالَ لِلنَّاسِۜ وَاللّٰهُ بِكُلِّ شَيْءٍ عَل۪يمٌۙ

Allah, göklerin ve yerin nurudur. Onun nurunun temsili, içinde lamba bulunan bir kandillik gibidir. O lamba kristal bir fanus içindedir; o fanus da sanki inciye benzer bir yıldız gibidir ki, doğuya da, batıya da nispet edilemeyen mübarek bir ağaçtan, yani zeytinden (çıkan yağdan) tutuşturulur. Onun yağı, neredeyse, kendisine ateş değmese dahi ışık verir. (Bu,) nur üstüne nurdur. Allah dilediği kimseyi nuruna eriştirir. Allah insanlara (işte böyle) örnekler verir. Allah her şeyi bilir.

25/Furkan-9
اُنْظُرْ كَيْفَ ضَرَبُوا لَكَ الْاَمْثَالَ فَضَلُّوا
Bu kelime "dalalete düşmek " deyiminde vurgulanmış
فَلَا
Bu kelime "yol bulmak " deyiminde vurgulanmış
يَسْتَط۪يعُونَ
Bu kelime "yol bulmak " deyiminde vurgulanmış
سَب۪يلاً۟
Bu kelime "yol bulmak " deyiminde vurgulanmış

(Resulüm!) Senin hakkında bak ne biçim örnekler verdiler! Artık onlar dalalete düşmüşlerdir ve hiçbir (çıkar) yol da bulamazlar.

25/Furkan-39
وَكُلاًّ ضَرَبْنَا لَهُ الْاَمْثَالَۘ وَكُلاًّ تَبَّرْنَا
Bu kelime "kırıp geçirmek " deyiminde vurgulanmış
تَتْب۪يراً
Bu kelime "kırıp geçirmek " deyiminde vurgulanmış

Oysa her birine örnekler vermiştik. Nihayet hepsini kırıp geçirdik.

29/Ankebut-43
وَتِلْكَ الْاَمْثَالُ نَضْرِبُهَا لِلنَّاسِۚ وَمَا يَعْقِلُـهَٓا
Bu kelime "akıl erdirmek" deyiminde vurgulanmış
اِلَّا الْعَالِمُونَ

İşte biz, insanlar için örnekler veriyoruz, (bunlara) sadece bilenler akıl erdirebilir.

30/Rum-28
ضَرَبَ لَكُمْ مَثَلاً مِنْ اَنْفُسِكُمْۜ هَلْ لَكُمْ مِنْ
Bu kelime "(birinin) eline bakmak " deyiminde vurgulanmış
مَا
Bu kelime "(birinin) eline bakmak " deyiminde vurgulanmış
مَلَكَتْ
Bu kelime "(birinin) eline bakmak " deyiminde vurgulanmış
اَيْمَانُكُمْ
Bu kelime "(birinin) eline bakmak " deyiminde vurgulanmış
مِنْ شُرَكَٓاءَ ف۪ي مَا رَزَقْنَاكُمْ فَاَنْتُمْ ف۪يهِ سَوَٓاءٌ تَخَافُونَهُمْ كَخ۪يفَتِكُمْ اَنْفُسَكُمْۜ كَذٰلِكَ نُفَصِّلُ الْاٰيَاتِ لِقَوْمٍ يَعْقِلُونَ

Allah size kendinizden bir örnek vermektedir: Ellerinize bakanlardan, size verdiğimiz rızıklarda -birbirinizden çekindiğiniz gibi kendilerinden çekineceğiniz derecede sizinle eşit (haklara sahip)- ortaklarınız var mı? İşte biz ayetlerimizi, aklını kullanacak bir kavim için böylece açıklıyoruz.

39/Zümer-27
وَلَقَدْ ضَرَبْنَا لِلنَّاسِ ف۪ي هٰذَا الْقُرْاٰنِ مِنْ كُلِّ مَثَلٍ لَعَلَّهُمْ يَتَذَكَّرُونَۚ
Bu kelime "ders almak " deyiminde vurgulanmış

Ant olsun ki biz, ders alsınlar diye, bu Kur'an'da insanlara her türlü örneği verdik.

47/Muhammed-3
ذٰلِكَ بِاَنَّ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا اتَّبَعُوا
Bu kelime "ardından gitmek " deyiminde vurgulanmış
الْبَاطِلَ وَاَنَّ الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا اتَّبَعُوا الْحَقَّ مِنْ رَبِّهِمْۜ كَذٰلِكَ يَضْرِبُ اللّٰهُ لِلنَّاسِ اَمْثَالَهُمْ

Bunun sebebi, inkâr edenlerin batılın ardından gitmeleri, inananların da Rablerinden gelen hakka uymuş olmalarıdır. İşte böylece Allah, insanlara kendilerinden örnekler verir.

59/Haşir-21
لَوْ اَنْزَلْنَا هٰذَا الْقُرْاٰنَ عَلٰى جَبَلٍ لَرَاَيْتَهُ خَاشِعاً
Bu kelime "ezilip büzülmek " deyiminde vurgulanmış
مُتَصَدِّعاً مِنْ خَشْيَةِ اللّٰهِۜ وَتِلْكَ الْاَمْثَالُ نَضْرِبُهَا لِلنَّاسِ لَعَلَّهُمْ يَتَفَكَّرُونَ
Bu kelime "düşünüp (düşünmek) taşınmak " deyiminde vurgulanmış

Eğer biz bu Kur'an'ı bir dağa indirseydik, muhakkak ki onu, Allah korkusundan ezilip büzülerek parça parça olmuş görürdün. Bu örnekleri insanlara, belki düşünüp taşınırlar diye veriyoruz.

Bu sayfa yardımcı oldu mu?

Geri bildiriminiz için teşekkürler!
Güncelleme: 02.08.2025
Paylaş: