أَعُوذُ بِاللَّهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
Türkçe Deyim

şirk koşmak

şirk koşmak Deyim Tanrı'nın birden çok olduğunu söylemek, Tanrı'ya ortak tanımak, eş koşmak.

— Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü

Deyimin Geçtiği Ayet/Ayetler

2/Bakara-221
وَلَا تَنْكِحُوا الْمُشْرِكَاتِ حَتّٰى يُؤْمِنَّۜ
Bu kelime "imana gelmek" deyiminde vurgulanmış
وَلَاَمَةٌ مُؤْمِنَةٌ
Bu kelime "imana gelmek" deyiminde vurgulanmış
خَيْرٌ مِنْ مُشْرِكَةٍ وَلَوْ اَعْجَبَتْكُمْۚ
Bu kelime "(birinin) hoşuna gitmek" deyiminde vurgulanmış
وَلَا تُنْكِحُوا الْمُشْرِك۪ينَ حَتّٰى يُؤْمِنُواۜ
Bu kelime "imana gelmek" deyiminde vurgulanmış
وَلَعَبْدٌ مُؤْمِنٌ
Bu kelime "imana gelmek" deyiminde vurgulanmış
خَيْرٌ مِنْ مُشْرِكٍ وَلَوْ اَعْجَبَكُمْۜ اُو۬لٰٓئِكَ يَدْعُونَ
Bu kelime "davet etmek " deyiminde vurgulanmış
اِلَى النَّارِۚ وَاللّٰهُ يَدْعُٓوا
Bu kelime "davet etmek " deyiminde vurgulanmış
اِلَى الْجَنَّةِ وَالْمَغْفِرَةِ بِاِذْنِه۪ۚ وَيُبَيِّنُ اٰيَاتِه۪ لِلنَّاسِ لَعَلَّهُمْ يَتَذَكَّرُونَ۟
Bu kelime "ders almak " deyiminde vurgulanmış

Şirk koşan kadınları, imana gelinceye kadar nikâhlamayın; imana gelmiş bir esir kadın, hoşunuza giden şirk koşan bir kadından daha hayırlıdır. Şirk koşan erkekleri de imana gelinceye kadar nikâhlamayın; imana gelmiş bir esir erkek de hoşunuza giden şirk koşan bir erkekten daha hayırlıdır. Onlar, ateşe davet eder; Allah ise kendi izniyle cennete ve mağfirete davet eder. O, insanlara ayetlerini bildirir. Umulur ki ders alırlar.

3/Aliimran-151
سَنُلْق۪ي ف۪ي قُلُوبِ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا الرُّعْبَ
Bu kelime "(birine) korku salmak" deyiminde vurgulanmış
بِمَٓا اَشْرَكُوا بِاللّٰهِ مَا لَمْ يُنَزِّلْ بِه۪ سُلْطَاناًۚ وَمَأْوٰيهُمُ النَّارُۜ وَبِئْسَ مَثْوَى الظَّالِم۪ينَ

Hakkında hiç bir delil indirmediği şeyi Allah'a şirk koştukları için kafirlerin kalbine korku salacağız. Onların varacağı yer ateştir. Zalimlerin varacağı yer ne kötüdür.

4/Nisa-48
اِنَّ اللّٰهَ لَا يَغْفِرُ اَنْ يُشْرَكَ بِه۪ وَيَغْفِرُ مَا دُونَ ذٰلِكَ لِمَنْ يَشَٓاءُۚ وَمَنْ يُشْرِكْ بِاللّٰهِ فَقَدِ افْتَرٰٓى
Bu kelime "iftira atmak " deyiminde vurgulanmış
اِثْماً عَظ۪يماً

Allah kendisine şirk koşulmasını bağışlamaz, bunun dışında (olanları) dilediği kimse için bağışlar. Kim Allah’a şirk koşarsa gerçekten çok büyük bir günah işlemiş olarak Allah’a iftira atmış olur.

4/Nisa-116
اِنَّ اللّٰهَ لَا يَغْفِرُ اَنْ يُشْرَكَ بِه۪ وَيَغْفِرُ مَا دُونَ ذٰلِكَ لِمَنْ يَشَٓاءُۜ وَمَنْ يُشْرِكْ بِاللّٰهِ فَقَدْ ضَلَّ ضَلَالاً بَع۪يداً

Allah, kendisine şirk koşanları bağışlamaz. Bunun dışında, dilediğini bağışlar. Kim Allah'a şirk koşarsa derin bir sapkınlıkla sapmış olur.

5/Maide-82
لَتَجِدَنَّ اَشَدَّ النَّاسِ عَدَاوَةً لِلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا الْيَهُودَ وَالَّذ۪ينَ اَشْرَكُواۚ وَلَتَجِدَنَّ اَقْرَبَهُمْ مَوَدَّةً لِلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا الَّذ۪ينَ قَالُٓوا اِنَّا نَصَارٰىۜ ذٰلِكَ بِاَنَّ مِنْهُمْ قِسّ۪يس۪ينَ وَرُهْبَاناً وَاَنَّهُمْ لَا
Bu kelime "büyüklük taslamak " deyiminde vurgulanmış
يَسْتَكْبِرُونَ
Bu kelime "büyüklük taslamak " deyiminde vurgulanmış

İnsanlar içinde iman edenlere düşmanlık bakımından en şiddetli olarak Yahudiler ile şirk koşanları bulacaksın. Onlar içinde iman edenlere sevgi bakımından en yakın olarak da “Biz Hristiyanlarız” diyenleri bulacaksın. Çünkü onların içinde keşişler ve rahipler vardır ve onlar büyüklük taslamazlar.

6/Enam-88
ذٰلِكَ هُدَى اللّٰهِ يَهْد۪ي
Bu kelime "hidayete ermek" deyiminde vurgulanmış
بِه۪ مَنْ يَشَٓاءُ مِنْ عِبَادِه۪ۜ وَلَوْ اَشْرَكُوا لَحَبِطَ
Bu kelime "boşa gitmek " deyiminde vurgulanmış
عَنْهُمْ مَا كَانُوا يَعْمَلُونَ

Bu, Allah'ın hidayetidir. Kullarından dilediğini bu hidayete eriştirir. Eğer onlar Allah'a şirk koşmuş olsalardı amellerinin tümü boşa giderdi.

6/Enam-107
وَلَوْ شَٓاءَ اللّٰهُ مَٓا اَشْرَكُواۜ وَمَا جَعَلْنَاكَ عَلَيْهِمْ حَف۪يظاًۚ وَمَٓا اَنْتَ عَلَيْهِمْ بِوَك۪يلٍ

Allah dileseydi, onlar şirk koşmazlardı. Biz seni onların üzerine bir bekçi kılmadık. Sen onların vekili de değilsin.

6/Enam-148
سَيَقُولُ الَّذ۪ينَ اَشْرَكُوا لَوْ شَٓاءَ اللّٰهُ مَٓا اَشْرَكْنَا وَلَٓا اٰبَٓاؤُ۬نَا وَلَا حَرَّمْنَا مِنْ شَيْءٍۜ كَذٰلِكَ كَذَّبَ الَّذ۪ينَ مِنْ قَبْلِهِمْ حَتّٰى ذَاقُوا
Bu kelime "tadına bakmak " deyiminde vurgulanmış
بَأْسَنَاۜ قُلْ هَلْ عِنْدَكُمْ مِنْ عِلْمٍ فَتُخْرِجُوهُ لَنَاۜ اِنْ تَتَّبِعُونَ
Bu kelime "sanısına kapılmak" deyiminde vurgulanmış
اِلَّا الظَّنَّ
Bu kelime "sanısına kapılmak" deyiminde vurgulanmış
وَاِنْ اَنْتُمْ اِلَّا تَخْرُصُونَ
Bu kelime "işkembeden atmak (söylemek) " deyiminde vurgulanmış

Şirk koşanlar şöyle diyecekler: “Allah dileseydi ne biz şirk koşardık ne atalarımız… Ve hiç bir şeyi de haram kılmazdık.” Onlardan öncekiler de bizim zahmetimizin tadına bakıncaya kadar böyle yalanladılar. De ki “Sizin yanınızda, bize sunacağınız bir ilim mi var? Siz sadece sanısına kapılıyor ve sadece işkembeden atıyorsunuz.

6/Enam-151
قُلْ تَعَالَوْا اَتْلُ مَا حَرَّمَ رَبُّكُمْ عَلَيْكُمْ اَلَّا تُشْرِكُوا بِه۪ شَيْـٔاًۜ وَبِالْوَالِدَيْنِ اِحْسَاناًۚ
Bu kelime "inayette bulunmak " deyiminde vurgulanmış
وَلَا
Bu kelime "canına kıymak " deyiminde vurgulanmış
تَقْتُلُٓوا
Bu kelime "canına kıymak " deyiminde vurgulanmış
اَوْلَادَكُمْ مِنْ اِمْلَاقٍۜ نَحْنُ نَرْزُقُكُمْ وَاِيَّاهُمْۚ وَلَا تَقْرَبُوا الْفَوَاحِشَ
Bu kelime "(biriyle) ilişkiye girmek " deyiminde vurgulanmış
مَا ظَهَرَ مِنْهَا وَمَا بَطَنَۚ وَلَا
Bu kelime "cana kıymak " deyiminde vurgulanmış
تَقْتُلُوا
Bu kelime "cana kıymak " deyiminde vurgulanmış
النَّفْسَ
Bu kelime "cana kıymak " deyiminde vurgulanmış
الَّت۪ي
Bu kelime "cana kıymak " deyiminde vurgulanmış
حَرَّمَ اللّٰهُ اِلَّا بِالْحَقِّۜ ذٰلِكُمْ وَصّٰيكُمْ
Bu kelime "(birini, bir şeyi) salık vermek" deyiminde vurgulanmış
بِه۪ لَعَلَّكُمْ تَعْقِلُونَ
Bu kelime "aklını kullanmak " deyiminde vurgulanmış

Şöyle de: "Gelin Rabbinizin size haram kıldığı şeyleri okuyayım: Ona hiçbir şeyi şirk koşmayın, anne babaya inayette bulunun, geçim endişesi ile çocuklarınızın canına kıymayın. “Sizi de onları da biz rızıklandırmaktayız.” (Biriyle gayrimeşru) ilişkiye girmenin açığına da gizlisine de yaklaşmayın ve Haklı bir sebep olmadıkça Allah'ın (öldürülmesini) haram kıldığı cana kıymayın! Aklınızı kullanırsınız diye (Allah) size böyle salık verdi."

7/Araf-33
قُلْ اِنَّمَا حَرَّمَ رَبِّيَ الْفَوَاحِشَ
Bu kelime "(biriyle) ilişkiye girmek " deyiminde vurgulanmış
مَا ظَهَرَ مِنْهَا وَمَا بَطَنَ وَالْاِثْمَ وَالْبَغْيَ بِغَيْرِ الْحَقِّ وَاَنْ تُشْرِكُوا بِاللّٰهِ مَا لَمْ يُنَزِّلْ بِه۪ سُلْطَاناً وَاَنْ تَقُولُوا عَلَى اللّٰهِ مَا لَا تَعْلَمُونَ

De ki “Rabb’im (biriyle gayrimeşru) ilişkiye girmenin açığını ve gizlisini, günahı, haksız yere taşkınlık etmeyi, bir delil indirmediği şeyi Allah'a şirk koşmanızı ve (Allah) hakkında bilmediğiniz şeyleri söylemenizi haram kılmıştır.

9/Tevbe-3
وَاَذَانٌ مِنَ اللّٰهِ وَرَسُولِه۪ٓ اِلَى النَّاسِ يَوْمَ الْحَجِّ الْاَكْبَرِ اَنَّ اللّٰهَ بَر۪ٓيءٌ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۙ وَرَسُولُهُۜ فَاِنْ تُبْتُمْ فَهُوَ خَيْرٌ لَكُمْۚ وَاِنْ تَوَلَّيْتُمْ فَاعْلَمُٓوا اَنَّكُمْ غَيْرُ مُعْجِزِي
Bu kelime "acze düşmek " deyiminde vurgulanmış
اللّٰهِۜ وَبَشِّرِ
Bu kelime "müjde vermek (götürmek)" deyiminde vurgulanmış
الَّذ۪ينَ كَفَرُوا
Bu kelime "inkârdan gelmek " deyiminde vurgulanmış
بِعَذَابٍ اَل۪يمٍۙ

Ve Büyük Hac günü, Allah'tan ve rasulünden insanlara bir duyuru: Allah, şirk koşanlardan kesinlikle uzaktır, onun rasulü de… Eğer tövbe ederseniz bu sizin için daha hayırlıdır; yok eğer (küfre) dönerseniz bilin ki Allah'ı acze düşüremezsiniz. İnkârdan gelenlere elim bir azabın müjdesini ver.

9/Tevbe-33
هُوَ الَّـذ۪ٓي اَرْسَلَ رَسُولَهُ بِالْهُدٰى وَد۪ينِ الْحَقِّ لِيُظْهِرَهُ عَلَى الدّ۪ينِ كُلِّه۪ۙ وَلَوْ
Bu kelime "ikrah getirmek " deyiminde vurgulanmış
كَرِهَ
Bu kelime "ikrah getirmek " deyiminde vurgulanmış
الْمُشْرِكُونَ

Allah’a şirk koşanlar ikrah getirseler de o, dinini, bütün dinlere üstün kılmak için, elçisini hidayetle ve hak dinle gönderendir.

10/Yunus-18
وَيَعْبُدُونَ
Bu kelime "(bir şeye) kul olmak " deyiminde vurgulanmış
مِنْ دُونِ اللّٰهِ مَا لَا
Bu kelime "zararı olmamak " deyiminde vurgulanmış
يَضُرُّهُمْ
Bu kelime "zararı olmamak " deyiminde vurgulanmış
وَلَا
Bu kelime "fayda vermemek " deyiminde vurgulanmış
يَنْفَعُهُمْ
Bu kelime "fayda vermemek " deyiminde vurgulanmış
وَيَقُولُونَ هٰٓؤُ۬لَٓاءِ شُفَعَٓاؤُ۬نَا عِنْدَ اللّٰهِۜ قُلْ اَتُنَبِّؤُ۫نَ اللّٰهَ بِمَا لَا يَعْلَمُ فِي السَّمٰوَاتِ وَلَا فِي الْاَرْضِۜ سُبْحَانَهُ وَتَعَالٰى عَمَّا يُشْرِكُونَ

Allah'ı bırakıp kendilerine zararı da olmayan, fayda da vermeyen şeylere kul oluyorlar ve "Bunlar Allah katında bizim şefaatçilerimizdir." diyorlar. De ki "Siz Allah'a, göklerde ve yerde bilmediği bir şeyi mi haber veriyorsunuz?" Allah onların şirk koştuklarından münezzeh ve yücedir.

10/Yunus-28
وَيَوْمَ نَحْشُرُهُمْ جَم۪يعاً ثُمَّ نَقُولُ لِلَّذ۪ينَ اَشْرَكُوا مَكَانَكُمْ اَنْتُمْ وَشُرَكَٓاؤُ۬كُمْۚ فَزَيَّلْنَا بَيْنَهُمْ وَقَالَ شُرَكَٓاؤُ۬هُمْ مَا كُنْتُمْ اِيَّانَا تَعْبُدُونَ

Onların hepsini bir araya toplayacağımız, sonra da Allah’a şirk koşanlara “Siz ve koştuğunuz ortaklar yerinizde bekleyin.” diyeceğimiz gün artık onların (putlarıyla) aralarını tamamen ayırmışızdır. Ve onların ortakları, (putları) derler ki “Siz, bize ibadet etmiyordunuz.”

10/Yunus-66
اَلَٓا اِنَّ لِلّٰهِ مَنْ فِي السَّمٰوَاتِ وَمَنْ فِي الْاَرْضِۜ وَمَا يَتَّبِعُ الَّذ۪ينَ يَدْعُونَ مِنْ دُونِ اللّٰهِ شُرَكَٓاءَۜ اِنْ يَتَّبِعُونَ
Bu kelime "sanısına kapılmak" deyiminde vurgulanmış
اِلَّا الظَّنَّ
Bu kelime "sanısına kapılmak" deyiminde vurgulanmış
وَاِنْ هُمْ اِلَّا يَخْرُصُونَ
Bu kelime "işkembeden atmak (söylemek) " deyiminde vurgulanmış

İyi bilin ki göklerde ve yerde kim varsa hepsi Allah'ındır. Allah'tan başkalarına tapınanlar da gerçekte şirk koştukları şeylere uymuyorlar. Onlar sadece sanısına kapılıyorlar ve sadece işkembeden atıyorlar.

12/Yusuf-106
وَمَا يُؤْمِنُ اَكْثَرُهُمْ بِاللّٰهِ اِلَّا وَهُمْ مُشْرِكُونَ

Onların ekserisi Allah’a şirk koşmaksızın iman etmez.

15/Hicir-94
فَاصْدَعْ بِمَا تُؤْمَرُ وَاَعْرِضْ
Bu kelime "ilgisini kesmek" deyiminde vurgulanmış
عَنِ الْمُشْرِك۪ينَ

Sana emrolunanı açıkça söyle ve şirk koşanlardan ilgini kes!

16/Nahıl-35
وَقَالَ الَّذ۪ينَ اَشْرَكُوا لَوْ شَٓاءَ اللّٰهُ مَا عَبَدْنَا مِنْ دُونِه۪ مِنْ شَيْءٍ نَحْنُ وَلَٓا اٰبَٓاؤُ۬نَا وَلَا حَرَّمْنَا مِنْ دُونِه۪ مِنْ شَيْءٍۜ كَذٰلِكَ فَعَلَ الَّذ۪ينَ مِنْ قَبْلِهِمْۚ فَهَلْ عَلَى الرُّسُلِ اِلَّا الْبَلَاغُ
Bu kelime "duyuruda bulunmak " deyiminde vurgulanmış
الْمُب۪ينُ

Şirk koşanlar dediler ki «Allah dileseydi ne biz ne de babalarımız ondan başkasına tapardık. Onun emri olmadan hiçbir şeyi de haram kılmazdık.» Onlardan öncekiler de böyle yapmışlardı. Elçilere açıkça duyuruda bulunmaktan başka bir şey düşer mi?

16/Nahıl-86
وَاِذَا رَاَ الَّذ۪ينَ اَشْرَكُوا شُرَكَٓاءَهُمْ قَالُوا رَبَّـنَا هٰٓؤُ۬لَٓاءِ شُرَكَٓاؤُ۬نَا الَّذ۪ينَ كُنَّا نَدْعُوا مِنْ دُونِكَۚ فَاَلْقَوْا اِلَيْهِمُ الْقَوْلَ اِنَّكُمْ لَكَاذِبُونَۚ

(Allah'a) şirk koşanlar, ortak koştukları şeyleri gördükleri zaman derler ki “Rabb’imiz! İşte bunlar, seni bırakıp da tapmış olduğumuz ortaklarımızdır.” Onlar da bunlara: “Siz mutlaka yalancılarsınız.” diye laf atarlar.

16/Nahıl-100
اِنَّمَا سُلْطَانُهُ عَلَى الَّذ۪ينَ يَتَوَلَّوْنَهُ
Bu kelime "dostluk etmek " deyiminde vurgulanmış
وَالَّذ۪ينَ هُمْ بِه۪ مُشْرِكُونَ۟

Onun etkisi ancak onunla dostluk edenler ile ona (Allah'a) şirk koşanlar üzerindedir.

22/Hac-17
اِنَّ الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَالَّذ۪ينَ هَادُوا وَالصَّابِـ۪ٔينَ وَالنَّصَارٰى وَالْمَجُوسَ وَالَّذ۪ينَ اَشْرَكُواۗ اِنَّ اللّٰهَ يَفْصِلُ بَيْنَهُمْ يَوْمَ الْقِيٰمَةِۜ اِنَّ اللّٰهَ عَلٰى كُلِّ شَيْءٍ شَه۪يدٌ

Mümin olanlar, Yahudi olanlar, Sabiîler, Hristiyanlar, Mecusiler ve şirk koşanlara gelince, muhakkak ki Allah, bunlar arasında kıyamet gününde (ayrı ayrı) hükmünü verir. Çünkü Allah her şeyi hakkıyla bilendir.

24/Nur-55
وَعَدَ
Bu kelime "söz vermek" deyiminde vurgulanmış
اللّٰهُ الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا مِنْكُمْ وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَيَسْتَخْلِفَنَّهُمْ
Bu kelime "yetkili kılmak" deyiminde vurgulanmış
فِي الْاَرْضِ كَمَا اسْتَخْلَفَ
Bu kelime "yetkili kılmak" deyiminde vurgulanmış
الَّذ۪ينَ مِنْ قَبْلِهِمْۖ وَلَيُمَكِّنَنَّ لَهُمْ د۪ينَهُمُ الَّذِي ارْتَضٰى
Bu kelime "razı olmak (gelmek) " deyiminde vurgulanmış
لَهُمْ وَلَيُبَدِّلَنَّهُمْ مِنْ بَعْدِ خَوْفِهِمْ اَمْناًۜ يَعْبُدُونَن۪ي
Bu kelime "(bir şeye) kul olmak " deyiminde vurgulanmış
لَا يُشْرِكُونَ ب۪ي شَيْـٔاًۜ وَمَنْ كَفَرَ بَعْدَ ذٰلِكَ فَاُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الْفَاسِقُونَ

Allah, içinizden iman edenlere ve salih amellerde bulunanlara söz vermiştir: Hiç şüphesiz onlardan öncekileri nasıl yetkili kıldıysa onları da yeryüzünde yetkili kılacak, kendileri için razı olduğu dinlerini sağlamlaştıracak ve onları korkularından kurtaracaktır. Onlar, yalnızca bana kul olurlar ve bana hiç bir şeyi şirk koşmazlar. Kim bundan sonra inkârdan gelirse işte onlar fasıktır.

39/Zümer-65
وَلَقَدْ اُو۫حِيَ اِلَيْكَ وَاِلَى الَّذ۪ينَ مِنْ قَبْلِكَۚ لَئِنْ اَشْرَكْتَ لَيَحْبَطَنَّ
Bu kelime "boşa gitmek " deyiminde vurgulanmış
عَمَلُكَ وَلَتَكُونَنَّ مِنَ الْخَاسِر۪ينَ
Bu kelime "hüsrana uğramak " deyiminde vurgulanmış

(Resul’üm!) Şüphesiz sana da senden öncekilere de şöyle vahyolunmuştur: “Ant olsun, Allah'a şirk koşarsan amellerin boşa gider ve hüsrana uğrayanlardan olursun!”

42/Şûra-13
شَرَعَ لَكُمْ مِنَ الدّ۪ينِ مَا وَصّٰى بِه۪ نُوحاً وَالَّـذ۪ٓي اَوْحَيْنَٓا اِلَيْكَ وَمَا وَصَّيْنَا بِه۪ٓ اِبْرٰه۪يمَ وَمُوسٰى وَع۪يسٰٓى اَنْ اَق۪يمُوا
Bu kelime "(bir şeyi) ayakta tutmak " deyiminde vurgulanmış
الدّ۪ينَ وَلَا
Bu kelime "tefrika çıkarmak" deyiminde vurgulanmış
تَتَفَرَّقُوا
Bu kelime "tefrika çıkarmak" deyiminde vurgulanmış
ف۪يهِۜ كَبُرَ
Bu kelime "ağır gelmek" deyiminde vurgulanmış
عَلَى الْمُشْرِك۪ينَ مَا تَدْعُوهُمْ اِلَيْهِۜ اَللّٰهُ يَجْتَب۪ٓي اِلَيْهِ مَنْ يَشَٓاءُ وَيَهْد۪ٓي
Bu kelime "hidayete ermek" deyiminde vurgulanmış
اِلَيْهِ مَنْ يُن۪يبُ

“Dini ayakta tutun ve onda tefrika çıkarmayın.” diye Nuh'a tavsiye ettiğimizi, sana vahyolunanı; İbrahim'e, Musa'ya ve İsa'ya tavsiye ettiğimizi Allah size de din kıldı. Fakat kendilerini çağırdığın bu (din), Allah'a şirk koşanlara ağır geldi. Allah dilediğini seçer ve kendisine yöneleni de hidayete erdirir.

59/Haşir-23
هُوَ اللّٰهُ الَّذ۪ي لَٓا اِلٰهَ اِلَّا هُوَۚ اَلْمَلِكُ الْقُدُّوسُ السَّلَامُ الْمُؤْمِنُ الْمُهَيْمِنُ الْعَز۪يزُ الْجَبَّارُ الْمُتَكَبِّرُۜ سُبْحَانَ اللّٰهِ عَمَّا يُشْرِكُونَ

O Allah ki ondan başka ilah yoktur. Meliktir, kuddüstür, selamdır, mü'mindir, müheymindir, azizdir, cebbardır, mütekebbirdir. Allah, (müşriklerin) şirk koştuklarından çok yücedir.

61/Saf-9
هُوَ الَّـذ۪ٓي اَرْسَلَ رَسُولَهُ بِالْهُدٰى وَد۪ينِ الْحَقِّ لِيُظْهِرَهُ عَلَى الدّ۪ينِ كُلِّه۪ وَلَوْ
Bu kelime "ikrah getirmek " deyiminde vurgulanmış
كَرِهَ
Bu kelime "ikrah getirmek " deyiminde vurgulanmış
الْمُشْرِكُونَ۟

Allah’a şirk koşanlar ikrah getirseler de o, dinini, bütün dinlere üstün kılmak için, elçisini hidayetle ve hak dinle gönderendir.

Bu sayfa yardımcı oldu mu?

Geri bildiriminiz için teşekkürler!
Güncelleme: 14.08.2025
Paylaş: