أَعُوذُ بِاللَّهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
Türkçe Deyim

çark etmek

çark etmek Deyim 2) geri dönmek; 3) mec. savunduğu düşünceden vazgeçmek.

— Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü

İlgili Deyimler

Deyimin Geçtiği Ayet/Ayetler

2/Bakara-143
وَكَذٰلِكَ جَعَلْنَاكُمْ اُمَّةً وَسَطاً لِتَكُونُوا شُهَدَٓاءَ عَلَى النَّاسِ وَيَكُونَ الرَّسُولُ عَلَيْكُمْ شَه۪يداًۜ وَمَا جَعَلْنَا الْقِبْلَةَ الَّت۪ي كُنْتَ عَلَيْهَٓا اِلَّا لِنَعْلَمَ مَنْ يَتَّبِـعُ الرَّسُولَ مِمَّنْ يَنْقَلِبُ عَلٰى عَقِبَيْهِۜ وَاِنْ كَانَتْ
Bu kelime "ağır gelmek" deyiminde vurgulanmış
لَكَب۪يرَةً
Bu kelime "ağır gelmek" deyiminde vurgulanmış
اِلَّا عَلَى الَّذ۪ينَ هَدَى
Bu kelime "hidayete ermek" deyiminde vurgulanmış
اللّٰهُۜ وَمَا كَانَ اللّٰهُ لِيُض۪يعَ ا۪يمَانَكُمْۜ اِنَّ اللّٰهَ بِالنَّاسِ لَرَؤُ۫فٌ رَح۪يمٌ

Böylece insanlara şahit olmanız ve Rasul’ün de size şahit olması için sizi vasat ümmet yaptık. Her ne kadar Allah’ın hidayete erdirdiği kimselerden başkasına ağır gelse de biz, yönelmekte olduğun ciheti ancak Rasul’e tabi olanlarla, çark edenleri ayırt edelim diye kıble yaptık. Allah, imanınızı zayi edecek değildir. Allah kuşkusuz rauftur, rahîmdir.

3/Aliimran-144
وَمَا مُحَمَّدٌ اِلَّا رَسُولٌۚ قَدْ
Bu kelime "gelip geçmek" deyiminde vurgulanmış
خَلَتْ
Bu kelime "gelip geçmek" deyiminde vurgulanmış
مِنْ قَبْلِهِ الرُّسُلُۜ اَفَا۬ئِنْ مَاتَ اَوْ قُتِلَ انْقَلَبْتُمْ عَلٰٓى اَعْقَابِكُمْۜ وَمَنْ يَنْقَلِبْ عَلٰى عَقِبَيْهِ فَلَنْ
Bu kelime "zarar vermek " deyiminde vurgulanmış
يَضُرَّ
Bu kelime "zarar vermek " deyiminde vurgulanmış
اللّٰهَ شَيْـٔاًۜ وَسَيَجْزِي اللّٰهُ الشَّاكِر۪ينَ

Muhammed, sadece bir elçidir. Ondan önce de elçiler gelip geçmişti. Eğer o ölür veya öldürülürse çark mı edeceksiniz? Kim çark ederse Allah'a bir zarar veremez. Allah şükredenleri ödüllendirecektir.

6/Enam-71
قُلْ اَنَدْعُوا مِنْ دُونِ اللّٰهِ مَا لَا
Bu kelime "fayda vermemek " deyiminde vurgulanmış
يَنْفَعُنَا
Bu kelime "fayda vermemek " deyiminde vurgulanmış
وَلَا
Bu kelime "zararı olmamak " deyiminde vurgulanmış
يَضُرُّنَا
Bu kelime "zararı olmamak " deyiminde vurgulanmış
وَنُرَدُّ عَلٰٓى اَعْقَابِنَا بَعْدَ اِذْ
Bu kelime "hidayete ermek" deyiminde vurgulanmış
هَدٰينَا
Bu kelime "hidayete ermek" deyiminde vurgulanmış
اللّٰهُ كَالَّذِي اسْتَهْوَتْهُ
Bu kelime "şeytan aldatmak" deyiminde vurgulanmış
الشَّيَاط۪ينُ
Bu kelime "şeytan aldatmak" deyiminde vurgulanmış
فِي الْاَرْضِ حَيْرَانَۖ
Bu kelime "yolu (yolunu) şaşırmak " deyiminde vurgulanmış
لَهُٓ اَصْحَابٌ يَدْعُونَهُٓ
Bu kelime "davet etmek " deyiminde vurgulanmış
اِلَى الْهُدَى ائْتِنَاۜ قُلْ اِنَّ هُدَى اللّٰهِ هُوَ الْهُدٰىۜ وَاُمِرْنَا لِنُسْلِمَ لِرَبِّ الْعَالَم۪ينَۙ

De ki “Allah'ı bırakıp da bize fayda da vermeyen, zararı da olmayan şeye mi yalvaralım? Allah bizi hidayete erdirdikten sonra çark mı edelim? Tıpkı kendisini doğru yola davet eden arkadaşları, ‘Bizimle gel!' diye seslendikleri hâlde şeytanların aldatmasıyla yolunu şaşırmış kimse gibi mi (olalım?)” Yine de ki “Allah'ın hidayeti, gerçek hidayettir ve biz âlemlerin Rabb’ine teslim olmakla emrolunduk.”

8/Enfal-48
وَاِذْ
Bu kelime "kendine (herhangi bir şeye) ... süsü vermek " deyiminde vurgulanmış
زَيَّنَ
Bu kelime "kendine (herhangi bir şeye) ... süsü vermek " deyiminde vurgulanmış
لَهُمُ الشَّيْطَانُ اَعْمَالَهُمْ وَقَالَ لَا
Bu kelime "galip gelmek " deyiminde vurgulanmış
غَالِبَ
Bu kelime "galip gelmek " deyiminde vurgulanmış
لَكُمُ الْيَوْمَ مِنَ النَّاسِ وَاِنّ۪ي جَارٌ لَكُمْۚ فَلَمَّا تَرَٓاءَتِ
Bu kelime "yüz yüze gelmek " deyiminde vurgulanmış
الْفِئَتَانِ نَكَصَ عَلٰى عَقِبَيْهِ وَقَالَ اِنّ۪ي بَر۪ٓيءٌ مِنْكُمْ اِنّ۪ٓي اَرٰى مَا لَا تَرَوْنَ اِنّ۪ٓي اَخَافُ اللّٰهَۜ وَاللّٰهُ شَد۪يدُ الْعِقَابِ۟

Şeytan onların amellerine “çok değerliymiş” süsü vermiş ve "Bugün insanlar içinde size galip gelecek yoktur, ben de sizin yanınızdayım." demişti. İki grup yüz yüze geldiğinde ise çark edip "Ben sizden uzağım, ben sizin göremediğinizi görüyorum; ben Allah'tan korkuyorum. Allah, azabı çetin olandır." der.

Bu sayfa yardımcı oldu mu?

Geri bildiriminiz için teşekkürler!
Güncelleme: 11.07.2025
Paylaş: