أَعُوذُ بِاللَّهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
Türkçe Deyim

galip gelmek

galip gelmek Deyim yenmek, üstün gelmek.

— Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü

İlgili Deyimler

Deyimin Geçtiği Ayet/Ayetler

2/Bakara-249
فَلَمَّا فَصَلَ طَالُوتُ بِالْجُنُودِۙ قَالَ اِنَّ اللّٰهَ مُبْتَل۪يكُمْ
Bu kelime "imtihana çekmek " deyiminde vurgulanmış
بِنَهَرٍۚ فَمَنْ شَرِبَ مِنْهُ فَلَيْسَ مِنّ۪يۚ وَمَنْ لَمْ يَطْعَمْهُ فَاِنَّهُ مِنّ۪ٓي اِلَّا مَنِ اغْتَرَفَ غُرْفَةً بِيَدِه۪ۚ فَشَرِبُوا مِنْهُ اِلَّا قَل۪يلاً مِنْهُمْۜ فَلَمَّا جَاوَزَهُ هُوَ وَالَّذ۪ينَ اٰمَنُوا مَعَهُۙ قَالُوا لَا طَاقَةَ لَنَا الْيَوْمَ بِجَالُوتَ وَجُنُودِه۪ۜ قَالَ الَّذ۪ينَ يَظُنُّونَ
Bu kelime "kanıya varmak " deyiminde vurgulanmış
اَنَّهُمْ مُلَاقُوا اللّٰهِۙ كَمْ مِنْ فِئَةٍ قَل۪يلَةٍ غَلَبَتْ فِئَةً كَث۪يرَةً بِاِذْنِ اللّٰهِۜ وَاللّٰهُ مَعَ الصَّابِر۪ينَ

Talut, askerleri(ni) yürütüp (ordugâhtan) çıkarınca dedi ki "Allah, bir ırmakla sizi imtihana çekecektir. Kim ondan içerse benden değildir. Ondan (içmeyenler ile kana kana) tatmayıp sadece eliyle bir avuç alanlar bendendir." İçlerinden pek azı hariç, hepsi ondan içtiler. Nihayet (Talut’un) beraberindeki inananlar, ırmağı geçince "Bugün Calut'a ve askerlerine bizim takatimiz yetmez." dediler. Allah'a kavuşma konusunda, bir kanıya varanlar ise "Nice az bir topluluk var ki Allah'ın izniyle çok topluluğa galip gelmiştir. Allah, sabredenlerle beraberdir."

3/Aliimran-160
اِنْ يَنْصُرْكُمُ اللّٰهُ فَلَا غَالِبَ لَكُمْۚ وَاِنْ يَخْذُلْكُمْ فَمَنْ ذَا الَّذ۪ي يَنْصُرُكُمْ مِنْ بَعْدِه۪ۜ وَعَلَى اللّٰهِ فَلْيَتَوَكَّلِ
Bu kelime "(birine, bir şeye) güveni olmak" deyiminde vurgulanmış
الْمُؤْمِنُونَ

Allah size yardım ederse artık size galip gelecek hiç kimse yoktur. Eğer sizi bırakıverirse ondan sonra size kim yardım eder? Mü'minlerin sadece Allah'a güveni olsun.

4/Nisa-74
فَلْيُقَاتِلْ ف۪ي سَب۪يلِ اللّٰهِ الَّذ۪ينَ يَشْرُونَ الْحَيٰوةَ الدُّنْيَا بِالْاٰخِرَةِۜ وَمَنْ يُقَاتِلْ ف۪ي سَب۪يلِ اللّٰهِ فَيُقْتَلْ اَوْ يَغْلِبْ فَسَوْفَ نُؤْت۪يهِ اَجْراً عَظ۪يماً

O hâlde, dünya hayatını ahiret karşılığında satanlar, Allah yolunda savaşsınlar. Kim Allah yolunda savaşır da öldürülür veya galip gelirse biz ona yakında büyük bir ecir vereceğiz.

5/Maide-23
قَالَ رَجُلَانِ مِنَ الَّذ۪ينَ يَخَافُونَ اَنْعَمَ اللّٰهُ عَلَيْهِمَا ادْخُلُوا عَلَيْهِمُ الْبَابَۚ فَاِذَا دَخَلْتُمُوهُ فَاِنَّكُمْ غَالِبُونَ وَعَلَى اللّٰهِ فَتَوَكَّلُٓوا اِنْ كُنْتُمْ مُؤْمِن۪ينَ

Korkanların içinden Allah'ın kendilerine nimet verdiği iki kişi şöyle dedi: Onların üzerine kapıdan girin; oraya bir girdiniz mi artık siz galip gelmişsinizdir. Eğer müminler iseniz ancak Allah'a güvenin.

5/Maide-55
اِنَّمَا وَلِيُّكُمُ اللّٰهُ وَرَسُولُهُ وَالَّذ۪ينَ اٰمَنُوا الَّذ۪ينَ يُق۪يمُونَ الصَّلٰوةَ وَيُؤْتُونَ الزَّكٰوةَ وَهُمْ رَاكِعُونَ

Sizin dostunuz ancak Allah, elçisi ve namazı ayakta tutan, zekat veren ve rükû eden mü'minlerdir.

5/Maide-56
وَمَنْ يَتَوَلَّ
Bu kelime "dostluk etmek " deyiminde vurgulanmış
اللّٰهَ وَرَسُولَهُ وَالَّذ۪ينَ اٰمَنُوا فَاِنَّ حِزْبَ اللّٰهِ هُمُ الْغَالِبُونَ۟

Kim Allah, resulü ve iman edenlerle dostluk ederse (bilsin ki) galip gelecek olanlar şüphesiz Allah'ın tarafını tutanlardır.

7/Araf-113
وَجَٓاءَ السَّحَرَةُ فِرْعَوْنَ قَالُٓوا اِنَّ لَنَا لَاَجْراً اِنْ كُنَّا نَحْنُ الْغَالِب۪ينَ

Erhan Aktaş Meali Sihirbazlar, Firavun'a geldiler, “Eğer galip gelirsek bize bir ödül var değil mi?” dediler.

8/Enfal-48
وَاِذْ زَيَّنَ لَهُمُ الشَّيْطَانُ اَعْمَالَهُمْ وَقَالَ لَا غَالِبَ لَكُمُ الْيَوْمَ مِنَ النَّاسِ وَاِنّ۪ي جَارٌ لَكُمْۚ فَلَمَّا تَرَٓاءَتِ الْفِئَتَانِ نَكَصَ
Bu kelime "çark etmek " deyiminde vurgulanmış
عَلٰى
Bu kelime "çark etmek " deyiminde vurgulanmış
عَقِبَيْهِ
Bu kelime "çark etmek " deyiminde vurgulanmış
وَقَالَ اِنّ۪ي بَر۪ٓيءٌ مِنْكُمْ اِنّ۪ٓي اَرٰى مَا لَا تَرَوْنَ اِنّ۪ٓي اَخَافُ اللّٰهَۜ وَاللّٰهُ شَد۪يدُ الْعِقَابِ۟

Şeytan onların amellerine “çok değerliymiş” süsü vermiş ve "Bugün insanlar içinde size galip gelecek yoktur, ben de sizin yanınızdayım." demişti. İki grup yüz yüze geldiğinde ise çark edip "Ben sizden uzağım, ben sizin göremediğinizi görüyorum; ben Allah'tan korkuyorum. Allah, azabı çetin olandır." der.

8/Enfal-65
يَٓا اَيُّهَا النَّبِيُّ حَرِّضِ الْمُؤْمِن۪ينَ عَلَى الْقِتَالِۜ اِنْ يَكُنْ مِنْكُمْ عِشْرُونَ صَابِرُونَ يَغْلِبُوا مِائَتَيْنِۚ وَاِنْ يَكُنْ مِنْكُمْ مِائَةٌ يَغْلِبُٓوا اَلْفاً مِنَ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا
Bu kelime "inkârdan gelmek " deyiminde vurgulanmış
بِاَنَّهُمْ قَوْمٌ لَا
Bu kelime "anlayıp dinlemek " deyiminde vurgulanmış
يَفْقَهُونَ
Bu kelime "anlayıp dinlemek " deyiminde vurgulanmış

Ey Nebi! Mü’minleri savaş için şevke getir. Eğer sizden sabırlı yirmi kişi bulunursa, iki yüze (kâfire) galip gelir. Eğer sizden yüz kişi olursa inkârdan gelenlerden bin kişiye galip gelir. Çünkü onlar, anlayıp dinlemeyen bir topluluktur.

8/Enfal-66
اَلْـٰٔنَ خَفَّفَ اللّٰهُ عَنْكُمْ وَعَلِمَ اَنَّ ف۪يكُمْ ضَعْفاًۜ فَاِنْ يَكُنْ مِنْكُمْ مِائَةٌ صَابِرَةٌ يَغْلِبُوا مِائَتَيْنِۚ وَاِنْ يَكُنْ مِنْكُمْ اَلْفٌ يَغْلِبُٓوا اَلْفَيْنِ بِاِذْنِ اللّٰهِۜ وَاللّٰهُ مَعَ الصَّابِر۪ينَ

Şimdi Allah, yükünüzü hafifletti; sizde zayıflık olduğunu bildi. O halde sizden sabırlı yüz kişi bulunursa, (onlardan) iki yüz kişiye galip gelir. Ve eğer sizden bin kişi olursa, Allah'ın izniyle (onlardan) iki bin kişiye galip gelir. Allah sabredenlerle beraberdir.

21/Enbiya-44
بَلْ مَتَّعْنَا هٰٓؤُ۬لَٓاءِ وَاٰبَٓاءَهُمْ حَتّٰى طَالَ عَلَيْهِمُ الْعُمُرُۜ اَفَلَا يَرَوْنَ اَنَّا نَأْتِي الْاَرْضَ نَنْقُصُهَا مِنْ اَطْرَافِهَاۜ اَفَهُمُ الْغَالِبُونَ

Doğrusu biz o inkârcıları ve babalarını dünya nimetlerinden yararlandırdık. Öyle ki uzun süre bu şekilde yaşadılar. Onlar, bizim, şimdi bulundukları topraklara gelip, oraları etrafından eksilttiğimizi görmüyorlar mı? Onlar, galip geleceklerini mi sanıyorlar?

26/Şuara-40
لَعَلَّنَا نَتَّبِعُ السَّحَرَةَ اِنْ كَانُوا هُمُ الْغَالِب۪ينَ

Galip gelirlerse herhâlde sihirbazlara uyarız.

26/Şuara-41
فَلَمَّا جَٓاءَ السَّحَرَةُ قَالُوا لِفِرْعَوْنَ اَئِنَّ لَنَا لَاَجْراً اِنْ كُنَّا نَحْنُ الْغَالِب۪ينَ

Sihirbazlar geldiklerinde Firavun'a, “Şayet biz galip gelirsek muhakkak bize bir ücret vardır değil mi?” dediler.

26/Şuara-44
فَاَلْقَوْا حِبَالَهُمْ وَعِصِيَّهُمْ وَقَالُوا بِعِزَّةِ فِرْعَوْنَ اِنَّا لَنَحْنُ الْغَالِبُونَ

Bunun üzerine iplerini ve değneklerini attılar ve “Firavun'un kudreti hakkı için elbette biz galip geleceğiz.” dediler.

28/Kasas-35
قَالَ سَنَشُدُّ عَضُدَكَ بِاَخ۪يكَ وَنَجْعَلُ لَكُمَا سُلْطَاناً فَلَا يَصِلُونَ اِلَيْكُمَا بِاٰيَاتِنَاۚ اَنْتُمَا وَمَنِ اتَّـبَعَكُمَا الْغَالِبُونَ

(Allah) buyurdu: “Seni kardeşinle destekleyeceğiz⁷ ve ikinize öyle bir yetki [sultân] vereceğiz ki mucizelerimiz [âyâtinâ] sayesinde onlar size asla yetişemeyecekler. Siz ikiniz ve size tabi olanlar galip geleceksiniz.”

30/Rum-3
ف۪ٓي اَدْنَى الْاَرْضِ وَهُمْ مِنْ بَعْدِ غَلَبِهِمْ سَيَغْلِبُونَۙ

Bölgeye en yakın yerde... Yenilgilerinden galip geleceklerdir.

37/Saffat-116
وَنَصَرْنَاهُمْ فَكَانُوا هُمُ الْغَالِب۪ينَۚ

Kendilerine yardım ettik de galip gelen onlar oldu.

37/Saffat-173
وَاِنَّ جُنْدَنَا لَهُمُ الْغَالِبُونَ

Bizim ordumuz mutlaka galip gelecektir.

41/Fussilet-26
وَقَالَ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا لَا تَسْمَعُوا لِهٰذَا الْقُرْاٰنِ وَالْغَوْا
Bu kelime "gürültü çıkarmak (etmek, koparmak, yapmak)" deyiminde vurgulanmış
ف۪يهِ لَعَلَّكُمْ تَغْلِبُونَ

Kâfir olanlar, “Bu Kur’an’ı dinlemeyin; (okunurken) onunla ilgili gürültü yapın! Umulur ki galip gelirsiniz!” demişlerdi.

58/Mücadele-21
كَتَبَ اللّٰهُ لَاَغْلِبَنَّ اَنَا۬ وَرُسُل۪يۜ اِنَّ اللّٰهَ قَوِيٌّ عَز۪يزٌ

Allah, ben ve elçilerim galip geleceğiz, diye yazmıştır. Allah kuşkusuz güçlüdür, azizdir.

Bu sayfa yardımcı oldu mu?

Geri bildiriminiz için teşekkürler!
Güncelleme: 19.07.2025
Paylaş: