أَعُوذُ بِاللَّهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
Türkçe Deyim

faydası dokunmak

faydası dokunmak Deyim yararı dokunmak.

— Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü

İlgili Deyimler

Deyimin Geçtiği Ayet/Ayetler

3/Aliimran-10
اِنَّ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا لَنْ تُغْنِيَ عَنْهُمْ اَمْوَالُهُمْ وَلَٓا اَوْلَادُهُمْ مِنَ اللّٰهِ شَيْـٔاًۜ وَاُو۬لٰٓئِكَ هُمْ وَقُودُ النَّارِۙ

Şüphesiz ki inkâr edenlere mallarının ve çocuklarının Allah’a karşı hiçbir faydası dokunmaz. Onlar ateşin yakıtıdırlar.

7/Araf-48
وَنَادٰٓى اَصْحَابُ الْاَعْرَافِ رِجَالاً يَعْرِفُونَهُمْ بِس۪يمٰيهُمْ قَالُوا مَٓا اَغْنٰى عَنْكُمْ جَمْعُكُمْ وَمَا كُنْتُمْ تَسْتَكْبِرُونَ
Bu kelime "büyüklük taslamak " deyiminde vurgulanmış

(Yine) Araf ehli simalarından tanıdıkları birtakım adamlara seslenerek şöyle derler: “Ne çokluğunuzun ne de büyüklük taslamanızın size hiçbir faydası dokunmadı.”

11/Hud-101
وَمَا ظَلَمْنَاهُمْ وَلٰكِنْ ظَلَمُٓوا اَنْفُسَهُمْ فَـمَٓا اَغْنَتْ عَنْهُمْ اٰلِهَتُهُمُ الَّت۪ي يَدْعُونَ مِنْ دُونِ اللّٰهِ مِنْ شَيْءٍ لَمَّا جَٓاءَ اَمْرُ رَبِّكَۜ وَمَا زَادُوهُمْ غَيْرَ تَتْب۪يبٍ

Biz onlara zulmetmedik fakat onlar kendilerine zulmettiler. Rabb’inin azap emri gelince, Allah’ı bırakıp da taptıkları ilahların kendilerine hiçbir faydası dokunmadı. İlahları onların sadece ziyanlarını artırdı.

15/Hicir-84
فَمَٓا اَغْنٰى عَنْهُمْ مَا كَانُوا يَكْسِبُونَۜ

Onlara, kazandıkları şeylerin hiçbir faydası dokunmadı.

26/Şuara-207
مَٓا اَغْنٰى عَنْهُمْ مَا كَانُوا يُمَتَّعُونَۜ

Onlara, yararlandıkları şeylerin hiçbir faydası dokunmadı.

39/Zümer-50
قَدْ قَالَهَا الَّذ۪ينَ مِنْ قَبْلِهِمْ فَمَٓا اَغْنٰى عَنْهُمْ مَا كَانُوا يَكْسِبُونَ

Bunu onlardan öncekiler de söylemişti ama onlara, kazandıkları şeylerin hiçbir faydası dokunmadı.

40/Mü'min-82
اَفَلَمْ يَس۪يرُوا فِي الْاَرْضِ فَيَنْظُرُوا كَيْفَ كَانَ عَاقِبَةُ الَّذ۪ينَ مِنْ قَبْلِهِمْۜ كَانُٓوا اَكْثَرَ مِنْهُمْ وَاَشَدَّ قُوَّةً وَاٰثَاراً فِي الْاَرْضِ فَمَٓا اَغْنٰى عَنْهُمْ مَا كَانُوا يَكْسِبُونَ

Onlar, yeryüzünde dolaşıp kendilerinden önce yaşamış olanların sonunun ne olduğuna bakmazlar mı? Öncekiler bunlardan daha çoktu, kuvvetçe ve yeryüzündeki eserleri bakımından da daha sağlam idiler. Fakat onlara, kazandıkları şeylerin hiçbir faydası dokunmadı.

46/Ahkaf-26
وَلَقَدْ مَكَّنَّاهُمْ ف۪يمَٓا اِنْ مَكَّنَّاكُمْ ف۪يهِ وَجَعَلْنَا لَهُمْ سَمْعاً وَاَبْصَاراً وَاَفْـِٔدَةًۘ فَمَٓا اَغْنٰى عَنْهُمْ سَمْعُهُمْ وَلَٓا اَبْصَارُهُمْ وَلَٓا اَفْـِٔدَتُهُمْ مِنْ شَيْءٍ اِذْ كَانُوا يَجْحَدُونَ
Bu kelime "hiçe saymak (indirgemek)" deyiminde vurgulanmış
بِاٰيَاتِ اللّٰهِ وَحَاقَ
Bu kelime "(bir şeyin, bir kimsenin) etrafını almak (sarmak) " deyiminde vurgulanmış
بِهِمْ مَا كَانُوا
Bu kelime "alaya almak" deyiminde vurgulanmış
بِه۪
Bu kelime "alaya almak" deyiminde vurgulanmış
يَسْتَهْزِؤُ۫نَ۟
Bu kelime "alaya almak" deyiminde vurgulanmış

Sizi yerleştirdiğimiz mekânlara daha önceden onları yerleştirmiştik ve onlara kulak, göz ve kalp vermiştik. Ancak Allah’ın ayetlerini hiçe saydıkları zaman onlara kulaklarının, gözlerinin ve kalplerinin, hiçbir faydası dokunmadı. Alaya aldıkları şeyler, kendilerinin etrafını sarıverdi.

54/Kamer-1
اِقْتَرَبَتِ السَّاعَةُ وَانْشَقَّ
Bu kelime "ortaya çıkmak" deyiminde vurgulanmış
الْقَمَرُ
Bu kelime "ortaya çıkmak" deyiminde vurgulanmış

Saat (kıyamet) yaklaşır ve gerçekler ortaya çıkar.

54/Kamer-2
وَاِنْ يَرَوْا اٰيَةً يُعْرِضُوا
Bu kelime "ilgisini kesmek" deyiminde vurgulanmış
وَيَقُولُوا سِحْرٌ مُسْتَمِرٌّ

Onlar bir ayet görseler, ilgilerini keserler ve “bu süregelen bir sihirdir.” derler.

54/Kamer-3
وَكَذَّبُوا وَاتَّبَعُٓوا
Bu kelime "hissine (hislerine) kapılmak " deyiminde vurgulanmış
اَهْوَٓاءَهُمْ
Bu kelime "hissine (hislerine) kapılmak " deyiminde vurgulanmış
وَكُلُّ اَمْرٍ مُسْتَقِرٌّ

Yalanladılar ve hislerine kapıldılar. Oysa her iş olacağına varır.

54/Kamer-4
وَلَقَدْ جَٓاءَهُمْ مِنَ الْاَنْـبَٓاءِ مَا ف۪يهِ مُزْدَجَرٌۙ
Bu kelime "(birine, bir şeye) çekidüzen vermek 1" deyiminde vurgulanmış

Ant olsun, onlara (kendilerine) çekidüzen verecek nice haberler geldi.

54/Kamer-5
حِكْمَةٌ بَالِغَةٌ فَمَا تُغْنِ النُّذُرُۙ

(Bunlar) üstün bir hikmettir. Ancak uyarıların faydası dokunmuyor.

69/Hakka-28
مَٓا اَغْنٰى عَنّ۪ي مَالِيَهْۚ

Malımın bana hiçbir faydası dokunmadı.

111/Tebbet-1
تَبَّتْ يَدَٓا اَب۪ي لَهَبٍ وَتَبَّۜ

1- Ebu Leheb’in elleri kurusun. Kurudu da…

111/Tebbet-2
مَٓا اَغْنٰى عَنْهُ مَالُهُ وَمَا كَسَبَۜ

2- Ona, malı ve kazandığının bir faydası dokunmadı.

111/Tebbet-3
سَيَصْلٰى نَاراً ذَاتَ لَهَبٍۚ

3- O, alevli bir ateşe girecektir.

111/Tebbet-4
وَامْرَاَتُهُۜ حَمَّالَةَ الْحَطَبِۚ

4- Hanımı da odun taşıyarak…

111/Tebbet-5
ف۪ي ج۪يدِهَا حَبْلٌ مِنْ مَسَدٍ

5- Boynunda bükülmüş bir iple…

Bu sayfa yardımcı oldu mu?

Geri bildiriminiz için teşekkürler!
Güncelleme: 16.09.2025
Paylaş: