أَعُوذُ بِاللَّهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
Türkçe Deyim

hiçe saymak (indirgemek)

hiçe saymak (indirgemek) Deyim önemsememek, önem vermemek.

— Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü

İlgili Deyimler

Deyimin Geçtiği Ayet/Ayetler

6/Enam-33
قَدْ نَعْلَمُ اِنَّهُ لَيَحْزُنُكَ الَّذ۪ي يَقُولُونَ فَاِنَّهُمْ لَا يُكَذِّبُونَكَ وَلٰكِنَّ الظَّالِم۪ينَ بِاٰيَاتِ اللّٰهِ يَجْحَدُونَ

Onların söylediklerinin sana üzüntü verdiğini biliyoruz. Onlar gerçekte seni yalanlamıyorlar ancak zalimler Allah'ın ayetlerini hiçe sayıyorlar.

7/Araf-51
اَلَّذ۪ينَ اتَّخَذُوا د۪ينَهُمْ لَهْواً وَلَعِباً وَغَرَّتْهُمُ
Bu kelime "gurura kapılmak " deyiminde vurgulanmış
الْحَيٰوةُ الدُّنْيَاۚ فَالْيَوْمَ نَنْسٰيهُمْ كَمَا نَسُوا لِقَٓاءَ يَوْمِهِمْ هٰذَاۙ وَمَا كَانُوا بِاٰيَاتِنَا يَجْحَدُونَ

Onlar, dinlerini bir eğlence ve oyun (konusu) edinmişler ve dünya hayatıyla gurura kapılmışlardı. Onlar, bu günleriyle karşılaşmayı unuttukları ve bizim ayetlerimizi hiçe saydıkları gibi, biz de bugün onları unutacağız.

11/Hud-59
وَتِلْكَ عَادٌ جَحَدُوا بِاٰيَاتِ رَبِّهِمْ وَعَصَوْا رُسُلَهُ وَاتَّبَعُٓوا اَمْرَ كُلِّ جَبَّارٍ عَن۪يدٍ

İşte bu Ad kavmi, Rablerinin ayetlerini hiçe saydılar. Onun elçilerine isyan ettiler. Her cebbar ve inatçının emrine uydular.

16/Nahıl-71
وَاللّٰهُ فَضَّلَ بَعْضَكُمْ عَلٰى بَعْضٍ فِي الرِّزْقِۚ فَمَا الَّذ۪ينَ فُضِّلُوا بِرَٓادّ۪ي رِزْقِهِمْ عَلٰى مَا
Bu kelime "(birinin) eline bakmak " deyiminde vurgulanmış
مَلَكَتْ
Bu kelime "(birinin) eline bakmak " deyiminde vurgulanmış
اَيْمَانُهُمْ
Bu kelime "(birinin) eline bakmak " deyiminde vurgulanmış
فَهُمْ ف۪يهِ سَوَٓاءٌۜ اَفَبِنِعْمَةِ اللّٰهِ يَجْحَدُونَ

Allah; rızık konusunda, kiminizi, diğerlerinden üstün tuttu. Üstün tutulanlar, ellerine bakanlara rızıklarını vermezler. Oysa onda (rızıkta) eşittirler. Yoksa onlar, Allah'ın nimetini hiçe mi sayıyorlar?

27/Nemil-14
وَجَحَدُوا بِهَا وَاسْتَيْقَنَتْهَٓا اَنْفُسُهُمْ ظُلْماً وَعُلُواًّۜ فَانْظُرْ كَيْفَ كَانَ عَاقِبَةُ الْمُفْسِد۪ينَ۟
Bu kelime "fesat çıkarmak (fesada vermek)" deyiminde vurgulanmış

Nefisleri kabul ettiği hâlde, zulümleri ve (kendilerini) üstün görmeleri dolayısıyla bunları hiçe saydılar. Artık sen, fesat çıkaranların nasıl bir akıbete uğratıldıklarına bir bak.

29/Ankebut-47
وَكَذٰلِكَ اَنْزَلْـنَٓا اِلَيْكَ الْكِتَابَۜ فَالَّذ۪ينَ اٰتَيْنَاهُمُ الْكِتَابَ يُؤْمِنُونَ بِه۪ۚ وَمِنْ هٰٓؤُ۬لَٓاءِ مَنْ يُؤْمِنُ بِه۪ۜ وَمَا يَجْحَدُ بِاٰيَاتِنَٓا اِلَّا الْكَافِرُونَ

Böyle bir anlam içinde kitabı sana biz indirdik. Kendilerine kitap verdiklerimiz sana indirdiğimiz kitaba inanırlar. İşte şunlardan da kitaba inanan kimseler var. Allah’ın ayetlerini, kâfirlerden başkası hiçe saymazlar.

29/Ankebut-49
بَلْ هُوَ اٰيَاتٌ بَيِّنَاتٌ ف۪ي صُدُورِ الَّذ۪ينَ اُو۫تُوا الْعِلْمَۜ وَمَا يَجْحَدُ بِاٰيَاتِنَٓا اِلَّا الظَّالِمُونَ

Hayır, o (Kur'an), kendilerine ilim verilenlerin göğüslerinde (yer eden) apaçık ayetlerdir. Ayetlerimizi, ancak zalimler hiçe sayar.

31/Lokman-32
وَاِذَا غَشِيَهُمْ مَوْجٌ كَالظُّلَلِ دَعَوُا اللّٰهَ مُخْلِص۪ينَ لَهُ الدّ۪ينَۚ فَلَمَّا نَجّٰيهُمْ اِلَى الْبَرِّ فَمِنْهُمْ مُقْتَصِدٌۜوَمَا يَجْحَدُ بِاٰيَاتِنَٓا اِلَّا كُلُّ خَتَّارٍ كَفُورٍ

Dağlar gibi dalgalar onları kuşattığı zaman, dini tamamen Allah'a has kılarak (ihlasla) ona yalvarırlar. Allah onları karaya çıkararak kurtardığı vakit içlerinden bir kısmı ölçülü olur. Zaten bizim ayetlerimizi, sadece hain nankörler hiçe sayar.

40/Mü'min-63
كَذٰلِكَ يُؤْفَكُ الَّذ۪ينَ كَانُوا بِاٰيَاتِ اللّٰهِ يَجْحَدُونَ

Allah'ın ayetlerini hiçe sayanlar işte (haktan) böyle döndürülür.

41/Fussilet-15
فَاَمَّا عَادٌ فَاسْتَكْبَرُوا
Bu kelime "büyüklük taslamak " deyiminde vurgulanmış
فِي الْاَرْضِ بِغَيْرِ الْحَقِّ وَقَالُوا مَنْ اَشَدُّ مِنَّا قُوَّةًۜ اَوَلَمْ يَرَوْا اَنَّ اللّٰهَ الَّذ۪ي خَلَقَهُمْ هُوَ اَشَدُّ مِنْهُمْ قُوَّةًۜ وَكَانُوا بِاٰيَاتِنَا يَجْحَدُونَ

Ad kavmine gelince, yeryüzünde haksız yere büyüklük tasladılar ve bizden daha kuvvetli kim var? dediler. Onlar kendilerini yaratan Allah'ın, onlardan daha kuvvetli olduğunu görmediler mi? Onlar bizim ayetlerimizi hiçe sayıyorlardı.

41/Fussilet-28
ذٰلِكَ جَزَٓاءُ اَعْدَٓاءِ اللّٰهِ النَّارُۚ لَهُمْ ف۪يهَا دَارُ الْخُلْدِۜ جَزَٓاءً بِمَا كَانُوا بِاٰيَاتِنَا يَجْحَدُونَ

İşte bu, Allah düşmanlarının cezası, ateştir. Ayetlerimizi hiçe saymalarından dolayı, onlara, orada ebedîlik yurdu vardır.

46/Ahkaf-26
وَلَقَدْ مَكَّنَّاهُمْ ف۪يمَٓا اِنْ مَكَّنَّاكُمْ ف۪يهِ وَجَعَلْنَا لَهُمْ سَمْعاً وَاَبْصَاراً وَاَفْـِٔدَةًۘ فَمَٓا
Bu kelime "faydası dokunmak" deyiminde vurgulanmış
اَغْنٰى
Bu kelime "faydası dokunmak" deyiminde vurgulanmış
عَنْهُمْ سَمْعُهُمْ وَلَٓا اَبْصَارُهُمْ وَلَٓا اَفْـِٔدَتُهُمْ مِنْ شَيْءٍ اِذْ كَانُوا يَجْحَدُونَ بِاٰيَاتِ اللّٰهِ وَحَاقَ
Bu kelime "(bir şeyin, bir kimsenin) etrafını almak (sarmak) " deyiminde vurgulanmış
بِهِمْ مَا كَانُوا
Bu kelime "alaya almak" deyiminde vurgulanmış
بِه۪
Bu kelime "alaya almak" deyiminde vurgulanmış
يَسْتَهْزِؤُ۫نَ۟
Bu kelime "alaya almak" deyiminde vurgulanmış

Sizi yerleştirdiğimiz mekânlara daha önceden onları yerleştirmiştik ve onlara kulak, göz ve kalp vermiştik. Ancak Allah’ın ayetlerini hiçe saydıkları zaman onlara kulaklarının, gözlerinin ve kalplerinin, hiçbir faydası dokunmadı. Alaya aldıkları şeyler, kendilerinin etrafını sarıverdi.

Bu sayfa yardımcı oldu mu?

Geri bildiriminiz için teşekkürler!
Güncelleme: 23.07.2025
Paylaş: