أَعُوذُ بِاللَّهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
Türkçe Deyim

gizli din taşımak

gizli din taşımak Deyim göründüğünden farklı bir din veya inanç sahibi olmak.

— Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü

Deyimin Geçtiği Ayet/Ayetler

2/Bakara-10
ف۪ي قُلُوبِهِمْ مَرَضٌۙ فَزَادَهُمُ اللّٰهُ مَرَضاًۚ وَلَهُمْ عَذَابٌ اَل۪يمٌۙ
Bu kelime "can yakmak " deyiminde vurgulanmış
بِمَا كَانُوا يَكْذِبُونَ

Onlar, kalplerinde gizli din (maraz) taşırlar. Allah da onların bu marazını artırmıştır. Yalanlamalarından dolayı da onlar için can yakıcı bir azap vardır.

5/Maide-52
فَتَرَى الَّذ۪ينَ ف۪ي قُلُوبِهِمْ مَرَضٌ يُسَارِعُونَ ف۪يهِمْ يَقُولُونَ نَخْشٰٓى اَنْ
Bu kelime "belaya çatmak (girmek, uğramak) " deyiminde vurgulanmış
تُص۪يبَنَا
Bu kelime "belaya çatmak (girmek, uğramak) " deyiminde vurgulanmış
دَٓائِرَةٌۜ
Bu kelime "belaya çatmak (girmek, uğramak) " deyiminde vurgulanmış
فَعَسَى اللّٰهُ اَنْ يَأْتِيَ بِالْفَتْحِ اَوْ اَمْرٍ مِنْ عِنْدِه۪ فَيُصْبِحُوا عَلٰى مَٓا اَسَرُّوا ف۪ٓي اَنْفُسِهِمْ نَادِم۪ينَۜ

kalplerinde gizli din taşıyanların “Belaya uğramaktan korkuyoruz.” diyerek onların arasına koşuştuklarını görürsün. Umulur ki Allah bir fetih yahut katından bir emir getirecek de onlar, içlerinde sır olarak sakladıklarından nedamet duyacaklardır.

9/Tevbe-125
وَاَمَّا الَّذ۪ينَ ف۪ي قُلُوبِهِمْ مَرَضٌ فَزَادَتْهُمْ رِجْساً اِلٰى رِجْسِهِمْ وَمَاتُوا وَهُمْ كَافِرُونَ

Kalplerinde gizli din taşıyanlara gelince bu onların (manevi) kirlerine kir katmıştır ve onlar inkârcı olarak geberip gitmişlerdir.

22/Hac-53
لِيَجْعَلَ مَا يُلْقِي الشَّيْطَانُ فِتْنَةً لِلَّذ۪ينَ ف۪ي قُلُوبِهِمْ مَرَضٌ وَالْقَاسِيَةِ قُلُوبُهُمْۜ وَاِنَّ الظَّالِم۪ينَ لَف۪ي
Bu kelime "açmaza düşmek" deyiminde vurgulanmış
شِقَاقٍ
Bu kelime "açmaza düşmek" deyiminde vurgulanmış
بَع۪يدٍۙ

Kalplerinde gizli din taşıyan ve kalpleri kararıp katılaşmış olanlara, şeytanın kattığı şeyi, sınav vesilesi kıldık. Kuşkusuz ki zalimler, derin bir açmaza düşmüşlerdir.

24/Nur-50
اَف۪ي قُلُوبِهِمْ مَرَضٌ اَمِ ارْتَابُٓوا اَمْ يَخَافُونَ اَنْ يَح۪يفَ اللّٰهُ عَلَيْهِمْ وَرَسُولُهُۜ بَلْ اُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الظَّالِمُونَ۟

Kalplerinde gizli din taşıyanlar mı var? Yoksa kuşku mu duydular? Yoksa Allah'ın ve elçisinin kendilerine haksızlık edeceğinden mi korkuyorlar? Hayır, onlar zalimlerin ta kendileridir.

33/Ahzap-12
وَاِذْ يَقُولُ الْمُنَافِقُونَ وَالَّذ۪ينَ ف۪ي قُلُوبِهِمْ مَرَضٌ مَا وَعَدَنَا اللّٰهُ وَرَسُولُـهُٓ اِلَّا غُرُوراً
Bu kelime "(birinin) aklını çelmek " deyiminde vurgulanmış

O sırada münafıklar ve kalplerinde gizli din taşıyanlar şöyle diyorlardı: "Allah ve elçisi, bize verdikleri sözlerle, sadece aklımızı çelmek istediler.”

33/Ahzap-60
لَئِنْ لَمْ يَنْتَهِ الْمُنَافِقُونَ وَالَّذ۪ينَ ف۪ي قُلُوبِهِمْ مَرَضٌ وَالْمُرْجِفُونَ
Bu kelime "dedikodu çıkarmak" deyiminde vurgulanmış
فِي الْمَد۪ينَةِ لَنُغْرِيَنَّكَ
Bu kelime "öne sürmek" deyiminde vurgulanmış
بِهِمْ ثُمَّ لَا يُجَاوِرُونَكَ ف۪يهَٓا اِلَّا قَل۪يلاًۚۛ

Ant olsun! Eğer münafıklar, kalplerinde gizli din taşıyanlar ve şehirde dedikodu çıkaranlar (bu tutumlarına) bir son vermeyecek olurlarsa gerçekten seni öne süreriz, sonra orada seninle pek az (bir süre) komşu kalabilirler.

47/Muhammed-20
وَيَقُولُ الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا لَوْلَا نُزِّلَتْ سُورَةٌۚ فَاِذَٓا اُنْزِلَتْ سُورَةٌ مُحْكَمَةٌ وَذُكِرَ ف۪يهَا الْقِتَالُۙ رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ ف۪ي قُلُوبِهِمْ مَرَضٌ يَنْظُرُونَ اِلَيْكَ نَظَرَ الْمَغْشِيِّ
Bu kelime "ağırlık basmak (çökmek)" deyiminde vurgulanmış
عَلَيْهِ مِنَ الْمَوْتِۜ فَاَوْلٰى لَهُمْۚ

İman edenler derler ki: "(Savaşa izin veren) bir sure indirilmeli değil miydi?" Nitekim kesin hükümlü bir sure indirilip içinde çarpışmadan söz edilince kalplerinde gizli din taşıyanların sana, üzerine ölüm ağırlığı çökmüş kimsenin bakışı gibi baktıklarını görürsün. Onlara yakışan da budur!

47/Muhammed-29
اَمْ حَسِبَ الَّذ۪ينَ ف۪ي قُلُوبِهِمْ مَرَضٌ اَنْ لَنْ يُخْرِجَ
Bu kelime "(bir durumu) açığa çıkarmak " deyiminde vurgulanmış
اللّٰهُ اَضْغَانَهُمْ
Bu kelime "kin duymak" deyiminde vurgulanmış

Yoksa kalplerinde gizli din taşıyanlar, içlerinde duydukları kini Allah’ın asla açığa çıkarmayacağını mı hesapladılar?

74/Müddessir-31
وَمَا جَعَلْنَٓا اَصْحَابَ النَّارِ اِلَّا مَلٰٓئِكَةًۖ وَمَا جَعَلْنَا عِدَّتَهُمْ اِلَّا فِتْنَةً لِلَّذ۪ينَ كَـفَرُواۙ لِيَسْتَيْقِنَ الَّذ۪ينَ اُو۫تُوا الْـكِتَابَ وَيَزْدَادَ الَّذ۪ينَ اٰمَنُٓوا ا۪يمَاناً وَلَا يَرْتَابَ الَّذ۪ينَ اُو۫تُوا الْـكِتَابَ وَالْمُؤْمِنُونَۙ وَلِيَقُولَ الَّذ۪ينَ ف۪ي قُلُوبِهِمْ مَرَضٌ وَالْـكَافِرُونَ مَاذَٓا اَرَادَ اللّٰهُ بِهٰذَا مَثَلاًۜ كَذٰلِكَ يُضِلُّ
Bu kelime "dalalete düşmek " deyiminde vurgulanmış
اللّٰهُ مَنْ يَشَٓاءُ وَيَـهْد۪ي مَنْ يَشَٓاءُۜ وَمَا يَعْلَمُ جُنُودَ رَبِّكَ اِلَّا هُوَۜ وَمَا هِيَ اِلَّا ذِكْرٰى لِلْبَشَرِ۟

O ateşi yönetme işinde meleklerden başkasına görev vermedik. Sayılarını da sırf kafirler için bir imtihan sebebi yaptık. Böylece kendilerine kitap verilenler kesin kanaate varır; mü’minlerin güvenleri artar, kendilerine kitap verilenler ile mü’minler kuşku duymazlar. Kalplerinde gizli din taşıyanlar ile kafirler de “Allah bu örnekle ne demek istiyor?” derler. Böylece Allah, dilediğini dalalete düşürür; dilediğini de hidayete erdirir. Allah’ın ordularını kendi dışında kimse bilmez. Bu ise, beşer (insan) için yalnızca bir öğüttür.

Bu sayfa yardımcı oldu mu?

Geri bildiriminiz için teşekkürler!
Güncelleme: 05.07.2025
Paylaş: