أَعُوذُ بِاللَّهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
Türkçe Deyim

taraf (tarafını) tutmak

taraf (tarafını) tutmak Deyim birinden yana olmak, birinin görüş ve düşüncesini desteklemek.

— Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü

Deyimin Geçtiği Ayet/Ayetler

5/Maide-55
اِنَّمَا وَلِيُّكُمُ اللّٰهُ وَرَسُولُهُ وَالَّذ۪ينَ اٰمَنُوا الَّذ۪ينَ يُق۪يمُونَ الصَّلٰوةَ وَيُؤْتُونَ الزَّكٰوةَ وَهُمْ رَاكِعُونَ

Sizin dostunuz ancak Allah, elçisi ve namazı ayakta tutan, zekat veren ve rükû eden mü'minlerdir.

5/Maide-56
وَمَنْ يَتَوَلَّ
Bu kelime "dostluk etmek " deyiminde vurgulanmış
اللّٰهَ وَرَسُولَهُ وَالَّذ۪ينَ اٰمَنُوا فَاِنَّ حِزْبَ اللّٰهِ هُمُ الْغَالِبُونَ۟
Bu kelime "galip gelmek " deyiminde vurgulanmış

Kim Allah, resulü ve iman edenlerle dostluk ederse (bilsin ki) galip gelecek olanlar şüphesiz Allah'ın tarafını tutanlardır.

35/Fatır-6
اِنَّ الشَّيْطَانَ لَكُمْ عَدُوٌّ فَاتَّخِذُوهُ
Bu kelime "düşman olmak " deyiminde vurgulanmış
عَدُواًّۜ
Bu kelime "düşman olmak " deyiminde vurgulanmış
اِنَّمَا يَدْعُوا حِزْبَهُ لِيَكُونُوا مِنْ اَصْحَابِ السَّع۪يرِۜ

Çünkü şeytan size düşmandır. Siz de ona düşman olun. O kendi tarafını tutanları, ancak sert ateş ehlinden olsunlar diye çağırır.

58/Mücadele-19
اِسْتَحْوَذَ
Bu kelime "avucunun içine almak" deyiminde vurgulanmış
عَلَيْهِمُ الشَّيْطَانُ فَاَنْسٰيهُمْ ذِكْرَ اللّٰهِۜ اُو۬لٰٓئِكَ حِزْبُ الشَّيْطَانِۜ اَلَٓا اِنَّ حِزْبَ الشَّيْطَانِ هُمُ الْخَاسِرُونَ
Bu kelime "hüsrana uğramak " deyiminde vurgulanmış

Şeytan onları avucunun içine aldı da kendilerine Allah'ı anmayı unutturdu. İşte onlar şeytanın tarafını tutanlardır. Şeytanın tarafını tutanlar ise hep hüsrana uğrayacaktır.

58/Mücadele-22
لَا تَجِدُ قَوْماً يُؤْمِنُونَ بِاللّٰهِ وَالْيَوْمِ الْاٰخِرِ يُوَٓادُّونَ
Bu kelime "(birini) hoş tutmak " deyiminde vurgulanmış
مَنْ حَٓادَّ اللّٰهَ وَرَسُولَهُ وَلَوْ كَانُٓوا اٰبَٓاءَهُمْ اَوْ اَبْنَٓاءَهُمْ اَوْ اِخْوَانَهُمْ اَوْ عَش۪يرَتَهُمْۜ اُو۬لٰٓئِكَ كَتَبَ ف۪ي قُلُوبِهِمُ الْا۪يمَانَ وَاَيَّدَهُمْ بِرُوحٍ مِنْهُۜ وَيُدْخِلُهُمْ جَنَّاتٍ تَجْر۪ي مِنْ تَحْتِهَا الْاَنْهَارُ خَالِد۪ينَ ف۪يهَاۜ رَضِيَ اللّٰهُ عَنْهُمْ وَرَضُوا عَنْهُۜ اُو۬لٰٓئِكَ حِزْبُ اللّٰهِۜ اَلَٓا اِنَّ حِزْبَ اللّٰهِ هُمُ الْمُفْلِحُونَ
Bu kelime "felah bulmak " deyiminde vurgulanmış

Allah'a ve ahiret gününe inanan bir toplumun -babaları, oğulları, kardeşleri, yahut akrabaları da olsa- Allah'a ve resulüne karşı gelenlere hoş tuttuğunu göremezsin. İşte onların kalbine Allah, iman yazmış ve katından bir ruh ile onları desteklemiştir. Onları içlerinden ırmaklar akan cennetlere sokacak, orada ebedî kalacaklardır. Allah onlardan razı olmuş, onlar da ondan razı olmuşlardır. İşte onlar, Allah'ın tarafını tutanlardır. İyi bilin ki felah bulacaklar da sadece Allah'ın tarafını tutanlardır.

Bu sayfa yardımcı oldu mu?

Geri bildiriminiz için teşekkürler!
Güncelleme: 29.06.2025
Paylaş: