أَعُوذُ بِاللَّهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
Türkçe Deyim

üstün tutmak

üstün tutmak Deyim bir kimseye, bir şeye başkasından daha çok değer vermek.

— Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü

İlgili Deyimler

Deyimin Geçtiği Ayet/Ayetler

2/Bakara-47
يَا بَن۪ٓي اِسْرَٓائ۪لَ اذْكُرُوا نِعْمَتِيَ الَّت۪ٓي اَنْعَمْتُ
Bu kelime "nimet bilmek " deyiminde vurgulanmış
عَلَيْكُمْ وَاَنّ۪ي فَضَّلْتُكُمْ عَلَى الْعَالَم۪ينَ

Ey İsrailoğulları! Size verdiğim nimetimi ve (bir zamanlar) sizi cümle âleme üstün tuttuğumu hatırlayın.

2/Bakara-253
تِلْكَ الرُّسُلُ فَضَّلْنَا بَعْضَهُمْ عَلٰى بَعْضٍۢ مِنْهُمْ مَنْ كَلَّمَ اللّٰهُ وَرَفَعَ بَعْضَهُمْ دَرَجَاتٍۜ وَاٰتَيْنَا ع۪يسَى ابْنَ مَرْيَمَ الْبَيِّنَاتِ وَاَيَّدْنَاهُ بِرُوحِ الْقُدُسِۜ وَلَوْ شَٓاءَ اللّٰهُ مَا اقْتَتَلَ الَّذ۪ينَ مِنْ بَعْدِهِمْ مِنْ بَعْدِ مَا جَٓاءَتْهُمُ الْبَيِّنَاتُ وَلٰكِنِ اخْتَلَفُوا
Bu kelime "ihtilafa düşmek " deyiminde vurgulanmış
فَمِنْهُمْ مَنْ اٰمَنَ
Bu kelime "imana gelmek" deyiminde vurgulanmış
وَمِنْهُمْ مَنْ كَفَرَۜ
Bu kelime "inkârdan gelmek " deyiminde vurgulanmış
وَلَوْ شَٓاءَ اللّٰهُ مَا اقْتَتَلُوا وَلٰكِنَّ اللّٰهَ يَفْعَلُ مَا
Bu kelime "dilediği gibi" deyiminde vurgulanmış
يُر۪يدُ۟
Bu kelime "dilediği gibi" deyiminde vurgulanmış

O elçilerin bir kısmını, diğerlerinden (farklı konularla ilgili) üstün (faziletli) tuttuk. Allah onlardan bir kısmı ile konuşmuş, bazılarını da derece derece yükseltmiştir. Meryem oğlu İsa'ya açık beyyineler verdik ve onu Ruhülkudüs ile destekledik. Allah dileseydi arkalarından gelenler, kendilerine açık beyyineler geldikten sonra birbirlerini öldürmezlerdi. Fakat onlar ihtilafa düştüler de içlerinden kimi imana geldi, kimi de inkârdan geldi. Allah dileseydi birbirlerini öldürmezlerdi lakin Allah dilediği gibi yapar.

4/Nisa-32
وَلَا
Bu kelime "heves etmek " deyiminde vurgulanmış
تَتَمَنَّوْا
Bu kelime "heves etmek " deyiminde vurgulanmış
مَا فَضَّلَ اللّٰهُ بِه۪ بَعْضَكُمْ عَلٰى بَعْضٍۜ لِلرِّجَالِ نَص۪يبٌ
Bu kelime "nasip almak " deyiminde vurgulanmış
مِمَّا اكْتَسَبُوا وَلِلنِّسَٓاءِ نَص۪يبٌ
Bu kelime "nasip almak " deyiminde vurgulanmış
مِمَّا اكْتَسَبْنَۜ وَسْـَٔلُوا اللّٰهَ مِنْ فَضْلِه۪ۜ اِنَّ اللّٰهَ كَانَ بِكُلِّ شَيْءٍ عَل۪يماً

Allah'ın, kiminizi kiminize üstün tuttuğu şeylere heves etmeyin. Erkekler de kazandıklarından nasip alır; kadınlar da kazandıklarından nasip alır. Allah'tan fazlını isteyin. Allah, kesinlikle her şeyi bilmektedir.

4/Nisa-34
اَلرِّجَالُ قَوَّامُونَ عَلَى النِّسَٓاءِ بِمَا فَضَّلَ اللّٰهُ بَعْضَهُمْ عَلٰى بَعْضٍ وَبِمَٓا اَنْفَقُوا مِنْ اَمْوَالِهِمْۜ فَالصَّالِحَاتُ قَانِتَاتٌ حَافِظَاتٌ لِلْغَيْبِ بِمَا حَفِظَ اللّٰهُۜ وَالّٰت۪ي تَخَافُونَ نُشُوزَهُنَّ فَعِظُوهُنَّ
Bu kelime "öğütte bulunmak" deyiminde vurgulanmış
وَاهْجُرُوهُنَّ فِي الْمَضَاجِعِ وَاضْرِبُوهُنَّۚ فَاِنْ اَطَعْنَكُمْ فَلَا
Bu kelime "yol aramak" deyiminde vurgulanmış
تَبْغُوا
Bu kelime "yol aramak" deyiminde vurgulanmış
عَلَيْهِنَّ سَب۪يلاًۜ
Bu kelime "yol aramak" deyiminde vurgulanmış
اِنَّ اللّٰهَ كَانَ عَلِياًّ كَب۪يراً

Allah'ın, bazısını bazısına üstün tutması ve onların kendi mallarından harcaması nedeniyle erkekler, kadınlar üzerinde 'sorumlu gözeticidir.' Saliha kadınlar, gönülden (Allah'a), itaat edenler, Allah nasıl koruduysa görünmeyeni koruyanlardır. Nüşuzundan korktuğunuz kadınlara (önce) öğütte bulunun, (sonra onları) yataklarda yalnız bırakın ve kendilerini (kısa süreli yanınızdan) uzaklaştırın. Size itaat ederlerse aleyhlerinde bir yol aramayın. Kesinlikle Allah yücedir, büyüktür.

4/Nisa-95
لَا يَسْتَوِي الْقَاعِدُونَ
Bu kelime "boş oturmak" deyiminde vurgulanmış
مِنَ الْمُؤْمِن۪ينَ غَيْرُ اُو۬لِي الضَّرَرِ وَالْمُجَاهِدُونَ
Bu kelime "gayret göstermek " deyiminde vurgulanmış
ف۪ي سَب۪يلِ اللّٰهِ بِاَمْوَالِهِمْ وَاَنْفُسِهِمْۜ فَضَّلَ اللّٰهُ الْمُجَاهِد۪ينَ
Bu kelime "gayret göstermek " deyiminde vurgulanmış
بِاَمْوَالِهِمْ وَاَنْفُسِهِمْ عَلَى الْقَاعِد۪ينَ دَرَجَةًۜ وَكُلاًّ وَعَدَ
Bu kelime "söz vermek" deyiminde vurgulanmış
اللّٰهُ الْحُسْنٰىۜ وَفَضَّلَ اللّٰهُ الْمُجَاهِد۪ينَ
Bu kelime "gayret göstermek " deyiminde vurgulanmış
عَلَى الْقَاعِد۪ينَ اَجْراً عَظ۪يـماًۙ

Müminlerden -özür sahibi olanlar dışında- boş oturanlarla malları ve canlarıyla Allah yolunda gayret gösterenler bir olmaz. Allah, malları ve canları ile gayret gösterenleri, derece bakımından boş oturanlardan üstün tutmuştur. Gerçi Allah hepsine de güzellik (cennet) sözü vermiştir ama gayret gösterenleri, boş oturanlardan daha büyük bir ecirle üstün tutmuştur.

6/Enam-86
وَاِسْمٰع۪يلَ وَالْيَسَعَ وَيُونُسَ وَلُوطاًۜ وَكُلاًّ فَضَّلْنَا عَلَى الْعَالَم۪ينَۙ

Yine İsmail'i, Elyesa'yı, Yunus'u ve Lut'u da alemlere üstün tuttuk.

7/Araf-140
قَالَ اَغَيْرَ اللّٰهِ اَبْغ۪يكُمْ اِلٰهاً وَهُوَ فَضَّلَكُمْ عَلَى الْعَالَم۪ينَ

'O sizi âlemlere üstün tutmuşken, ben size Allah'tan başka bir ilah mı arayacağım?'

16/Nahıl-71
وَاللّٰهُ فَضَّلَ بَعْضَكُمْ عَلٰى بَعْضٍ فِي الرِّزْقِۚ فَمَا الَّذ۪ينَ فُضِّلُوا بِرَٓادّ۪ي رِزْقِهِمْ عَلٰى مَا
Bu kelime "(birinin) eline bakmak " deyiminde vurgulanmış
مَلَكَتْ
Bu kelime "(birinin) eline bakmak " deyiminde vurgulanmış
اَيْمَانُهُمْ
Bu kelime "(birinin) eline bakmak " deyiminde vurgulanmış
فَهُمْ ف۪يهِ سَوَٓاءٌۜ اَفَبِنِعْمَةِ اللّٰهِ يَجْحَدُونَ
Bu kelime "hiçe saymak (indirgemek)" deyiminde vurgulanmış

Allah; rızık konusunda, kiminizi, diğerlerinden üstün tuttu. Üstün tutulanlar, ellerine bakanlara rızıklarını vermezler. Oysa onda (rızıkta) eşittirler. Yoksa onlar, Allah'ın nimetini hiçe mi sayıyorlar?

17/İsra-55
وَرَبُّكَ اَعْلَمُ بِمَنْ فِي السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِۜ وَلَقَدْ فَضَّلْنَا بَعْضَ النَّبِيّ۪نَ عَلٰى بَعْضٍ وَاٰتَيْنَا دَاوُ۫دَ زَبُوراً

Ayrıca Rabb'in, göklerde ve yerde olan kimselerin hepsini en iyi bilendir. Biz, nebilerin bir kısmını diğer bir kısmından üstün tuttuk ve Davud’a içinde emirlerimizin bulunduğu sayfaları (zebur) verdik.

17/İsra-70
وَلَقَدْ كَرَّمْنَا بَن۪ٓي اٰدَمَ وَحَمَلْنَاهُمْ فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِ وَرَزَقْنَاهُمْ مِنَ الطَّيِّبَاتِ وَفَضَّلْنَاهُمْ عَلٰى كَث۪يرٍ مِمَّنْ خَلَقْنَا تَفْض۪يلاً۟

Ant olsun biz, Ademoğluna çok ikram ettik. Onları karada ve denizde taşıdık. Onları; temiz, güzel şeylerle rızıklandırdık ve yarattıklarımızın ekserisine üstün tuttuk.

27/Nemil-15
وَلَقَدْ اٰتَيْنَا دَاوُ۫دَ وَسُلَيْمٰنَ عِلْماًۚ وَقَالَا الْحَمْدُ لِلّٰهِ الَّذ۪ي فَضَّلَنَا عَلٰى كَث۪يرٍ مِنْ عِبَادِهِ الْمُؤْمِن۪ينَ

Ant olsun! Biz, Davud ve Süleyman’a da ilim verdik. “Bizi, mü’min kullarının çoğundan üstün tutan Allah’a hamdolsun!” dediler.

45/Casiye-16
وَلَقَدْ اٰتَيْنَا بَن۪ٓي اِسْرَٓائ۪ـلَ الْكِتَابَ وَالْحُكْمَ وَالنُّبُوَّةَ وَرَزَقْنَاهُمْ مِنَ الطَّيِّبَاتِ وَفَضَّلْنَاهُمْ عَلَى الْعَالَم۪ينَۚ

Ant olsun; İsrailoğullarına Kitap, hüküm ve nübüvvet verdik. Onları temiz, güzel şeylerle rızıklandırdık ve onları âlemlere üstün tuttuk.

Bu sayfa yardımcı oldu mu?

Geri bildiriminiz için teşekkürler!
Güncelleme: 18.08.2025
Paylaş: