أَعُوذُ بِاللَّهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
Türkçe Deyim

hatırına gelmek

hatırına gelmek Deyim hatırlamak, aklına gelmek.

— Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü

İlgili Deyimler

Deyimin Geçtiği Ayet/Ayetler

2/Bakara-40
يَا بَن۪ٓي اِسْرَٓائ۪لَ اذْكُرُوا نِعْمَتِيَ الَّت۪ٓي اَنْعَمْتُ عَلَيْكُمْ وَاَوْفُوا
Bu kelime "sözünü tutmak " deyiminde vurgulanmış
بِعَهْد۪ٓي
Bu kelime "sözünü tutmak " deyiminde vurgulanmış
اُو۫فِ
Bu kelime "sözünü tutmak " deyiminde vurgulanmış
بِعَهْدِكُمْ
Bu kelime "sözünü tutmak " deyiminde vurgulanmış
وَاِيَّايَ فَارْهَبُونِ

Ey İsrailoğulları! Size verdiğim nimetler hatırınıza gelsin. Ve bana olan sözünüzü tutun, ben de size olan sözümü tutayım. Ve sadece benden korkun!

2/Bakara-47
يَا بَن۪ٓي اِسْرَٓائ۪لَ اذْكُرُوا نِعْمَتِيَ الَّت۪ٓي اَنْعَمْتُ عَلَيْكُمْ وَاَنّ۪ي فَضَّلْتُكُمْ
Bu kelime "üstün tutmak" deyiminde vurgulanmış
عَلَى الْعَالَم۪ينَ

Ey İsrailoğulları! Size verdiğim nimetler ve (bir zamanlar) sizi cümle âleme üstün tuttuğum hatırınıza gelsin.

2/Bakara-122
يَا بَن۪ٓي اِسْرَٓائ۪لَ اذْكُرُوا نِعْمَتِيَ الَّت۪ٓي اَنْعَمْتُ عَلَيْكُمْ وَاَنّ۪ي فَضَّلْتُكُمْ عَلَى الْعَالَم۪ينَ

Ey İsrailoğulları! Size verdiğim nimetler ve (bir zamanlar) sizi cümle âleme üstün tuttuğum hatırınıza gelsin.

2/Bakara-231
وَاِذَا طَلَّقْتُمُ النِّسَٓاءَ فَبَلَغْنَ اَجَلَهُنَّ فَاَمْسِكُوهُنَّ بِمَعْرُوفٍ
Bu kelime "meşru sayılmak " deyiminde vurgulanmış
اَوْ سَرِّحُوهُنَّ بِمَعْرُوفٍۖ
Bu kelime "meşru sayılmak " deyiminde vurgulanmış
وَلَا تُمْسِكُوهُنَّ ضِرَاراً
Bu kelime "zarar vermek " deyiminde vurgulanmış
لِتَعْتَدُواۚ وَمَنْ يَفْعَلْ ذٰلِكَ فَقَدْ ظَلَمَ نَفْسَهُۜ وَلَا
Bu kelime "alaya almak" deyiminde vurgulanmış
تَتَّخِذُٓوا
Bu kelime "alaya almak" deyiminde vurgulanmış
اٰيَاتِ اللّٰهِ هُزُواًۘ
Bu kelime "alaya almak" deyiminde vurgulanmış
وَاذْكُرُوا نِعْمَتَ اللّٰهِ عَلَيْكُمْ وَمَٓا اَنْزَلَ عَلَيْكُمْ مِنَ الْكِتَابِ وَالْحِكْمَةِ يَعِظُـكُمْ
Bu kelime "öğütte bulunmak" deyiminde vurgulanmış
بِه۪ۜ وَاتَّقُوا اللّٰهَ وَاعْلَمُٓوا اَنَّ اللّٰهَ بِكُلِّ شَيْءٍ عَل۪يمٌ۟

Kadınları boşadığınız ve onlar da iddetlerini bitirdikleri vakit onları ya meşru sayılan (örfe uygun) bir biçimde tutun yahut meşru sayılan (örfe uygun) bir biçimde bırakın. Fakat haksızlık ederek ve zarar vermek için onları nikâh altında tutmayın. Kim bunu yaparsa muhakkak kendine düşmanlık etmiş olur. Allah'ın ayetlerini alaya almayın. Allah'ın sizin üzerinizdeki nimeti, size öğütte bulunmak için indirdiği Kitap ve hikmet hatırınıza gelsin. Allah'tan korkun. Bilesiniz ki Allah, her şeyi bilir.

3/Aliimran-103
وَاعْتَصِمُوا بِحَبْلِ اللّٰهِ جَم۪يعاً وَلَا
Bu kelime "birbirine düşmek " deyiminde vurgulanmış
تَفَرَّقُواۖ
Bu kelime "birbirine düşmek " deyiminde vurgulanmış
وَاذْكُرُوا نِعْمَتَ اللّٰهِ عَلَيْكُمْ اِذْ كُنْتُمْ اَعْدَٓاءً فَاَلَّفَ
Bu kelime "peyda etmek " deyiminde vurgulanmış
بَيْنَ قُلُوبِكُمْ فَاَصْبَحْتُمْ بِنِعْمَتِه۪ٓ اِخْوَاناًۚ وَكُنْتُمْ عَلٰى شَفَا حُفْرَةٍ مِنَ النَّارِ فَاَنْقَذَكُمْ مِنْهَاۜ كَذٰلِكَ يُبَيِّنُ اللّٰهُ لَكُمْ اٰيَاتِه۪ لَعَلَّكُمْ تَهْتَدُونَ
Bu kelime "hidayete ermek" deyiminde vurgulanmış

Hep birlikte Allah'ın ipine sarılın ve birbirinize düşmeyin. Allah'ın size olan nimeti hatırınıza gelsin. Hani siz birbirinize düşmandınız. Allah, kalplerinizde (birbirinize karşı) ülfet peyda etti de onun nimetiyle kardeşler oldunuz. Bir ateş çukurunun kenarında idiniz, Allah sizi oradan kurtardı. Hidayete ermeniz için Allah size ayetlerini böyle bildiriyor.

5/Maide-7
وَاذْكُرُوا نِعْمَةَ اللّٰهِ عَلَيْكُمْ وَم۪يثَاقَهُ
Bu kelime "söz almak" deyiminde vurgulanmış
الَّذ۪ي وَاثَقَكُمْ بِه۪ٓۙ اِذْ قُلْتُمْ سَمِعْنَا وَاَطَعْنَاۘ وَاتَّقُوا اللّٰهَۜ اِنَّ اللّٰهَ عَل۪يمٌ بِذَاتِ الصُّدُورِ

Allah'ın size olan nimeti ve “işittik, itaat ettik” dediğiniz zaman sizden alınan söz hatırınıza gelsin ve Allah'tan sakının. Şüphesiz ki Allah sinelerdekini çok iyi bilir.

5/Maide-11
يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا اذْكُرُوا نِعْمَتَ اللّٰهِ عَلَيْكُمْ اِذْ هَمَّ قَوْمٌ اَنْ يَبْسُطُٓوا
Bu kelime "el uzatmak " deyiminde vurgulanmış
اِلَيْكُمْ اَيْدِيَهُمْ
Bu kelime "el uzatmak " deyiminde vurgulanmış
فَكَفَّ اَيْدِيَهُمْ عَنْكُمْۚ وَاتَّقُوا اللّٰهَۜ وَعَلَى اللّٰهِ فَلْيَتَوَكَّلِ
Bu kelime "(birine) sırtını dayamak (vermek)" deyiminde vurgulanmış
الْمُؤْمِنُونَ۟

Ey iman edenler! Allah'ın size bahşettiği (şu) nimeti hatırınıza gelsin! Hani (siz zayıf ve çaresiz durumdayken düşman) bir topluluk size el uzatmaya yeltenmişti de Allah, onları sizden uzaklaştırmıştı. Allah'a karşı gelmekten sakının. Mü'minler sadece Allah'a sırtını dayasın.

5/Maide-20
وَاِذْ قَالَ مُوسٰى لِقَوْمِه۪ يَا قَوْمِ اذْكُرُوا نِعْمَةَ اللّٰهِ عَلَيْكُمْ اِذْ جَعَلَ ف۪يكُمْ اَنْبِيَٓاءَ وَجَعَلَكُمْ مُلُوكاًۗ وَاٰتٰيكُمْ مَا لَمْ يُؤْتِ اَحَداً مِنَ الْعَالَم۪ينَ

Hani, Musa kavmine (şöyle) demişti: 'Ey kavmim, Allah'ın üzerinizdeki nimetini hatırınıza gelsin. (O) içinizden nebiler çıkardı, sizi yöneticiler kıldı ve âlemlerden hiç kimseye vermediğini size verdi.'

5/Maide-110
اِذْ قَالَ اللّٰهُ يَا ع۪يسَى ابْنَ مَرْيَمَ اذْكُرْ نِعْمَت۪ي عَلَيْكَ وَعَلٰى وَالِدَتِكَۢ اِذْ اَيَّدْتُكَ
Bu kelime "el vermek " deyiminde vurgulanmış
بِرُوحِ الْقُدُسِ تُكَلِّمُ النَّاسَ فِي الْمَهْدِ وَكَهْلاًۚ وَاِذْ عَلَّمْتُكَ الْكِتَابَ وَالْحِكْمَةَ وَالتَّوْرٰيةَ وَالْاِنْج۪يلَۚ وَاِذْ تَخْلُقُ مِنَ الطّ۪ينِ كَـهَيْـَٔةِ الطَّيْرِ بِاِذْن۪ي فَتَنْفُخُ ف۪يهَا فَتَكُونُ طَيْراً بِاِذْن۪ي وَتُبْرِئُ الْاَكْمَهَ وَالْاَبْرَصَ بِاِذْن۪يۚ وَاِذْ تُخْرِجُ الْمَوْتٰى بِاِذْن۪يۚ وَاِذْ كَفَفْتُ
Bu kelime "(bir şeye) ket vurmak " deyiminde vurgulanmış
بَن۪ٓي اِسْرَٓائ۪لَ عَنْكَ اِذْ جِئْتَهُمْ بِالْبَيِّنَاتِ فَقَالَ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا مِنْهُمْ اِنْ هٰذَٓا اِلَّا سِحْرٌ مُب۪ينٌ

Allah şöyle der: "Ey Meryem oğlu İsa! Benim sana ve annene olan nimetim hatırına gelsin! Hani ben, Ruhülkudüs ile, sana el vermiştim. Beşikteyken ve erginlik çağında insanlarla konuşuyordun. Sana Kitap'ı, hikmeti, Tevrat'ı ve İncil'i öğretmiştim. Benim iznimle çamurdan kuş şeklinde bir şey oluşturuyor, sonra içine üflüyordun ve o benim iznimle kuş oluyordu. Yine benim iznimle anadan doğma körleri ve alacalıları iyileştiriyordun. Benim iznimle ölüleri diriltiyordun. Hani sen İsrailoğullarına kuvvetli belgeler getirdiğinde onlardan inkâr edenler "Bu apaçık bir sihirden başka bir şey değildir." demişlerdi de ben de (sana zarar vermemeleri için) onların işine ket vurmuştum.

14/İbrahim-6
وَاِذْ قَالَ مُوسٰى لِقَوْمِهِ اذْكُرُوا نِعْمَةَ اللّٰهِ عَلَيْكُمْ اِذْ اَنْجٰيكُمْ مِنْ اٰلِ فِرْعَوْنَ يَسُومُونَكُمْ سُٓوءَ الْعَذَابِ
Bu kelime "azap çekmek " deyiminde vurgulanmış
وَيُذَبِّحُونَ اَبْنَٓاءَكُمْ وَيَسْتَحْيُونَ نِسَٓاءَكُمْۜ وَف۪ي ذٰلِكُمْ بَلَٓاءٌ مِنْ رَبِّكُمْ عَظ۪يمٌ۟

Musa kavmine şöyle demişti: "Allah'ın üzerinizdeki nimeti hatırınıza gelsin. Hani size en kötü biçimde azap çektiren, erkek çocuklarınızı öldürüp kadınlarınızı sağ bırakan Firavun ailesinden sizi kurtarmıştı. Bunda sizin için Rabb’inizden büyük bir imtihan vardı.

33/Ahzap-9
يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا اذْكُرُوا نِعْمَةَ اللّٰهِ عَلَيْكُمْ اِذْ جَٓاءَتْكُمْ جُنُودٌ فَاَرْسَلْنَا عَلَيْهِمْ ر۪يحاً وَجُنُوداً لَمْ تَرَوْهَاۜ وَكَانَ اللّٰهُ بِمَا تَعْمَلُونَ بَص۪يراًۚ

Ey iman edenler! Size askerler saldırdığında, onların üzerlerine rüzgâr ve görmediğiniz askerler gönderen Allah'ın, size olan nimeti hatırınıza gelsin. Allah, yaptığınız her şeyi görmektedir.

35/Fatır-3
يَٓا اَيُّهَا النَّاسُ اذْكُرُوا نِعْمَتَ اللّٰهِ عَلَيْكُمْۜ هَلْ مِنْ خَالِقٍ غَيْرُ اللّٰهِ يَرْزُقُكُمْ مِنَ السَّمَٓاءِ وَالْاَرْضِۜ لَٓا اِلٰهَ اِلَّا هُوَۘ فَاَنّٰى تُؤْفَكُونَ

Ey insanlar, Allah'ın üzerinizdeki nimeti hatırınıza gelsin. Gökten ve yerden sizi rızıklandıran Allah'ın dışında bir başka yaratıcı var mı? Ondan başka ilah yoktur. Öyleyse nasıl olur da çevriliyorsunuz?

Bu sayfa yardımcı oldu mu?

Geri bildiriminiz için teşekkürler!
Güncelleme: 28.12.2025
Paylaş: