yolda kalmak
yolda kalmak Deyim kaza, doğal afet vb. sebeplerden olayı yolda ilerleyememek, gideceği yere varamamak.
Deyimin Geçtiği Ayet/Ayetler
İyilik yüzlerinizi doğuya veya batıya çevirmeniz değildir. Ancak iyilik; Allah'a, ahiret gününe, meleklere, Kitap'a ve nebilere iman eden; onun sevgisi ile malı yakınlara, yetimlere, miskinlere, yolda kalana, dilenenlere ve esirlere veren; namazı kılan; zekâtı veren; söz verdiğinde sözünü tutan; darlıkta, hastalıkta ve savaşın kızıştığı anda sabreden kimselerin yaptıklarıdır. İşte bunlar doğru olanlardır. Takva sahibi olanlar da bunlardır.
(Ey Peygamber!) Sana ne harcayacaklarını [yunfikûn] soruyorlar? De ki: “Hayır olarak vereceğiniz/harcıyacağınız; öncelikle ana-baba, yakınlar, yetimler, yoksullar ve yolda kalmışlar [ibnu’s-sebîl] içindir. Her ne hayır işlerseniz işleyin muhakkak ki Allah onu bilir.
Allah'a kul olun, ona hiçbir şeyi şirk koşmayın, anne-babaya, yakınlara, yetimlere, miskinlere, yakın komşuya, uzak komşuya, yakındaki arkadaşa, yolda kalana ve elinize bakanlara iyilik edin. Allah kendini beğenip böbürlenenleri sevmez.
Allah'a ve (hakla batılın) ayrıldığı günde, iki topluluğun karşı karşıya geldiği o günde, kulumuza indirilmiş olana iman ediyorsanız bilin ki ganimet olarak ele geçirdiklerinizin beşte biri Allah, Resul’ü, yakınlar, yetimler, miskinler ve yolda kalmış kişi içindir. Allah, her şeye gücü yetendir.
Sadakalar (zekâtlar) Allah tarafından bir farz olarak fakirlere, miskinlere, onların toplanmasında çalışanlara, kalpleri kazanılacak olanlara, esirlere, borçlulara, Allah yolunda olanlara ve yolda kalanlaradır. Allah alimdir, hakimdir.
Akrabaya, yoksula ve yolda kalmış yolcuya haklarını ver fakat saçıp savurma.
O halde sen, akrabaya, yoksula, yolda kalmışa hakkını ver. Allah'ın rızasını isteyenler için bu, en iyisidir. İşte onlar felah bulanlardır.
Allah'ın, (idaresi Müslümanların eline geçen) memleketlerin ahalisinden savaşılmaksızın resulüne kazandırdığı mallar, Allah'a, resulüne, (ölen mü'minlerin) yakınlarına, yetimlere, yoksullara ve yolda kalmışlara aittir. Bunu böyle yaptık ki mal mülk (sırf) sizden zenginler arasında dolaşan bir servet (ve güç) hâline gelmesin. Resul size neyi verdiyse onu alın, neyi de size yasak ettiyse ondan vazgeçin. Allah'a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz, Allah'ın azabı çetindir.
Bu sayfa yardımcı oldu mu?