yardımda bulunmak
yardımda bulunmak Deyim yardım etmek
Deyimin Geçtiği Ayet/Ayetler
İşte onlar, ahirete karşılık dünya hayatını satın alan kimselerdir. Bu yüzden ne azapları hafifletilecek ne de onlara yardımda bulunulacak.
Calut ve askerleriyle savaşa tutuştuklarında “Rabb’imiz! Ya sabır çekebilelim. Bize ayak diret ve kâfirler topluluğuna karşı yardımda bulun.” dediler.
Allah, hiç kimseye altından kalkamayacağı işler için öneride bulunmaz. (Kişinin) Kazandığı lehine, kazandırdıkları aleyhinedir. 'Rabb’imiz, unuttuklarımızdan veya hataya düştüklerimizden bizi sorumlu tutma! Rabb’imiz, bize, bizden öncekilere yüklediğin gibi ağır yük yükleme! Rabb’imiz, takat getiremeyeceğimiz şeyi bize taşıtma! Bizi affet, bizi bağışla, bizi esirge! Sen bizim Mevla’mızsın. Kâfirler topluluğuna karşı bize yardımda bulun.'
Allah, nebilerden şöyle söz almış ve “Bakın size kitap ve hikmet verdim, şimdi yanınızda bulunanı doğrulayıcı bir elçi geldiğinde ona mutlaka inanacak ve yardımda bulunacaksınız. Bunu kabul ettiniz mi? Bu hususta ağır ahdimi üzerinize aldınız mı?” demişti. Onlar da “Kabul ettik!” dediler. “O halde şehadette bulunun ve ben de sizinle beraber şehadette bulunanlardanım” dedi.
Onların sözleri ancak, “Rabb’imiz! Bizim günahlarımızı ve işimizdeki taşkınlıklarımızı bağışla. Bize ayak diret ve kâfirler topluluğuna karşı yardımda bulun.” demekten ibaretti.
Oysa onlar (putlar, ilahlar), onlara yardımda bulunmanın da kendi kendilerine yardımda bulunmanın da üstesinden gelemezler.
Allah'ın dışında çağırdıklarınız (putlar, ilahlar), size yardımda bulunmanın da kendi kendilerine yardımda bulunmanın da üstesinden gelemezler.
"Onlarla çarpışınız. Allah, onlara sizin ellerinizle azap çektirsin. Onları rezil etsin ve onlara karşı size yardımda bulunsun. Mü'minler topluluğunun sadrına şifa versin."
Ant olsun ki Allah size, pek çok yerde ve Huneyn Günü’nde yardımda bulundu. O gün çokluğunuz göğsünüzü kabartmış ancak bu size bir şey sağlamamıştı ve bütün genişliğine rağmen yeryüzü size dar gelmişti. Sonra da (bozularak) dar kaçmıştınız.
Haklı bir sebep olmadıkça Allah'ın, haram kıldığı cana kıymayın! Kim haksız yere öldürülürse biz onun velisine (kısas istemede) yetki verdik. O da “kısasta” ölçüyü kaçırmasın! Çünkü kendisine zaten yardımda bulunulmuştur.
İnkâr edenler; yüzlerinden, sırtlarından ateşi uzaklaştıramayacakları, üstelik hiçbir yardım görmeyecekleri vakti bir bilseler.
Ey iman edenler! Eğer Allah'a (dinine) yardım ederseniz, O da size yardımda bulunur ve ayak diretir.
Şunu kesinlikle bilin ki onlar (yurtlarından) çıkarılacak olurlarsa bunlar, onlarla birlikte çıkmazlar. Onlara karşı savaşılırsa yardımda bulunmazlar. Yardım etseler bile dönüp dar kaçarlar da sonra kendileri asla yardım görmezler.
Bu sayfa yardımcı oldu mu?