أَعُوذُ بِاللَّهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
Türkçe Deyim

mücadele vermek

mücadele vermek Deyim savaş vermek, mücadele etmek.

— Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü

İlgili Deyimler

Deyimin Geçtiği Ayet/Ayetler

4/Nisa-107
وَلَا تُجَادِلْ عَنِ الَّذ۪ينَ يَخْتَانُونَ اَنْفُسَهُمْۜ اِنَّ اللّٰهَ لَا يُحِبُّ مَنْ كَانَ خَوَّاناً اَث۪يماًۚ

Kendi nefislerine hainlik edenler için mücadele verme. Allah, ihanet eden günaha saplanmış olanları sevmez.

6/Enam-121
وَلَا تَأْكُلُوا مِمَّا
Bu kelime "besmele çekmek" deyiminde vurgulanmış
لَمْ
Bu kelime "besmele çekmek" deyiminde vurgulanmış
يُذْكَرِ
Bu kelime "besmele çekmek" deyiminde vurgulanmış
اسْمُ
Bu kelime "besmele çekmek" deyiminde vurgulanmış
اللّٰهِ
Bu kelime "besmele çekmek" deyiminde vurgulanmış
عَلَيْهِ وَاِنَّهُ لَفِسْقٌۜ
Bu kelime "yoldan çıkmak " deyiminde vurgulanmış
وَاِنَّ الشَّيَاط۪ينَ لَيُوحُونَ اِلٰٓى اَوْلِيَٓائِهِمْ لِيُجَادِلُوكُمْۚ وَاِنْ اَطَعْتُمُوهُمْ اِنَّكُمْ لَمُشْرِكُونَ۟

Üzerine besmele çekilmeyenlerden yemeyiniz! Gerçekten bu yoldan çıkmaktır. Gerçekten şeytanlar dostlarına, size karşı mücadele vermeleri için telkinde bulunurlar. Eğer onlara uyarsanız, şüphesiz siz de Allah'a şirk koşanlardan olursunuz.

11/Hud-32
قَالُوا يَا نُوحُ قَدْ جَادَلْتَنَا فَاَكْثَرْتَ
Bu kelime "ileri gitmek " deyiminde vurgulanmış
جِدَالَنَا فَأْتِنَا بِمَا تَعِدُنَٓا
Bu kelime "tehdit etmek " deyiminde vurgulanmış
اِنْ كُنْتَ مِنَ الصَّادِق۪ينَ

Dediler ki “Ey Nuh! Bize karşı mücadele verdin ve mücadelede çok ileri gittin. Eğer doğru biri isen kendisiyle bizi tehdit ettiğin (azabı) bize getir!"

13/Ra'd-13
وَيُسَبِّحُ الرَّعْدُ بِحَمْدِه۪ وَالْمَلٰٓئِكَةُ مِنْ خ۪يفَتِه۪ۚ وَيُرْسِلُ الصَّوَاعِقَ فَيُص۪يبُ بِهَا مَنْ يَشَٓاءُ وَهُمْ يُجَادِلُونَ فِي اللّٰهِۚ وَهُوَ شَد۪يدُ الْمِحَالِۜ

Gök gürlemesi onu (Allah’ı) överek tespih eder ve melekler de onun korkusundan onu tespih ederler. Ve yıldırımlar gönderir de, onunla dilediğini çarpar. Onlar ise Allah hakkında mücadele verirler. Hâlbuki o, çok şiddetli darbesi olandır.

16/Nahıl-125
اُدْعُ
Bu kelime "davet etmek " deyiminde vurgulanmış
اِلٰى سَب۪يلِ رَبِّكَ بِالْحِكْمَةِ وَالْمَوْعِظَةِ الْحَسَنَةِ وَجَادِلْهُمْ بِالَّت۪ي هِيَ اَحْسَنُۜ اِنَّ رَبَّكَ هُوَ اَعْلَمُ بِمَنْ
Bu kelime "dalalete düşmek " deyiminde vurgulanmış
ضَلَّ
Bu kelime "dalalete düşmek " deyiminde vurgulanmış
عَنْ سَب۪يلِه۪ وَهُوَ اَعْلَمُ بِالْمُهْتَد۪ينَ
Bu kelime "hidayete ermek" deyiminde vurgulanmış

(Ey Nebim!) Sen Rabb’inin yoluna, hikmet ve güzel öğütle davet et ve onlara karşı (barış ve davet döneminde) en güzel şekilde mücadele ver! Şüphesiz ki senin Rabb’in, kendi yolundan dalalete düşenleri en iyi bilendir ve o, hidayete erenleri de çok iyi bilir.

18/Kehif-56
وَمَا نُرْسِلُ الْمُرْسَل۪ينَ اِلَّا مُبَشِّر۪ينَ
Bu kelime "müjde vermek (götürmek)" deyiminde vurgulanmış
وَمُنْذِر۪ينَۚ وَيُجَادِلُ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا
Bu kelime "inkârdan gelmek " deyiminde vurgulanmış
بِالْبَاطِلِ
Bu kelime "yürürlükten kaldırmak " deyiminde vurgulanmış
لِيُدْحِضُوا
Bu kelime "yürürlükten kaldırmak " deyiminde vurgulanmış
بِهِ الْحَقَّ وَاتَّخَذُٓوا
Bu kelime "alaya almak" deyiminde vurgulanmış
اٰيَات۪ي وَمَٓا اُنْذِرُوا هُزُواً
Bu kelime "alaya almak" deyiminde vurgulanmış

Biz, elçileri sadece müjde vericiler ve uyarıcılar olarak göndeririz. İnkârdan gelenler ise hakkı yürürlükten kaldırmak için mücadele veriyorlar. Ayetlerimi ve uyarıldıkları şeyi de alaya alıyorlar.

40/Mü'min-4
مَا يُجَادِلُ ف۪ٓي اٰيَاتِ اللّٰهِ اِلَّا الَّذ۪ينَ كَفَرُوا
Bu kelime "inkârdan gelmek " deyiminde vurgulanmış
فَلَا يَغْرُرْكَ تَقَلُّبُهُمْ
Bu kelime "gezip tozmak" deyiminde vurgulanmış
فِي الْبِلَادِ

Allah'ın ayetlerine karşı inkârdan gelenlerden başkası mücadele vermez. Onların beldelerde diledikleri gibi gezip tozmaları seni aldatmasın.

40/Mü'min-5
كَذَّبَتْ قَبْلَهُمْ قَوْمُ نُوحٍ وَالْاَحْزَابُ مِنْ بَعْدِهِمْۖ وَهَمَّتْ كُلُّ اُمَّةٍ بِرَسُولِهِمْ لِيَأْخُذُوهُ وَجَادَلُوا بِالْبَاطِلِ
Bu kelime "yürürlükten kaldırmak " deyiminde vurgulanmış
لِيُدْحِضُوا
Bu kelime "yürürlükten kaldırmak " deyiminde vurgulanmış
بِهِ الْحَقَّ فَاَخَذْتُهُمْ۠ فَكَيْفَ كَانَ عِقَابِ

Onlardan önce Nuh kavmi ve bunlardan sonraki topluluklar da (elçilerini) engellemeye, her ümmet kendi elçisini yakalamaya azmetmişti. Hakkı yürürlükten kaldırmak için mücadele vermişlerdi. Bunun üzerine ben onları kıskıvrak yakaladım. İşte, cezalandırmamın nasıl olduğunu gör!

40/Mü'min-69
اَلَمْ تَرَ اِلَى الَّذ۪ينَ يُجَادِلُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِ اللّٰهِۜ اَنّٰى يُصْرَفُونَۚۛ

Allah'ın ayetlerine karşı mücadele verenlerdi görmedin mi? Nasıl da döndürülüyorlar?

Bu sayfa yardımcı oldu mu?

Geri bildiriminiz için teşekkürler!
Güncelleme: 09.09.2025
Paylaş: