Meal Deyimleri

Kur'an meallerinde geçen deyimleri keşfedin ve anlamlarını öğrenin.

SUNUŞ

'Kendi aklına ve Kur'an'ın gücüne güvenenler için ve özellikle de kendim için' Kur'an meallerinde geçen Türkçe deyimlerle ilgili bir çalışma yaptım. İki yıla yakın süredir devam ettirdiğim bu çalışmada Türkçe Kur'an mealleri ile ilgili bir sitenin yanı sıra en çok başvurduğum bir başka internet sitesi de "Türk Dil Kurumu Sözlükleri" sitesi oldu. devamı

Toplam Deyim

1.144

Bahsedilen Ayet

2.391

Son Güncelleme

28.07.2025

Başlangıç

19.12.2024

Alfabetik Gezinti

Harflere tıklayarak ilgili bölüme atlayın

A Harfi ile Başlayan 89 Deyim

acayibine gitmek

acı çekmek (duymak)

âciz kalmak

acze düşmek

(bir durumu) açığa çıkarmak

(bir durum) açığa çıkmak

(bir durumu) açığa vurmak

açıklığa kavuşturmak

açıklık getirmek

açıklık kazanmak

açmaza düşmek

ad vermek

adak adamak

âdet görmek

âdet olduğu üzere

afiyet (afiyet şeker) olsun

ağır basmak

ağır gelmek

ağır kayba uğramak

ağırdan almak

ağırlığını (ortaya) koymak

ağırlık basmak (çökmek)

ağzı açık kalmak

(bir şeyi) ağzında gevelemek

ağzını mühürlemek

akıl erdirmek

akıl etmek

akıllı geçinmek

akıp gitmek

aklı bir yerde olmak

aklı ermek

aklı kesmemek

aklını başına almak (toplamak, devşirmek)

(birinin) aklını çelmek

aklını kullanmak

alaya almak

aldırış etmemek

aleyhinde (aleyhine) söylemek (bulunmak)

(bir şeyin) altında kalmak

altından kalkamamak

altüst etmek

aman vermek

amana gelmek

andını bozmak

angarya (angaryasını) çekmek

anlam çıkarmak

anlam vermek

anlaşmazlığa düşmek

anlaşmazlık çıkmak

anlayıp dinlemek

anlayış göstermek

ant içmek

antipatik bulmak

arası (araları) açılmak (açık olmak, bozulmak)

arasını (aralarını) açmak (bozmak)

arasını (aralarını) bulmak

araya almak

arayı açmak

ardı arası kesilmemek

(birinin, bir işin) ardına (arkasına) düşmek

ardından gitmek

arka çıkmak

(bir şeyi) arkada bırakmak

arkada kalmak

(bir şeyin) arkası kesilmek

arkasına (bile) bakmadan gitmek (kaçmak)

arkasından atmak (konuşmak)

arkaya bırakmak (koymak)

arzu duymak

asayiş berkemal

askıda bırakmak

aslı astarı olmamak

aşırı gitmek

at izi it izine karışmak

ateş vermek

atıp (atmak) tutmak

avucunun içine almak

ayağa kaldırmak

ayağa kalkmak

ayağına dolanmak (dolaşmak)

ayağını kaydırmak

ayak basmak

ayak diremek

(bir şeyi) ayakta tutmak

ayrı düşmek

ayrı seçi yapmak

az kaldı (kalsın)

azap çekmek

azap vermek

B Harfi ile Başlayan 77 Deyim

bağırıp çağırmak

bağlı kalmak

bağrına basmak

bağrını delmek

balık kavağa çıkınca

barış görüş olmak

basıp gitmek

baskı yapmak

baskın çıkmak (gelmek)

baskın vermek

baskın yapmak

baş başa bırakmak

(biriyle, bir şeyle) baş başa kalmak

baş eğmek

başarı göstermek (kazanmak)

başarısızlığa uğramak

başı belada olmak

başı belaya girmek (uğramak)

başı derde girmek

başı sıkılmak (sıkışmak)

(birini, bir şeyi) başıboş bırakmak

başıboş kalmak

başına bir hâl gelmek

(birinin) başına dikilmek

başına geçirmek

(bir şeyin) başına geçmek

(bir yerin, bir işin) başına gelmek

(birinin) başına gelmek

başına kakmak (kakınç etmek)

(bir şeyi birinin) başına sarmak

başına taş düşmek (yağmak)

başından savmak

başını alıp gitmek

başını belaya sokmak

başını derde sokmak

başını kurtarmak

(bir yere) başını sokmak

başını yakmak

baştan çıkarmak

baştan çıkmak

baygınlık geçirmek

bela getirmek

belaya çatmak (girmek, uğramak)

(bir şey birinin) belini bükmek

belini kırmak

besmele çekmek

bıkkınlık gelmek

bildiğini yapmak

bile bile lades

bilincine varmak

bin pişman olmak

bir araya gelmek

bir araya getirmek

bir tarafa bırakmak (koymak)

bir tutmak (görmek)

birbirine düşmek

birlik olmak

bitmez (bitip) tükenmez

borca batmak

borca girmek

borç etmek (yapmak)

boş kalmak

boş oturmak

boşa çıkarmak

boşa çıkmak

boşa gitmek

boy vermek

boynunu bükmek

boynunu vurmak

boyun eğmek

boyun kırmak

bulup buluşturmak

burun buruna gelmek

burun kıvırmak

büyük görmek (bilmek, tutmak)

büyüklük taslamak

büyüsüne kapılmak (tutulmak)

G Harfi ile Başlayan 95 Deyim

(birini) gafil avlamak

gaflet uykusuna dalmak (yatmak)

gaflete düşmek

galebe çalmak

galip gelmek

gam çekmek

garip bulmak

(birini bir şeye) gark etmek

gark olmak

gayret göstermek

gazaba gelmek

gazaba uğramak

gebe kalmak

geberip gitmek

gelip çatmak (dayanmak)

gelip geçici olmak

gelip geçmek

geri almak

geri çevirmek

geri dönmek

geri durmak

geri göndermek

geri kalmak

(bir şeyi) geri vermek

geriye bırakmak

gezip tozmak

gibi olmak

gına getirmek

gizli din taşımak

(bir şeyi) gizli tutmak

göç etmek (eylemek)

göçüp gitmek

göğsü daralmak (tıkanmak)

göğsü kabarmak

göğüs germek

gönlü razı olmamak

gönlünden kopmak

gönlüne dokunmak

gönül rızası ile

görmezlikten gelmek

(birini) görüp gözetmek

gösterişe kaçmak

göz (gözler) önüne sermek

göz (gözünün) önünde olmak

göz açıp kapayıncaya kadar

göz açtırmamak

göz ardı etmek

göz dikmek

göz gezdirmek

göz göre göre

göz ucuyla süzmek

gözaltına almak

gözaltında tutmak

(birine) gözdağı vermek

gözden (gözünden) kaçmak

gözden çıkarmak

göze görünmemek

gözetim altında tutmak

gözleri berraklaşmak

gözleri buğulanmak (bulutlanmak)

gözleri yuvalarından (evinden) fırlamak (uğramak)

gözlerini kaçırmak

gözü (gözleri) kamaşmak

gözü (gözleri) kararmak

gözü (gözleri) kaymak (kaçmak)

gözü arkada kalmak

gözü kapalı olmak

(bir şeyde) gözü olmamak

gözün aydın

gözünden (gözlerinden) yaş (yaşlar) boşanmak

gözünü (gözlerini) kapamak

gözünü (gözlerini) kırpmadan

(bir şey) gözünü almak

(birinin bir şey) gözünü bağlamak

(bir şeye) gözünü yummak

gurura kapılmak

gücü kesilmek

gücü yetmek

güçlük çekmek

güçlük çıkarmak

güçsüz düşmek

gülüp oynamak (söylemek)

gün gibi açık

günah işlemek

günaha girmek

günaha sokmak

günahı (günahı vebali) boynuna

(birinin) günahını çekmek

güneş doğmak

günü dolmak

gününü gün etmek

gürültü çıkarmak (etmek, koparmak, yapmak)

güven duymak (beslemek)

güven vermek

(birine, bir şeye) güveni olmak

H Harfi ile Başlayan 81 Deyim

haber vermek

haberi olmak

haberin olsun!

haddi mi (haddine mi düşmüş)

haddini aşmak

hafif gelmek

hafife almak

hak etmek

hâk ile yeksan etmek (olmak)

hakir görmek

hakkını vermek

haksızlığa uğramak

hâli (hâlleri) duman olmak

hâli kalmamak

hâli vakti yerinde

halt etmek

(bir işin) hamallığını etmek (yapmak)

(bir şeyi birine) haram etmek

haram yemek

harama uçkur çözmek

harap düşmek

(birinin) harcı olmamak

harekete geçirmek (getirmek)

harekete geçmek

hasta düşmek

hata etmek (eylemek, işlemek)

hataya düşmek

hatırına gelmek

hatırına getirmek

hatırında tutmak

hatırını hoş etmek

havasına uymak

hayat geçirmek

(bir şeye) hayat vermek

hayır dememek

hayır dua etmek

hayır işlemek

hayır yok

hayrı dokunmak

hayrını görmek

hayvan gibi

(bir yerde) hazır bulunmak (olmak)

(bir şeyi) hazır etmek

hazırlık görmek (yapmak)

hazırlıklı olmak (bulunmak)

helak etmek

helak olmak

hesaba almamak (katmamak)

hesabını görmek

hesap etmek

hesap görmek

heves etmek

hevesine düşmek

hezimete uğramak

hiç değilse (olmazsa)

hiçe saymak (indirgemek)

hidayete ermek

hissine (hislerine) kapılmak

hizaya gelmek

(birini, bir şeyi) hor görmek

hoş geldiniz

hoş görmek (karşılamak)

(birini) hoş tutmak

hoşa gitmek

hoşbeş etmek

hoşnutluk duymak

(birinin) hoşuna gitmek

husumet beslemek

huy edinmek

huyunu suyunu değiştirmek

huzur bulmak

huzur vermek

hükme varmak

hükmünü icra etmek

hüküm vermek

hükümsüz kılmak

hürmette kusur etmemek

hüsnüzan etmek

hüsrana uğramak

hüzne kapılmak

hüzün duymak

K Harfi ile Başlayan 98 Deyim

kabahat işlemek

kabul görmek

kafa yormak

kafası almamak

kafası karışmak

kafasına göre

kâfi gelmek

kalbi kararmak

kalbine girmek

kale almamak

kalp (kalbini) kazanmak (fethetmek)

kan dökmek

(bir şeye) kanaat getirmek

kanat çırpmak

kanıya varmak

(birine) kara çalmak

karanlık basmak (çökmek)

karanlık kesilmek

karar almak

karar vermek

karara bağlamak

karara varmak

kargaşa çıkarmak

karşı çıkmak

(birine) karşı durmak

karşı gelmek

karşı karşıya gelmek

karşı koymak

karşılık vermek

kasıp kavurmak

kaskatı kesilmek

(birine) kastı olmak

kaş göz etmek

katkıda bulunmak

kavga çıkarmak

kavgaya girişmek (tutuşmak)

kayda geçirmek

kaygı çekmek

kayıplara karışmak

kazançlı çıkmak

kefil göstermek

kelepçe vurmak (takmak)

kemale ermek (gelmek)

kendi derdine düşmek

(birini veya bir şeyi) kendi hâline bırakmak

kendine (herhangi bir şeye) ... süsü vermek

kendine gelmek

kendini (birini) temize çıkarmak (çıkartmak)

(birine, bir şeye) kendini adamak

kendini beğenmek

kendini harap etmek

kesintiye uğramak

kesip atmak

(bir şeye) ket vurmak

keyfi kaçmak

kibrine yedirememek

kilit vurmak

kin beslemek (tutmak)

kin duymak

kırıp geçirmek

(birine, bir şeye) kıymet vermek

kokusunu (koku) almak (duymak)

(birine) kol kanat olmak (germek)

(herhangi bir biçim) kolayına gelmek

(birine) kolaylık göstermek

konuk etmek

koparıp atmak

korku düşmek

(birine) korku salmak

korkuya kapılmak

korumaya almak

koşu koparmak

kökü kazınmak

köküne kibrit suyu dökmek (kökünü kurutmak)

kökünü kazımak

kötü olmak

kötü yola sapmak

kötülük etmek (yapmak)

(bir şeye) kul olmak

(bir şeye) kulak (kulaklarını) tıkamak

kulak arkası (ardı) etmek

kulak tutmak

kulak vermek

kulis yapmak

kulp takmak

kumpas kurmak

kuruntuya kapılmak

kusur etmemek

kusur işlemek

kuşku beslemek (duymak)

kuşku yok

kuşkuya düşmek

(bir şeyi) kuvveden fiile çıkarmak

kuvvetten düşmek

küçük düşmek

küçük düşürmek

küçük görmek

küplere binmek

Y Harfi ile Başlayan 109 Deyim

ya sabır çekmek

yağmur boşanmak

yaka paça etmek (götürmek)

yakayı (yakasını) kurtarmak (sıyırmak)

yakından bilmek (tanımak)

yakınlık görmek

yakınlık göstermek

yakınlık kurmak

yakıp yıkmak

yakışık almamak

yalan atmak (kıvırmak)

yalan yere yemin etmek

yalancı çıkmak

yalvar yakar olmak

yan çizmek

yanılgıya düşmek

yanına almak

yanında olmak

yapıp etmek

yâr olmak

yara almak

yararlı kılmak

yardım görmek

yardımda bulunmak

yardımına koşmak

yarışa girmek

yarışa kalkmak

yaygarayı basmak

(bir şeye kimseye) yazık etmek

yazıklar olsun

yeğ tutmak

yeis duymak

yeise bürünmek

yeise kapılmak

yele vermek

yem olmak

yemin billah etmek

yenik düşmek

yenilgiye uğramak

yer açmak

yerden yere vurmak

yere batmak

yere yıkılmak

yerin dibine geçmek (batmak veya girmek)

yerinde kalmak

yerinde olmak

yerinden fırlamak

yerinden oynamak

yerinden oynatmak

yerine geçmek

yerine gelmek

yerine getirmek

yerini almak

yerini bulmak

(bir şeyin) yerini tutmak

yerle bir etmek

(birine) yetki vermek

yetkili kılmak

yığılıp kalmak

yıkım olmak

yitip gitmek

yiyip bitirmek

yiyip içmek

yok etmek

yok olmak

yoksun bırakmak (etmek, kılmak)

yoksun kalmak

yoksun olmak

yoktan var etmek

yol açmak

yol almak

yol aramak

yol bulmak

yol göstermek

yol kesmek

yol tutmak

yol vermek

yola (yollara) düşmek

yola çıkmak

yola gelmek

yola getirmek

yolda kalmak

yoldan çevirmek

yoldan çıkmak

yolları ayrılmak

yolu (yolunu) şaşırmak

yolunda gitmek (yürümek)

yolunu değiştirmek

(bir şeyin) yolunu tutmak

yolunu tutmak

yorgun düşmek

yön vermek

yurt edinmek (tutmak)

yüksek perdeden konuşmak

yükünü çekmek

yüreği ağzına gelmek

yüreği çarpmak

yüreği titremek

yürürlükten kaldırmak

yüz çevirmek

(bir şey olmaya) yüz tutmak

yüz yüze gelmek

yüz yüze getirmek

yüzü asılmak

yüzü düşmek

yüzü gülmek

yüzü karışmak (allak bullak olmak veya alabora olmak)

yüzüne vurmak (çarpmak)

yüzüstü bırakmak